GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 13.652 km²
Nüfus: 724.849(2007)
İl Trafik No: 26
İsa'dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir Türkiye'nin en önemli yol kavşaklarından birisidir.
Yunus Emre, Nasrettin Hoca gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir Lületaşı, çeşitli hastalıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlüdür.
Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemektedir.
İLÇELER:
Eskişehir ilinin ilçeleri; Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıcçık, Seyitgazi ve Sivrihisar'dır.
COÐRAFYA
Eskişehir'in topografik yapısını, Sakarya ve Porsuk havzalarındaki düzlükler ile bunları çevreleyen dağlar oluşturur. Havza düzlüklerini kuzeyden Bozdağ, Sündiken sıradağları, batı ve güneyden ise İç Batı Anadolu eşiğinin doğu kenarında yer alan Türkmen Dağı,Yazılıkaya Yaylası ve Emirdağ kuşatır.
İlin dörtte birini çam, meşe, gürgen, ardıç, katran ve köknar ağaçlarının oluşturduğu ormanlar teşkil eder. Orman olmayan arazilerde, su kenarlarında söğüt,ahlat ve kavak ağaçlarına rastlanmaktadır.
Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi'nde olduğundan karasal iklime sahiptir. Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir.
TARİHÇE
Eskişehir'de (Doryleaum) ilk yerleşim M.Ö.3500 yıllarına dayanır. Şehir Hititlerin, Friglerin, Perslerin, Romalıların, Bizanslıların, Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir.
NE YENİR?
Göceli Tarhana, harşıl, çerkez sofrası, çiğ börek, katlama böreğini yerel yemek çeşitleri arasında sayabiliriz.
NE ALINIR?
Lüle taşından yapılan eserler, pipo, takılar yöreden alınabilecek en güzel hatıralık eşyalardır.
YAPMADAN DÖNME
Yazılıkaya'yı (Midas Anıtı) gezmeden,
Sakarıılıca Termal Turizm merkezini ziyaret etmeden,
Şehrin en ünlü yemeği olan çiğböreğinin tadına bakmadan,
Lületaşı eserlerinden satın almadan...
Dönmeyin.
NASIL GİDİLİR?
Karayolu: Otogar şehir merkezine yaklaşık 2 km. uzaklıktadır. Bütün Belediye Otobüsleri ile şehrin her semtinden Otogara ulaşılabilmektedir. Ayrıca firmaların özel servisleri de bulunmaktadır.
Otogar Tel: (+90-222) 227 88 00 - 227 88 01
Demiryolu: Eskişehir'in demiryolu ulaşımı'da vardır.
İstasyon Tel: (+90-222) 225 55 55
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 168
Kentsel Sit Alanı : 2
Doğal Sit Alanı : 10
Tarihi Sit Alanı : -
Diğer Sit Alanları
Arkeolojik ve Doğal Sit : 19
Arkeolojik ve Tarihi Sit : 1
Tarihi ve Kentsel Sit : 1
Arkeolojik ve Kentsel : 1
Toplam : 202
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 568
GENEL TOPLAM : 770
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 13 68
Faks +90-222) 230 63 01
İl Turizm Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 17 52 - 230 38 65
Turizm Danışma Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 38 65
Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
Adres: Porsuk Bulvarı, Köprübaşı ESKİŞEHİR
Tel: (+90-222) 230 13 78
Faks: (+90-222) 230 63 01
Önemli Telefonlar
Valilik: (+90-222) 230 17 53
Belediye: (+90-222) 631 25 44
Hastane: (+90-222) 237 48 00
Polis: (+90-222) 230 27 73
Jandarma: (+90-222) 621 20 03
Gezilecek Yerleri
Geyik Alanı
Yeri: Eskişehir
Özelliği: 200-400 yaşlarında ve 38-45 m boylarında, düzgün ve dolgun yapıdaki sarıçam ağaçlarından oluşmuş 10,5 hektarlık alan.
Tesis Tarihi: 03.11.2000
Nasrettin Hocanın Evi:
Dünya mizah edebiyatında önemli bir yer tutan fıkralara sahip Nasrettin Hoca 1208 yılında, Sivrihisar'ın Hortu Köyü'nde doğmuştur. Eskişehir' in Sivrihisar İlçesi ve Hortu Köyü'nde her yıl Nasrettin Hoca'yı anma şenlikleri ve adına halk edebiyatı seminerleri düzenlenmektedir.
Sarıcakaya - Sakarılıca Termal Turizm Merkezi
Yeri: İç Anadolu Bölgesinde Eskişehir İli Mihalgazi ilçesindedir.
Ulaşım: Eskişehir'e 33 km. uzaklıktadır.
Suyun Isısı: 56°C
PH Değeri: 7,6
Özellikleri: Hipertermal, hipotonik bir maden suyudur. Bikarbonat, sodyum, magnezyum, kalsiyum, sülfat, nitrat
Tedavi Ettiği Hastalıklar: Diabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş unsurları, bu arada şeker ve yağları temizler, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağlar, böbrek taşlarının büyümesine engel olur.
Konaklama Tesisleri: Belediye Tesisleri (150 oda, 400 yatak), Aytaç Turistik Tesisleri ( 20 Oda, 40 Yatak)
Hava Sporları
Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi' nin bulunduğu bu kampta dünya standartlarında eğitici ve öğreticilerinin eşliğinde her türlü hava sporunu yapılabilmektedir.
Eskişehir'in 15 km batısında bulunan İnönü ilçesinde Türk Hava Kurumunun tesisleri bulunmaktadır. İlçenin kuzeye bakan yamaçları, özellikle yaz aylarında kuzeyden esen rüzgarları ile çok uygun uçuş şartları yaratmaktadır. Türk Hava Kurumu tarafından düzenlenen kurslar burada yapılmaktadır.
Yamaç Paraşütü Yapabilmek için Fiziksel Koşullar
Yamaç paraşütü yapabilmek için alt yaş sınırı 16'ı üst yaş 55 'dır. Üst yaş sınırı için sağlık durumuna göre esnek olunabilir. Kilo sınırı en az 40 kg, en çok 130 kg'dır. Epilepsi, astım, kalp, bel ve omurga rahatsızlıkları olanlar yamaç paraşütü eğitimlerine katılamazlar. Yamaç paraşütü eğitimine katılmak için sağlık koşullarının uygun olduğu beyan eden bir form doldurulur.
Paraşüt Tipleri
Paraşütler (kanat) pilotun ağırlığına göre ve uçuş tipine göre farklı ebat ve tiptedir. Hafif kilolu pilotun kullandığı paraşüt, ağır pilotun kullandığına göre daha küçük ebattadır. Paraşütlerin, alınan eğitim ve tecrübeye göre farklı performanslar gösteren 5 tipi bulunur.
Kanat Yapısı
Yamaç paraşütü:
Kanopi (Kubbe), Askı ve fren ipleri, Taşıyıcı kolonlar ve Harnes (kuşam tertibatı) olmak üzere 4 bölümde incelebilir.
Kanopi:
Paraşüt içerdeki hava basıncını sağlayıp havada kalmasını sağlayacak, hava geçirgenliği olmayan kumaştan yapılır. Kanopiler, pilotun ağırlığı ve uçuş tipine göre yaklaşık 40-60 hücreden oluşur ve bu hücreler hava basıncını sağlamak için kapakçıklarla birbirine bağlanır.
Askı ve fren ipleri:
Oldukça dayanıklı ve hafif bir malzemeden yapılmış olan ipler pilotu taşımak üzere kanopiye dengeli bir şekilde dağılmıştır. Kanopinin önünde bulunan ipler toplanarak ön kolonlarda, arkadakiler ise arka kolonlarda toplanırlar. Fren ipleri farklı renkte olup bir halkadan geçerek (pilot bırakırsa dahi savrulmayacak şekilde) en son kolona yerleştirilirler.
Taşıyıcı Kolonlar:
Taşıyıcı kolonlar, kubbe iplerini kuşama bağlarlar. Pilota kalkışta uygun tutunma yerleri sağlarlar.Kalkışı kolaylaştırmaktan öte farklı harnes kullanımına imkan tanırlar.Azı gelişmiş yamaç paraşütlerinde speed sistemi denilen hızlandırıcılar bulunurken bazılarında harnes kolonlara sabit olarak bağlanmıştır.
Harnes (Kuşam):
Pilotun oturacağı kısımdır. Temel olarak pilotun takabilmesi için, kol ve bacaklardan geçen askılardan oluşur. Yapısı kullanılan malzeme ve ek donanımlara göre farklılıklar arz edebilir. Bazı harneslerde çapraz kolonlar bulunur. Bunlar kubbeyi daha güvenli tutmak için pilotun vücut hareketini doğrudan yukarıya iletmesini engelleyen bir yapıları vardır. Gelişmiş harneslerin, hızlandırıcı (speed sistem) bağlantıları, sırt koruyucusu, hava yastığı, yedek paraşüt bölümü gibi avantajları vardır. Bütün harnesler pilotun vücut yapısına göre ayarlanabilir.
Meteorolojik Bilgiler
Hava sporlarını güvenli bir şekilde yapmak için uygun hava koşulları çok önemlidir. Özellikle yamaç paraşütü için temel meteorolojik bilgiler gereklidir.Rüzgarın hareketi ve bulutların şekli uçuş için ilk işaretin alındığı meteorolojik olgudur. Diğer iki olgu türbülans ve termik'tir.
Türbulans:
Dikey hava hareketleridir. Türbulanslar;5 km/h aşan darbe hareketlerinde, belli coğrafik bölgelerde, dik bir tepeye arkadan gelen rüzgar ile, termik giriş-çıkışlarında ve cephe bölgelerinde gözlenir.
Termik:
Sıcak hava kütlesinin yükselmesiyle oluşur. Bu hava kütlesi soğuyarak uçuşu engelleyici bulutları oluşturur, bu da şiddetli türbülansa neden olur. Termik özellikle kayalık bölgelerde, asfalt alanlarda, orman bölgesinde, su bölgesinde(nehir,göl,deniz...) ve tarlalı alanlarda daha fazlaca oluşum gösterir.
Kurslar
Ülkemizde Yamaç Paraşütü kursu Türk Hava Kurumu, üniversite kulüpleri ve özel kulüpler tarafından eğitim düzenlenmektedir.
Türk Hava Kurumu Tarafından Düzenlenen Yamaç Paraşüt Uçuş Kursları
Yamaç Paraşüt Başlangıç Kursu
Kurs süresi : 12 gün. Kurs süresince devamlılık mecburidir.
Kurs ücreti : Ücretsiz olup, kursiyerlerin yatak ve yemek ihtiyaçları da Türk Hava Kurumu tarafından karşılanmaktadır.
Kurs yeri : İnönü Eğitim Merkez Müdürlüğü
Katılma Şartları
- Yaş: 15 Yaşını bitirmiş 16 yaşından gün almış olmak
- Tahsil : En az ilköğretim okulu mezunu olmak
- Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak
- Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak
Müracaat Şekli:Bu kursa katılabilmek için 01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine dilekçeyle müracaat edilecektir.
