Aslına bakarsanız başlıktakı laf bana ait değil. Üstelik tek kişi tarafından da söylenmedi. Yani biraz "anonim" olduğunu söylemek mümkün. Zira yenilenen Touran bizim "test misafirhanesi"ne geldiğinden itibaren kime bu özelliğini söylediysem, karşılığında bu ve benzeri tepkileri aldım.
Tabii söyleyenlerin arasından bir kısım "şanslı azınlık", benimle birlikte bunu bizzat yaşadığında sözünü yutup üzerine bir de maden suyu içse de, inanmayan ya da halen sürücülüğüne laf ettirmemek pahasına "olgun" karşılayanları da buradan selamlıyorum. Zira "resmi olarak" 1985 yılından bu yana otomobil kullanan biri bile (biraz topluca, iri, gözlüklü ve otomobil yazarıdır kendisi) sonuçta sistemin işe yaradığını kabul ediyorsa, şapka çıkartmanın ve teknolojiyle barışık olmanın zamanı geldiğini düşünüyorum.
Biraz giriş faslı
Öncelikle "Azzzz sonraaaa" anonsunu yapıp, ardından araçla ilgili biraz giriş yapmakta fayda görmekteyim.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, 2003 yılında ilk kez tanıtılan Touran, Volkswagen'in kompakt MPV sınıfına kattığı bir model olarak adını duyurmuştu. Türkiye'de olmasa da, özellikle Avrupa'da iyi satış rakamları yakalayan, ancak zaman içinde rakiplerinin sıkı baskısını arka tamponunda hisseden Touran için Volkswagen ufak kozmetik değişikliklerden daha ötesini düşünmüş. Dolayısıyla elbette işe dışından başlamış ama sürprizin en büyüklerini kaputun altına ve iç mekanına saklamış.
Dıştan bakıldığında aracın en fazla değişen tasarım unsuru, önde kendisini gösteriyor. Polo ve Touareg gibi aile üyelerine hayli benzeyen bir tasarımla şekillendirilen ön görünüm, daha sert bakışlı hale getirilmiş. Bunda gözyaşı formlu yayvan farlar, radyatör ızgarası ve yeni tamponun büyük etkisi ve de katkısı olmuş. Tabii radyatör ızgarasında kullanılan bol kepçe krom kaplama, aynı zamanda hem daha lüks bir hava katmış, hem de diğer değişimlerle birlikte aracın ilk çıktığı zaman sergilediği, hafif ticari sınıfındaki Caddy ile benzerliğe de son vermiş.
Arkada ise stop lambalarının formu değişmese de, iç kısmında bir miktar değişim yaşanmış. Stop lambalarını adeta ortadan ikiye ayıran beyaz hat, farklılaşmanın en büyük sembolü olmuş. Ancak dıştaki değişiklikler, bununla da son buluyor.
İç mekandaysa kayda değecek ölçüde büyük değişimlerden söz etmek pek mümkün değil. Zaten tok görünen ve araca hayli yakışan kontrol elemanlarının yanı sıra göstergeler, orta konsol gibi ayrıntılar yerli yerinde. Bununla birlikte içeride kullanılan malzemenin kalitesi., döşemeler gibi ayrıntılarda gelişmeler olduğu hissediliyor. Çok fonksiyonlu deri direksiyon simidi, ön koltukların arkalarında bulunan katlanabilir masalar, (ben sayamadım ama) firmanın söylediğine göre sayıları 39'u bulan pratik eşya gözleri, birbirinden bağımsız üç adet koltuktan oluşan ikinci koltuk sırası, katlanabilen 3. koltuk sırası Touran'ın iç detay unsurları arasında yerini alıyor.
Ses kalitesi gayet başarılı olan MP3 çalma özellikli radyo-CD çalar, bağımsız ayarlara sahip çift bölgeli otomatik klima, elektrikli açılabilir cam tavan gibi hoşlukları da, aracın başarılı yönleri arasında. Ses yalıtımı konusunda daha başarılı hale getirilen Touran, bu sayede hayli sessiz bir sürüşe de olanak tanıyor, haberiniz olsun.
Teknoloji, gözünü seveyim!
Evet, yazının özellikle bu bölümü konusunda pür dikkat kesildiğiniz konusunda hiç şüphem yok. Hatta buraya, arabaşlığı görerek üstteki giriş kısmını atlayıp gelmiş de olabilirsiniz. Ne yapalım, bekletmeyelim o zaman...
