GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 25.066 km²
Nüfus: 784.941(2007)
İl Trafik No: 25
Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan kent son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazanmıştır. Tarihi yönden çok zengin bir çok eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezine benzeyen kent günümüzde önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır.
İLÇELER
Erzurum (merkez), Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere.
COÐRAFYA
Erzurum ili, Türkiye'nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir.
Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur. Karadeniz'e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi'dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır. Tortum'a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır
Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.
TARİHÇE
Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Sfaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.
Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum'da toplamıştır.
NE YENİR?
Su böreği, ekşili dolma, kesme çorbası, ayran aşı (yayla çorbası) çiriş, şalgam dolması, yumurta pilavı, kadayıf dolması Erzurum'un geleneksel mutfağını oluşturur.
Erzurum'dan Yemek Tarifleri
Çağ kebabı
Malzemeler:
1 kuzu budu (yağsız ve sinirsiz)
1 adet kuru soğan
100 gr. Yoğurt
tuz karabiber
lavaş ekmeği
domates, yeşil biber
Hazırlanışı: Yağı ve siniri ayıklanmış kuzu budundan parmak kalınlığında yapraklar kesilir. Yoğurt, tuz, karabiber ve yemeklik doğranmış soğan karıştırılır ve etler hazırlanan bu terbiyenin içinde bir gün bekletilir. Terbiyelenen yaprak halindeki etler şişe takılır ve yatay haldeyken ateşte çevire çevire kızartılır. Pişen kısımlardan dönerde olduğu gibi ince bir tabaka şeklinde parçalar kesilir ve Çağ kebabına mahsus küçük şişlere takılarak lavaş ekmeğinin üzerinde servis edilir. Ateşte pişmiş biber, domates ve kuru soğan ile süslenir.
Den Çorbası
Malzemeler:
250gr. Yarma
1 adet soğan
1/2 limon suyu
3 yemek kaşığı tereyağı
2 yumurta sarısı
500 gr. Yoğurt
10 su bardağı kemik suyu
2 kahve fincanı un
tuz karabiber, nane, kırmızıbiber
Hazırlanışı: Yarma önceden haşlanır. Ayrı bir tencerede un, yumurta ve 1 çay bardağı su pütürsüz olana kadar karıştırılır. Üzerine kemik suyu ilave edilir. Haşlanmış yarma karıştırılarak eklenir. Ayrı bir tavada ince doğranmış soğan 1 yemek kaşığı yağda pembeleştirilir. Yoğurt nane ve limon suyu eklenir, iyice karıştırılır ve kaynayan çorbaya ilave edilir. Tuz karabiber ile tatlandırılır. 2 yemek kaşığı tereyağı ile kırmızıbiber kızdırılır ve çorbanın üzerine dökülerek servis edilir.
Cevizli kadayıf dolması
Malzemeler:
1/2 kg. burma kadayıf
200 gr ceviz içi
2.5 su bardağı toz şeker
1/2 limon suyu
4 adet yumurta
1 su bardağı süt
2.5 su bardağı su
2 su bardağı sıvıyağ (kızartmak için)
200 gr kaymak
Hazırlanışı: Burma kadayıftan avuç içi büyüklüğünde parçalar kopartılır ve içine dövülmüş ceviz içinden konur, dolma gibi sarılır. Diğer tarafta yumurta ve süt çırpılır. Dolmalar bu karışıma batırılıp kızgın yağda nar gibi olana kadar kızartılır. Diğer tarafta su ile toz şeker kaynatılır. Limon suyu ilave edilir. Bir iki taşım daha kaynatıldıktan sonra ılınmaya bırakılır. Kızaran kadayıf dolmaları sıcak sıcak ılık şerbetin içine atılır ve şerbeti çekmesi için biraz bekletilir. Üzerine kaymak ve dövülmüş ceviz ile süslenerek servis edilir.
NE ALINIR?
Erzurum oltu taşı işçiliği ile çok meşhurdur. Oltu taşından yapılan tespihler, ağızlıklar, bilezik, gerdanlıklar, broş, küpe, saç tokası yörenin önemli hediyelik eşyalarıdır.
YAPMADAN DÖNME
Palandöken'de kayak yapmadan,
Çifte minareli Medreseyi,Yakutiye Medresesi'ni ve müzeleri görmeden
Yolunuz İspir'e düşerse rafting sporu yapmadan,
Yolunuz Tortum'dan geçerse Tortum Şelalesi'ni ve gölünü görmeden,
Cağ kebap, su böreği ,ayran çorbası ,kadayıf dolması yemeden
...Dönmeyin
NASIL GİDİLİR?
Erzurum çevre illere ve ülkenin diğer bölgelerine kara,demir ve havayolu ulaşım ağıyla bağlıdır.
Karayolu: Otobüs Terminali il merkezindedir.
Otogar Tel : (442) 233 12 00
Demiryolu: Tren Garı il merkezindedir.
İstasyon Tel : (442) 218 19 16
Havayolu: İlin Ankara bağlantılı yurtiçi ve yurtdışı seferlerinin yapıldığı Erzurum havaalanı, şehre 10 km mesafededir.
Hava Limanı Tel : (442) 327 28 35
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 21
Kentsel Sit Alanı : 1
Doğal Sit Alanı : 4
Tarihi Sit Alanı : 1
Diğer Sit Alanları
Tarihi ve Arkeolojik Sit : 1
Toplam : 28
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 348
GENEL TOPLAM : 376
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Tel: (442) 218 68 80 - 218 48 90
Faks: (442) 223 07 71
İl Turizm Müdürlüğü:
Tel: (442) 218 56 97 - 217 70 36
Erzurum Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
Adres: Cumhuriyet Cad. Havuzbaşı Mevkii 25100 Yakutiye/ERZURUM
Tel: (0442) 218 51 37
Fax: (0442) 233 23 29
Kültür Merkezleri
138 m²'lik Sergi Salonu
225 m²'lik Resim-Heykel Müzesi
380 m²'lik Kütüphane
2 adet Sanat İşliği
Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü
Adres: Kültür Merkezi - ERZURUM
Tel: (0 442) 233 31 58
Faks: (0 442) 223 07 71
Önemli Telefonlar
Valilik : (442) 218 20 14 - 218 99 52
Belediye : (442) 218 10 01 - 218 51 10
Hastane : (442) 235 07 51 - 235 07 52
Polis : (442) 212 21 65 - 212 21 66
Jandarma : (442) 774 20 12
Gezilecek Yerler
Erzurum - Palandöken
3185 m. zirveye sahip Palandöken dağları, Erzurum'un güneyinde yer alır ve doğu-batı yönünde uzanır. Türkiye'de kış turizmi için yapılan ilk ciddi ve kapsamlı proje Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Mastır Plan Çalışmasıdır. Yapılan çalışmada Palandöken Dağlarının doğal yapısı ve iklimi ile uluslararası kış sporları merkezi niteliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. Projede, üç alan üzerinde gün toplam 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, 6 bin kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülmektedir.
Ulaşım: Erzurum'a Ankara ve İstanbul'dan her gün uçak seferleri bulunmaktadır. Kayak Merkezi Erzurum Şehir Merkezine 5 km. uzaklıktadır. Hava alanına ise yalnızca 10 dakika mesafededir. Kış mevsimi boyunca şehir merkezinden halk otobüsü seferleri bulunmaktadır.