Kursa Katılacakların Belirlenmesi:Kursiyerler 01 - 15 Nisan 2003 tarihleri arasında kura usulü ile belirlenmektedir. Kursa katılacakların adreslerine kursa katılım formları gönderilir.
Kurs Tarihleri
I.DÖNEM: 14-29 TEMMUZ 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
II. DÖNEM: 04-19 AÐUSTOS 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
III.DÖNEM:20 AÐUSTOS - 02 EYLÜL 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
Yamaç Paraşüt Tekamül Kursu
Katılma Şartları :
- Tahsil: En az lise veya dengi okul mezunu olmak
- Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak
- Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak
- Yamaç paraşüt Öğrenci Pilot Sertifikasına sahip olmak
Müracaat Şekli:01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera / ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edenler arasından Çok Hafif Hava Araçları Yamaç Paraşüt Kısmındaki dosya kayıtlarına (disiplin, başarı, fizik, yaş vb.)göre 10 (on) kursiyer kursa ücretsiz olarak alınacaktır.Bu ON kişi haricinde yamaç paraşüt tekamül kursuna ücretli olarak katılmak isteyen kursiyerlere imkanlar nispetinde tekamül kursları verilecektir. Bunun içinde Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edilecektir.
Kuş Gözlem Alanları
Aliken
İl: Eskişehir
İlçeler: :Çifteler, Sivrihisar
Yüzölçümü: 11500
Rakım: 875 - 909 m
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: plato, tarım alanı
Kuş Türleri: Alanda 20 çift toyun ürediği tahmin edilmektedir, kaydedilen en yüksek birey sayısı ise 45'tir.
Balıkdamı
İl: Eskişehir
İlçeler: Sivrihisar
Yüzölçümü: 1470
Rakım: 799 m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tatlısu gölü, bataklık
Kuş Türleri: Çayır delicesi (15 çift) ve küçük kerkenez (Ahiler'de 10 çift) popülasyonları ve göçmen leylekler (maks.17.915) ile önemli kuş alanları statüsü kazanır. Bölge, angıtın da (maks. 302) içlerinde bulunduğu sukuşları için göç sırasında büyük önem taşır.
Hamam Dağı
İl: Eskişehir
İlçeler: Mihalıççık
Yüzölçümü: 14000
Rakım: 900 - 1574 m
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: orman, dağ
Kuş Türleri: Kara akbaba (5 çift) ve küçük kartalla (1 çift) önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Sarıyar Barajı
İl: Ankara, Eskişehir
İlçeler: Beypazarı, Nallıhan, Mihalıççık
Yüzölçümü: 8400
Rakım: 475 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: baraj gölü, kayalık
Kuş Türleri: Bölgede kuluçkaya yatan önemli türler arasında, güney kıyılarındaki bir kavaklıkta yuva yapan gece balıkçılıyla (120 çift), kayalıklarda yuva yapan kara leylek (20 çift), küçük akbaba (10 çift) ve bıyıklı doğan (1 çift)sayılabilir."Nallıhan Kuşcenneti" çok sayıda leylek (maks. 11.300) ve angıt (maks. 2400) için göç sırasında önemli bir konaklama noktasıdır.
Türkmenbaba Dağı
İl: Kütahya, Eskişehir
İlçeler: Eskişehir Merkez, Kütahya Merkez, Seyitgazi
Yüzölçümü: 17500
Rakım: 1200 - 1826 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: orman, dağ
Kuş Türleri: Kara akbabanın (10 çift) Türkiye'de bilinen en büyük popülasyonu bölgede yaşar. Önemli kuş alanlarında aynı zamanda önemli sayılarda kara leylek (5 çift), sakallı akbaba (1 çift) ve küçük kartal (5 çift) ürer.
Külliye ve Türbeler
Külliye ve Türbeler
Kurşunlu Camisi'nin batısında yer alan Şeyh Şahabattin Türbesi ve Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in kayınpederine ait Şeyh Edebalı Türbesi Eskişehir'in önemli türbeleridir.
Seyit Battal Külliyesi:
Seyitgazi İlçesinde, 150 metre yüksekliğinde Üçler Tepesi'nin doğuya bakan yamaçları üzerindedir. Bu külliye Seyyit Battal Gazi' ye ithafen yaptırılmıştır (1207 - 1209).
Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi:
Eskişehir Mihalıcçık İlçesi Yunus Emre Beldesi'nde (Sarıköy) dir. Eskişehir-Ankara demiryolu yakınından geçmektedir.
Yunus Emre bu dünyada yaşayan insanları sevgiye, birlik ve beraberliğe çağıran bir halk aşığıdır. Mezar taşının ön cephesinde yazılı olan "gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz." sözlerinde Yunus Emre'nin yaşam felsefesi özetlenmektedir.
Mağaralar
Sarıkaya Mağarası
Yeri: Eskişehir, Mihalıcçık İlçesi, Yalınkaya Köyü
Eskişehir Mihalıcçık yolundan ayrılan Büyüdüz-Sasa-Yalınkaya yönüne gidilerek Yalımkaya köyüne ulaşılır. Yalınkaya'dan Domya deresinin derin kanyonu içerisinden bir saatlik yürüyüşle gidilir.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 591 m. olan mağaranın iki girişi vardır. Birbirine bağlı üç kattan oluşur. Tabanında kum, çakıl ve molozlar bulunan mağaranın alt katı nemli olduğundan damlataşca zengindir. Oluşumları devam eden bu damlataşlar sarkıt, dikit, sütün, duvar ve perde damlataşı, damlataş havuzları çoğunlukla siyah ve kahverengidir. Üst katlar fosil şekildedir. Damlataş yönünden fakirdir.
Mağaranın soğuk ve nemli bir havası vardır. Üst kat 13ºC, yüzde 80 neme, alt kat 10ºC, yüzde 90 neme sahiptir.
Mağara, Prehistorik ve tarihi dönemlerde insanlar tarafından kullanıldığını gösteren Çakmaktaşı yongaları seramik ve tuğla parçaları ve insan kemikleri gibi buluntu ve şekillere sahiptir.
Yelini Mağarası
Yeri: Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Yelinüstü Mağarasının güneyinde yeralan Mağara Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağılarının güneydoğusundadır. Mağaraya, Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak Karayollarından gidilebilir.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 271 m. olan Mağaranın en derin noktası, girişe göre -26 metredir. Damlataş ve tavan düşen iri bloklarla bir çok salon ve odaya bölünen mağara, görünümleri son derece güzel damlataşlar ile kaplıdır. Genel olarak girişten sona doğru sıcaklık azalarak nem artmaktadır. Girişte sıcaklık 25.5ºC, yüzde 45 nem, son salonda 16.1ºC sıcaklık, yüzde 79.5 nem oranına sahiptir.
Yelinüstü Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur. Mağara önünde, yamaç ve tarlalarda çakmak taşı, yonga, balta, mızrak uçları bulunmuştur. Girişte toprakta değişik alet, kemik, çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Salonda ise tuğladan yapılmış derinliği 2 metreyi geçen havuzlar ve sarnıçlar bulunmaktadır.
Yelinüstü Mağarası
Yeri: Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağlarının güneydoğusunda yer alır. Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak kara yolların Kayakent Beldesine gidilebilir. Mağara Kayakent Beldesinin hemen yakınındadır.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 420 m. olan mağaranın girişe göre son noktanın derinliği -90 m.dir. Mağaranın giriş bölümünün sağ tarafından ayrılan küçük inişleri olan dar bir galeri ile ikinci bölüme geçilir. İri bloklarla kaplı salonun içinde değişik damlataş oluşumları bulunmaktadır. Bu salondan aynı oluşumlara sahip diğer iki faklı salona açılır.
Yağışlı dönemlerde tavandan damlayan dönemler dışında bütün mevsimlerde kurudur. Eski dönemlerde, bu suları toplamak amaçlı sarnıç ve havuzlar yapılmıştır. İçeride sıcaklık ortalama 20ºC, nem yüzde 70'dir.
Yelini Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada da uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur.
Müzeler
ESKİŞEHİR ARKEOLOJİ MÜZESİ :
Eskişehir İli, Merkez, Akarbaşı Mahallesi, Atatürk Bulvarı No: 86’da bulunmaktadır. 1945 yılında çevreden derlenen eserlerle Alaaddin Camii’nde depo - müze olarak kurulmuş, 1966 yılında Kurşunlu Camii Külliyesinde müdürlük olarak hizmete açılmıştır. 1974 yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Eserler, kronolojik bir düzen içinde, müzenin üç teşhir salonunda ve bahçede sergilenmektedir.
Müzenin Birinci Salonunda; Tarih Öncesi Çağlara ait bitki ve hayvan fosilleri ile Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig çağlarına ait eserler sergilenmektedir. Yazılıkaya, Demircihöyük, Küllüoba Höyük, Şarhöyük ve Sarıket, Küçükhöyük, Uluçayır, Çavlum mezarlıklarında yapılan kazılarda elde edilen buluntular da bu bölümde teşhir edilmektedir.
Demircihöyük, Anadolu yaylasının Marmara kıyı bölgesine geçiş yerinde bir ova kıyısında, Bursa - İstanbul karayolunun kuzeyinde ve Söğüt sapağının
hemen batısında yer almaktadır. Burası binlerce yıldan beri Kuzeybatı Anadolu’nun ana ulaşım yolunu teşkil etmektedir.İlk deneme kazıları 1937’de Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Prof. Dr. Kurt BİTTEL tarafından yapılmıştır. Bir süre ara verildikten sonra, kazılar Prof. Dr. Manfred KORFMAN’ın yönetimi altında 1975’te yeniden başlamış ve 1978 yılında sona ermiştir. Demircihöyük kazıları Kuzeybatı Anadolu’da yapılan ilk sistemli araştırmadır ve bu araştırma ile bu bölgedeki maden devrinin başlangıcı hakkında geniş bilgi edinmek mümkün olmuştur.
Demircihöyük’ün 250 m. kadar batısındaki teras üzerinde yer alan Demircihöyük - Sarıket Mezarlığı da 1990 - 1991 yıllarında kazılmıştır. Bursa Müzesi ile İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün çalışması olarak, Prof. Dr. Jürgen SEEHER yönetiminde gerçekleştirilen Sarıket Mezarlık Kazısı buluntuları, Eskişehir Müzesine teslim edilmiştir. Bu kazı, 350 km. uzaklıktaki Karataş - Semayük’ten sonra Batı Anadolu’da yerleşmesi ile kazılmış ikinci büyük mezarlık kazısıdır. Toplam 498 İlk Tunç Çağ’a ve 26 adet büyük olasılıkla Hellenistik Çağ’a ait mezar kazılmıştır. Gerek gömü türleri, gerekse keramik ve küçük buluntuların detaylara kadar inen benzerliği, Sarıket Mezarlığı ile 25 km. kadar batıda yer alan Küçükhöyük Mezarlığının en azından bir kısmının tamamen çağdaş olduğunu göstermektedir. Böylece, bu bölgeden İlk Tunç Çağına ait yaklaşık 700 mezar çıkmış bulunmaktadır.
