GENEL BILGILER
Yüzölçümü : 1.973 km²
Nüfus : 3.739.353 (2007)
Il Trafik No : 35
Türkiye'nin üçüncü büyük sehri olan Izmir, çagdas, gelismis, ayni zamanda islek bir ticaret merkezidir. Civil civil olan alisveris merkezinde dolasmak oldukça keyiflidir. Izmir'in batisinda nefis renkli denizi, plajlari ve termal merkezleriyle Çesme Yarimadasi uzanir. Antik çaglarin en ünlü kentleri arasinda yer alan Efes, Roma devrinde dünyanin en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barindiran Efes, yogun sanatsal etkinliklerle de adini duyuruyordu.
Türkçe'de ''Güzel Izmir'' olarak adlandirilan Izmir, yatlar ve gemilerle çevrilmis uzun ve dar bir körfezin basinda yer almaktadir. Iliman bir iklime sahip olup, yazinda denizden gelen taze bir serinlik günesin sicakligini alip götürmektedir. Sahil boyunca palmiye agaçlari ve genis caddeler bulunmaktadir. Izmir Limani Istanbul'dan sonra ikinci büyük limandir. Canli ve kozmopolit bir sehir olan Izmir Uluslararasi Sanat Festivali ve Uluslararasi Fuari ile de önemli bir yer tutar.
ILÇELER
Izmir ilinin ilçeleri; Balçova, Çigli, Gaziemir, Karsiyaka, Konak, Aliaga, Bayindir, Bergama, Beydag, Bornova, Buca, Çesme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpasa, Kinik, Kiraz, Menderes, Menemen, Narlibahçe, Ödemis, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbali ve Urla'dir.
COÐRAFYA
İzmir, Türkiye'nin üçüncü büyük kentidir. İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası'nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır.
İzmir ili içinde Ege Bölgesi'nin önemli akarsularından olan Gediz Nehri'nin aşağı çığırı ile Küçük Menderes Nehri bulunur. Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşımaktadır. Öte yandan aynı doğal yapı, bir çok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu özellikleriyle İzmir doğal bir turizm ve liman kentidir.
Akdeniz iklim bölgesinde yetişen geniş, sert ve iğne yapraklı, sürekli yeşil kalan, kuraklığa dayanıklı ağaç ve çalılar, yaygın doğal bitki örtüsünü oluşturur.
Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir'de yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. İl bazında yıllık ortalama sıcaklık, kıyı kesimlerde 14-18 ºC arasında değişmektedir. Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 18.5ºC'dir.
TARİHÇE
Eski İzmir kenti, körfezin kuzeydoğusunda yer alan bir yarımadacık üzerine kurulmuştur. Günümüzde Bayraklı yakınında “Tepekule” adını taşıyan eski İzmir höyüğünde, ilk yerleşim M.Ö. 3. binden başlar. Önceleri ufak bir yerleşme olan deniz kenarındaki bu höyük, M.Ö. 2. binde ilk çekirdek etrafında biraz daha büyüyüp gelişmiştir. M.Ö. 2. bin yerleşmesinin Hititlerle ilişkili olduğu kazılardan anlaşılmaktadır.
M.Ö. 10. yüzyılda, Bayraklı’nın kerpiç duvarlı ve düz damlı evleriyle, bugünkü Orta Anadolu köylerinden farkı yoktur. M.Ö. 600’de Lydia, M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Pers egemenliğinde olan şehir, M.Ö. 334’de Büyük İskender tarafından alınmış, bu tarihlerden sonra Kadifekale’nin yer aldığı dağın eteklerinde gelişmeye ve büyük bir şehir durumuna gelmeye başlamıştır. Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 178 yılındaki yer sarsıntısında büyük hasar gören şehir, yeniden kurulmuş ve onarılmıştır. Bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bizans İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında önemli bir piskoposluk merkezi olmuş, M.S. 5.-6. yüzyıllarda gelişme göstermiş, ancak 7. yüzyıldaki Arap akınlarından sonraki yıllarda ise eski önemini kaybetmiştir.
1320 yılında Aydınoğlu Gazi Umur tarafından alınan şehir, 1402-1415 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti olmuş ve 1415 yılında I. Mehmet Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
NE YENİR
İzmir ve yöresinin yemekleri çeşit açısından son derece zengin olup, Ege, Akdeniz ve Anadolu mutfaklarının özgün bir bileşimidir. Yörenin bitki örtüsünün yanı sıra, çok kültürlü toplumsal yapısı da bu oluşumda etkendir.
Belli başlı yemekleri: Bulamaç çorbası, tarhana çorbası, tere çorbası, trança kellesi çorbası,kirde, sakız yahnisi, mücver, İzmir köftesi, papaz yahnisi, enginar dolması, domates bastısı, yer elması, revani,ıspanak boranisi, razı kavurması, Efes arapsaçı, şevketi bostan, ebegümeci, radika salatası.