Coğrafya: Erzurum Türkiye'nin en yüksek ve soğuk illerinden biridir. Sert kara iklimi hüküm sürer. Yılın 150 günü karla örtülüdür. Normal kış koşullarında 2-3 metre kar yağışı almaktadır. Hakim rüzgar yönü güney ve batı yönlerindedir.
Kayak alanı 2200 - 3176 m. yükseklik kuşağı üzerinde yer almaktadır. Karasal iklim nedeniyle, mevsim boyunca "toz kar" üzerinde kayak yapılmaktadır. 10 Aralık-10 Mayıs arasındaki dönem kayak etkinlikleri için en uygun zamandır.
Konaklama ve Diğer Hizmetler: 4 ve 5 yıldızlı konaklama tesisleri, kayak evi, günübirlik tesisler ve lokantalar bulunmaktadır. Kayak dersi ve malzeme kiralama hizmetleri verilmektedir.
Mekanik Tesisler ve Pistler: Palandöken Kayak Merkezindeki pistler dünyanın en uzun ve dik kayak pistleri arasında yer almaktadır. En uzun pisti 12 km. olan kayak pistlerinin toplam uzunluğu 28 km.yi bulmaktadır. Başlangıç yeriyle varış noktası arasındaki yükseklik farkı 1000 m. olan Palandöken'de Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları için 2 adet tescilli Kayak Pisti mevcuttur. (Ejder Pisti ve Kapıkaya Pisti)
Kayak Merkezinde 5 adet telesiyej (toplam 4500 kişi/saat kapasiteli), 1 adet teleski (300 kişi/saat kapasiteli ), 2 adet baby lift ( toplam 1800 kapasiteli ) ve 1 adet gondol lift (1500 kişi/saat kapasiteli) hizmet vermektedir.
Pasinler Termal Turizm Merkezi
Yeri: Pasinler ilçe merkezinde ve Erzurum-Tahran uluslar arası geçiş yolu üzerinde yer alır.
Ulaşım: İlçe merkezindedir.
Suyun Isısı: 39oC -45oC
PH Değeri: 6,5
Özellikleri: Bikarbonatlı, Klorürlü, Sodyumlu, Karbondioksitli, kısmen radyoaktif bir bileşime sahiptir.
Yararlanma Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi Ettiği Hastalıklar: Romatizma, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara olumlu etki yapar.
Konaklama Tesisleri: Konaklama tesisleri yeterli konfora sahip değildir.
Rüstempaşa Bedesteni:
Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.
Tortum Çağlayanı:
Tortum Gölü'nün son kısmında, Tortum Çayı'nın 48 m yüksekten düşmesiyle meydana gelen çağlayan vadideki bir dağın heyelan sonucu çayın önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Erzurum'a 120 km mesafededir. Baharda suyun bol olduğu mevsimde tabii manzarası ve heybetiyle seyrine doyum olmaz.
Çobadede Köprüsü:
1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır.Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşa ettirilen önemli bir yapıttır.
Camiler ve Kiliseler
Camiler ve Kiliseler
İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Ovşank Kilisesi görülmeye değerdir.
Üç Kümbetler:
Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti'nin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir. Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.
Ulu Cami (Atabey Cami-Merkez):
1179 yılında Saltukoğulları tarafından yaptırıldığı sanılan cami, tarih boyunca pek çok onarım geçirmiş, zaman zaman gerçek işlevi dışında kullanılmıştır.
Yakutiye Medresesi (Merkez):
İlhanlılardan kalma sanat değeri yüksek bir eserdir. Taç kapısında yer alan Arapça kitabeye göre, 1310 yılında Sultan Gazan ve Horasanlı Balugan Hatunun yardımları ile Hoca Cemaleddin Yakut tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese, Çifte Minareler gibi günümüze kadar tarihi önemini kaybetmeden gelebilmiş ender eserlerdendir.
Çifte Minareli Medrese (Merkez):
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın kızı Hüdavend Hatun tarafından 1253'te yaptırılmıştır. Çifte minareli medreselerin iki katlı ve açık avlulu olanlarının en büyüğüdür. Taç kapısı, kabartma süslemeleriyle Selçuklu tarzının en güzel örneklerinden biridir.
Üç Kümbetler (Merkez):
Saltukoğulları devrinden kalan bu muhteşem kümbetlerin iki büyük özelliği vardır. Birincisi, Anadolu'da yapılmış ilk eserlerden olması, ikincisi bunların üçünün de tamamen birbirinden ayrı mimari üsluplarla yapılmış olmalarıdır.
Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olanın, Saltuklu Devletinin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu sanılmaktadır. Tamamiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisinde kimlerin yattığı bilinmemektedir.
Kuleler ve Kaleler
Erzurum Kalesi:
Erzurum İli'ne 79km uzaklıktaki Horasan-Pasinler-Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi'nin M.S. 5.yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
Saat Kulesi:
İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır.Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi'nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.
Kuş Gözlem Alanları
Doğu Karadeniz Dağları
İl: Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Erzurum, Artvin
İlçeler: Önemli kuş alanları içinde 32 ilçe bulunmaktadır
Yüzölçümü: 1230000
Rakım: 0 - 3932 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: orman, dağ, göç geçidi
Kuş Türleri:
Sakallı akbaba (20 çift), kızıl akbaba (20 çift), kara akbaba (10 çift), kaya kartalı (10 çift), huş tavuğu (tüm Türkiye popülasyonu bu önemli kuş alanları içinde bulunur) ve ürkeklik popülasyonlarıyla önemli kuş alanları statüsü kazanır. 1993 yılında yapılan bir araştırmada önemli kuş alanları sınırları içinde kalan yedi bölge incelenmiş, bunların altısında toplam 134 erişkin erkek huş tavuğu tespit edilmiştir. Araştırma yapılan alanın darlığı ve uygun yaşam ortamlarının genişliği göz önünde bulundurulduğunda, önemli kuş alanlarındaki toplam huş tavuğu popülasyonunun 1000 çifti aştığı varsayılabilir. Ancak geçen yıllar içerisinde birçok önemli yeni göç vadisinin keşfedilmesi, bu rakamların çok daha yüksek olabileceğini göstermektedir.Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye'de Avrasya Yüksek Dağlık (Alpin) biyomunu temsil etmesi dolayısıyla önemli kuş alanları statüsü kazanan tek alandır.
Erzurum Ovası
İl: Erzurum
İlçeler: Yakutiye
Yüzölçümü: 3300
Rakım: 1750 m
Koruma: hayır
Başlıca Özellikleri: tatlısu gölü, bataklık
Kuş Türleri: Turna (15 çift) popülasyonu ile göç mevsimlerinde önemli sayılarda görülen angıt (maks. 1500) ve ak kanatlı sumru (15.000) sayesinde önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Medreseler
Yakutiye Medresesi:
Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Çifte Minareli Medrese:
13'üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır.Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu'nun en büyük medresesidir.