Küçükhöyük Mezarlığı, Bilecik İli, Bozüyük İlçesi, Bozüyük - Eskişehir karayolunun beşinci km. sinde, yolun 100 m. kuzeyindedir. Yerleşim yerinin 400 m. doğusunda, yamaç arazide kurulmuş olan mezarlıkta, 1983 - 1984 yıllarında, Eskişehir Müzesi elemanlarınca kazı yapılmıştır.
Şarhöyük, Eskişehir’in kuzeybatısında, Merkez, Şarhöyük Mahallesindedir. 1972 - 1973 yıllarında, Höyüğün 300 m. doğusunda yapılan Çocuk Cezaevi temel hafriyatında, Geç Roma iskanına rastlanmış, çıkan mozaikler Müzeye getirilmiştir. Antik Dorilaion şehri olarak bilinen Höyükte, Prof. Dr. A. Muhibbe DARGA’nın başkanlığında, 1989 yılından beri kazılar yürütülmektedir. 1997 yılı kazı sezonunda gün ışığına çıkan mühür baskılı amphora kulpu parçası, antik çağda Sakarya Nehri ticaretine ışık tutması açısından önem arz etmektedir. M. Ö. 3. yüzyıla tarihlenebilen amphora kulpu parçası yanısıra, Alpu - Kocakızlar Tümülüsünde bulunan amber de, Sakarya Nehri ticaretinin anlaşılmasında; şehir devletlerinin ekonomik üstünlüklerini nerelere kadar, ne müddette uzattıklarının belirlenmesinde önemlidir.
Küllüoba Höyük, Seyitgazi İlçesi, Yazıdere -Yenikent karayolunun 200 m. kadar sağında ve Yenikent Köyüne 1300 m. uzaklıktadır. Prof. Dr. Turan EFE başkanlığında sürdürülen kazılar, 1996 yılında başlamış olup, 4 yıldır devam etmektedir. Kazıda, yerleşmenin beyine ait bir saray olarak nitelendirilebilecek oldukça anıtsal bir yapı kompleksi ortaya çıkarılmıştır. İlk Tunç 2 dönemine ait bu kompleksin planı, bir sonraki İlk Tunç 3 döneminde, Kuzey Ege’de; Troia ve Limni Adası’ndaki Poliochni yerleşmesinden bilinen ev planları ile tamamen benzeşmektedir. Kayseri yakınlarında yer alan Kültepe’de ortaya çıkarılmış olan İlk Tunç 3 Sarayı’nın planı da aynı özellikleri taşımaktadır. Küllüoba Sarayı’nın esas önemi, bunların hepsinden daha eski olmasından kaynaklanmaktadır. Söz konusu ev planının, Eskişehir bölgesinden çıkmış olabileceği düşünülmektedir.
Çavlum Mezarlık alanında 1999 yılında, Eskişehir Muze Müdürlüğünün başkanlığında, Yrd. Doç. Dr. A. Nejat BİLGEN’in bilimsel sorumluluğunda bir ekibin katılımıyla, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünce finanse edilerek, kazı yapılmıştır. Bölge arkeolojisi için önemli olan, bölgenin M. Ö. 2000 yıllarına ışık tutan Çavlum Mezarlığının kazısına 2000 yılında devam edilecektir.
Müzenin İkinci Salonunda; Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserler ile Antik ve İslami devirlere ait sikkeler yer almaktadır. Alpu - Kocakızlar Tümülüsü ve Sivrihisar - Pessinus kazılarından elde edilen eserler ayrı gruplar halinde sergilenmektedir.
Alpu İlçesinin kuzeybatısındaki Bozyir Mevkiinde, 1972 yılında D. S. İ. tarafından sulama kanalları açılırken, Kocakızlar Höyük’te tahribat olmuş ve bu esnada Kocakızlar Tümülüsü bulunmuştur. Ufak höyük altına yapılmış olan Tümülüste, Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce kurtarma kazısı yapılmıştır. Kazı buluntuları, oda mezarın zengin ve asil aileye ait olduğunu göstermektedir. Kocakızlar Tümülüsü, planı ve mezar eşyası ile başka tümülüslere benzememektedir. Benzerlerine, Anadolu’da Roma dönemine ait mezarlarda rastlanmamıştır. Buluntular, mezarın M. Ö. 1.- M. S. 1. yüzyıl içinde yapılıp, birkaç nesil kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Taş eserlere ayrılan Üçüncü Salonda; Roma ve Bizans dönemlerinden mermer adak heykelcikleri, heykeller, pişmiş toprak lahitler, Şarhöyük (Dorylaeum) mozayikleri ve Sivrihisar - Babadat Kazısı ile Han Yeraltı Yerleşimi Kazısı buluntuları teşhir edilmektedir.
Eskişehir Müze Müdürlüğü’nün 1981yılında, Sivrihisar İlçesi, Babadat Köyü’nün 500 m. güneyinde, Ödenyaka Mevkiinde, Roma İmparatoru Augustus’un eşi adına Galatia sınırları batısında kurulmuş Germa Colonia antik kentinde yapmış olduğu kazıdan gelen Hygieia heykeli, anıtsal görünümüyle teşhirde dikkat çekmektedir. Ayrıca örenyerinden gelen Latin kitabeli mil taşı bahçe teşhirde yer almaktadır. Dorylaeum’dan Ancyra’ya giden antik kral yolu, Germa şehrinin güneyinden geçmektedir.
Bahçedeki açık teşhirde; Mermer heykeller, mezar ve adak stelleri, lahitler, mil taşı, mimari parçalar ve pişmiş toprak küpler teşhire sunulmuştur.
Eskişehir Müze Müdürlüğü’nün 1985 yılında, Merkez, Karahöyük Köyünde yapmış olduğu Bizans Dönemi Köprüye ait ayakların bulunduğu kurtarma kazısında ele geçen ve onur yazıtından iki satır içeren mermer kaide parçası, Midaeum antik kentinin lokalizasyonunda önemini vurgularcasına Müze bahçe teşhirinde yerini almıştır.
Bahçe teşhirdeki stellerin yazıtlarının çoğu tarihleme bakımından M. S. 2. ve büyük çoğunluk 3. yüzyıla aittir. Günümüze ulaşabilmiş bu belgelerin tartışılmaz bir yeri ve önemi vardır. Bunlar birinci elden kaynak durumundadır. Sanki geçmişten kalan belgesel fotoğraflardır, sessiz tanıklardır.
İRTİBAT Tel : (0 222) 230 13 71 Fax : 230 17 49
Atatürk ve Kültür Müzesi
Şehrin Arifiye Mahallesi'nde bulunan bina 1921 yılında inşa edilmiş ve Temyiz Mahkemesi olarak kullanılmıştır. Zemin ile birlikte iki katlı olan yapının zemini taş, üst katı yığma tuğladır.
1920-1938 yılları arasında onaltı kez Eskişehir'i ziyaret eden Ulu Önder Atatürk'ün anılarını yaşatmak amacıyla düzenlenen ve 1970 yılında açılan müzenin ilk bölümü Atatürk'e ayrılmıştır. Burada Atatürk'ün özel eşyaları, Eskişehir'i ziyaretlerinde kendilerine hediye edilen eşyalar ve kronolojik olarak sergilenen fotoğrafları yer almaktadır.
İkinci ve üçüncü salonda Topkapı Sarayı Müzesi'nden ve yöreden derlenen etnografik eserler, Atatürk'ün Eskişehir'i ziyaretleri ile ilgili fotoğrafları bulunmaktadır.
Bu bölümde ayrıca, yörede "beyaz altın" diye nitelenen lüle taşının yerinden çıkarılışından, işlenişi ve kullanımına kadar geçirdiği safhaları gösteren bir koleksiyon mevcuttur.
Orta salonda ise Atatürk ile ilgili kitaplar sergilenmektedir.
Eskişehir Valiliği Lületaşı Müzesi:
Müzede pipoların yanı sıra lületaşından işlenerek yapılan takılar, hatıra ve kullanım eşyaları ile ulusal ve uluslar arası yarışmalara katılan heykelcikler yer almaktadır. Müzede ellinin üzerinde sanatçıya ait dört yüz eser sergilenmektedir.
Tel: (+90-222) 233 05 82
SEYİTGAZİ MÜZESİ :
Müze Eskişehir-Afyon karayolu üzerinde, Eskişehir'e bağlı Seyitgazi İlçesi'nde bulunan tarihî Seyyid Battalgazi Külliyesi'nin müderris odaları ve dershane bölümlerinde faaliyet göstermektedir. Yapı olarak iyi korunmuş külliyenin içerisinde tarihî kişiliklere ait türbeler bulunmaktadır. Bu yapı Selçuklu ve Osmanlı Dönemi mimarî özelliklerini göstermesi bakımından önemlidir.
Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün teşhir müsadesi ile 1966 yılında Seyitgazi Turizm Derneği tarafından ziyarete açılmıştır. Bu mekân 1970 yılında, yeniden düzenlenerek Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı Müze Memurluğu olarak faaliyetine devam etmiştir. Halen Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak Seyitgazi çevresinden çeşitli yollarla derlenen eserlerin sergilendiği mekîn müdürlük statüsünde faaliyetine devam etmektedir.
Eskişehir-Afyon arasında bulunan, kuzey-güney doğrultusunda uzanan, Frigya vadisi olarak bilinen ve Seyitgazi İlçesi'ni de kapsayan bölge, Frigler'in dini merkeziydi. Bu bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde Nacolea olarak bilinen önemli bir yerleşim yeriydi. Yöredeki eserlerin çoğu; Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalmadır.
Toplam 4783 adet olan eserlerin; 910 adeti arkeolojik, 1810 adeti etnografik, 2059 adeti sikke ve 4 adeti arşiv vesikasıdır. Bu eserlerin 46 adedi müzede sergilenmektedir.
Sergilenen eserler arasında, Seyitgazi İlçe merkezinde bir hafriyat esnasında bulunan Roma Dönemine ait, kucağında çocuk taşıyan ve kolunda Nemea Aslanı'nın postu ile tasvir edilmiş mermer Herakles heykeli bulunmaktadır. Diğer sergilenen eserler; pişmiş toprak testiler-testicikler, mimarî parçalar, mermer heykelcikler, sikke ve mühürler, kaplar, silahlar, kılıçlar, sancaklar, alemler, şamdanlar, gümüş takılar ve giyim eşyalarıdır. Külliye avlusunda Roma ve Bizans Dönemine ait sütun altlıkları ve başlıkları, adak taşları, mezar taşları; Selçuklu Dönemine ait mezar taşları açık teşhir olarak mekânda sergilenmektedir.
ADRES:Seyitgazi Müze Müdürlüğü
Seyyid Battalgazi Külliyesi
Seyidgazi -ESKİŞEHİR
TELEFON: (222) 671 30 82 - 671 30 38
YUNUSEMRE KÜLLİYESİ DAHİLİNDE YUNUSEMRE MÜZESİ :
Külliye, Eskişehir İli, Mihalıççık İlçesi, Yunusemre (eski Sarıköy) Beldesinde, Eskişehir - Ankara demiryolunun hemen güneyinde, tapunun 41 pafta, 927, 928 ve 1680 no. lu parsellerinde kayıtlı olup, 927 no. lu parselde Yunus Emre’nin ilk mezarı, 928 no. lu parselde çeşme, ikinci ve üçüncü mezarı, 1680 no. lu parselde Müze, Cami, Şadırvan, Kültür Evi, Yunus Emre Heykeli yer almaktadır.