İzmir'den Yemek Tarifleri
Tere çorbası
Malzemeler:
9 su bardağı tavuk suyu
3 yemek kaşığı un
1 adet yumurta
1 adet limon
1 su bardağı krema
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı
1 demet tere
1/2 çay kaşığı şeker
tuz
Hazırlanışı:
Bir kapta un, limon suyu ve yumurta iyice karıştırılır. kaynamakta olan tavuk suyuna azar azar yedirerek ilave edilir. Tere yaprakları ayıklanır bir bardak süt ile birlikte blendırdan geçirilir. Yapraklar tamamen eriyince kaynamakta olan çorbaya eklenir. Bir taşım kaynatıp krema, tereyağı, şeker ve tuz eklenir. Bir taşım kaynadıktan sonra süzgeçten geçirilir ve servis edilir.
İzmir köfte
Malzemeler:
1/2 kg dövülmüş et
2 adet soğanın suyu
1 adet yumurta
1/2 su bardağı sıvı yağ
5 adet domates
3 dilim ekmek içi
1 tatlı kaşığı köfte baharatı
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz Hazırlanışı: İyice dövülen et, soğan suyu, tuz, karabiber, köfte baharatı, ekmek içi ve yumurta ile yoğrulur. Hamur haline gelince köfte şekli verilir ve yağda kızartılır. Kızaran köfteler bir tencereye alınır. Ayrı bir tarafta domatesler küçük küçük doğranır. Doğranan domatesler tencereye alınan köftelerin üzerine dökülür ve 15 dakika pişirilir.
Radika salatası
Malzemeler:
1 demet radika
1 çorba kaşığı tuz
1 adet limon
1/2 çay bardağı zeytinyağı
Hazırlanışı:
Radikalar köklerinden ayrılıp iyice yıkanır. Bir tencerede tuzlu su kaynatılır ve radikalar kaynayan suya atılır. Sapları yumuşayana kadar haşlanır ve süzülerek servis tabağına alınır. Soğuduktan sonra üzerine zeytinyağı ve limon suyu eklenip zeytin ile süslenerek servis edilir.
NE ALINIR?
İzmir'in en yoğun alışveriş trafiğine sahne olan sokakları, Anafartalar Caddesi'nin sağında ve solunda yer alan ve hala yüzyıl öncesinin atmosferini kepenklerinin kıvrımlarında, kapı eşiklerinde, basık tavanlarında, eski kiremitlerinde taşıyan Kemeraltı Sokaklarıdır. Eski görüntü tamamen olmasa da hala işportacıların bağrışmaları bakırcılar çarşısının kendine has sesleri Şadırvan Cami yanındaki Sebil'in şırıltısı, Kestane pazarındaki balıkçıların ıslak önlükleriyle bağrışmaları, Kemeraltı'nın pek değişmediğini gösteren belirtileridir.
Urgancılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, basmacılar, ayakkabıcılar hepsi de hala işlerini sürdürmektedirler. Bunların yanı sıra en iyi ve modern alışveriş merkezleri Alsancak'taki Kordon Boyu'nda, Karşıyaka ve Cumhuriyet Caddesi'nde bulunur.
İzmir'de en önemli alışveriş merkezi olan Kemeraltı'na komşu Çankaya ve oradan da seçkin butik ve mağazaların yer aldığı Alsancak'a ulaşıp alışveriş yapabilir, Karşıyaka'da da aynı olanakları bulabilirsiniz.
YAPMADAN DÖNME
Selçuk-Şirince Köyü Birgi Çakırağa Konağı, Kızlarağası Hanı, tarihi Asansör'ü gezmeden,
İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Atatürk Müzesi, Kordonboyu, Kemeraltı Çarşısı, Teleferik Tesisleri ve Balçova Kaplıcaları, Efes Harabeleri, Meryem Ana Evi, Şirince Köyü, Bergama Antik Kenti, Çeşme plajlarını görmeden,
İzmir Asansör Restaron'da İzmir Köftesi, Ödemiş Kebabı, Boyoz (börek), Kumru, Gevrek ve meşhur Gerdan tatlısı tatmadan,
Kuru İncir, sultaniye üzüm, Kemalpaşa Kirazı, Bergama tulum peyniri ve lokma almadan,
Foça ve Çeşme'de balık yemeden,
Ödemiş İpeği (Pembizar), İğne Oyaları, Yemeni ve Görece nazar boncuklarından satın almadan,
İzmir Fuarı ile Selçuk Festivali'ni görmeden...
Dönmeyin.
NASIL GİDİLİR
Karayolu : Şehirlerarası Otobüs Firmaları ile Türkiye'nin tüm illerine gece ve gündüz düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Terminalin merkeze uzaklığı 12 km. dir.