Müzeler
ERZURUM ARKEOLOJİ MÜZESİ
Erzurum ve çevre illerden çeşitli şekillerde kazandırılan eserlerin sergilendiği müze, 1942 yılında Çifte Minareli Medrese'de faaliyete geçmiş, 1967 yılında yeni binasına taşınmıştır. 1994 yılında Yakutiye Medresesi Türk-İslâm Eserleri ve Etnografya Müzesi'nin açılması ile Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Bağlı birimleri Türk-İslâm Eserleri Müzesi ve Atatürk Evi Müzesidir. Ayrıca çevre illerdeki geniş bir bölgede çalışmalarını sürdüren müdürlüğün idari işleri de bu binada sürdürülmektedir.
Müzede, Kazılar Salonu, M.Ö. II. bin Trans-Kafkas Kültürü Salonu, Urartu Salonu, Tabiat Tarihi Salonu ve Ermeni Katliamları Salonu bulunmaktadır.
Kazılar Salonu
Bölgede bu güne kadar yapılan kazılarda çıkarılan eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında Karaz (1942-1944), Pulur (1960), Güzelova (1961), Sos (1994-1998) Höyük kazıları önemli bir kısmını teşkil etmektedir.
M.Ö. IV. bin. den Selçuklu Dönemi'ne kadarki döneme ait heykelcikler, kutsal ocaklar, ok uçları, pişmiş toprak kaplar, taş eserler gibi eserler sergilenmektedir.
Ülkemizde, Karaz kültürü olarak bilinen, Güney Kafkasya'dan, Urmiye Gölü'nün batısına ve Filistin'e kadar geniş bir bölgeye yayılmış olan bu kültüre en yoğun şekilde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, özellikle de Erzurum ve çevresinde rastlanması, bu kazıların ve bundan sonra yapılacak olan kazıların önemini artırmaktadır.
Roma, Hellenistik, Trans-Kafkas Salonu
İkiztepe tümülüslerinde çıkarılan eserler ile satın alma ve müsadere yoluyla müzeye kazandırılan Roma ve Hellenistik dönemlere ait diadem, yüzük, küpe gibi altın eserler, cam gözyaşı şişeleri, pişmiş toprak, lahit gibi eserler ile M.Ö. II. binde Van Havzası'nın batısı, Doğu Anadolu Bölgesi, güneydoğuda Urmiye Gölü çevresinde, kuzeydoğuda Gürcistan'a kadar yayılmış olan Trans-Kafkas Kültürü'ne ait eserler sergilenmektedir.
Urartu Eserleri ve Sikke Salonu
M.Ö. 900-600 tarihleri arasında hüküm süren Urartular'ın başkenti, Van (Tuşpa) dır. Urmiye, Gökçegöl ve Çıldır göllerini kapsayan batıda Erzincan ve Malatya çizgisine kadar yayılan geniş bir sahada güçlü bir krallık olarak hüküm sürmüştür. Kökenleri Hurriler'e dayandırılmaktadır. Urartular'dan kalan bir çok kale, kaya mimarîsi, baraj ve sulama tesisleri yanında, müzede sergilenen pişmiş toprak ve madeni kaplar, süs eşyaları, mühürler, savaş malzemeleri, adak levhaları ve rythonlar Urartu Uygarlığı'nın gelişmişliğini göstermektedir.
Bu salonda, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda sikke bulunmaktadır.
Urartu Yazıtları ve Tabiat Tarihi Salonu
Tarihe ışık tutan çok önemli yazılı belgeler olan kitabelerden Urartular'a ait satın alma yoluyla müzeye kazandırılan taş Urartu yazıtları bu salonda sergilenmektedir.
Günümüzden yaklaşık 500 bin yıl önce yaşamış olan Mamut (fil) fosili, yumuşakça fosilleri, bitki fosilleri ve obsidiyenler de bu bölümde yer almaktadır.
Ermeni Katliamı Salonu
1918 yılında Ermeni komitacılar tarafından Anadolu'da Türkler'e yapılan soykırım alanlarından, Erzurum'da Alaca, Yeşilyayla ve Tımar Köyü ile Kars'ta Obaköy kazılarında ortaya çıkarılan buluntular sergilenmektedir.
Buluntular arasında muskalar, düğmeler, ayyıldızlı tabaka ve kolyeler, mermi kovanları, Kur'an-ı Kerim parçaları yer almaktadır.
Yenişehir Caddesi No: 11
Tel : (0442) 233 04 14
Faks : (0442) 233 04 15
Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Atatürk Evi Müzesi
Müze Çaykara Caddesi, Çaykara Sokak'ta bulunmaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Erzurumlu bir zengin tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yıllarında 9 ay kadar kısa bir süre için Alman Konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum'un kurtuluşunu müteakip, Erzurum Valiliği'ne ikametgâh olarak verilmiştir. Vali Mahir Akkaya 3 Temmuz 1919 tarihine kadar burada oturmuş, onun Erzurum'dan ayrılması ile konak boşalmıştır.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 13 Eylül 1924 günü Erzurum'a gelişlerinde, Belediye Başkanı Nazif Bey tarafından Erzurumlu bir kuyumcuya yaptırılan altın anahtar ve evin tapusu şehir adına Mustafa Kemal Paşa'ya armağan edilmiştir.
1930-1934 yılları arasında Erzurum kolordu kumandanlarının ikâmetine verilen konak, Atatürk'ün ölümü üzerine kızkardeşi Makbule Boysan Hanım'a intikal etmiş ve tapu kayıtlarından elde edilen bilgiye göre, onun da ölümünden sonra isteği üzerine 12.10.1944 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu'na devredilmiştir. Bu kurum tarafından 1980 yılına kadar kullanılan bina 8.5.1984 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.
Bodrum kat üzerine zemin ve birinci kat ile çatı katından ibaret olan bina onarılarak 3.10.1984 tarihinde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Zemin Kat
Taş kemerli çift kanatlı girişten sonra sağda Kazım Karabekir ve Kazım Yurdalan'a ait eşya, belge ve fotoğraflar sergilenmekte olup, bu odadan bir kapıyla Erzurum Müdafai Hukuki Milliye Cemiyeti Başkanı ve Erzurum Kongresi üyesi Raif Dinç'e ait giysiler, silahlar, fotoğraflar ve belgelerin sergilendiği odaya geçilmektedir.
Bu odanın karşısında Anadolu'da yayınlanan Türk Gazetesi Envari Şarkiye'nin, Milli Mücadele Dönemi'nin unutulmaz gazetesi Albayrak'ın ve Erzurum Kongresi bildirilerinin basıldığı matbaa makinasının teşhir edildiği oda yer almaktadır.
I. Kat
Birinci katta merdiven başı sahanlığında Atatürk'ün ikinci kez Erzurum'a gelişlerinde toplu halde çekilen büyük boy fotoğraf ve o yıllara ait koltuk ve sehpalar bulunmaktadır. Buradan geçilen antre kısmından Erzurum Kongresi üyelerinin fotoğrafları ve biyografileri bulunan salona, kabul salonuna ve yatak odasına geçilmektedir.
Cumhuriyet Caddesi
Tel : (0442) 234 20 37
Faks : (0442) 233 04 15
Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Erzurum - Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi ( Yakutiye Medresesi )
Medrese taçkapısında bulunan kitabeye göre, İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazanhan ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından Hicri 710 (milâdi 1310) yılında yaptırılmıştır.