13. yy.da yaşamış olan Yunus Emre’ nin naaşı, Yunan işgalinde yıkılan ilk mezarından, 06.05.1949 Cuma günü 15.000 kişinin katıldığı muhteşem bir törenle, Türk Mimari tarzında yapılmış bir çeşmenin arkasında ve daha yüksekte bulunan, çeşmeye su almak için gelenlerin daima hürmet vaziyetinde olması amaçlanarak bu tarzda inşa edilmiş olan ikinci mezarına, 24.05.1970 Pazar günü ikinci mezarından da alınarak dini bir törenle türbeye; Üzerine rumi palmet motif işlenmiş mermer lahitli, sekiz sütunlu, yayvan kubbeli, sütunlar arası kemerli, etrafı açık sekizgen, anıt mezara nakledilmiştir.
Mezarlar, Türbe ve Çeşmeye ilaveten, Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 15.09.1970 tarihinde Yunusemre Müzesi inşaatı başlatılmıştır. Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Toprak İskan Genel Müdürlüğü, Eskişehir Toprak İskan İl Müdürlüğünce, cami, minare, şadırvan ve kültür evinden oluşan çok amaçlı sosyal ve kültürel tesisler inşa edilerek bir Külliye oluşturulmuştur. Kültür Evinin önünde Yunus Emre Heykeli yer almaktadır.
Yapılar kompleksi, üslup itibariyle, Selçuklu Dönemi Mimari özelliklerine benzetilmek istenmiştir. Külliye, Kültür Varlığı olarak koruma altındadır.
Müze, türbenin mimari üslubuna uygun mimaride yapılmış olup, Kültür Bakanı Talat Halman, Eskişehir Valisi Mehmet Saraçoğlu zamanında 19.09.1971 tarihinde ziyarete açılmıştır. Külliye içinde yer alan Müze binası; Kesme taştan tek katlı, giriş revaklı, pencereler kemerli, tek teşhir salonludur, bir idari odası vardır. Teşhirde; Yunus Emre Zaviyesine ait dört adet Berat, iki adet Muhasebe Koçanı, bir adet Muhasebe Defteri, iki adet Muameleli ve Telhisli Arzuhal, bir adet Defter Hane-i Amire Kadı’nın Özü’nün kopyası, birinci ve ikinci mezarlarından nakil sırasında çekilmiş fotoğraflar, Yunus Emre’yi tanıtıcı kitaplar, Yunus Emre’nin dörtlüklerini içeren levhalar, Selçuklu Dönemine ait mermer mimari parçalar ve etnografik malzeme yer almaktadır.
Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne bağlıdır.
İNÖNÜ SAVAŞLARI KARARGAH MÜZESİ :
Eskişehir İli, İnönü İlçesi, Merkez, İsmet Paşa Mahallesi, Karargah Caddesi, No: 17’de, tapunun 21 pafta, 3392 parsel no.da, 374 m2 yüzölçümlü, Hazine adına kayıtlıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında I. ve II. İnönü Savaşlarında Garp Cephesi Komutanı İsmet İNÖNÜ tarafından karargah binası olarak kullanılmıştır. Ali Osman GÜLYILDIZ’ ın babasına ait binanın MÜZE olarak kamulaştırma çalışmaları 1988 yılında tamamlanmıştır. Kültür Bakanlığına tahsisli binanın restorasyon çalışmalarına 1993 yılında başlanmış olup, onarım sonrası teşhir tanzimi yapılarak, 01.04.2001 günü Müze olarak halkın hizmetine açılmıştır.
Müze binası; Zemin üzeri iki katlı olup, zemin kat yapı malzemesi taş, diğer iki kat bağdadi tekniğindedir. İkinci katın ön ve arka cephesi cumbalıdır. Bina, Osmanlı Dönemi Sivil Mimari örneği olup tek yapı olarak tescillidir.
Müzenin teşhirinde; Eskişehir Müzesi Etnoğrafya ****iyonuna kayıtlı 126 adet eser, İnönü Vakfınca verilmiş olan İsmet İnönü’nün üniformalarının kopyası, ilgili kitaplar, fotoğraflar, cephe emirleri, Akşehir 1185. Sefer Malzeme Ana Depo Komutanlığınca verilen silahlar, İnönü Kaymakamlığınca yöreden toplanan savaş malzemeleri sergilenmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne bağlı olan Müze, ziyarete daimi olarak açık değildir, talep edildiğinde İnönü Kaymakamlığınca ziyareteaçılmaktadır.
Ören Yerleri
Doryleaum:
Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarını yaşamış Höyük kentin kuzey bitişiğinde ve Muttalip Köyü'nün doğusunda yer almaktadır. Höyüğe ve eteklerinde yer alan temel hafriyat sırasında çıkarılan Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarına ait eserler Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir
Frig Vadisi:
Antik kent Eskişehir'e 90 km. uzaklıkta Han ilçesine bağlı olan Yazılıkaya Köyü bitişiğinde yer almaktadır. Vadide Frig Krallığı, Lidya Krallığı ve Pers İmparatorluk döneminde üç ayrı yerleşme evresinin bulunduğuna ilişkin birçok temel ve yapı kalıntısına rastlanmıştır. Diğer yandan, Midas Anıtı'nın çevresinde akropol üzerinde bir kentin varlığına ilişkin bulgular saptanmıştır.
Kayalık bir platform üzerine kurulmuş ve Erken Tunç Çağlarında yerleşim görmüş olan Midas (Yazılıkaya) Friglerin dini merkezi olmuştur. Antik şehirde Hitit kültürüne ait kendi stilleri ile yaptıkları kaya kabartmalarına rastlanmıştır.
Hititlerden sonra Frig kenti olarak gelişen Yazılıkaya'da Frig kültürüne ait kale duvarları, yerleşim yerleri, kaya kabartmaları, kaya anıtları, su sarnıçları, sunak yerleri, karlıklar, kaya mezarları, basamaklı anıtlar, nişler, antik
yollar olmak üzere 33 adet eser bulunmaktadır. Bunlar doğa koşullarından dolayı yıpranmış olsalar da günümüze ulaşabilmişlerdir. Roma ve Bizans çağlarında Frig yapıtlarının çoğu dini amaçlarla tahrip edilmiş, yerlerine kaya barınakları ve kaya mezarları yapılmıştır. Kaya yüzeyine bir tapınağın cephesi biçiminde işlenen Frig kaya anıtları, sembolü, kutsal hayvanı aslan olan Frig dini, tek tanrısı ana tanrıça Kybele'ye adanmıştır. Vadinin ormanlık kısmında, Çukurca Köyü'nden Kümbet Köyü'ne kadar uzanan bölgede 25'e varan anıt, kült anıtları, açık hava ve doğa tapınakları, kale, mezar ve diğer eserler bulunmaktadır.
Karacaşehir:
Roma ve sonra Bizans Çağı'nda yapılmış, Osmanlılar tarafından takviye edilmiş kale kenti olarak anılan Antik Kent Eskişehir'e 6 km. uzaklıkta, Karacaşehir Köyü'nün güneybatısında yer almaktadır. Günümüzde, kentin müdafaa surları tamamen yıkılmış, yalnızca doğu ve batı girişindeki kulelerden küçük parçalar kalmıştır. Kalenin içerisinde karargah binaları, sarnıç ve sokaklar, ev harabeleri görülmektedir.
Midas Anıtı:
Yazılıkaya platformunun kuzeydoğu yamacında doğuya bakan cephede yer alan anıt bazılarınca Yazılıkaya, bazılarınca da Midas Anıtı olarak adlandırılmıştır. Antik kent adını bu anıttan almıştır. Kentin en önemli yapıtı olan anıt, Frig kaya anıtlarının en görkemlisi, bölgenin ve dünyanın en önemli eşsiz yapıtlarındandır.
Pessinus:
Ana tanrıça Kybele'ye ithafen Sivrihisar İlçesi'nin Ballıhisar Köyü'nde kurulmuş bir şehirdir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Antik kentte 1967 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Kazıdan çıkan eserler Ballıhisar'daki müzede sergilenmektedir.
İlçeleri
Han:
Eskişehir'e 86 km. uzaklıkta antik yol üzerinde bulunan ilçe Romalılar tarafından kurulmuştur. Bizans Çağı'nda dini bir yerleşme alanı olan ilçede toprak altındaki yumuşak kaya mezarları bulunmuştur.
Seyitgazi:
Zengin bir tarihi olan Seyitgazi'nin 18 km. güneydoğusunda, Bardakçı köyünde, güneye inen antik yol üzerinde Roma Çağı'nda kurulmuş, Bizans Çağı'nda da önemini korumuş bir dini merkezi olan Santabaris antik kenti bulunmaktadır.
İlçenin Üçler tepesinin doğuya bakan yamaçları üzerinde 150 m. yüksekliğindeki 1207-1208 tarihlerinde 1.Alaaddin Keykubad'ın annesi Ümmühan Hatun tarafından yaptırılan Seyyit Battal Gazi Külliyesi (cami, türbe ve imarethaneler) yer almaktadır. 1511-1517 tarihleri arasında Osmanlılar tarafından eklenen medrese binaları ilçenin tarihi dokusunu zenginleştirmiştir. İlçeye 7 km. uzaklıktaki Arslanbeyli Köyü'nde yer alan Sücaeddin - i Veli Türbesi, İki Çeşme mahallesinde Selçuklu Hamamı'nı önemli tarihi eserler arasında saymak mümkündür.
Sivrihisar:
Zengin bir tarihi olan ilçe Hitit, Frig, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu dönemlerinin önemli merkezlerinden birisi olmuştur. Anadolu Selçukluları döneminde bir uç beyliği olan ve önemli bayındırlık çalışmalarının yapıldığı kentte o dönemde yapılan eserlerden (8 cami,16 mescit, 5 hamam,1 kervansaray, 2 kümbet, 8 çeşme ve 1 sübyan mektebi) pek azı günümüze ulaşmıştır.
İlçenin en önemli tarihi eserlerinden birisi olan Haznedar Cami ilçe merkezindedir. Anadolu Selçuklularından Hazinedar (Maliye Nazırı) olan Necibiddin Mustafa'nın kendi adına yaptırdığı caminin içerisi minyatürlerle doludur. Merkezde yer alan diğer bir önemli camide Selçuklu mescidi yıkılarak Hicri 898 yılında Şeyh Baba Yusuf tarafından yaptırılan Kurşunlu Camisi'dir. Caminin zarif bir minaresi ve önünde çeşmesi vardır.
Sivrihisar'ın 16 km. doğusunda Ballıhisar köyünde yer alan Pessinus Şehri bir Frig yerleşmesidir. Kent Romalılar döneminde de önemini korumuştur. Çağında büyük ve tanınmış bir şehir olan Pessinus ticaretin yanında tanrıça Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ünlüydü.
Yüzölçümü: 13.652 km²
Nüfus: 724.849(2007)
İl Trafik No: 26
İsa'dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir Türkiye'nin en önemli yol kavşaklarından birisidir.
Yunus Emre, Nasrettin Hoca gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir Lületaşı, çeşitli hastalıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlüdür.
Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemektedir.
İLÇELER:
Eskişehir ilinin ilçeleri; Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıcçık, Seyitgazi ve Sivrihisar'dır.
COÐRAFYA
Eskişehir'in topografik yapısını, Sakarya ve Porsuk havzalarındaki düzlükler ile bunları çevreleyen dağlar oluşturur. Havza düzlüklerini kuzeyden Bozdağ, Sündiken sıradağları, batı ve güneyden ise İç Batı Anadolu eşiğinin doğu kenarında yer alan Türkmen Dağı,Yazılıkaya Yaylası ve Emirdağ kuşatır.
İlin dörtte birini çam, meşe, gürgen, ardıç, katran ve köknar ağaçlarının oluşturduğu ormanlar teşkil eder. Orman olmayan arazilerde, su kenarlarında söğüt,ahlat ve kavak ağaçlarına rastlanmaktadır.
Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi'nde olduğundan karasal iklime sahiptir. Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir.
TARİHÇE
Eskişehir'de (Doryleaum) ilk yerleşim M.Ö.3500 yıllarına dayanır. Şehir Hititlerin, Friglerin, Perslerin, Romalıların, Bizanslıların, Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir.
NE YENİR?
Göceli Tarhana, harşıl, çerkez sofrası, çiğ börek, katlama böreğini yerel yemek çeşitleri arasında sayabiliriz.
NE ALINIR?
Lüle taşından yapılan eserler, pipo, takılar yöreden alınabilecek en güzel hatıralık eşyalardır.
YAPMADAN DÖNME
Yazılıkaya'yı (Midas Anıtı) gezmeden,
Sakarıılıca Termal Turizm merkezini ziyaret etmeden,
Şehrin en ünlü yemeği olan çiğböreğinin tadına bakmadan,
Lületaşı eserlerinden satın almadan...
Dönmeyin.
NASIL GİDİLİR?
Karayolu: Otogar şehir merkezine yaklaşık 2 km. uzaklıktadır. Bütün Belediye Otobüsleri ile şehrin her semtinden Otogara ulaşılabilmektedir. Ayrıca firmaların özel servisleri de bulunmaktadır.
Otogar Tel: (+90-222) 227 88 00 - 227 88 01
Demiryolu: Eskişehir'in demiryolu ulaşımı'da vardır.
İstasyon Tel: (+90-222) 225 55 55
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 168
Kentsel Sit Alanı : 2
Doğal Sit Alanı : 10
Tarihi Sit Alanı : -
Diğer Sit Alanları
Arkeolojik ve Doğal Sit : 19
Arkeolojik ve Tarihi Sit : 1
Tarihi ve Kentsel Sit : 1
Arkeolojik ve Kentsel : 1
Toplam : 202
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 568
GENEL TOPLAM : 770
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 13 68
Faks +90-222) 230 63 01
İl Turizm Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 17 52 - 230 38 65
Turizm Danışma Müdürlüğü
Tel: (+90-222) 230 38 65
Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
Adres: Porsuk Bulvarı, Köprübaşı ESKİŞEHİR
Tel: (+90-222) 230 13 78
Faks: (+90-222) 230 63 01
Önemli Telefonlar
Valilik: (+90-222) 230 17 53
Belediye: (+90-222) 631 25 44
Hastane: (+90-222) 237 48 00
Polis: (+90-222) 230 27 73
Jandarma: (+90-222) 621 20 03
Gezilecek Yerleri
Geyik Alanı
Yeri: Eskişehir
Özelliği: 200-400 yaşlarında ve 38-45 m boylarında, düzgün ve dolgun yapıdaki sarıçam ağaçlarından oluşmuş 10,5 hektarlık alan.
Tesis Tarihi: 03.11.2000
Nasrettin Hocanın Evi:
Dünya mizah edebiyatında önemli bir yer tutan fıkralara sahip Nasrettin Hoca 1208 yılında, Sivrihisar'ın Hortu Köyü'nde doğmuştur. Eskişehir' in Sivrihisar İlçesi ve Hortu Köyü'nde her yıl Nasrettin Hoca'yı anma şenlikleri ve adına halk edebiyatı seminerleri düzenlenmektedir.
Sarıcakaya - Sakarılıca Termal Turizm Merkezi
Yeri: İç Anadolu Bölgesinde Eskişehir İli Mihalgazi ilçesindedir.
Ulaşım: Eskişehir'e 33 km. uzaklıktadır.
Suyun Isısı: 56°C
PH Değeri: 7,6
Özellikleri: Hipertermal, hipotonik bir maden suyudur. Bikarbonat, sodyum, magnezyum, kalsiyum, sülfat, nitrat
Tedavi Ettiği Hastalıklar: Diabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş unsurları, bu arada şeker ve yağları temizler, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağlar, böbrek taşlarının büyümesine engel olur.
Konaklama Tesisleri: Belediye Tesisleri (150 oda, 400 yatak), Aytaç Turistik Tesisleri ( 20 Oda, 40 Yatak)
Hava Sporları
Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi' nin bulunduğu bu kampta dünya standartlarında eğitici ve öğreticilerinin eşliğinde her türlü hava sporunu yapılabilmektedir.
Eskişehir'in 15 km batısında bulunan İnönü ilçesinde Türk Hava Kurumunun tesisleri bulunmaktadır. İlçenin kuzeye bakan yamaçları, özellikle yaz aylarında kuzeyden esen rüzgarları ile çok uygun uçuş şartları yaratmaktadır. Türk Hava Kurumu tarafından düzenlenen kurslar burada yapılmaktadır.
Yamaç Paraşütü Yapabilmek için Fiziksel Koşullar
Yamaç paraşütü yapabilmek için alt yaş sınırı 16'ı üst yaş 55 'dır. Üst yaş sınırı için sağlık durumuna göre esnek olunabilir. Kilo sınırı en az 40 kg, en çok 130 kg'dır. Epilepsi, astım, kalp, bel ve omurga rahatsızlıkları olanlar yamaç paraşütü eğitimlerine katılamazlar. Yamaç paraşütü eğitimine katılmak için sağlık koşullarının uygun olduğu beyan eden bir form doldurulur.
Paraşüt Tipleri
Paraşütler (kanat) pilotun ağırlığına göre ve uçuş tipine göre farklı ebat ve tiptedir. Hafif kilolu pilotun kullandığı paraşüt, ağır pilotun kullandığına göre daha küçük ebattadır. Paraşütlerin, alınan eğitim ve tecrübeye göre farklı performanslar gösteren 5 tipi bulunur.
Kanat Yapısı
Yamaç paraşütü:
Kanopi (Kubbe), Askı ve fren ipleri, Taşıyıcı kolonlar ve Harnes (kuşam tertibatı) olmak üzere 4 bölümde incelebilir.
Kanopi:
Paraşüt içerdeki hava basıncını sağlayıp havada kalmasını sağlayacak, hava geçirgenliği olmayan kumaştan yapılır. Kanopiler, pilotun ağırlığı ve uçuş tipine göre yaklaşık 40-60 hücreden oluşur ve bu hücreler hava basıncını sağlamak için kapakçıklarla birbirine bağlanır.
Askı ve fren ipleri:
Oldukça dayanıklı ve hafif bir malzemeden yapılmış olan ipler pilotu taşımak üzere kanopiye dengeli bir şekilde dağılmıştır. Kanopinin önünde bulunan ipler toplanarak ön kolonlarda, arkadakiler ise arka kolonlarda toplanırlar. Fren ipleri farklı renkte olup bir halkadan geçerek (pilot bırakırsa dahi savrulmayacak şekilde) en son kolona yerleştirilirler.
Taşıyıcı Kolonlar:
Taşıyıcı kolonlar, kubbe iplerini kuşama bağlarlar. Pilota kalkışta uygun tutunma yerleri sağlarlar.Kalkışı kolaylaştırmaktan öte farklı harnes kullanımına imkan tanırlar.Azı gelişmiş yamaç paraşütlerinde speed sistemi denilen hızlandırıcılar bulunurken bazılarında harnes kolonlara sabit olarak bağlanmıştır.
Harnes (Kuşam):
Pilotun oturacağı kısımdır. Temel olarak pilotun takabilmesi için, kol ve bacaklardan geçen askılardan oluşur. Yapısı kullanılan malzeme ve ek donanımlara göre farklılıklar arz edebilir. Bazı harneslerde çapraz kolonlar bulunur. Bunlar kubbeyi daha güvenli tutmak için pilotun vücut hareketini doğrudan yukarıya iletmesini engelleyen bir yapıları vardır. Gelişmiş harneslerin, hızlandırıcı (speed sistem) bağlantıları, sırt koruyucusu, hava yastığı, yedek paraşüt bölümü gibi avantajları vardır. Bütün harnesler pilotun vücut yapısına göre ayarlanabilir.
Meteorolojik Bilgiler
Hava sporlarını güvenli bir şekilde yapmak için uygun hava koşulları çok önemlidir. Özellikle yamaç paraşütü için temel meteorolojik bilgiler gereklidir.Rüzgarın hareketi ve bulutların şekli uçuş için ilk işaretin alındığı meteorolojik olgudur. Diğer iki olgu türbülans ve termik'tir.
Türbulans:
Dikey hava hareketleridir. Türbulanslar;5 km/h aşan darbe hareketlerinde, belli coğrafik bölgelerde, dik bir tepeye arkadan gelen rüzgar ile, termik giriş-çıkışlarında ve cephe bölgelerinde gözlenir.
Termik:
Sıcak hava kütlesinin yükselmesiyle oluşur. Bu hava kütlesi soğuyarak uçuşu engelleyici bulutları oluşturur, bu da şiddetli türbülansa neden olur. Termik özellikle kayalık bölgelerde, asfalt alanlarda, orman bölgesinde, su bölgesinde(nehir,göl,deniz...) ve tarlalı alanlarda daha fazlaca oluşum gösterir.
Kurslar
Ülkemizde Yamaç Paraşütü kursu Türk Hava Kurumu, üniversite kulüpleri ve özel kulüpler tarafından eğitim düzenlenmektedir.
Türk Hava Kurumu Tarafından Düzenlenen Yamaç Paraşüt Uçuş Kursları
Yamaç Paraşüt Başlangıç Kursu
Kurs süresi : 12 gün. Kurs süresince devamlılık mecburidir.
Kurs ücreti : Ücretsiz olup, kursiyerlerin yatak ve yemek ihtiyaçları da Türk Hava Kurumu tarafından karşılanmaktadır.
Kurs yeri : İnönü Eğitim Merkez Müdürlüğü
Katılma Şartları
- Yaş: 15 Yaşını bitirmiş 16 yaşından gün almış olmak
- Tahsil : En az ilköğretim okulu mezunu olmak
- Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak
- Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak
Müracaat Şekli:Bu kursa katılabilmek için 01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine dilekçeyle müracaat edilecektir.
Kursa Katılacakların Belirlenmesi:Kursiyerler 01 - 15 Nisan 2003 tarihleri arasında kura usulü ile belirlenmektedir. Kursa katılacakların adreslerine kursa katılım formları gönderilir.