Otogar Tel : (+90-232) 472 10 10
Üçkuyular Otogarı: Çeşme- Seferihisar ve Gümüldür ilçelerine yaz kış düzenli olarak otobüs ve dolmuş seferleri yapılmaktadır. Merkeze uzaklığı 10 km. dir.
Otogar Tel : (+90-232) 259 88 62
Demiryolu : İzmir'den Ankara, İstanbul, Denizli, Aydın gibi şehirlere düzenli tren seferleri yapılmaktadır.
Merkez Basmane Garı, Tel:0.232.484 86 38
Alsancak Garı, Tel: 0.232.458 31 31
Denizyolu : Adres: İzmir Limanı- Alsancak, Devlet Denizyolları İzmir Acentası,
Diğer Limanlar; Çeşme Limanı, Dikili Limanı, Seferihisar-Sığacık Yat Limanı
Liman Tel : (+90-232) 464 88 64 - 464 88 89
Havayolu : Adnan Menderes Havalimanından yurtiçi ve yurtdışına periyodik olarak seferler yapılmaktadır. Merkeze uzaklığı 16 km. dir.
Hava Limanı Tel : (+90-232) 484 12 20
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 300
Kentsel Sit Alanı : 29
Doğal Sit Alanı : 211
Tarihi Sit Alanı : 29
Diğer Sit Alanları
Arkeolojik ve Doğal Sit : 21
Tarihi ve Doğal Sit : 1
Arkeolojik ve Kentsel Sit : 8
Tarihi ve Arkeolojik Sit : 4
Doğal ve Kentsel Sit : 1
Toplam : 604
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 5107
GENEL TOPLAM : 5711
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Adres: Halil Rıfat Paşa Cad. No:3 Kat:3 Konak / İzmir
Tel: (232) 441 13 97
Faks: (232) 441 13 98
Turizm İl Müdürlüğü
Tel: (+90-232) 483 62 16/483 51 17
Turizm Danışma Müdürlüğü Tel: (+90-232) 445 73 90
Adnan Menderes Havalimanı Turizm Danışma Müdürlüğü
Tel: (+90-232) 274 22 14
İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
Adres: Halil Rıfat Paşa Cad. No:3/A Konak/İZMİR
Tel: (0232) 483 17 85
Faks: (0232) 441 61 13
Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü
Adres: Mithatpaşa Cad. 94 Konak - İzmir
Tel: (0 232) 484 89 45
Faks: (0 232) 441 13 98
Önemli Telefonlar
Valilik : (+90-232) 441 14 40
Belediye: (+90-232) 482 11 70
Hastane: (+90-232) 366 88 88
Polis: (+90-232) 489 05 00
Jandarma: (+90-232) 583 60 08
Ödemiş İrtibat Bürosu: (+90-232) 545 31 50
Tire İrtibat Bürosu: (+90-232) 512 66 14
Liman : (+90-232) 464 88 64 - 464 88 89
Gezilecek Yerleri
Plajlar
İzmir ilinin Ege'ye 629 km kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km'si doğal plaj (kumsal) niteliğindedir. İzmir kıyıları yarımada ve
koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir. İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Plajlara ulaşım son derece kolay ve seridir. İzmir merkez garajdan ve Üçkuyular garajından hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etme imkanı vardır.
Sanat, Kültür ve Eğlence
İzmir kozmopolit ve kültür şehri olarak ün yapmıştır. İzmir Kültür Merkezi opera, bale ve müzik konserlerine sık sık ev sahipliği yapar.
Her yıl Ağustos ayında açılan İzmir Uluslararası Fuar'ı bir eğlence ve endüstri sergisidir.
Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve restorasyonla da bugün Efes festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılmaktadır.
Yat Limanları
İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Alaçatı İskelesi; Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır. Urla İskelesi'nde 20 tekne, balıkçı barınağında 175, Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir. İskelenin yakınında bulunan Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir.
Yaylalar
Ödemiş İlçesinin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka ilçesinin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl, Bergama ilçesini çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağında bulunan Kozak Yaylası günübirlik rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır.
Şirince Köyü
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11. yüzyıldan beri varolduğu sanılan manastır/kilise yapıları, Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır.
Selçuk ilçe merkezine 8 km. uzaklıktaki Şirince köyü, 19. yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir. Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir.
Camiler,Kiliseler,Sinegoglar
Ali Ağa Camii:
1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir. Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19. yüzyıldandır.
Bergama Kilisesi (Bergama):
İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.
Bergama Ulu Camii:
1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür. Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir. Mermer minberi geometrik bezelidir.
Beth İsrael Sinagogu:
İzmir’in Karataş Semti’nde Sultan II. Abdulhamit’in fermanıyla 1905’te yaptırılmış olup, İzmir’in en büyük sinagogudur.