Türkler'in Anadolu'ya gelişlerinden hemen sonra başlayan Anadolu'yu değişik amaçlı mimarî eserlerle donatma çabası bütün tarihi olaylara rağmen devam etmiş ve Selçuklu Dönemi geleneksel mimarî tarzı Yakutiye Medresesi'nde de sürdürülerek anıtsal bir yapı ortaya çıkarılmıştır.
Yapı dört eyvanlı kapalı avlulu medreseler grubundadır. Eyvanlar arasında hücreler yer almaktadır. Batı eyvanı değişik bir tarzda ele alınarak iki katlı inşa edilmiştir. Güney eyvanı mescit olarak planlanmış ve bu eyvanın her iki duvarına mermer vakfiye kitabesi yerleştirilmiştir. Orta avlunun üzeri mukarnaslı bir kubbeyle örtülmüştür. Doğu eyvanın bitiminde kümbet yer almaktadır. Kümbette mezar bulunmamaktadır.
Medresenin dışa taşkın taçkapısı ve iki köşesindeki minareleriyle kurulan denge, yapının bütününde de cepheye karşılık kümbet yerleştirilerek sağlanmıştır. Bu da mimarlığın Selçuklu Döneminde bilimsel metotlarla yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Ancak köşelerdeki minarelerden biri şerefeye kadar, diğeri kaideye kadar yıkılarak üzeri konik külâhla kapatılmıştır.
Cephede yer alan bitkisel, geometrik motifler ve sembolik tasvirlerde de denge ve simetriye önem verilmiştir. Gerek taçkapısındaki ve hücre kapılarındaki süslemeler gerekse minaredeki çini süslemeler o dönemde, sanatta gelinen noktayı ve sanata verilen önemi göstermektedir.
Taçkapısının her iki yüzünde, silme kemerler içerisinde altta ajurlu bir küre, hayat ağacı, her iki taraftaki pars figürleri ve üstte çift başlı kartal, Selçuklu Döneminde dini inançların anlatımını da içeren ve bazı farklılıklarla değişik yapılarda karşımıza sık sık çıkan bir semboldür.
Cumhuriyet Caddesi
Tel : (0442) 235 19 64
Faks : (0442) 233 04 15
Yalnız yaz aylarında 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Sportif Etkinlikler
Rafting:
Erzurum'un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akımına uğrar. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehrinde yapılmıştır.
Trekking:
Erzurum'un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumbu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri'nin önemli kollarından biri olan Karasu'nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum'un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.
Ören Yerleri
Erzurum Kalesi
Yaklaşık 2000 m. yükseklikte bir tepe üzerinde inşa edilmiş olan iç kale 5. yüzyılda Roma İmparatoru Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Son zamanlara kadar Türkler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Kale Mescidi ve saat kulesi Türk mimarlığının ilk örnekleri olmaları bakımından önem taşırlar. Tepsi Minare olarak da adlandırılan kule Ortaçağ'larda gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı mimarisinin Barok Çağında saat kulesine çevrilmiştir. 1124-1132 yılları arasında hüküm süren Abu'l Muzafferüddin Gazi tarafından yaptırılmıştır. Tek büyük bir kubbe ile örtülen mescid geleneksel Türk mimarisinin özelliklerini taşır.
Adres: Yenişehir Cad. No:11 Erzurum
Tel: (442) 218 14 06
Erzurum Çifte Minareli Medrese
Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmez. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı'ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. Genelde 13. yy. sonlarında yapıldığı kabul edilir. Sultan IV. Murad'ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce kazı ve restorasyonu yapılan medrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı'nca kullanılmaktadır.
Dört eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka çeşme nişleri ile yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı-sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımları yıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok, Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür.
Giriş eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimarî süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı-pencere çerçeveleri ile sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında ayet-hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur.
Ana eyvanın sonunda altlı-üstlü merdivenlerle kümbetin mumyalık ve gövde kısmına geçilmektedir. İçten haçvari planlı mumyalıkta iki lahit mevcuttur. Onikigen planlı kümbet, Anadolu'daki bu tür mezar anıtların en büyüğüdür. Medresenin dışında kalan sekiz yüzde, birer atlamak suretiyle, alttan mukarnas kavsaralı ve daha büyük, üstte sade ve küçük olmak üzere sekiz pencere açılmıştır. Konik külâh, kırmızı renkli taşlarla kaplanmıştır. Tüm mimarî ihtişamına rağmen süslemeleri yarım kalmıştır.
Üç Kümbetler
Üç Kümbetler'den sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olanının Saltuklu Devleti'nin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu tahmin edilmektedir. Tamamiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisinin ise kimlerin mezarı olduğu bilinmemektedir. Bunlar Türkler'e ait kümbetler arasında plan, malzeme ve süsleme yönünden ayrı bir önem taşımaktadır.
İlçeleri
Ilıca:
Yapılan araştırmalar Ilıca'daki hayatın M.Ö.4000'li yıllara kadar uzandığını göstermektedir.
İlçede kükürtlü sıcak su kaynakları bulunmakta, termal tesisler sayesinde şehir dışından gelen hastalara da konaklama ve tedavi için olanaklar sağlanmaktadır. Kaplıcalarda kadın hastalıkları, romatizma, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, beslenme bozuklukları gibi rahatsızlıkları olumlu etkilediği bilinmektedir.
Köprüköy:
Köprübaşında kurulmuş köy anlamına gelen Köprüköy'ün kuruluşu çok eskilere dayanmaktadır.
Köprüköy (Deli Çermik) Kaplıca suları, sindirim sistemi, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı ve kalp hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve romatizmal hastalıklara olumlu etki yapmaktadır. Su sıcaklığı 26 derecedir.
Olur:
Turizm açısından önemli bir potansiyel göstermekte olan ilçenin Keçili Köyü'ndeki Van Kilisesi, Yıldızkaya Köyü'ndeki Kivi Mağarası görülmeğe değerdir.
Pasinler:
Pasinler ilçesi, IV. yy.da Bizanslıların, 615 yılında Arapların, 1084 yılında ise Türklerin eline geçmiştir.
Pasinler'de bulunan 3702 kişi kapasiteli, 39 derece su sıcaklığı olan termal tesis, ilçe dışından gelen hastalara konaklama hizmetiyle birlikte; böbrek,sindirim sistemi, idrar yolları, romatizma, siyatik, lumbago, nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu etki yapmaktadır.
Uzundere:
İlçenin 3000 yıla yakın geçmişi vardır.
İlçe sınırları içinde bulunan Tortum Gölü ve Tortum Şelalesi yaz aylarında çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeridir. İlçeye bağlı Çamlıyamaç Köyü'nde l0.yy 'dan kalma Öşvank Gürcü Kilisesi bulunmaktadır.
İspir:
Kuruluşu M.Ö. 19. yy.a kadar inen İspir,Yavuz Selim'in 1514!deki İran seferi sonrası Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden birisi olan Çoruh nehri Rafting sporu için oldukça elverişlidir.
Yüzölçümü: 25.066 km²
Nüfus: 784.941(2007)
İl Trafik No: 25
Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan kent son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazanmıştır. Tarihi yönden çok zengin bir çok eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezine benzeyen kent günümüzde önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır.