Kurs Tarihleri
I.DÖNEM: 14-29 TEMMUZ 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
II. DÖNEM: 04-19 AÐUSTOS 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
III.DÖNEM:20 AÐUSTOS - 02 EYLÜL 2003 25 (Kontenjan 25 kişi)
Yamaç Paraşüt Tekamül Kursu
Katılma Şartları :
- Tahsil: En az lise veya dengi okul mezunu olmak
- Boy: En az 1.55 m, en fazla 2.00 m boyunda olmak
- Kilo: En az 45 kg, en fazla 100 kg ağırlığında olmak
- Yamaç paraşüt Öğrenci Pilot Sertifikasına sahip olmak
Müracaat Şekli:01 Ocak - 31 Mart 2003 tarihleri arasında Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera / ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edenler arasından Çok Hafif Hava Araçları Yamaç Paraşüt Kısmındaki dosya kayıtlarına (disiplin, başarı, fizik, yaş vb.)göre 10 (on) kursiyer kursa ücretsiz olarak alınacaktır.Bu ON kişi haricinde yamaç paraşüt tekamül kursuna ücretli olarak katılmak isteyen kursiyerlere imkanlar nispetinde tekamül kursları verilecektir. Bunun içinde Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı Atatürk Bulvarı No:33 (06100) Opera/ANKARA adresine katılmış oldukları kurs yılı, dönemi ve sertifika numarasını belirtir bir dilekçe ile müracaat edilecektir.
Kuş Gözlem Alanları
Aliken
İl: Eskişehir
İlçeler: :Çifteler, Sivrihisar
Yüzölçümü: 11500
Rakım: 875 - 909 m
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: plato, tarım alanı
Kuş Türleri: Alanda 20 çift toyun ürediği tahmin edilmektedir, kaydedilen en yüksek birey sayısı ise 45'tir.
Balıkdamı
İl: Eskişehir
İlçeler: Sivrihisar
Yüzölçümü: 1470
Rakım: 799 m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tatlısu gölü, bataklık
Kuş Türleri: Çayır delicesi (15 çift) ve küçük kerkenez (Ahiler'de 10 çift) popülasyonları ve göçmen leylekler (maks.17.915) ile önemli kuş alanları statüsü kazanır. Bölge, angıtın da (maks. 302) içlerinde bulunduğu sukuşları için göç sırasında büyük önem taşır.
Hamam Dağı
İl: Eskişehir
İlçeler: Mihalıççık
Yüzölçümü: 14000
Rakım: 900 - 1574 m
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: orman, dağ
Kuş Türleri: Kara akbaba (5 çift) ve küçük kartalla (1 çift) önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Sarıyar Barajı
İl: Ankara, Eskişehir
İlçeler: Beypazarı, Nallıhan, Mihalıççık
Yüzölçümü: 8400
Rakım: 475 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: baraj gölü, kayalık
Kuş Türleri: Bölgede kuluçkaya yatan önemli türler arasında, güney kıyılarındaki bir kavaklıkta yuva yapan gece balıkçılıyla (120 çift), kayalıklarda yuva yapan kara leylek (20 çift), küçük akbaba (10 çift) ve bıyıklı doğan (1 çift)sayılabilir."Nallıhan Kuşcenneti" çok sayıda leylek (maks. 11.300) ve angıt (maks. 2400) için göç sırasında önemli bir konaklama noktasıdır.
Türkmenbaba Dağı
İl: Kütahya, Eskişehir
İlçeler: Eskişehir Merkez, Kütahya Merkez, Seyitgazi
Yüzölçümü: 17500
Rakım: 1200 - 1826 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: orman, dağ
Kuş Türleri: Kara akbabanın (10 çift) Türkiye'de bilinen en büyük popülasyonu bölgede yaşar. Önemli kuş alanlarında aynı zamanda önemli sayılarda kara leylek (5 çift), sakallı akbaba (1 çift) ve küçük kartal (5 çift) ürer.
Külliye ve Türbeler
Külliye ve Türbeler
Kurşunlu Camisi'nin batısında yer alan Şeyh Şahabattin Türbesi ve Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in kayınpederine ait Şeyh Edebalı Türbesi Eskişehir'in önemli türbeleridir.
Seyit Battal Külliyesi:
Seyitgazi İlçesinde, 150 metre yüksekliğinde Üçler Tepesi'nin doğuya bakan yamaçları üzerindedir. Bu külliye Seyyit Battal Gazi' ye ithafen yaptırılmıştır (1207 - 1209).
Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi:
Eskişehir Mihalıcçık İlçesi Yunus Emre Beldesi'nde (Sarıköy) dir. Eskişehir-Ankara demiryolu yakınından geçmektedir.
Yunus Emre bu dünyada yaşayan insanları sevgiye, birlik ve beraberliğe çağıran bir halk aşığıdır. Mezar taşının ön cephesinde yazılı olan "gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz." sözlerinde Yunus Emre'nin yaşam felsefesi özetlenmektedir.
Mağaralar
Sarıkaya Mağarası
Yeri: Eskişehir, Mihalıcçık İlçesi, Yalınkaya Köyü
Eskişehir Mihalıcçık yolundan ayrılan Büyüdüz-Sasa-Yalınkaya yönüne gidilerek Yalımkaya köyüne ulaşılır. Yalınkaya'dan Domya deresinin derin kanyonu içerisinden bir saatlik yürüyüşle gidilir.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 591 m. olan mağaranın iki girişi vardır. Birbirine bağlı üç kattan oluşur. Tabanında kum, çakıl ve molozlar bulunan mağaranın alt katı nemli olduğundan damlataşca zengindir. Oluşumları devam eden bu damlataşlar sarkıt, dikit, sütün, duvar ve perde damlataşı, damlataş havuzları çoğunlukla siyah ve kahverengidir. Üst katlar fosil şekildedir. Damlataş yönünden fakirdir.
Mağaranın soğuk ve nemli bir havası vardır. Üst kat 13ºC, yüzde 80 neme, alt kat 10ºC, yüzde 90 neme sahiptir.
Mağara, Prehistorik ve tarihi dönemlerde insanlar tarafından kullanıldığını gösteren Çakmaktaşı yongaları seramik ve tuğla parçaları ve insan kemikleri gibi buluntu ve şekillere sahiptir.
Yelini Mağarası
Yeri: Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Yelinüstü Mağarasının güneyinde yeralan Mağara Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağılarının güneydoğusundadır. Mağaraya, Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak Karayollarından gidilebilir.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 271 m. olan Mağaranın en derin noktası, girişe göre -26 metredir. Damlataş ve tavan düşen iri bloklarla bir çok salon ve odaya bölünen mağara, görünümleri son derece güzel damlataşlar ile kaplıdır. Genel olarak girişten sona doğru sıcaklık azalarak nem artmaktadır. Girişte sıcaklık 25.5ºC, yüzde 45 nem, son salonda 16.1ºC sıcaklık, yüzde 79.5 nem oranına sahiptir.
Yelinüstü Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur. Mağara önünde, yamaç ve tarlalarda çakmak taşı, yonga, balta, mızrak uçları bulunmuştur. Girişte toprakta değişik alet, kemik, çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Salonda ise tuğladan yapılmış derinliği 2 metreyi geçen havuzlar ve sarnıçlar bulunmaktadır.
Yelinüstü Mağarası
Yeri: Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağlarının güneydoğusunda yer alır. Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak kara yolların Kayakent Beldesine gidilebilir. Mağara Kayakent Beldesinin hemen yakınındadır.
Özellikleri: Toplam uzunluğu 420 m. olan mağaranın girişe göre son noktanın derinliği -90 m.dir. Mağaranın giriş bölümünün sağ tarafından ayrılan küçük inişleri olan dar bir galeri ile ikinci bölüme geçilir. İri bloklarla kaplı salonun içinde değişik damlataş oluşumları bulunmaktadır. Bu salondan aynı oluşumlara sahip diğer iki faklı salona açılır.
Yağışlı dönemlerde tavandan damlayan dönemler dışında bütün mevsimlerde kurudur. Eski dönemlerde, bu suları toplamak amaçlı sarnıç ve havuzlar yapılmıştır. İçeride sıcaklık ortalama 20ºC, nem yüzde 70'dir.
Yelini Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada da uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur.
Müzeler
ESKİŞEHİR ARKEOLOJİ MÜZESİ :
Eskişehir İli, Merkez, Akarbaşı Mahallesi, Atatürk Bulvarı No: 86’da bulunmaktadır. 1945 yılında çevreden derlenen eserlerle Alaaddin Camii’nde depo - müze olarak kurulmuş, 1966 yılında Kurşunlu Camii Külliyesinde müdürlük olarak hizmete açılmıştır. 1974 yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Eserler, kronolojik bir düzen içinde, müzenin üç teşhir salonunda ve bahçede sergilenmektedir.
Müzenin Birinci Salonunda; Tarih Öncesi Çağlara ait bitki ve hayvan fosilleri ile Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig çağlarına ait eserler sergilenmektedir. Yazılıkaya, Demircihöyük, Küllüoba Höyük, Şarhöyük ve Sarıket, Küçükhöyük, Uluçayır, Çavlum mezarlıklarında yapılan kazılarda elde edilen buluntular da bu bölümde teşhir edilmektedir.
Demircihöyük, Anadolu yaylasının Marmara kıyı bölgesine geçiş yerinde bir ova kıyısında, Bursa - İstanbul karayolunun kuzeyinde ve Söğüt sapağının
hemen batısında yer almaktadır. Burası binlerce yıldan beri Kuzeybatı Anadolu’nun ana ulaşım yolunu teşkil etmektedir.İlk deneme kazıları 1937’de Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Prof. Dr. Kurt BİTTEL tarafından yapılmıştır. Bir süre ara verildikten sonra, kazılar Prof. Dr. Manfred KORFMAN’ın yönetimi altında 1975’te yeniden başlamış ve 1978 yılında sona ermiştir. Demircihöyük kazıları Kuzeybatı Anadolu’da yapılan ilk sistemli araştırmadır ve bu araştırma ile bu bölgedeki maden devrinin başlangıcı hakkında geniş bilgi edinmek mümkün olmuştur.
Demircihöyük’ün 250 m. kadar batısındaki teras üzerinde yer alan Demircihöyük - Sarıket Mezarlığı da 1990 - 1991 yıllarında kazılmıştır. Bursa Müzesi ile İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün çalışması olarak, Prof. Dr. Jürgen SEEHER yönetiminde gerçekleştirilen Sarıket Mezarlık Kazısı buluntuları, Eskişehir Müzesine teslim edilmiştir. Bu kazı, 350 km. uzaklıktaki Karataş - Semayük’ten sonra Batı Anadolu’da yerleşmesi ile kazılmış ikinci büyük mezarlık kazısıdır. Toplam 498 İlk Tunç Çağ’a ve 26 adet büyük olasılıkla Hellenistik Çağ’a ait mezar kazılmıştır. Gerek gömü türleri, gerekse keramik ve küçük buluntuların detaylara kadar inen benzerliği, Sarıket Mezarlığı ile 25 km. kadar batıda yer alan Küçükhöyük Mezarlığının en azından bir kısmının tamamen çağdaş olduğunu göstermektedir. Böylece, bu bölgeden İlk Tunç Çağına ait yaklaşık 700 mezar çıkmış bulunmaktadır.