Birgi(Ödemiş):
Ödemiş'e 9 km uzaklıktadır.Kent dokusunda Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin seçkin örnekleri bulunmakta olup Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. İmam-ı Birgivi Türbesi ve Medresesi, Darül Hadis Medresesi, Güdük Minare Mescidi, Ulu Cami ve Aydınoğulları Türbesi burada bulunmaktadır.
Faik Paşa Camii:
Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir. 16. yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır. 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür.
Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii:
Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17.yüzyıla tarihlenmektedir. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür. Mihrabı çini panolarla kaplıdır. Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır.
Hatuniye Camii:
Anafartalar Caddesi’nde 17. yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir. Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır. Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır.
Hisar Cami (Merkez):
Kemeraltı-Hisarönü meydanının ortasında 1592 yılında inşa edilen cami, İzmir'in en büyük camisidir. Tek katlı, anıtsalcamilerdendir. Kesme taşlardan yaptırılmıştır. Ortasında büyük hacimli bir kubbesi, etrafında küçük kubbeler vardır.
Caminini içi Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Hisar Camii:
Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır. 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir. İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Ahşap minberi sedef kakmalıdır.
Karataş Beth İsrael Sinagogu (Merkez):
Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır.
Kemeraltı Camii:
Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli yapının duvarları taştandır. Minaresi tek şerefelidir.
Kestane Pazarı Camii:
İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır. Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur. Köşelerinde küçük kubbeler vardır.
Konak (Yalı) Camii:
Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır. Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır.
Kurşunlu Camii:
Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür. Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir. Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür.
Medreseler:
Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır. Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir. En eskileri 16. yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir.
Mehmed Bey Türbesi:
Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır. 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır. Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır. Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır. Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon görülmektedir.
Meryem Ana Evi (Selçuk):
Selçuk'a dokuz kilometre uzaklıkta, 420 m yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlarca "Panaya Kapulu" olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. IV. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Bir ocağı andıran mihrap kısmında Hz. İsa'nın altın kalbi temsil edilmektedir. Hz. İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini, arkadaşı ve havarisi olan St. Jean'a teslim etmiştir. St. Jean, Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Meryem Ananın Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak Kudüs'ten kaçırmış ve buraya getirmiştir. Bu söylentiler efsanelerle karışsa da gerçeklik taşıdığını kanıtlayacak göstergeler bulunmaktadır. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan St. Jean, çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş, Hz. Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir. St. Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.Hz. Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü bilinir. St. Jean Meryem Anayı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere gömmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryem'in bulunduğu yere Hıristiyanlarca "Haç" şeklinde bir kilise inşa edilmiştir.
Bu ev papalık tarafından 1967 yılında Hıristiyanlığın kutsal bir yeri ilan edilmiştir. Burada 15 Ağustosu izleyen ilk pazar günü ayin yapılır ve gelenler hacı olurlar.
Meryem Ana Evi:
Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St. John‘ın Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği kabul edilmektedir. Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evi’nin 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır. Apsis’te Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur. 1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir. Bu mekânda, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana’yı anma ayinleri düzenlenmektedir.
Salepçioğlu Camii:
1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır. Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür.
Selçuk İsa Bey Camii:
Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır. Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür. Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir. Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir. Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir.
St. Jean Bazilikası (Selçuk):
Bizans İmparatoru Jüstinyen'in M.S. VI. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika, Ayasuluk tepesinde yer almaktadır. Bazilikanın ortasında, kubbenin altında ve zemin seviyesinin de altında olan St. Jean'ın mezarının doğu tarafında rahiplerin oturdukları kısımlar bulunur. Bu yapılar kiliseden yarım daire biçiminde ayrılır. Mezar alanının kuzeyinde aziz resimlerinden oluşan fresklerin bulunduğu kilisenin restore edilen sütun başlıkları üzerinde İmparator Jüstinyen ile karısı Theodora'nın monogramları vardır.
St. John Bazilikas:
M.S. 2. yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St. John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür. Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, M.S. 4. yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından M.S. 6. yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir. Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır. Ortadaki kubbeli bölümün altında St. Jean’ın mezarı olduğu bilinmektedir. St. Jean’ın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür. İmparator Iustinianus ve eşi Theodora’nın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur.
St. Polycarp Kilisesi:
Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle 1625 yılında inşa edilen St. Polycarp Kilisesi, İzmir’in halen kullanılmakta olan en eski kilisesidir. İncil’de bahsedilen yedi kiliseden biri olan İzmir kilisesine ait kalıntıların İki Çeşmelik’teki St. Polycarp Kilisesi’nin yerinde olduğu sanılmaktadır.
Sultan Şah Türbesi:
Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür.
Süleyman Şah Türbesi:
Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür.
Çorakkapı Camii:
Basmahane’de Gar karşısındadır. 1747 yılında yaptırılmıştır. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür. Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir. Minberi mermer, minaresi kesme taştandır.