İLÇELER
Erzurum (merkez), Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere.
COÐRAFYA
Erzurum ili, Türkiye'nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir.
Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur. Karadeniz'e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi'dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır. Tortum'a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır
Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.
TARİHÇE
Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Sfaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.
Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum'da toplamıştır.
NE YENİR?
Su böreği, ekşili dolma, kesme çorbası, ayran aşı (yayla çorbası) çiriş, şalgam dolması, yumurta pilavı, kadayıf dolması Erzurum'un geleneksel mutfağını oluşturur.
Erzurum'dan Yemek Tarifleri
Çağ kebabı
Malzemeler:
1 kuzu budu (yağsız ve sinirsiz)
1 adet kuru soğan
100 gr. Yoğurt
tuz karabiber
lavaş ekmeği
domates, yeşil biber
Hazırlanışı: Yağı ve siniri ayıklanmış kuzu budundan parmak kalınlığında yapraklar kesilir. Yoğurt, tuz, karabiber ve yemeklik doğranmış soğan karıştırılır ve etler hazırlanan bu terbiyenin içinde bir gün bekletilir. Terbiyelenen yaprak halindeki etler şişe takılır ve yatay haldeyken ateşte çevire çevire kızartılır. Pişen kısımlardan dönerde olduğu gibi ince bir tabaka şeklinde parçalar kesilir ve Çağ kebabına mahsus küçük şişlere takılarak lavaş ekmeğinin üzerinde servis edilir. Ateşte pişmiş biber, domates ve kuru soğan ile süslenir.
Den Çorbası
Malzemeler:
250gr. Yarma
1 adet soğan
1/2 limon suyu
3 yemek kaşığı tereyağı
2 yumurta sarısı
500 gr. Yoğurt
10 su bardağı kemik suyu
2 kahve fincanı un
tuz karabiber, nane, kırmızıbiber
Hazırlanışı: Yarma önceden haşlanır. Ayrı bir tencerede un, yumurta ve 1 çay bardağı su pütürsüz olana kadar karıştırılır. Üzerine kemik suyu ilave edilir. Haşlanmış yarma karıştırılarak eklenir. Ayrı bir tavada ince doğranmış soğan 1 yemek kaşığı yağda pembeleştirilir. Yoğurt nane ve limon suyu eklenir, iyice karıştırılır ve kaynayan çorbaya ilave edilir. Tuz karabiber ile tatlandırılır. 2 yemek kaşığı tereyağı ile kırmızıbiber kızdırılır ve çorbanın üzerine dökülerek servis edilir.
Cevizli kadayıf dolması
Malzemeler:
1/2 kg. burma kadayıf
200 gr ceviz içi
2.5 su bardağı toz şeker
1/2 limon suyu
4 adet yumurta
1 su bardağı süt
2.5 su bardağı su
2 su bardağı sıvıyağ (kızartmak için)
200 gr kaymak
Hazırlanışı: Burma kadayıftan avuç içi büyüklüğünde parçalar kopartılır ve içine dövülmüş ceviz içinden konur, dolma gibi sarılır. Diğer tarafta yumurta ve süt çırpılır. Dolmalar bu karışıma batırılıp kızgın yağda nar gibi olana kadar kızartılır. Diğer tarafta su ile toz şeker kaynatılır. Limon suyu ilave edilir. Bir iki taşım daha kaynatıldıktan sonra ılınmaya bırakılır. Kızaran kadayıf dolmaları sıcak sıcak ılık şerbetin içine atılır ve şerbeti çekmesi için biraz bekletilir. Üzerine kaymak ve dövülmüş ceviz ile süslenerek servis edilir.
NE ALINIR?
Erzurum oltu taşı işçiliği ile çok meşhurdur. Oltu taşından yapılan tespihler, ağızlıklar, bilezik, gerdanlıklar, broş, küpe, saç tokası yörenin önemli hediyelik eşyalarıdır.
YAPMADAN DÖNME
Palandöken'de kayak yapmadan,
Çifte minareli Medreseyi,Yakutiye Medresesi'ni ve müzeleri görmeden
Yolunuz İspir'e düşerse rafting sporu yapmadan,
Yolunuz Tortum'dan geçerse Tortum Şelalesi'ni ve gölünü görmeden,
Cağ kebap, su böreği ,ayran çorbası ,kadayıf dolması yemeden
...Dönmeyin
NASIL GİDİLİR?
Erzurum çevre illere ve ülkenin diğer bölgelerine kara,demir ve havayolu ulaşım ağıyla bağlıdır.
Karayolu: Otobüs Terminali il merkezindedir.
Otogar Tel : (442) 233 12 00
Demiryolu: Tren Garı il merkezindedir.
İstasyon Tel : (442) 218 19 16
Havayolu: İlin Ankara bağlantılı yurtiçi ve yurtdışı seferlerinin yapıldığı Erzurum havaalanı, şehre 10 km mesafededir.
Hava Limanı Tel : (442) 327 28 35
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AÐUSTOS 2005)
Sit Alanları
Arkeolojik Sit Alanı : 21
Kentsel Sit Alanı : 1
Doğal Sit Alanı : 4
Tarihi Sit Alanı : 1
Diğer Sit Alanları
Tarihi ve Arkeolojik Sit : 1
Toplam : 28
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 348
GENEL TOPLAM : 376
İLETİŞİM BİLGİLERİ
İl Kültür Müdürlüğü
Tel: (442) 218 68 80 - 218 48 90
Faks: (442) 223 07 71
İl Turizm Müdürlüğü:
Tel: (442) 218 56 97 - 217 70 36
Erzurum Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
Adres: Cumhuriyet Cad. Havuzbaşı Mevkii 25100 Yakutiye/ERZURUM
Tel: (0442) 218 51 37
Fax: (0442) 233 23 29
Kültür Merkezleri
138 m²'lik Sergi Salonu
225 m²'lik Resim-Heykel Müzesi
380 m²'lik Kütüphane
2 adet Sanat İşliği
Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü
Adres: Kültür Merkezi - ERZURUM
Tel: (0 442) 233 31 58
Faks: (0 442) 223 07 71
Önemli Telefonlar
Valilik : (442) 218 20 14 - 218 99 52
Belediye : (442) 218 10 01 - 218 51 10
Hastane : (442) 235 07 51 - 235 07 52
Polis : (442) 212 21 65 - 212 21 66
Jandarma : (442) 774 20 12
Gezilecek Yerler
Erzurum - Palandöken
3185 m. zirveye sahip Palandöken dağları, Erzurum'un güneyinde yer alır ve doğu-batı yönünde uzanır. Türkiye'de kış turizmi için yapılan ilk ciddi ve kapsamlı proje Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Mastır Plan Çalışmasıdır. Yapılan çalışmada Palandöken Dağlarının doğal yapısı ve iklimi ile uluslararası kış sporları merkezi niteliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. Projede, üç alan üzerinde gün toplam 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, 6 bin kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülmektedir.
Ulaşım: Erzurum'a Ankara ve İstanbul'dan her gün uçak seferleri bulunmaktadır. Kayak Merkezi Erzurum Şehir Merkezine 5 km. uzaklıktadır. Hava alanına ise yalnızca 10 dakika mesafededir. Kış mevsimi boyunca şehir merkezinden halk otobüsü seferleri bulunmaktadır.
