'RASAT''ın fırlatma ve yörüngeye yerleştirilmesi işlemlerini hatasız gerçekleştirebilmek için yeni bir uzay simülatörü kurulacak.
TÜBİTAK Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Dr. Uğur Murat Leloğlu, Türkiye'nin yeni gözlem uydusu ''RASAT''ın fırlatma ve yörüngeye yerleştirilmesi işlemlerini hatasız gerçekleştirebilmek için test çalışmalarının yapılacağı yeni bir uzay simülatörü kuracaklarını bildirdi.
Dr. Uğur Murat Leloğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yerli kaynaklarla yapımına başladığı ilk uydu olan RASAT'ın uzaya fırlatılması için yapılan çalışmaların gelecek yılın sonunda fırlatmanın gerçekleştirilmesi yönünde sürdüğünü bildirdi.
Yerli kaynaklarla yapımına başlanan ilk uydu olan RASAT'ın komponent tedarikinin yüzde 80 oranında tamamlandığını, mekanik parça imalatının ise 6 ay içinde biteceğini anlatan Leloğlu, alt sistem ihalelerinin sonuncusunun da yapıldığını aktardı.
Leloğlu, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA), RASAT'ı VEGA roketi ile fırlatılmasını kendilerine teklif ettiklerini hatırlatarak, bu ve diğer teklifleri ve alternatifleri de değerlendirdiklerini, pazarlıklarını sürdürdüklerini söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesindeki öğrencilerinin de uydu yapmaya başladıklarını ve RASAT'ın tamamen yerli kaynaklarla üretilen ilk uydu olduğunu hatırlatan Leloğlu, şöyle devam etti:
''RASAT'ın sistem düzeyinde tasarımı, testleri, imalatı, entegrasyonu herşeyi bize ait. Tüm sorumluluk bizde. RASAT, bir gözlem uydusu olacak. RASAT'la görüntüler alınacak ve isteyenlere çok cüzi bir ücretle ya da ücretsiz olarak verilecek. Türkiye'nin görüntüsü sürekle çekilecek. Bunun iki yönü var. Bir uydunun görüntü çekimi için kullanılması. Bu yönü önemli ama bizim için en kritik olan nokta, uydunun uzayda çalışması. BİLSAT birinci basamaktı, bu ikinci basamak olacak. En kritik adım burası. Burayı geçtikten sonra önümüz çok açık.
RASAT'ın toplayacağı görüntülerin ormancılık, şehircilik, tarım, afet yönetimi, çevre ile ilgili konuların izlenmesi, kaçak yapılaşma, harita yapımına destek olabilecek özellikleri var. Onun dışında bilim adamları da bu görüntülerle çok değişik çalımalar yapabiliyorlar en çok da bu yönünü teşvik ediyoruz.''
Ülkeler arasında 1960'ların sonunda olduğu gibi yeniden ay yarışının başladığını, aya üs kurma konusunda pek çok ülkenin çalıştığını anlatan Leloğlu, ''2020, 2030'lı yıllar bu tartışmaların olduğu yıllar olacak. Mars'a gitme yarışının da tartışmaları başladı. Ülkeler bunu çok ciddiye alıyor'' dedi.
-''TÜRKİYE UZAYDA DEÐER YARATIYOR''-
Leloğlu, Türkiye'nin uzay alanına yaptığı yatırımların sonuçlarını almaya başladığını, ortaya çıkardığı değerin de ülkeler tarafından farkedildiğini ve işbirliği ortamlarının da bu yollarla arttığını ifade etti.
Avrupa'nın insan gücü açığının bulunduğuna dikkati çeken Leloğlu, yapılan analizlerde bu açığın giderek genişleyeceğinin anlaşıldığını belirterek, ''Avrupa ülkeleri çok büyük yatırımları sadece gençliğin uzaya olan ilgisini artırmak için yapıyor. Sırf bunun için çaba harcıyorlar, ama istedikleri insan gücü çıkmıyor. Uzay alanında çalışan pek çok kişinin önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde emekli olacağı analizleri var. Bunların yerine bilim insanı koyamıyorlar'' diye konuştu.
Uzay projesinin bir risk yönetimi, BİLSAT'ın da bu anlamda çok iyi bir deneyim olduğunu dile getiren Leloğlu, uzay projelerinde sıfır riskin olamayacağını, ancak TÜBİTAK'ın risklerden kaçınmak için pek çok çalışma yürüttüğünü anlattı.
-GELECEK AY UZAY SİMÜLATÖRÜ GELİYOR-
Enstitüye gelecek ay içerisinde bir uzay simülatörünün geleceğini bildiren Leloğlu, şunları kaydetti:
''Bu simülatör, Türkiye'nin ikinci simülatörü ve İtalya'dan geliyor. İTÜ'deki daha küçük boyutlarda. Bu uzay simülatörü, enstitüde bir uzay ortamı oluşturacak. Simülatördeki vakum pompalarıyla uzaydakine eş değer seviyede vakum meydana getirilecek. Ayrıca uydunun güneşi gördüğü veya dünyanın gölgesinde kaldığı zamanlardaki sıcaklık değişimlerini simüle edecek şekilde ısıtma ve soğutma sistemleri olacak. RASAT boyutunda uyduların test edilebileceği iç hacme sahip. Kısaca, uydu belli ölçülerde uzaydaymış gibi test edilebilecek. Bu cihazın bizde olması çok büyük bir avantaj. Bunun enstitüde olması uydu için risk azaltıcı bir faktör. Bunları yurt dışına götürmek çok fazla zaman kaybı demek.''