Yüzölçümü : 1.973 km²
Nüfus : 3.739.353 (2007)
Il Trafik No : 35
Türkiye'nin üçüncü büyük sehri olan Izmir, çagdas, gelismis, ayni zamanda islek bir ticaret merkezidir. Civil civil olan alisveris merkezinde dolasmak oldukça keyiflidir. Izmir'in batisinda nefis renkli denizi, plajlari ve termal merkezleriyle Çesme Yarimadasi uzanir. Antik çaglarin en ünlü kentleri arasinda yer alan Efes, Roma devrinde dünyanin en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barindiran Efes, yogun sanatsal etkinliklerle de adini duyuruyordu.
Türkçe'de ''Güzel Izmir'' olarak adlandirilan Izmir, yatlar ve gemilerle çevrilmis uzun ve dar bir körfezin basinda yer almaktadir. Iliman bir iklime sahip olup, yazinda denizden gelen taze bir serinlik günesin sicakligini alip götürmektedir. Sahil boyunca palmiye agaçlari ve genis caddeler bulunmaktadir. Izmir Limani Istanbul'dan sonra ikinci büyük limandir. Canli ve kozmopolit bir sehir olan Izmir Uluslararasi Sanat Festivali ve Uluslararasi Fuari ile de önemli bir yer tutar.
ILÇELER
Izmir ilinin ilçeleri; Balçova, Çigli, Gaziemir, Karsiyaka, Konak, Aliaga, Bayindir, Bergama, Beydag, Bornova, Buca, Çesme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpasa, Kinik, Kiraz, Menderes, Menemen, Narlibahçe, Ödemis, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbali ve Urla'dir.
COÐRAFYA
İzmir, Türkiye'nin üçüncü büyük kentidir. İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası'nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır.
İzmir ili içinde Ege Bölgesi'nin önemli akarsularından olan Gediz Nehri'nin aşağı çığırı ile Küçük Menderes Nehri bulunur. Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşımaktadır. Öte yandan aynı doğal yapı, bir çok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu özellikleriyle İzmir doğal bir turizm ve liman kentidir.
Akdeniz iklim bölgesinde yetişen geniş, sert ve iğne yapraklı, sürekli yeşil kalan, kuraklığa dayanıklı ağaç ve çalılar, yaygın doğal bitki örtüsünü oluşturur.
Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir'de yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir. İl bazında yıllık ortalama sıcaklık, kıyı kesimlerde 14-18 ºC arasında değişmektedir. Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 18.5ºC'dir.
TARİHÇE
Eski İzmir kenti, körfezin kuzeydoğusunda yer alan bir yarımadacık üzerine kurulmuştur. Günümüzde Bayraklı yakınında “Tepekule” adını taşıyan eski İzmir höyüğünde, ilk yerleşim M.Ö. 3. binden başlar. Önceleri ufak bir yerleşme olan deniz kenarındaki bu höyük, M.Ö. 2. binde ilk çekirdek etrafında biraz daha büyüyüp gelişmiştir. M.Ö. 2. bin yerleşmesinin Hititlerle ilişkili olduğu kazılardan anlaşılmaktadır.
M.Ö. 10. yüzyılda, Bayraklı’nın kerpiç duvarlı ve düz damlı evleriyle, bugünkü Orta Anadolu köylerinden farkı yoktur. M.Ö. 600’de Lydia, M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Pers egemenliğinde olan şehir, M.Ö. 334’de Büyük İskender tarafından alınmış, bu tarihlerden sonra Kadifekale’nin yer aldığı dağın eteklerinde gelişmeye ve büyük bir şehir durumuna gelmeye başlamıştır. Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 178 yılındaki yer sarsıntısında büyük hasar gören şehir, yeniden kurulmuş ve onarılmıştır. Bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bizans İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında önemli bir piskoposluk merkezi olmuş, M.S. 5.-6. yüzyıllarda gelişme göstermiş, ancak 7. yüzyıldaki Arap akınlarından sonraki yıllarda ise eski önemini kaybetmiştir.
1320 yılında Aydınoğlu Gazi Umur tarafından alınan şehir, 1402-1415 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti olmuş ve 1415 yılında I. Mehmet Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
NE YENİR
İzmir ve yöresinin yemekleri çeşit açısından son derece zengin olup, Ege, Akdeniz ve Anadolu mutfaklarının özgün bir bileşimidir. Yörenin bitki örtüsünün yanı sıra, çok kültürlü toplumsal yapısı da bu oluşumda etkendir.
Belli başlı yemekleri: Bulamaç çorbası, tarhana çorbası, tere çorbası, trança kellesi çorbası,kirde, sakız yahnisi, mücver, İzmir köftesi, papaz yahnisi, enginar dolması, domates bastısı, yer elması, revani,ıspanak boranisi, razı kavurması, Efes arapsaçı, şevketi bostan, ebegümeci, radika salatası.