Coğrafya: Erzurum Türkiye'nin en yüksek ve soğuk illerinden biridir. Sert kara iklimi hüküm sürer. Yılın 150 günü karla örtülüdür. Normal kış koşullarında 2-3 metre kar yağışı almaktadır. Hakim rüzgar yönü güney ve batı yönlerindedir.
Kayak alanı 2200 - 3176 m. yükseklik kuşağı üzerinde yer almaktadır. Karasal iklim nedeniyle, mevsim boyunca "toz kar" üzerinde kayak yapılmaktadır. 10 Aralık-10 Mayıs arasındaki dönem kayak etkinlikleri için en uygun zamandır.
Konaklama ve Diğer Hizmetler: 4 ve 5 yıldızlı konaklama tesisleri, kayak evi, günübirlik tesisler ve lokantalar bulunmaktadır. Kayak dersi ve malzeme kiralama hizmetleri verilmektedir.
Mekanik Tesisler ve Pistler: Palandöken Kayak Merkezindeki pistler dünyanın en uzun ve dik kayak pistleri arasında yer almaktadır. En uzun pisti 12 km. olan kayak pistlerinin toplam uzunluğu 28 km.yi bulmaktadır. Başlangıç yeriyle varış noktası arasındaki yükseklik farkı 1000 m. olan Palandöken'de Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları için 2 adet tescilli Kayak Pisti mevcuttur. (Ejder Pisti ve Kapıkaya Pisti)
Kayak Merkezinde 5 adet telesiyej (toplam 4500 kişi/saat kapasiteli), 1 adet teleski (300 kişi/saat kapasiteli ), 2 adet baby lift ( toplam 1800 kapasiteli ) ve 1 adet gondol lift (1500 kişi/saat kapasiteli) hizmet vermektedir.
Pasinler Termal Turizm Merkezi
Yeri: Pasinler ilçe merkezinde ve Erzurum-Tahran uluslar arası geçiş yolu üzerinde yer alır.
Ulaşım: İlçe merkezindedir.
Suyun Isısı: 39oC -45oC
PH Değeri: 6,5
Özellikleri: Bikarbonatlı, Klorürlü, Sodyumlu, Karbondioksitli, kısmen radyoaktif bir bileşime sahiptir.
Yararlanma Şekilleri: İçme ve banyo kürleri
Tedavi Ettiği Hastalıklar: Romatizma, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara olumlu etki yapar.
Konaklama Tesisleri: Konaklama tesisleri yeterli konfora sahip değildir.
Rüstempaşa Bedesteni:
Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.
Tortum Çağlayanı:
Tortum Gölü'nün son kısmında, Tortum Çayı'nın 48 m yüksekten düşmesiyle meydana gelen çağlayan vadideki bir dağın heyelan sonucu çayın önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Erzurum'a 120 km mesafededir. Baharda suyun bol olduğu mevsimde tabii manzarası ve heybetiyle seyrine doyum olmaz.
Çobadede Köprüsü:
1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır.Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşa ettirilen önemli bir yapıttır.
Camiler ve Kiliseler
Camiler ve Kiliseler
İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Ovşank Kilisesi görülmeye değerdir.
Üç Kümbetler:
Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti'nin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir. Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.
Ulu Cami (Atabey Cami-Merkez):
1179 yılında Saltukoğulları tarafından yaptırıldığı sanılan cami, tarih boyunca pek çok onarım geçirmiş, zaman zaman gerçek işlevi dışında kullanılmıştır.
Yakutiye Medresesi (Merkez):
İlhanlılardan kalma sanat değeri yüksek bir eserdir. Taç kapısında yer alan Arapça kitabeye göre, 1310 yılında Sultan Gazan ve Horasanlı Balugan Hatunun yardımları ile Hoca Cemaleddin Yakut tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese, Çifte Minareler gibi günümüze kadar tarihi önemini kaybetmeden gelebilmiş ender eserlerdendir.
Çifte Minareli Medrese (Merkez):
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın kızı Hüdavend Hatun tarafından 1253'te yaptırılmıştır. Çifte minareli medreselerin iki katlı ve açık avlulu olanlarının en büyüğüdür. Taç kapısı, kabartma süslemeleriyle Selçuklu tarzının en güzel örneklerinden biridir.
Üç Kümbetler (Merkez):
Saltukoğulları devrinden kalan bu muhteşem kümbetlerin iki büyük özelliği vardır. Birincisi, Anadolu'da yapılmış ilk eserlerden olması, ikincisi bunların üçünün de tamamen birbirinden ayrı mimari üsluplarla yapılmış olmalarıdır.
Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olanın, Saltuklu Devletinin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu sanılmaktadır. Tamamiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisinde kimlerin yattığı bilinmemektedir.
Kuleler ve Kaleler
Erzurum Kalesi:
Erzurum İli'ne 79km uzaklıktaki Horasan-Pasinler-Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi'nin M.S. 5.yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
Saat Kulesi:
İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır.Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi'nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.
Kuş Gözlem Alanları
Doğu Karadeniz Dağları
İl: Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize, Erzurum, Artvin
İlçeler: Önemli kuş alanları içinde 32 ilçe bulunmaktadır
Yüzölçümü: 1230000
Rakım: 0 - 3932 m
Koruma: kısmen
Başlıca Özellikleri: orman, dağ, göç geçidi
Kuş Türleri:
Sakallı akbaba (20 çift), kızıl akbaba (20 çift), kara akbaba (10 çift), kaya kartalı (10 çift), huş tavuğu (tüm Türkiye popülasyonu bu önemli kuş alanları içinde bulunur) ve ürkeklik popülasyonlarıyla önemli kuş alanları statüsü kazanır. 1993 yılında yapılan bir araştırmada önemli kuş alanları sınırları içinde kalan yedi bölge incelenmiş, bunların altısında toplam 134 erişkin erkek huş tavuğu tespit edilmiştir. Araştırma yapılan alanın darlığı ve uygun yaşam ortamlarının genişliği göz önünde bulundurulduğunda, önemli kuş alanlarındaki toplam huş tavuğu popülasyonunun 1000 çifti aştığı varsayılabilir. Ancak geçen yıllar içerisinde birçok önemli yeni göç vadisinin keşfedilmesi, bu rakamların çok daha yüksek olabileceğini göstermektedir.Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye'de Avrasya Yüksek Dağlık (Alpin) biyomunu temsil etmesi dolayısıyla önemli kuş alanları statüsü kazanan tek alandır.
Erzurum Ovası
İl: Erzurum
İlçeler: Yakutiye
Yüzölçümü: 3300
Rakım: 1750 m
Koruma: hayır
Başlıca Özellikleri: tatlısu gölü, bataklık
Kuş Türleri: Turna (15 çift) popülasyonu ile göç mevsimlerinde önemli sayılarda görülen angıt (maks. 1500) ve ak kanatlı sumru (15.000) sayesinde önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Medreseler
Yakutiye Medresesi:
Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Çifte Minareli Medrese:
13'üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır.Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu'nun en büyük medresesidir.