AA
TÜBİTAK Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Dr. Uğur Murat Leloğlu, Türkiye'nin yeni gözlem uydusu ''RASAT''ın fırlatma ve yörüngeye yerleştirilmesi işlemlerini hatasız gerçekleştirebilmek için test çalışmalarının yapılacağı yeni bir uzay simülatörü kuracaklarını bildirdi.
Dr. Uğur Murat Leloğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yerli kaynaklarla yapımına başladığı ilk uydu olan RASAT'ın uzaya fırlatılması için yapılan çalışmaların gelecek yılın sonunda fırlatmanın gerçekleştirilmesi yönünde sürdüğünü bildirdi.
Yerli kaynaklarla yapımına başlanan ilk uydu olan RASAT'ın komponent tedarikinin yüzde 80 oranında tamamlandığını, mekanik parça imalatının ise 6 ay içinde biteceğini anlatan Leloğlu, alt sistem ihalelerinin sonuncusunun da yapıldığını aktardı.
Leloğlu, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA), RASAT'ı VEGA roketi ile fırlatılmasını kendilerine teklif ettiklerini hatırlatarak, bu ve diğer teklifleri ve alternatifleri de değerlendirdiklerini, pazarlıklarını sürdürdüklerini söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesindeki öğrencilerinin de uydu yapmaya başladıklarını ve RASAT'ın tamamen yerli kaynaklarla üretilen ilk uydu olduğunu hatırlatan Leloğlu, şöyle devam etti:
''RASAT'ın sistem düzeyinde tasarımı, testleri, imalatı, entegrasyonu herşeyi bize ait. Tüm sorumluluk bizde. RASAT, bir gözlem uydusu olacak. RASAT'la görüntüler alınacak ve isteyenlere çok cüzi bir ücretle ya da ücretsiz olarak verilecek. Türkiye'nin görüntüsü sürekle çekilecek. Bunun iki yönü var. Bir uydunun görüntü çekimi için kullanılması. Bu yönü önemli ama bizim için en kritik olan nokta, uydunun uzayda çalışması. BİLSAT birinci basamaktı, bu ikinci basamak olacak. En kritik adım burası. Burayı geçtikten sonra önümüz çok açık.
RASAT'ın toplayacağı görüntülerin ormancılık, şehircilik, tarım, afet yönetimi, çevre ile ilgili konuların izlenmesi, kaçak yapılaşma, harita yapımına destek olabilecek özellikleri var. Onun dışında bilim adamları da bu görüntülerle çok değişik çalımalar yapabiliyorlar en çok da bu yönünü teşvik ediyoruz.''
Ülkeler arasında 1960'ların sonunda olduğu gibi yeniden ay yarışının başladığını, aya üs kurma konusunda pek çok ülkenin çalıştığını anlatan Leloğlu, ''2020, 2030'lı yıllar bu tartışmaların olduğu yıllar olacak. Mars'a gitme yarışının da tartışmaları başladı. Ülkeler bunu çok ciddiye alıyor'' dedi.
-''TÜRKİYE UZAYDA DEÐER YARATIYOR''-
Leloğlu, Türkiye'nin uzay alanına yaptığı yatırımların sonuçlarını almaya başladığını, ortaya çıkardığı değerin de ülkeler tarafından farkedildiğini ve işbirliği ortamlarının da bu yollarla arttığını ifade etti.
Avrupa'nın insan gücü açığının bulunduğuna dikkati çeken Leloğlu, yapılan analizlerde bu açığın giderek genişleyeceğinin anlaşıldığını belirterek, ''Avrupa ülkeleri çok büyük yatırımları sadece gençliğin uzaya olan ilgisini artırmak için yapıyor. Sırf bunun için çaba harcıyorlar, ama istedikleri insan gücü çıkmıyor. Uzay alanında çalışan pek çok kişinin önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde emekli olacağı analizleri var. Bunların yerine bilim insanı koyamıyorlar'' diye konuştu.
Uzay projesinin bir risk yönetimi, BİLSAT'ın da bu anlamda çok iyi bir deneyim olduğunu dile getiren Leloğlu, uzay projelerinde sıfır riskin olamayacağını, ancak TÜBİTAK'ın risklerden kaçınmak için pek çok çalışma yürüttüğünü anlattı.
-GELECEK AY UZAY SİMÜLATÖRÜ GELİYOR-
Enstitüye gelecek ay içerisinde bir uzay simülatörünün geleceğini bildiren Leloğlu, şunları kaydetti:
''Bu simülatör, Türkiye'nin ikinci simülatörü ve İtalya'dan geliyor. İTÜ'deki daha küçük boyutlarda. Bu uzay simülatörü, enstitüde bir uzay ortamı oluşturacak. Simülatördeki vakum pompalarıyla uzaydakine eş değer seviyede vakum meydana getirilecek. Ayrıca uydunun güneşi gördüğü veya dünyanın gölgesinde kaldığı zamanlardaki sıcaklık değişimlerini simüle edecek şekilde ısıtma ve soğutma sistemleri olacak. RASAT boyutunda uyduların test edilebileceği iç hacme sahip. Kısaca, uydu belli ölçülerde uzaydaymış gibi test edilebilecek. Bu cihazın bizde olması çok büyük bir avantaj. Bunun enstitüde olması uydu için risk azaltıcı bir faktör. Bunları yurt dışına götürmek çok fazla zaman kaybı demek.''
AA
Yorum