Küçükhöyük Mezarlığı, Bilecik İli, Bozüyük İlçesi, Bozüyük - Eskişehir karayolunun beşinci km. sinde, yolun 100 m. kuzeyindedir. Yerleşim yerinin 400 m. doğusunda, yamaç arazide kurulmuş olan mezarlıkta, 1983 - 1984 yıllarında, Eskişehir Müzesi elemanlarınca kazı yapılmıştır.
Şarhöyük, Eskişehir’in kuzeybatısında, Merkez, Şarhöyük Mahallesindedir. 1972 - 1973 yıllarında, Höyüğün 300 m. doğusunda yapılan Çocuk Cezaevi temel hafriyatında, Geç Roma iskanına rastlanmış, çıkan mozaikler Müzeye getirilmiştir. Antik Dorilaion şehri olarak bilinen Höyükte, Prof. Dr. A. Muhibbe DARGA’nın başkanlığında, 1989 yılından beri kazılar yürütülmektedir. 1997 yılı kazı sezonunda gün ışığına çıkan mühür baskılı amphora kulpu parçası, antik çağda Sakarya Nehri ticaretine ışık tutması açısından önem arz etmektedir. M. Ö. 3. yüzyıla tarihlenebilen amphora kulpu parçası yanısıra, Alpu - Kocakızlar Tümülüsünde bulunan amber de, Sakarya Nehri ticaretinin anlaşılmasında; şehir devletlerinin ekonomik üstünlüklerini nerelere kadar, ne müddette uzattıklarının belirlenmesinde önemlidir.
Küllüoba Höyük, Seyitgazi İlçesi, Yazıdere -Yenikent karayolunun 200 m. kadar sağında ve Yenikent Köyüne 1300 m. uzaklıktadır. Prof. Dr. Turan EFE başkanlığında sürdürülen kazılar, 1996 yılında başlamış olup, 4 yıldır devam etmektedir. Kazıda, yerleşmenin beyine ait bir saray olarak nitelendirilebilecek oldukça anıtsal bir yapı kompleksi ortaya çıkarılmıştır. İlk Tunç 2 dönemine ait bu kompleksin planı, bir sonraki İlk Tunç 3 döneminde, Kuzey Ege’de; Troia ve Limni Adası’ndaki Poliochni yerleşmesinden bilinen ev planları ile tamamen benzeşmektedir. Kayseri yakınlarında yer alan Kültepe’de ortaya çıkarılmış olan İlk Tunç 3 Sarayı’nın planı da aynı özellikleri taşımaktadır. Küllüoba Sarayı’nın esas önemi, bunların hepsinden daha eski olmasından kaynaklanmaktadır. Söz konusu ev planının, Eskişehir bölgesinden çıkmış olabileceği düşünülmektedir.
Çavlum Mezarlık alanında 1999 yılında, Eskişehir Muze Müdürlüğünün başkanlığında, Yrd. Doç. Dr. A. Nejat BİLGEN’in bilimsel sorumluluğunda bir ekibin katılımıyla, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünce finanse edilerek, kazı yapılmıştır. Bölge arkeolojisi için önemli olan, bölgenin M. Ö. 2000 yıllarına ışık tutan Çavlum Mezarlığının kazısına 2000 yılında devam edilecektir.
Müzenin İkinci Salonunda; Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserler ile Antik ve İslami devirlere ait sikkeler yer almaktadır. Alpu - Kocakızlar Tümülüsü ve Sivrihisar - Pessinus kazılarından elde edilen eserler ayrı gruplar halinde sergilenmektedir.
Alpu İlçesinin kuzeybatısındaki Bozyir Mevkiinde, 1972 yılında D. S. İ. tarafından sulama kanalları açılırken, Kocakızlar Höyük’te tahribat olmuş ve bu esnada Kocakızlar Tümülüsü bulunmuştur. Ufak höyük altına yapılmış olan Tümülüste, Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce kurtarma kazısı yapılmıştır. Kazı buluntuları, oda mezarın zengin ve asil aileye ait olduğunu göstermektedir. Kocakızlar Tümülüsü, planı ve mezar eşyası ile başka tümülüslere benzememektedir. Benzerlerine, Anadolu’da Roma dönemine ait mezarlarda rastlanmamıştır. Buluntular, mezarın M. Ö. 1.- M. S. 1. yüzyıl içinde yapılıp, birkaç nesil kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Taş eserlere ayrılan Üçüncü Salonda; Roma ve Bizans dönemlerinden mermer adak heykelcikleri, heykeller, pişmiş toprak lahitler, Şarhöyük (Dorylaeum) mozayikleri ve Sivrihisar - Babadat Kazısı ile Han Yeraltı Yerleşimi Kazısı buluntuları teşhir edilmektedir.
Eskişehir Müze Müdürlüğü’nün 1981yılında, Sivrihisar İlçesi, Babadat Köyü’nün 500 m. güneyinde, Ödenyaka Mevkiinde, Roma İmparatoru Augustus’un eşi adına Galatia sınırları batısında kurulmuş Germa Colonia antik kentinde yapmış olduğu kazıdan gelen Hygieia heykeli, anıtsal görünümüyle teşhirde dikkat çekmektedir. Ayrıca örenyerinden gelen Latin kitabeli mil taşı bahçe teşhirde yer almaktadır. Dorylaeum’dan Ancyra’ya giden antik kral yolu, Germa şehrinin güneyinden geçmektedir.
Bahçedeki açık teşhirde; Mermer heykeller, mezar ve adak stelleri, lahitler, mil taşı, mimari parçalar ve pişmiş toprak küpler teşhire sunulmuştur.
Eskişehir Müze Müdürlüğü’nün 1985 yılında, Merkez, Karahöyük Köyünde yapmış olduğu Bizans Dönemi Köprüye ait ayakların bulunduğu kurtarma kazısında ele geçen ve onur yazıtından iki satır içeren mermer kaide parçası, Midaeum antik kentinin lokalizasyonunda önemini vurgularcasına Müze bahçe teşhirinde yerini almıştır.
Bahçe teşhirdeki stellerin yazıtlarının çoğu tarihleme bakımından M. S. 2. ve büyük çoğunluk 3. yüzyıla aittir. Günümüze ulaşabilmiş bu belgelerin tartışılmaz bir yeri ve önemi vardır. Bunlar birinci elden kaynak durumundadır. Sanki geçmişten kalan belgesel fotoğraflardır, sessiz tanıklardır.
İRTİBAT Tel : (0 222) 230 13 71 Fax : 230 17 49
Atatürk ve Kültür Müzesi
Şehrin Arifiye Mahallesi'nde bulunan bina 1921 yılında inşa edilmiş ve Temyiz Mahkemesi olarak kullanılmıştır. Zemin ile birlikte iki katlı olan yapının zemini taş, üst katı yığma tuğladır.
1920-1938 yılları arasında onaltı kez Eskişehir'i ziyaret eden Ulu Önder Atatürk'ün anılarını yaşatmak amacıyla düzenlenen ve 1970 yılında açılan müzenin ilk bölümü Atatürk'e ayrılmıştır. Burada Atatürk'ün özel eşyaları, Eskişehir'i ziyaretlerinde kendilerine hediye edilen eşyalar ve kronolojik olarak sergilenen fotoğrafları yer almaktadır.
İkinci ve üçüncü salonda Topkapı Sarayı Müzesi'nden ve yöreden derlenen etnografik eserler, Atatürk'ün Eskişehir'i ziyaretleri ile ilgili fotoğrafları bulunmaktadır.
Bu bölümde ayrıca, yörede "beyaz altın" diye nitelenen lüle taşının yerinden çıkarılışından, işlenişi ve kullanımına kadar geçirdiği safhaları gösteren bir koleksiyon mevcuttur.
Orta salonda ise Atatürk ile ilgili kitaplar sergilenmektedir.
Eskişehir Valiliği Lületaşı Müzesi:
Müzede pipoların yanı sıra lületaşından işlenerek yapılan takılar, hatıra ve kullanım eşyaları ile ulusal ve uluslar arası yarışmalara katılan heykelcikler yer almaktadır. Müzede ellinin üzerinde sanatçıya ait dört yüz eser sergilenmektedir.
Tel: (+90-222) 233 05 82
SEYİTGAZİ MÜZESİ :
Müze Eskişehir-Afyon karayolu üzerinde, Eskişehir'e bağlı Seyitgazi İlçesi'nde bulunan tarihî Seyyid Battalgazi Külliyesi'nin müderris odaları ve dershane bölümlerinde faaliyet göstermektedir. Yapı olarak iyi korunmuş külliyenin içerisinde tarihî kişiliklere ait türbeler bulunmaktadır. Bu yapı Selçuklu ve Osmanlı Dönemi mimarî özelliklerini göstermesi bakımından önemlidir.
Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün teşhir müsadesi ile 1966 yılında Seyitgazi Turizm Derneği tarafından ziyarete açılmıştır. Bu mekân 1970 yılında, yeniden düzenlenerek Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı Müze Memurluğu olarak faaliyetine devam etmiştir. Halen Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak Seyitgazi çevresinden çeşitli yollarla derlenen eserlerin sergilendiği mekîn müdürlük statüsünde faaliyetine devam etmektedir.
Eskişehir-Afyon arasında bulunan, kuzey-güney doğrultusunda uzanan, Frigya vadisi olarak bilinen ve Seyitgazi İlçesi'ni de kapsayan bölge, Frigler'in dini merkeziydi. Bu bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde Nacolea olarak bilinen önemli bir yerleşim yeriydi. Yöredeki eserlerin çoğu; Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalmadır.
Toplam 4783 adet olan eserlerin; 910 adeti arkeolojik, 1810 adeti etnografik, 2059 adeti sikke ve 4 adeti arşiv vesikasıdır. Bu eserlerin 46 adedi müzede sergilenmektedir.
Sergilenen eserler arasında, Seyitgazi İlçe merkezinde bir hafriyat esnasında bulunan Roma Dönemine ait, kucağında çocuk taşıyan ve kolunda Nemea Aslanı'nın postu ile tasvir edilmiş mermer Herakles heykeli bulunmaktadır. Diğer sergilenen eserler; pişmiş toprak testiler-testicikler, mimarî parçalar, mermer heykelcikler, sikke ve mühürler, kaplar, silahlar, kılıçlar, sancaklar, alemler, şamdanlar, gümüş takılar ve giyim eşyalarıdır. Külliye avlusunda Roma ve Bizans Dönemine ait sütun altlıkları ve başlıkları, adak taşları, mezar taşları; Selçuklu Dönemine ait mezar taşları açık teşhir olarak mekânda sergilenmektedir.
ADRES:Seyitgazi Müze Müdürlüğü
Seyyid Battalgazi Külliyesi
Seyidgazi -ESKİŞEHİR
TELEFON: (222) 671 30 82 - 671 30 38
YUNUSEMRE KÜLLİYESİ DAHİLİNDE YUNUSEMRE MÜZESİ :
Külliye, Eskişehir İli, Mihalıççık İlçesi, Yunusemre (eski Sarıköy) Beldesinde, Eskişehir - Ankara demiryolunun hemen güneyinde, tapunun 41 pafta, 927, 928 ve 1680 no. lu parsellerinde kayıtlı olup, 927 no. lu parselde Yunus Emre’nin ilk mezarı, 928 no. lu parselde çeşme, ikinci ve üçüncü mezarı, 1680 no. lu parselde Müze, Cami, Şadırvan, Kültür Evi, Yunus Emre Heykeli yer almaktadır.