“Park Asistanı” olarak Türkçe'ye çevirilen bu sistem, öncelikle Touran'ın sınıfında ilk kez uygulanan bir donanım. Ön-arka park sensörlerinin yanı sıra “Hill Hold” (Yokuşta Kalkış Desteği) sistemiyle de entegre çalışan Park Asistanı, vites topuzunun önüne yer alan düğmeyle etkin hale getiriliyor. Tabii bunu yanlamasına parkedeceğiniz bölgeye geldiğiniz andan itibaren çalıştırmanız gerekiyor. Aksi halde "Hah burası iyi, hadi park et bakalım" derseniz olmuyor.
Sistemi çalıştırıp, 30 km/s dolayında düşük bir hızla tek sıra halinde parketmiş araçlara biraz yakın bir şekilde ilerlemeye devam ediyorsunuz. "Sayın Asistan", bu durumda sürekli yan tarafı kollamaya devam ediyor. Göstergelerin ortasında bulunan ve yol bilgisayarının bilgilerinin okunduğu küçük ekrandan da bunu görüyorsunuz zaten. Şayet kendisi girebileceğini gözüne kestirdiği bir yer bulursa, hemen size haber veriyor. Üç kutucuktan ortadaki kayboluyor ve biraz ilerlediğinizde de aracın şeklinin yanı sıra bir ok da beliriyor. İşte bu durumda durup, vitesi geriye alıyorsunuz ve direksiyonu bırakıp sadece gaz ve freni kontrol ediyorsunuz.
Sistem, bundan sonra iki aracın arasına girerken yapılan manevraları kendisi yapmaya başlıyor. Direksiyonu da, gerektiğinde sisden bile hızlı çeviriyor. Sonuçta arkadaki araca yaklaşırken o direksiyonu topluyor bile ve park sensörü aracılığıyla frenlemeniz gerektiğini haber veriyor. Bundan sonra siz vitesi "D" konumuna getirip son manevrayı da yapmasını sağlıyorsunuz. İşlem tamam!
Şimdi gel de "Teknolojinin gözünü seveyim" deme... Tabii bunu yine de denemek gerekiyor. İnsan ilk defalarda korkuyor ne de olsa! Bu arada Park Asistanı, aracı yaklaşık 15 saniyede gerekli aralığa yerleştiriyor. Park manevrası sırasında yaya veya benzeri bir engelle karşılaşılırsa, direksiyona yapılan bir müdahaleyle sistem devre dışı bırakılabiliyor.
TSI ve DSG evliliği
Yeni ve "akıllı" Touran, Türkiye'ye tek donanımla ve tek motor seçeneğiyle getiriliyor. Comfortline donanımı ve 1.4 lt çift turbolu TSI benzinli motorla. Bu motor, VW'nin çift debriyajlı ve normalden çok daha hızlı vites değiştirme kabiliyetine sahip (isteğe bağlı satın alınabilen) DSG otomatik şanzımanıyla evlendirilmiş.
140 HP'lik TSI motor, bu araç için gerçekten de tam biçilmiş kaftan. Nitekim bundan önceki versiyonda kullanılan 1.6 lt motorlardan çok daha iyi bir performans sağlıyor. Direksiyonun arkasındaki kulakçıklardan istenirse manuel olarak da değiştirilebilen DSG şanzıman, elbette buna epey yardımcı olmuş. Yakıt tüketimine de yansıyan bu birliktelik, bir depo ile yaklaşık 800 km ve üzeri yol yapılabilmesine olanak tanıyor. Yaklaşık 100 km'de ortalama 7.5 lt civarında harcadık, onu da belirteyim.
Bununla birlikte gözümüze çarpan tek olumsuzluk, sözünü ettiğimiz vites kulakçıklarıyla ilgiliydi. Zira bunlar direksiyona hayli yakın tutulmuş. Bu nedenle direksiyondaki parmaklarımıza zaman zaman söz geçirmekte zorlandığımız anlar yaşadık. Acaba benim parmaklarım mı fazla iri? Fiyatı 51 bin YTL civarından başlıyor.
Neleri Var?
Touran 1.4 TSI Comfortline
6 hava yastığı, ABS+EBD, ESP (Elektronik Denge Kontrol Programı), EDL (Diferansiyel Kilidi), ASR (Patinaj Önleyici Sistem), ön-arka park sensörleri, Park Assist, Hill Hold (Yokuşta Kalkış Desteği), hız sabitleyici, çift bölgeli otomatik klima “klimatronik”, radyo CD-MP3 çalar müzik sistemi, yol bilgisayarı, yükseklik ayarlı ön koltuklar standart. DSG şanzıman, duyarlı bi-xenon farlar, 3. koltuk sırası, iç denetimli alarm ve elektrikli açılır cam tavan gibi ekipmanlar isteğe bağlı satın alınabiliyor.
Milliyet
Yorum