İzmir'den Yemek Tarifleri
Tere çorbası
Malzemeler:
9 su bardağı tavuk suyu
3 yemek kaşığı un
1 adet yumurta
1 adet limon
1 su bardağı krema
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı
1 demet tere
1/2 çay kaşığı şeker
tuz
Hazırlanışı:
Bir kapta un, limon suyu ve yumurta iyice karıştırılır. kaynamakta olan tavuk suyuna azar azar yedirerek ilave edilir. Tere yaprakları ayıklanır bir bardak süt ile birlikte blendırdan geçirilir. Yapraklar tamamen eriyince kaynamakta olan çorbaya eklenir. Bir taşım kaynatıp krema, tereyağı, şeker ve tuz eklenir. Bir taşım kaynadıktan sonra süzgeçten geçirilir ve servis edilir.
İzmir köfte
Malzemeler:
1/2 kg dövülmüş et
2 adet soğanın suyu
1 adet yumurta
1/2 su bardağı sıvı yağ
5 adet domates
3 dilim ekmek içi
1 tatlı kaşığı köfte baharatı
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz Hazırlanışı: İyice dövülen et, soğan suyu, tuz, karabiber, köfte baharatı, ekmek içi ve yumurta ile yoğrulur. Hamur haline gelince köfte şekli verilir ve yağda kızartılır. Kızaran köfteler bir tencereye alınır. Ayrı bir tarafta domatesler küçük küçük doğranır. Doğranan domatesler tencereye alınan köftelerin üzerine dökülür ve 15 dakika pişirilir.
Radika salatası
Malzemeler:
1 demet radika
1 çorba kaşığı tuz
1 adet limon
1/2 çay bardağı zeytinyağı
Hazırlanışı:
Radikalar köklerinden ayrılıp iyice yıkanır. Bir tencerede tuzlu su kaynatılır ve radikalar kaynayan suya atılır. Sapları yumuşayana kadar haşlanır ve süzülerek servis tabağına alınır. Soğuduktan sonra üzerine zeytinyağı ve limon suyu eklenip zeytin ile süslenerek servis edilir.
NE ALINIR?
İzmir'in en yoğun alışveriş trafiğine sahne olan sokakları, Anafartalar Caddesi'nin sağında ve solunda yer alan ve hala yüzyıl öncesinin atmosferini kepenklerinin kıvrımlarında, kapı eşiklerinde, basık tavanlarında, eski kiremitlerinde taşıyan Kemeraltı Sokaklarıdır. Eski görüntü tamamen olmasa da hala işportacıların bağrışmaları bakırcılar çarşısının kendine has sesleri Şadırvan Cami yanındaki Sebil'in şırıltısı, Kestane pazarındaki balıkçıların ıslak önlükleriyle bağrışmaları, Kemeraltı'nın pek değişmediğini gösteren belirtileridir.
Urgancılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, basmacılar, ayakkabıcılar hepsi de hala işlerini sürdürmektedirler. Bunların yanı sıra en iyi ve modern alışveriş merkezleri Alsancak'taki Kordon Boyu'nda, Karşıyaka ve Cumhuriyet Caddesi'nde bulunur.
İzmir'de en önemli alışveriş merkezi olan Kemeraltı'na komşu Çankaya ve oradan da seçkin butik ve mağazaların yer aldığı Alsancak'a ulaşıp alışveriş yapabilir, Karşıyaka'da da aynı olanakları bulabilirsiniz.
YAPMADAN DÖNME
Selçuk-Şirince Köyü Birgi Çakırağa Konağı, Kızlarağası Hanı, tarihi Asansör'ü gezmeden,
İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Atatürk Müzesi, Kordonboyu, Kemeraltı Çarşısı, Teleferik Tesisleri ve Balçova Kaplıcaları, Efes Harabeleri, Meryem Ana Evi, Şirince Köyü, Bergama Antik Kenti, Çeşme plajlarını görmeden,
İzmir Asansör Restaron'da İzmir Köftesi, Ödemiş Kebabı, Boyoz (börek), Kumru, Gevrek ve meşhur Gerdan tatlısı tatmadan,
Kuru İncir, sultaniye üzüm, Kemalpaşa Kirazı, Bergama tulum peyniri ve lokma almadan,
Foça ve Çeşme'de balık yemeden,
Ödemiş İpeği (Pembizar), İğne Oyaları, Yemeni ve Görece nazar boncuklarından satın almadan,
İzmir Fuarı ile Selçuk Festivali'ni görmeden...
Dönmeyin.
NASIL GİDİLİR
Karayolu : Şehirlerarası Otobüs Firmaları ile Türkiye'nin tüm illerine gece ve gündüz düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Terminalin merkeze uzaklığı 12 km. dir.