13. yy.da yaşamış olan Yunus Emre’ nin naaşı, Yunan işgalinde yıkılan ilk mezarından, 06.05.1949 Cuma günü 15.000 kişinin katıldığı muhteşem bir törenle, Türk Mimari tarzında yapılmış bir çeşmenin arkasında ve daha yüksekte bulunan, çeşmeye su almak için gelenlerin daima hürmet vaziyetinde olması amaçlanarak bu tarzda inşa edilmiş olan ikinci mezarına, 24.05.1970 Pazar günü ikinci mezarından da alınarak dini bir törenle türbeye; Üzerine rumi palmet motif işlenmiş mermer lahitli, sekiz sütunlu, yayvan kubbeli, sütunlar arası kemerli, etrafı açık sekizgen, anıt mezara nakledilmiştir.
Mezarlar, Türbe ve Çeşmeye ilaveten, Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 15.09.1970 tarihinde Yunusemre Müzesi inşaatı başlatılmıştır. Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Toprak İskan Genel Müdürlüğü, Eskişehir Toprak İskan İl Müdürlüğünce, cami, minare, şadırvan ve kültür evinden oluşan çok amaçlı sosyal ve kültürel tesisler inşa edilerek bir Külliye oluşturulmuştur. Kültür Evinin önünde Yunus Emre Heykeli yer almaktadır.
Yapılar kompleksi, üslup itibariyle, Selçuklu Dönemi Mimari özelliklerine benzetilmek istenmiştir. Külliye, Kültür Varlığı olarak koruma altındadır.
Müze, türbenin mimari üslubuna uygun mimaride yapılmış olup, Kültür Bakanı Talat Halman, Eskişehir Valisi Mehmet Saraçoğlu zamanında 19.09.1971 tarihinde ziyarete açılmıştır. Külliye içinde yer alan Müze binası; Kesme taştan tek katlı, giriş revaklı, pencereler kemerli, tek teşhir salonludur, bir idari odası vardır. Teşhirde; Yunus Emre Zaviyesine ait dört adet Berat, iki adet Muhasebe Koçanı, bir adet Muhasebe Defteri, iki adet Muameleli ve Telhisli Arzuhal, bir adet Defter Hane-i Amire Kadı’nın Özü’nün kopyası, birinci ve ikinci mezarlarından nakil sırasında çekilmiş fotoğraflar, Yunus Emre’yi tanıtıcı kitaplar, Yunus Emre’nin dörtlüklerini içeren levhalar, Selçuklu Dönemine ait mermer mimari parçalar ve etnografik malzeme yer almaktadır.
Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne bağlıdır.
İNÖNÜ SAVAŞLARI KARARGAH MÜZESİ :
Eskişehir İli, İnönü İlçesi, Merkez, İsmet Paşa Mahallesi, Karargah Caddesi, No: 17’de, tapunun 21 pafta, 3392 parsel no.da, 374 m2 yüzölçümlü, Hazine adına kayıtlıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında I. ve II. İnönü Savaşlarında Garp Cephesi Komutanı İsmet İNÖNÜ tarafından karargah binası olarak kullanılmıştır. Ali Osman GÜLYILDIZ’ ın babasına ait binanın MÜZE olarak kamulaştırma çalışmaları 1988 yılında tamamlanmıştır. Kültür Bakanlığına tahsisli binanın restorasyon çalışmalarına 1993 yılında başlanmış olup, onarım sonrası teşhir tanzimi yapılarak, 01.04.2001 günü Müze olarak halkın hizmetine açılmıştır.
Müze binası; Zemin üzeri iki katlı olup, zemin kat yapı malzemesi taş, diğer iki kat bağdadi tekniğindedir. İkinci katın ön ve arka cephesi cumbalıdır. Bina, Osmanlı Dönemi Sivil Mimari örneği olup tek yapı olarak tescillidir.
Müzenin teşhirinde; Eskişehir Müzesi Etnoğrafya ****iyonuna kayıtlı 126 adet eser, İnönü Vakfınca verilmiş olan İsmet İnönü’nün üniformalarının kopyası, ilgili kitaplar, fotoğraflar, cephe emirleri, Akşehir 1185. Sefer Malzeme Ana Depo Komutanlığınca verilen silahlar, İnönü Kaymakamlığınca yöreden toplanan savaş malzemeleri sergilenmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne bağlı olan Müze, ziyarete daimi olarak açık değildir, talep edildiğinde İnönü Kaymakamlığınca ziyareteaçılmaktadır.
Ören Yerleri
Doryleaum:
Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarını yaşamış Höyük kentin kuzey bitişiğinde ve Muttalip Köyü'nün doğusunda yer almaktadır. Höyüğe ve eteklerinde yer alan temel hafriyat sırasında çıkarılan Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarına ait eserler Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir
Frig Vadisi:
Antik kent Eskişehir'e 90 km. uzaklıkta Han ilçesine bağlı olan Yazılıkaya Köyü bitişiğinde yer almaktadır. Vadide Frig Krallığı, Lidya Krallığı ve Pers İmparatorluk döneminde üç ayrı yerleşme evresinin bulunduğuna ilişkin birçok temel ve yapı kalıntısına rastlanmıştır. Diğer yandan, Midas Anıtı'nın çevresinde akropol üzerinde bir kentin varlığına ilişkin bulgular saptanmıştır.
Kayalık bir platform üzerine kurulmuş ve Erken Tunç Çağlarında yerleşim görmüş olan Midas (Yazılıkaya) Friglerin dini merkezi olmuştur. Antik şehirde Hitit kültürüne ait kendi stilleri ile yaptıkları kaya kabartmalarına rastlanmıştır.
Hititlerden sonra Frig kenti olarak gelişen Yazılıkaya'da Frig kültürüne ait kale duvarları, yerleşim yerleri, kaya kabartmaları, kaya anıtları, su sarnıçları, sunak yerleri, karlıklar, kaya mezarları, basamaklı anıtlar, nişler, antik
yollar olmak üzere 33 adet eser bulunmaktadır. Bunlar doğa koşullarından dolayı yıpranmış olsalar da günümüze ulaşabilmişlerdir. Roma ve Bizans çağlarında Frig yapıtlarının çoğu dini amaçlarla tahrip edilmiş, yerlerine kaya barınakları ve kaya mezarları yapılmıştır. Kaya yüzeyine bir tapınağın cephesi biçiminde işlenen Frig kaya anıtları, sembolü, kutsal hayvanı aslan olan Frig dini, tek tanrısı ana tanrıça Kybele'ye adanmıştır. Vadinin ormanlık kısmında, Çukurca Köyü'nden Kümbet Köyü'ne kadar uzanan bölgede 25'e varan anıt, kült anıtları, açık hava ve doğa tapınakları, kale, mezar ve diğer eserler bulunmaktadır.
Karacaşehir:
Roma ve sonra Bizans Çağı'nda yapılmış, Osmanlılar tarafından takviye edilmiş kale kenti olarak anılan Antik Kent Eskişehir'e 6 km. uzaklıkta, Karacaşehir Köyü'nün güneybatısında yer almaktadır. Günümüzde, kentin müdafaa surları tamamen yıkılmış, yalnızca doğu ve batı girişindeki kulelerden küçük parçalar kalmıştır. Kalenin içerisinde karargah binaları, sarnıç ve sokaklar, ev harabeleri görülmektedir.
Midas Anıtı:
Yazılıkaya platformunun kuzeydoğu yamacında doğuya bakan cephede yer alan anıt bazılarınca Yazılıkaya, bazılarınca da Midas Anıtı olarak adlandırılmıştır. Antik kent adını bu anıttan almıştır. Kentin en önemli yapıtı olan anıt, Frig kaya anıtlarının en görkemlisi, bölgenin ve dünyanın en önemli eşsiz yapıtlarındandır.
Pessinus:
Ana tanrıça Kybele'ye ithafen Sivrihisar İlçesi'nin Ballıhisar Köyü'nde kurulmuş bir şehirdir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Antik kentte 1967 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Kazıdan çıkan eserler Ballıhisar'daki müzede sergilenmektedir.
İlçeleri
Han:
Eskişehir'e 86 km. uzaklıkta antik yol üzerinde bulunan ilçe Romalılar tarafından kurulmuştur. Bizans Çağı'nda dini bir yerleşme alanı olan ilçede toprak altındaki yumuşak kaya mezarları bulunmuştur.
Seyitgazi:
Zengin bir tarihi olan Seyitgazi'nin 18 km. güneydoğusunda, Bardakçı köyünde, güneye inen antik yol üzerinde Roma Çağı'nda kurulmuş, Bizans Çağı'nda da önemini korumuş bir dini merkezi olan Santabaris antik kenti bulunmaktadır.
İlçenin Üçler tepesinin doğuya bakan yamaçları üzerinde 150 m. yüksekliğindeki 1207-1208 tarihlerinde 1.Alaaddin Keykubad'ın annesi Ümmühan Hatun tarafından yaptırılan Seyyit Battal Gazi Külliyesi (cami, türbe ve imarethaneler) yer almaktadır. 1511-1517 tarihleri arasında Osmanlılar tarafından eklenen medrese binaları ilçenin tarihi dokusunu zenginleştirmiştir. İlçeye 7 km. uzaklıktaki Arslanbeyli Köyü'nde yer alan Sücaeddin - i Veli Türbesi, İki Çeşme mahallesinde Selçuklu Hamamı'nı önemli tarihi eserler arasında saymak mümkündür.
Sivrihisar:
Zengin bir tarihi olan ilçe Hitit, Frig, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu dönemlerinin önemli merkezlerinden birisi olmuştur. Anadolu Selçukluları döneminde bir uç beyliği olan ve önemli bayındırlık çalışmalarının yapıldığı kentte o dönemde yapılan eserlerden (8 cami,16 mescit, 5 hamam,1 kervansaray, 2 kümbet, 8 çeşme ve 1 sübyan mektebi) pek azı günümüze ulaşmıştır.
İlçenin en önemli tarihi eserlerinden birisi olan Haznedar Cami ilçe merkezindedir. Anadolu Selçuklularından Hazinedar (Maliye Nazırı) olan Necibiddin Mustafa'nın kendi adına yaptırdığı caminin içerisi minyatürlerle doludur. Merkezde yer alan diğer bir önemli camide Selçuklu mescidi yıkılarak Hicri 898 yılında Şeyh Baba Yusuf tarafından yaptırılan Kurşunlu Camisi'dir. Caminin zarif bir minaresi ve önünde çeşmesi vardır.
Sivrihisar'ın 16 km. doğusunda Ballıhisar köyünde yer alan Pessinus Şehri bir Frig yerleşmesidir. Kent Romalılar döneminde de önemini korumuştur. Çağında büyük ve tanınmış bir şehir olan Pessinus ticaretin yanında tanrıça Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ünlüydü.
Yorum