Müzeler
ERZURUM ARKEOLOJİ MÜZESİ
Erzurum ve çevre illerden çeşitli şekillerde kazandırılan eserlerin sergilendiği müze, 1942 yılında Çifte Minareli Medrese'de faaliyete geçmiş, 1967 yılında yeni binasına taşınmıştır. 1994 yılında Yakutiye Medresesi Türk-İslâm Eserleri ve Etnografya Müzesi'nin açılması ile Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Bağlı birimleri Türk-İslâm Eserleri Müzesi ve Atatürk Evi Müzesidir. Ayrıca çevre illerdeki geniş bir bölgede çalışmalarını sürdüren müdürlüğün idari işleri de bu binada sürdürülmektedir.
Müzede, Kazılar Salonu, M.Ö. II. bin Trans-Kafkas Kültürü Salonu, Urartu Salonu, Tabiat Tarihi Salonu ve Ermeni Katliamları Salonu bulunmaktadır.
Kazılar Salonu
Bölgede bu güne kadar yapılan kazılarda çıkarılan eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında Karaz (1942-1944), Pulur (1960), Güzelova (1961), Sos (1994-1998) Höyük kazıları önemli bir kısmını teşkil etmektedir.
M.Ö. IV. bin. den Selçuklu Dönemi'ne kadarki döneme ait heykelcikler, kutsal ocaklar, ok uçları, pişmiş toprak kaplar, taş eserler gibi eserler sergilenmektedir.
Ülkemizde, Karaz kültürü olarak bilinen, Güney Kafkasya'dan, Urmiye Gölü'nün batısına ve Filistin'e kadar geniş bir bölgeye yayılmış olan bu kültüre en yoğun şekilde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, özellikle de Erzurum ve çevresinde rastlanması, bu kazıların ve bundan sonra yapılacak olan kazıların önemini artırmaktadır.
Roma, Hellenistik, Trans-Kafkas Salonu
İkiztepe tümülüslerinde çıkarılan eserler ile satın alma ve müsadere yoluyla müzeye kazandırılan Roma ve Hellenistik dönemlere ait diadem, yüzük, küpe gibi altın eserler, cam gözyaşı şişeleri, pişmiş toprak, lahit gibi eserler ile M.Ö. II. binde Van Havzası'nın batısı, Doğu Anadolu Bölgesi, güneydoğuda Urmiye Gölü çevresinde, kuzeydoğuda Gürcistan'a kadar yayılmış olan Trans-Kafkas Kültürü'ne ait eserler sergilenmektedir.
Urartu Eserleri ve Sikke Salonu
M.Ö. 900-600 tarihleri arasında hüküm süren Urartular'ın başkenti, Van (Tuşpa) dır. Urmiye, Gökçegöl ve Çıldır göllerini kapsayan batıda Erzincan ve Malatya çizgisine kadar yayılan geniş bir sahada güçlü bir krallık olarak hüküm sürmüştür. Kökenleri Hurriler'e dayandırılmaktadır. Urartular'dan kalan bir çok kale, kaya mimarîsi, baraj ve sulama tesisleri yanında, müzede sergilenen pişmiş toprak ve madeni kaplar, süs eşyaları, mühürler, savaş malzemeleri, adak levhaları ve rythonlar Urartu Uygarlığı'nın gelişmişliğini göstermektedir.
Bu salonda, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda sikke bulunmaktadır.
Urartu Yazıtları ve Tabiat Tarihi Salonu
Tarihe ışık tutan çok önemli yazılı belgeler olan kitabelerden Urartular'a ait satın alma yoluyla müzeye kazandırılan taş Urartu yazıtları bu salonda sergilenmektedir.
Günümüzden yaklaşık 500 bin yıl önce yaşamış olan Mamut (fil) fosili, yumuşakça fosilleri, bitki fosilleri ve obsidiyenler de bu bölümde yer almaktadır.
Ermeni Katliamı Salonu
1918 yılında Ermeni komitacılar tarafından Anadolu'da Türkler'e yapılan soykırım alanlarından, Erzurum'da Alaca, Yeşilyayla ve Tımar Köyü ile Kars'ta Obaköy kazılarında ortaya çıkarılan buluntular sergilenmektedir.
Buluntular arasında muskalar, düğmeler, ayyıldızlı tabaka ve kolyeler, mermi kovanları, Kur'an-ı Kerim parçaları yer almaktadır.
Yenişehir Caddesi No: 11
Tel : (0442) 233 04 14
Faks : (0442) 233 04 15
Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Atatürk Evi Müzesi
Müze Çaykara Caddesi, Çaykara Sokak'ta bulunmaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Erzurumlu bir zengin tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yıllarında 9 ay kadar kısa bir süre için Alman Konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum'un kurtuluşunu müteakip, Erzurum Valiliği'ne ikametgâh olarak verilmiştir. Vali Mahir Akkaya 3 Temmuz 1919 tarihine kadar burada oturmuş, onun Erzurum'dan ayrılması ile konak boşalmıştır.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet'in ilanından sonra 13 Eylül 1924 günü Erzurum'a gelişlerinde, Belediye Başkanı Nazif Bey tarafından Erzurumlu bir kuyumcuya yaptırılan altın anahtar ve evin tapusu şehir adına Mustafa Kemal Paşa'ya armağan edilmiştir.
1930-1934 yılları arasında Erzurum kolordu kumandanlarının ikâmetine verilen konak, Atatürk'ün ölümü üzerine kızkardeşi Makbule Boysan Hanım'a intikal etmiş ve tapu kayıtlarından elde edilen bilgiye göre, onun da ölümünden sonra isteği üzerine 12.10.1944 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu'na devredilmiştir. Bu kurum tarafından 1980 yılına kadar kullanılan bina 8.5.1984 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.
Bodrum kat üzerine zemin ve birinci kat ile çatı katından ibaret olan bina onarılarak 3.10.1984 tarihinde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Zemin Kat
Taş kemerli çift kanatlı girişten sonra sağda Kazım Karabekir ve Kazım Yurdalan'a ait eşya, belge ve fotoğraflar sergilenmekte olup, bu odadan bir kapıyla Erzurum Müdafai Hukuki Milliye Cemiyeti Başkanı ve Erzurum Kongresi üyesi Raif Dinç'e ait giysiler, silahlar, fotoğraflar ve belgelerin sergilendiği odaya geçilmektedir.
Bu odanın karşısında Anadolu'da yayınlanan Türk Gazetesi Envari Şarkiye'nin, Milli Mücadele Dönemi'nin unutulmaz gazetesi Albayrak'ın ve Erzurum Kongresi bildirilerinin basıldığı matbaa makinasının teşhir edildiği oda yer almaktadır.
I. Kat
Birinci katta merdiven başı sahanlığında Atatürk'ün ikinci kez Erzurum'a gelişlerinde toplu halde çekilen büyük boy fotoğraf ve o yıllara ait koltuk ve sehpalar bulunmaktadır. Buradan geçilen antre kısmından Erzurum Kongresi üyelerinin fotoğrafları ve biyografileri bulunan salona, kabul salonuna ve yatak odasına geçilmektedir.