Otogar Tel : (+90-232) 472 10 10
Üçkuyular Otogarı: Çeşme- Seferihisar ve Gümüldür ilçelerine yaz kış düzenli olarak otobüs ve dolmuş seferleri yapılmaktadır. Merkeze uzaklığı 10 km. dir.
Otogar Tel : (+90-232) 259 88 62
Demiryolu : İzmir'den Ankara, İstanbul, Denizli, Aydın gibi şehirlere düzenli tren seferleri yapılmaktadır.
Merkez Basmane Garı, Tel:0.232.484 86 38
Alsancak Garı, Tel: 0.232.458 31 31
Denizyolu : Adres: İzmir Limanı- Alsancak, Devlet Denizyolları İzmir Acentası,
Diğer Limanlar; Çeşme Limanı, Dikili Limanı, Seferihisar-Sığacık Yat Limanı
Liman Tel : (+90-232) 464 88 64 - 464 88 89
Havayolu : Adnan Menderes Havalimanından yurtiçi ve yurtdışına periyodik olarak seferler yapılmaktadır. Merkeze uzaklığı 16 km. dir.
Hava Limanı Tel : (+90-232) 484 12 20
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 300
Kentsel Sit Alanı : 29
Doğal Sit Alanı : 211
Tarihi Sit Alanı : 29
Diğer Sit Alanları
Arkeolojik ve Doğal Sit : 21
Tarihi ve Doğal Sit : 1
Arkeolojik ve Kentsel Sit : 8
Tarihi ve Arkeolojik Sit : 4
Doğal ve Kentsel Sit : 1
Toplam : 604
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 5107
GENEL TOPLAM : 5711
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Adres: Halil Rıfat Paşa Cad. No:3 Kat:3 Konak / İzmir
Tel: (232) 441 13 97
Faks: (232) 441 13 98
Turizm İl Müdürlüğü
Tel: (+90-232) 483 62 16/483 51 17
Turizm Danışma Müdürlüğü Tel: (+90-232) 445 73 90
Adnan Menderes Havalimanı Turizm Danışma Müdürlüğü
Tel: (+90-232) 274 22 14
İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
Adres: Halil Rıfat Paşa Cad. No:3/A Konak/İZMİR
Tel: (0232) 483 17 85
Faks: (0232) 441 61 13
Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü
Adres: Mithatpaşa Cad. 94 Konak - İzmir
Tel: (0 232) 484 89 45
Faks: (0 232) 441 13 98
Önemli Telefonlar
Valilik : (+90-232) 441 14 40
Belediye: (+90-232) 482 11 70
Hastane: (+90-232) 366 88 88
Polis: (+90-232) 489 05 00
Jandarma: (+90-232) 583 60 08
Ödemiş İrtibat Bürosu: (+90-232) 545 31 50
Tire İrtibat Bürosu: (+90-232) 512 66 14
Liman : (+90-232) 464 88 64 - 464 88 89
Gezilecek Yerleri
Plajlar
İzmir ilinin Ege'ye 629 km kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km'si doğal plaj (kumsal) niteliğindedir. İzmir kıyıları yarımada ve
koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir. İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Plajlara ulaşım son derece kolay ve seridir. İzmir merkez garajdan ve Üçkuyular garajından hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etme imkanı vardır.
Sanat, Kültür ve Eğlence
İzmir kozmopolit ve kültür şehri olarak ün yapmıştır. İzmir Kültür Merkezi opera, bale ve müzik konserlerine sık sık ev sahipliği yapar.
Her yıl Ağustos ayında açılan İzmir Uluslararası Fuar'ı bir eğlence ve endüstri sergisidir.
Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve restorasyonla da bugün Efes festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılmaktadır.
Yat Limanları
İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Alaçatı İskelesi; Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır. Urla İskelesi'nde 20 tekne, balıkçı barınağında 175, Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir. İskelenin yakınında bulunan Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir.
Yaylalar
Ödemiş İlçesinin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka ilçesinin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl, Bergama ilçesini çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağında bulunan Kozak Yaylası günübirlik rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır.
Şirince Köyü
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11. yüzyıldan beri varolduğu sanılan manastır/kilise yapıları, Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır.
Selçuk ilçe merkezine 8 km. uzaklıktaki Şirince köyü, 19. yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir. Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir.
Camiler,Kiliseler,Sinegoglar
Ali Ağa Camii:
1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir. Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19. yüzyıldandır.
Bergama Kilisesi (Bergama):
İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.
Bergama Ulu Camii:
1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür. Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir. Mermer minberi geometrik bezelidir.
Beth İsrael Sinagogu:
İzmir’in Karataş Semti’nde Sultan II. Abdulhamit’in fermanıyla 1905’te yaptırılmış olup, İzmir’in en büyük sinagogudur.
