Hantal bir kalabalık Türkiye’yi yere çakar
Başbakan Erdoğan’ın 8 Mart Kadınlar Günü öncesinde Uşak’ta kadınlara "Mümkünse 3 çocuk yapın" diye seslenmesinin yarattığı tartışmalar sürüyor. Uzmanlar ve ilgililer, gebeliği teşvikin etik açıdan yanlış olduğuna dikkat çektiler, kalabalık ve niteliksiz bir nüfusun Türkiye’yi şahlandırmayacağını, tam aksine "yere çakacağını" söylediler.
Gebeliği teşvik etmek sakıncalı
Hakan Şatıroğlu (Türkiye Aile Planlaması Derneği Genel Başkanı)
Sağlık ve tıp etiği bakımından gebelik ne teşvik edilmeli ne engellenmelidir. Bu, tıbben ve insan hakları bakımından uygun görülmez. Üreme açısından insanlar bilgilendirilmeli ve özgürce karar vermeleri sağlanmalıdır. Bizim kişisel olarak bile herhangi birine doğurun veye doğrumayın deme hakkımız yok.
Şu an 1 milyon kişiye iş arıyoruz
Sinan Aygün(Ankara Ticaret Odası Başkanı)
Arap ülkeleri gibi kalabalık, ancak hantal bir nüfus, Türkiye’yi yere çakar. Şu sırada bile her yıl nüfusa katılan bir milyon kişiye aş ve iş sağlamak problemini aşamıyoruz. Eğitim ve sosyal güvenlik sorununu aşmadan nüfusta bu tür bir büyüme yarar sağlamaz. Burada asıl tartışılması gereken nitelikli bir nüfusa, işgücüne sahip olmaktır.
AB hedefimiz için yanlış bir söylem
Türkan Saylan (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı)
Başbakan’ın hangi kaynaktan bilgi aldığını anlayamadık, ama şu anda korkunç bir nüfusumuz var. Parası olan isterse 10 çocuk yapsın. Ama kırsal kesimde 60-70 kişilik sınıflarda okuyan çocuklar var. Okula gitmeyen 1 milyona yakın kız var. AB’yi hedeflemiş bir ülke için bu söylem çok yanlış.
Eğitimdeki farkı kapatmak imkánsız
Nurdan Şahin (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü)
Şu anda Türkiye’de zaten her yıl 1 milyon 400 bin çocuk ilköğretime başlıyor. Bizim ilköğretimde çocuk başına harcanan para ile OECD ülkeleri arasında yaklaşık 5 kat fark var. Zaten aramızda kapatılması çok zor olan bu farkın daha da büyük çocuk nüfusuyla başedilmesi hemen hemen imkansız.
5 kadından biri okuma yazma bilmiyor
Gülseren Onanç (KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı)
Türkiye’de her 5 kadından biri okuma-yazma bilmiyor. Çalışma çağında olan her dört kadından yalnızca biri istihdamda yer alırken ve bunların yüzde 65,5’i sosyal güvencesiz çalışırken soruyoruz: "En az üç çocuk istiyorum, çocuk berekettir ve kendi rızkıyla gelecektir" sözleri ne demektir?
Bu sözler, çağdaş bir yaklaşım değil
Baran Tuncer (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Başkan Vekili)
Başbakan’ın söylediği çağdaş bir yaklaşım değil. Bugün hiçbir ülkede hızlı nüfus artışı desteklenmiyor. Bunun beraberinde getirdiği sorunlar artık herkes tarafından biliniyor. Hızlı nüfus artışı başta kız çocuklar olmak üzere çocukların beslenme, eğitim, sağlık gibi konularda geri kalmasına sebep oluyor.
Hürriyet
Başbakan Erdoğan’ın 8 Mart Kadınlar Günü öncesinde Uşak’ta kadınlara "Mümkünse 3 çocuk yapın" diye seslenmesinin yarattığı tartışmalar sürüyor. Uzmanlar ve ilgililer, gebeliği teşvikin etik açıdan yanlış olduğuna dikkat çektiler, kalabalık ve niteliksiz bir nüfusun Türkiye’yi şahlandırmayacağını, tam aksine "yere çakacağını" söylediler.
Gebeliği teşvik etmek sakıncalı
Hakan Şatıroğlu (Türkiye Aile Planlaması Derneği Genel Başkanı)
Sağlık ve tıp etiği bakımından gebelik ne teşvik edilmeli ne engellenmelidir. Bu, tıbben ve insan hakları bakımından uygun görülmez. Üreme açısından insanlar bilgilendirilmeli ve özgürce karar vermeleri sağlanmalıdır. Bizim kişisel olarak bile herhangi birine doğurun veye doğrumayın deme hakkımız yok.
Şu an 1 milyon kişiye iş arıyoruz
Sinan Aygün(Ankara Ticaret Odası Başkanı)
Arap ülkeleri gibi kalabalık, ancak hantal bir nüfus, Türkiye’yi yere çakar. Şu sırada bile her yıl nüfusa katılan bir milyon kişiye aş ve iş sağlamak problemini aşamıyoruz. Eğitim ve sosyal güvenlik sorununu aşmadan nüfusta bu tür bir büyüme yarar sağlamaz. Burada asıl tartışılması gereken nitelikli bir nüfusa, işgücüne sahip olmaktır.
AB hedefimiz için yanlış bir söylem
Türkan Saylan (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı)
Başbakan’ın hangi kaynaktan bilgi aldığını anlayamadık, ama şu anda korkunç bir nüfusumuz var. Parası olan isterse 10 çocuk yapsın. Ama kırsal kesimde 60-70 kişilik sınıflarda okuyan çocuklar var. Okula gitmeyen 1 milyona yakın kız var. AB’yi hedeflemiş bir ülke için bu söylem çok yanlış.
Eğitimdeki farkı kapatmak imkánsız
Nurdan Şahin (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü)
Şu anda Türkiye’de zaten her yıl 1 milyon 400 bin çocuk ilköğretime başlıyor. Bizim ilköğretimde çocuk başına harcanan para ile OECD ülkeleri arasında yaklaşık 5 kat fark var. Zaten aramızda kapatılması çok zor olan bu farkın daha da büyük çocuk nüfusuyla başedilmesi hemen hemen imkansız.
5 kadından biri okuma yazma bilmiyor
Gülseren Onanç (KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı)
Türkiye’de her 5 kadından biri okuma-yazma bilmiyor. Çalışma çağında olan her dört kadından yalnızca biri istihdamda yer alırken ve bunların yüzde 65,5’i sosyal güvencesiz çalışırken soruyoruz: "En az üç çocuk istiyorum, çocuk berekettir ve kendi rızkıyla gelecektir" sözleri ne demektir?
Bu sözler, çağdaş bir yaklaşım değil
Baran Tuncer (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Başkan Vekili)
Başbakan’ın söylediği çağdaş bir yaklaşım değil. Bugün hiçbir ülkede hızlı nüfus artışı desteklenmiyor. Bunun beraberinde getirdiği sorunlar artık herkes tarafından biliniyor. Hızlı nüfus artışı başta kız çocuklar olmak üzere çocukların beslenme, eğitim, sağlık gibi konularda geri kalmasına sebep oluyor.
Hürriyet
Yorum