Cumhuriyet Caddesi
Tel : (0442) 234 20 37
Faks : (0442) 233 04 15
Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Erzurum - Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi ( Yakutiye Medresesi )
Medrese taçkapısında bulunan kitabeye göre, İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazanhan ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından Hicri 710 (milâdi 1310) yılında yaptırılmıştır.
Türkler'in Anadolu'ya gelişlerinden hemen sonra başlayan Anadolu'yu değişik amaçlı mimarî eserlerle donatma çabası bütün tarihi olaylara rağmen devam etmiş ve Selçuklu Dönemi geleneksel mimarî tarzı Yakutiye Medresesi'nde de sürdürülerek anıtsal bir yapı ortaya çıkarılmıştır.
Yapı dört eyvanlı kapalı avlulu medreseler grubundadır. Eyvanlar arasında hücreler yer almaktadır. Batı eyvanı değişik bir tarzda ele alınarak iki katlı inşa edilmiştir. Güney eyvanı mescit olarak planlanmış ve bu eyvanın her iki duvarına mermer vakfiye kitabesi yerleştirilmiştir. Orta avlunun üzeri mukarnaslı bir kubbeyle örtülmüştür. Doğu eyvanın bitiminde kümbet yer almaktadır. Kümbette mezar bulunmamaktadır.
Medresenin dışa taşkın taçkapısı ve iki köşesindeki minareleriyle kurulan denge, yapının bütününde de cepheye karşılık kümbet yerleştirilerek sağlanmıştır. Bu da mimarlığın Selçuklu Döneminde bilimsel metotlarla yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Ancak köşelerdeki minarelerden biri şerefeye kadar, diğeri kaideye kadar yıkılarak üzeri konik külâhla kapatılmıştır.
Cephede yer alan bitkisel, geometrik motifler ve sembolik tasvirlerde de denge ve simetriye önem verilmiştir. Gerek taçkapısındaki ve hücre kapılarındaki süslemeler gerekse minaredeki çini süslemeler o dönemde, sanatta gelinen noktayı ve sanata verilen önemi göstermektedir.
Taçkapısının her iki yüzünde, silme kemerler içerisinde altta ajurlu bir küre, hayat ağacı, her iki taraftaki pars figürleri ve üstte çift başlı kartal, Selçuklu Döneminde dini inançların anlatımını da içeren ve bazı farklılıklarla değişik yapılarda karşımıza sık sık çıkan bir semboldür.
Cumhuriyet Caddesi
Tel : (0442) 235 19 64
Faks : (0442) 233 04 15
Yalnız yaz aylarında 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Sportif Etkinlikler
Rafting:
Erzurum'un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akımına uğrar. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehrinde yapılmıştır.
Trekking:
Erzurum'un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumbu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri'nin önemli kollarından biri olan Karasu'nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum'un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.
Ören Yerleri
Erzurum Kalesi
Yaklaşık 2000 m. yükseklikte bir tepe üzerinde inşa edilmiş olan iç kale 5. yüzyılda Roma İmparatoru Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Son zamanlara kadar Türkler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Kale Mescidi ve saat kulesi Türk mimarlığının ilk örnekleri olmaları bakımından önem taşırlar. Tepsi Minare olarak da adlandırılan kule Ortaçağ'larda gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı mimarisinin Barok Çağında saat kulesine çevrilmiştir. 1124-1132 yılları arasında hüküm süren Abu'l Muzafferüddin Gazi tarafından yaptırılmıştır. Tek büyük bir kubbe ile örtülen mescid geleneksel Türk mimarisinin özelliklerini taşır.
Adres: Yenişehir Cad. No:11 Erzurum
Tel: (442) 218 14 06
Erzurum Çifte Minareli Medrese
Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmez. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı'ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. Genelde 13. yy. sonlarında yapıldığı kabul edilir. Sultan IV. Murad'ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce kazı ve restorasyonu yapılan medrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı'nca kullanılmaktadır.
Dört eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka çeşme nişleri ile yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı-sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımları yıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok, Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür.
Giriş eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimarî süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı-pencere çerçeveleri ile sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında ayet-hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur.
Ana eyvanın sonunda altlı-üstlü merdivenlerle kümbetin mumyalık ve gövde kısmına geçilmektedir. İçten haçvari planlı mumyalıkta iki lahit mevcuttur. Onikigen planlı kümbet, Anadolu'daki bu tür mezar anıtların en büyüğüdür. Medresenin dışında kalan sekiz yüzde, birer atlamak suretiyle, alttan mukarnas kavsaralı ve daha büyük, üstte sade ve küçük olmak üzere sekiz pencere açılmıştır. Konik külâh, kırmızı renkli taşlarla kaplanmıştır. Tüm mimarî ihtişamına rağmen süslemeleri yarım kalmıştır.
Üç Kümbetler
Üç Kümbetler'den sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olanının Saltuklu Devleti'nin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu tahmin edilmektedir. Tamamiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisinin ise kimlerin mezarı olduğu bilinmemektedir. Bunlar Türkler'e ait kümbetler arasında plan, malzeme ve süsleme yönünden ayrı bir önem taşımaktadır.
İlçeleri
Ilıca:
Yapılan araştırmalar Ilıca'daki hayatın M.Ö.4000'li yıllara kadar uzandığını göstermektedir.
İlçede kükürtlü sıcak su kaynakları bulunmakta, termal tesisler sayesinde şehir dışından gelen hastalara da konaklama ve tedavi için olanaklar sağlanmaktadır. Kaplıcalarda kadın hastalıkları, romatizma, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, beslenme bozuklukları gibi rahatsızlıkları olumlu etkilediği bilinmektedir.
Köprüköy:
Köprübaşında kurulmuş köy anlamına gelen Köprüköy'ün kuruluşu çok eskilere dayanmaktadır.
Köprüköy (Deli Çermik) Kaplıca suları, sindirim sistemi, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı ve kalp hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve romatizmal hastalıklara olumlu etki yapmaktadır. Su sıcaklığı 26 derecedir.
Olur:
Turizm açısından önemli bir potansiyel göstermekte olan ilçenin Keçili Köyü'ndeki Van Kilisesi, Yıldızkaya Köyü'ndeki Kivi Mağarası görülmeğe değerdir.
Pasinler:
Pasinler ilçesi, IV. yy.da Bizanslıların, 615 yılında Arapların, 1084 yılında ise Türklerin eline geçmiştir.
Pasinler'de bulunan 3702 kişi kapasiteli, 39 derece su sıcaklığı olan termal tesis, ilçe dışından gelen hastalara konaklama hizmetiyle birlikte; böbrek,sindirim sistemi, idrar yolları, romatizma, siyatik, lumbago, nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu etki yapmaktadır.
Uzundere:
İlçenin 3000 yıla yakın geçmişi vardır.
İlçe sınırları içinde bulunan Tortum Gölü ve Tortum Şelalesi yaz aylarında çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeridir. İlçeye bağlı Çamlıyamaç Köyü'nde l0.yy 'dan kalma Öşvank Gürcü Kilisesi bulunmaktadır.
İspir:
Kuruluşu M.Ö. 19. yy.a kadar inen İspir,Yavuz Selim'in 1514!deki İran seferi sonrası Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden birisi olan Çoruh nehri Rafting sporu için oldukça elverişlidir.
Yorum