Balcı, Federasyon Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında,geçen yıl un fiyatlarının yüzde 35 zamlandığını, bir çuval unun fiyatının 31 YTL'den 42 YTL'ye çıktığını ve bunun sonucunda da ekmek fiyatlarının arttığını hatırlattı.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) geçen yıl 284 bin ton buğday satışı yaptığını, bu miktarda buğdayla ofisin piyasada sübvanse görevini yerinegetiremeyeceğini belirten Balcı, "TMO'nun geçmişte olduğu gibistoklarında en az 2-3 milyon ton buğday stoku bulundurması gerekiyor"dedi.
Buğdayda küresel ısınmadan kaynaklanan bir kısıtlılığın söz konusuolmadığını belirten Balcı, "Hasatta bir düşüş olmamasına rağmenbuğdayda aşırı bir fiyat artışı varsa, un fiyatları da artıyorsa, bazıinsanların küresel ısınmanın arkasına sığınıp kazanç elde ettiklerinigörüyoruz" dedi.
Küresel ısınma bahane edilerek un fiyatlarındaki yüzde 35'lik artışınkabul edilemeyeceğini kaydeden Balcı, şöyle konuştu:"Ekmek fiyatlarının 1 yıl içinde yüzde 60-70 artış gösterdiği zamanlarolmuştur. Bugünkü şartlara bakılacak olursa 2008'de ekmek fiyatlarındayüzde 20-25 zam söz konusudur. Bugünkü veriler zammı zorunlu kılıyor. Buoranın daha da artmaması için TMO'nun gayret göstermesi gerekiyor. "Fırıncı esnafının, artan girdi maliyetlerini tüketiciye yansıtmamak içingayret gösterdiğini ve bu gayretin göz ardı edilmemesi gerektiğinianlatan Balcı, 2004 yılından bu yana Ankara'da ekmek fiyatlarının yüzde33 zamlandığına dikkati çekti.
Balcı, ekmek ve ekmek çeşitleri üreten iş yerlerinin İçişleri Bakanlığı'nın 1996 yılında yürürlüğe giren yönetmeliği uyarınca, müstakil binalarda faaliyet göstermesinin zorunlu olduğunu, ancak yönetmeliğin 2003 yılında kaldırılmasıyla her binanın altında fırın açılabildiğini söyledi.
Fırınların, buralarda kullanılan buhar kazanları nedeniyle mutlaka müstakil binalarda olması gerektiğini vurgulayan Balcı, yürürlükten kaldırılan bu yönetmeliğin tekrar hayata geçirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.
(aa)
Yorum