Ferrari 60. Yıl Özel
Efsane adam Enzo Ferrari’den, efsane otomobil Ferrari Enzo’ya…
Hiç bir marka, kazanma konseptini, teknolojiyi, performansı ve yüksek stili bir araya getirerek, Ferrari kadar iyi yansıtamamıştır. Ferrari’nin tasarımı o kadar kendine hastır ki, daha önce görmediğiniz bir modelin, amblemi olmasa da, Ferrari olduğunu anlarsınız. Markanın mistik gücü, Ferrari’lerin bu kadar egzotik olmaları ve arzulanmaları, araçların güçlü karakterinden kaynaklanır.
Böyle bir markayı yaratan, sıradan biri değil, tutkuları için yaşayan bir insandı. Zor günler geçirmiş, zor bir insan. 18 yaşında, hem babasını hem de kardeşini kaybetmiş, iki yıl sonra yakalandığı rahatsızlık nedeniyle ölümden dönmüş, sonraları yapmak istediği şeyi başardığında ise, çok sevdiği oğlunun ölümüne tanık olmuş ve hayata gözlerini yumuncaya kadar, her gün O’nun yasını tutmuş bir insan.
Efsanenin arkasındaki isim Enzo Ferrari, otomobil yarıştırmaya tutkulu biriydi. Metal işi ile uğraşan babası, Enzo’nun mühendis olmasını istiyor, Enzo ise opera sanatçısı, ya da gazeteci olmak istiyordu. Sonraları babasının, arkadaşları ile sıkça yaptığı otomobil sohbetlerinde, Enzo etkilemeye başladı ve ilk kez bir otomobil yarışı izlediğinde, gönlünde yatanı bütünüyle fark etti. Otomobil yarışlarında hissettiklerini, seneler sonra şöyle ifade etmişti. “O kahramanlara ve arabalara yakın olmak”.
Sıfırdan Başlangıç
Enzo, babasını ve kardeşini dönemin salgın hastalığı nedeniyle kaybetmiş ve hayata sıfırdan başlamak zorunda kalmıştı. 1937 yılında, oğlu Dino hayata gelene kadar, otomobil firmalarında, yarış pilotu olarak çalıştı. İlk otomobilini 1947 yılında üretti.
Çok iyi bir pazarlamacı ve motivatör olan Enzo Ferrari, araçlarının, bir anlık bakışla tanınmasını istiyordu. 1950lerde, ürettiği yarış otomobillerinin şasesi, yarışçıların tercihiydi.
Enzo Ferrari, yol otomobillerini, yarışlara katılmak ve zaferler kazanmaya devam etmek için satıyordu. Ama yarış otomobilleri kadar değerli olan yol otomobillerini, performansı için değil, prestiji için satın almak isteyenlere de sinirleniyordu.
Ferrari’lerin ne kadar nadir otomobiller olduğu, dönemin otomobil üreticisi Ford ile kıyaslandığında ortaya çıkıyor. 1963 yılı içinde Ferrari, 450 çalışanı ile 598 araç, Ford ise 175,000 çalışanı ile 2.1 milyon araç üretmişti.
Siyah Gözlük ve Kravat
Enzo Ferrari’nin oğlu Dino, 1956 yılında 24 yaşında, rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybeder. Her gün işe geldiğinde, oğlunun masasını ve mezarını ziyaret eden babası, O’nun anısına, ölünceye kadar siyah desenli kravat taktı ve siyah gözlüklerini kapalı mekanlarda bile çıkarmadı.
Dayanıklılık Yarışlarının Lideri
Enzo Ferrari için, önce motorun güçlü olması, sonra ise şase ve tasarımın etkileyici bir tarza sahip olması önemliydi.
1960ların başında artık O yaşayan bir efsaneydi. Ferrariler, Fransa’daki 24 saatlik Le Mans ve İtalya’daki 1000 millik zorlu Mille Migla yarışlarında, üst üste zaferler kazanıyor, rekorlar kırıyordu.
Araçların, yarışlarda bu kadar başarılı olmalarında, tasarımdaki eksik yanların üstünü örten, 12 silindirli güçlü motorların etkisi büyüktü. Dönemin usta pilotlarından Paul Frere, yarış arabalarının aerodinamik yapısının daha iyi olabileceğini söylediğinde, hazır cevap Enzo Ferrari “aerodinamik, güçlü motorlar yapmayı bilmeyenler içindir” demişti.
Ferrari Kırmızısı
Aslında Ferrari kırmızısı denilen ve yarış kırmızısı anlamına gelen “Rosso Corsa”, bir dönem, (1. ve 2. Dünya Savaşı arasındaki yıllar) İtalyan yarış takımlarının resmi rengi idi. Yani Maserati, Alfa Romeo ve Abarth kullanan İtalyan yarış takımları, otomobillerini kırmızıya boyuyorlardı. Aynı şekilde, BMW, Porsche ve Mercedes-Benz’ler ile yarışan Alman takımları beyaz (daha sonra gümüş oldu), Bugatti ile yarışan Fransızlar mavi, Jaguar ile yarışan İngilizler ise yeşil rengi kullanıyorlardı. Ancak Ferrari ile yarışan Belçikalı bir takım ise, sarı rengi kullanıyordu çünkü renkler otomobillerin değil, yarış takımlarının milliyetini temsil ediyordu.
Şaha Kalkmış At
İtalyanca’da “Ferrari” sözcüğünün nalbantlık ile bağlantılı bir anlamı olsa da amblemdeki şahlanmış atın başka bir hikayesi var: Birinci Dünya Savaşı pilotu ve İtalyan ulusal kahramanı Francesco Barraca’nın uçağının gövdesinde, şaha kalkmış at amblemi bulunuyordu. Barraca’nın annesi, Enzo’ya, şaha kalkmış at motifini arabalarında kullanmasını, bunun O’na şans getireceğini söyledi. Ferrari, siyah renkli şaha kalkmış atı alıp ve doğduğu şehir Modena’nın rengi olan, kanarya sarısı zeminin üzerine yerleştirdi. Ve efsanenin amblemi böyle doğdu.
Scuderia Ferrari
Yol Ferrarileri, firmanın yarış depatmanı olan “Scuderia Ferrari”ye, kaynak oluşturabilmesi için üretiliyordu. Scuderia Ferrari, hem amatör yarışçılara sponsor oluyor, hem de yarışmak isteyenlere otomobil ve teknik destek veriyordu. Günümüzde, firmanın yarış departmanı, bütün kaynaklarını Formula 1 takımı için kullanmakta. Scuderia Ferrari’nin baş harfleri, firmanın logosunda “S F” şeklinde kısaltılmış olarak yer almaktadır.
Ve Bazı Efsane Yol Modelleri!
250 GT SWB (1959-1962)
Dino 246 GT (1969-1974)
512 BB (1976-1981)
288 GTO (1984-1986)
Testarossa (1984-1996)
F40 (1987-1992)
F50 (1995-1997)
Enzo (2002-2005)
Enzo Ferrari, sadece yarattığı efsane ile değil, aynı zamanda oluşturduğu sert rekabet ortamı ile, otomobil dünyasında yeni yıldızların doğmasına neden olmuş bir fenomendir.
Markanın tasarımlarını yapan Pininfarina, Ferrari tasarımlarından 250 GT SWB’nin ilk büyük adım, Dino’nun ikinci, Ferrari Enzo’nun ise üçüncü büyük adım olduğunu söylüyor.
Yorum