Benzin fiyatlarındaki periyodik artış sebebiyle sürücülerin gözdesi hâline gelen LPG’li otolar, bir yandan yaygınlaşırken diğer yandan tartışılmaya devam ediyor.
Özellikle kazalarda yaşanan patlama hadiselerinin oto-gazın imajına büyük zarar vermesine rağmen araç sahipleri oto-gaz kullanmaktan vazgeçmiyor.
İtalyan Romano ve Polonyalı KME LPG sistemlerinin Türkiye distribütörlüğünü yürüten Akel Kahveci Yönetim Kurulu üyesi Ayhan Aydın, LGP’nin ülkemizde yanlış propaganda kurbanı olduğunu düşünüyor.
LPG’nin otomotiv sektöründeki yerini anlamak için Avrupa ülkelerindeki uygulamalar önemli ipuçları veriyor. Hem Alman ekonomisinin yüzde 30’unu otomotiv sektörünün oluşturması hem de tüm dünyada üretilen yıllık 5 milyon binek aracın yüzde 12’sinin Avrupa ülkelerinde üretilmesi Avrupa’daki gelişmeleri dikkate almayı zorunlu kılıyor. Otomotivde bu kadar büyük paya sahip Avrupa ülkelerinde son yıllarda çevreci özelliği sebebiyle LPG teşvik ediliyor. Yapılan ölçümlerde benzin, mazot gibi hidrokarbon yakıtların, oto-gaza oranla çevreyi 20 kat daha fazla kirlettiği tespit edilmiş. Bu yüzden Avrupa’daki fabrikalar doğrudan oto gazlı araç üretiyor. Sonradan dönüşüm ihtiyacı ortadan kalkıyor.
BAKIMI YAPILAN LPG’DE SORUN ÇIKMAZ
İşin ilginç yanı, bizde sadece ucuz olduğu için tercih edilen oto-gaz, çevreci özelliğinden dolayı gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlaşıyor. Teşvik amacıyla Almanya, 5 yıllığına LPG fiyatını sabitlerken, İtalya ise sektöre her yıl 50 milyon Avro doğrudan teşvik sağlıyor. Türkiye’de gazlı diye kapalı otoparklara ve hızlı feribotlara alınmayan LPG’li araçlar, Fransa’da otoparkları ücretsiz kullanabiliyor. Otoyollar da, oto-gazlı araçlar için ücretsiz. Belçika sübvansiyon uygulayarak, oto-gazın benzine göre yüzde 70 daha ucuz olmasını sağlıyor. İngiltere’de ise Kraliçe Elizabeth sistemi özendirmek için makam otomobilinde LGP sistemini kullandırıyor.
Ayhan Aydın’a göre, Türkiye ile Avrupa arasındaki farklılığın birkaç sebebi var. İlki, Türkiye’de akaryakıttan yüksek vergi alınması. İkinci sebep ise doğru zannedilen yanlışlar. Her alanda olduğu gibi LPG’nin de bakımı yapılmadığı zaman tehlike oluşturabileceğine işaret eden Aydın, “Periyodik bakım yapılmalı. Araç sahipleri sorun çıkana kadar bakım yaptırmıyor. Bakımı yapılan ve dönüşümü lisanslı firmalarca yapılmış araçlarda hiçbir sorun yok.” diyor.
Hâlen benzinin yarı fiyatı olan LPG, çevre dostu özelliği sebebiyle bundan sonra otomotiv dünyasında daha fazla gündem oluşturacak.
(Aksiyon)
Özellikle kazalarda yaşanan patlama hadiselerinin oto-gazın imajına büyük zarar vermesine rağmen araç sahipleri oto-gaz kullanmaktan vazgeçmiyor.
İtalyan Romano ve Polonyalı KME LPG sistemlerinin Türkiye distribütörlüğünü yürüten Akel Kahveci Yönetim Kurulu üyesi Ayhan Aydın, LGP’nin ülkemizde yanlış propaganda kurbanı olduğunu düşünüyor.
LPG’nin otomotiv sektöründeki yerini anlamak için Avrupa ülkelerindeki uygulamalar önemli ipuçları veriyor. Hem Alman ekonomisinin yüzde 30’unu otomotiv sektörünün oluşturması hem de tüm dünyada üretilen yıllık 5 milyon binek aracın yüzde 12’sinin Avrupa ülkelerinde üretilmesi Avrupa’daki gelişmeleri dikkate almayı zorunlu kılıyor. Otomotivde bu kadar büyük paya sahip Avrupa ülkelerinde son yıllarda çevreci özelliği sebebiyle LPG teşvik ediliyor. Yapılan ölçümlerde benzin, mazot gibi hidrokarbon yakıtların, oto-gaza oranla çevreyi 20 kat daha fazla kirlettiği tespit edilmiş. Bu yüzden Avrupa’daki fabrikalar doğrudan oto gazlı araç üretiyor. Sonradan dönüşüm ihtiyacı ortadan kalkıyor.
BAKIMI YAPILAN LPG’DE SORUN ÇIKMAZ
İşin ilginç yanı, bizde sadece ucuz olduğu için tercih edilen oto-gaz, çevreci özelliğinden dolayı gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlaşıyor. Teşvik amacıyla Almanya, 5 yıllığına LPG fiyatını sabitlerken, İtalya ise sektöre her yıl 50 milyon Avro doğrudan teşvik sağlıyor. Türkiye’de gazlı diye kapalı otoparklara ve hızlı feribotlara alınmayan LPG’li araçlar, Fransa’da otoparkları ücretsiz kullanabiliyor. Otoyollar da, oto-gazlı araçlar için ücretsiz. Belçika sübvansiyon uygulayarak, oto-gazın benzine göre yüzde 70 daha ucuz olmasını sağlıyor. İngiltere’de ise Kraliçe Elizabeth sistemi özendirmek için makam otomobilinde LGP sistemini kullandırıyor.
Ayhan Aydın’a göre, Türkiye ile Avrupa arasındaki farklılığın birkaç sebebi var. İlki, Türkiye’de akaryakıttan yüksek vergi alınması. İkinci sebep ise doğru zannedilen yanlışlar. Her alanda olduğu gibi LPG’nin de bakımı yapılmadığı zaman tehlike oluşturabileceğine işaret eden Aydın, “Periyodik bakım yapılmalı. Araç sahipleri sorun çıkana kadar bakım yaptırmıyor. Bakımı yapılan ve dönüşümü lisanslı firmalarca yapılmış araçlarda hiçbir sorun yok.” diyor.
Hâlen benzinin yarı fiyatı olan LPG, çevre dostu özelliği sebebiyle bundan sonra otomotiv dünyasında daha fazla gündem oluşturacak.
(Aksiyon)
Yorum