Birgi(Ödemiş):
Ödemiş'e 9 km uzaklıktadır.Kent dokusunda Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin seçkin örnekleri bulunmakta olup Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. İmam-ı Birgivi Türbesi ve Medresesi, Darül Hadis Medresesi, Güdük Minare Mescidi, Ulu Cami ve Aydınoğulları Türbesi burada bulunmaktadır.
Faik Paşa Camii:
Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir. 16. yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır. 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür.
Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii:
Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17.yüzyıla tarihlenmektedir. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür. Mihrabı çini panolarla kaplıdır. Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır.
Hatuniye Camii:
Anafartalar Caddesi’nde 17. yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir. Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır. Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır.
Hisar Cami (Merkez):
Kemeraltı-Hisarönü meydanının ortasında 1592 yılında inşa edilen cami, İzmir'in en büyük camisidir. Tek katlı, anıtsalcamilerdendir. Kesme taşlardan yaptırılmıştır. Ortasında büyük hacimli bir kubbesi, etrafında küçük kubbeler vardır.
Caminini içi Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Hisar Camii:
Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır. 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir. İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Ahşap minberi sedef kakmalıdır.
Karataş Beth İsrael Sinagogu (Merkez):
Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır.
Kemeraltı Camii:
Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli yapının duvarları taştandır. Minaresi tek şerefelidir.
Kestane Pazarı Camii:
İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır. Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur. Köşelerinde küçük kubbeler vardır.
Konak (Yalı) Camii:
Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır. Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır.
Kurşunlu Camii:
Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür. Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir. Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür.
Medreseler:
Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır. Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir. En eskileri 16. yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir.
Mehmed Bey Türbesi:
Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır. 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır. Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır. Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır. Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon görülmektedir.
Meryem Ana Evi (Selçuk):
Selçuk'a dokuz kilometre uzaklıkta, 420 m yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlarca "Panaya Kapulu" olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. IV. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Bir ocağı andıran mihrap kısmında Hz. İsa'nın altın kalbi temsil edilmektedir. Hz. İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini, arkadaşı ve havarisi olan St. Jean'a teslim etmiştir. St. Jean, Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Meryem Ananın Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak Kudüs'ten kaçırmış ve buraya getirmiştir. Bu söylentiler efsanelerle karışsa da gerçeklik taşıdığını kanıtlayacak göstergeler bulunmaktadır. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan St. Jean, çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş, Hz. Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir. St. Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.Hz. Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü bilinir. St. Jean Meryem Anayı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere gömmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryem'in bulunduğu yere Hıristiyanlarca "Haç" şeklinde bir kilise inşa edilmiştir.
Bu ev papalık tarafından 1967 yılında Hıristiyanlığın kutsal bir yeri ilan edilmiştir. Burada 15 Ağustosu izleyen ilk pazar günü ayin yapılır ve gelenler hacı olurlar.
Meryem Ana Evi:
Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St. John‘ın Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği kabul edilmektedir. Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evi’nin 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır. Apsis’te Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur. 1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir. Bu mekânda, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana’yı anma ayinleri düzenlenmektedir.
Salepçioğlu Camii:
1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır. Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür.
Selçuk İsa Bey Camii:
Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır. Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür. Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir. Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir. Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir.
St. Jean Bazilikası (Selçuk):
Bizans İmparatoru Jüstinyen'in M.S. VI. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika, Ayasuluk tepesinde yer almaktadır. Bazilikanın ortasında, kubbenin altında ve zemin seviyesinin de altında olan St. Jean'ın mezarının doğu tarafında rahiplerin oturdukları kısımlar bulunur. Bu yapılar kiliseden yarım daire biçiminde ayrılır. Mezar alanının kuzeyinde aziz resimlerinden oluşan fresklerin bulunduğu kilisenin restore edilen sütun başlıkları üzerinde İmparator Jüstinyen ile karısı Theodora'nın monogramları vardır.
St. John Bazilikas:
M.S. 2. yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St. John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür. Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, M.S. 4. yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından M.S. 6. yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir. Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır. Ortadaki kubbeli bölümün altında St. Jean’ın mezarı olduğu bilinmektedir. St. Jean’ın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür. İmparator Iustinianus ve eşi Theodora’nın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur.
St. Polycarp Kilisesi:
Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle 1625 yılında inşa edilen St. Polycarp Kilisesi, İzmir’in halen kullanılmakta olan en eski kilisesidir. İncil’de bahsedilen yedi kiliseden biri olan İzmir kilisesine ait kalıntıların İki Çeşmelik’teki St. Polycarp Kilisesi’nin yerinde olduğu sanılmaktadır.
Sultan Şah Türbesi:
Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür.
Süleyman Şah Türbesi:
Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür.
Çorakkapı Camii:
Basmahane’de Gar karşısındadır. 1747 yılında yaptırılmıştır. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür. Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir. Minberi mermer, minaresi kesme taştandır.
Yorum