Derviş, bir kucak elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rast gelmiş bozkır sıcağında.Yorgunluktan al almış kızın yanakları. "Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?" diye sormuş. Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız."Sevdiğim çalışıyor orada. Ona elma götürüyorum." "Kaç tane" diye soruvermiş derviş baba. Kız şaşkın; "İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?" Usulca kırmış elindeki tesbihi derviş
İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?
Kapat
X
-
Konu: İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?
Elbet yaradana giden yola giren kişi, yani "dön rabbine" emrine uyan kişi, bir çok basamağı aşmak için tam kararında ve verilmiş ölçüye göre bazı şeyleri yapmak zorundadır ancak dünya hayatında yapılanlar bilimle ilerler. Fakat gönülden içeri girip rabbine dönmeye çalışan kişi; hakikatin idrakı için, değil tesbih tanelerini saymak, aldığı nefesin bile sayısını bilmek zorunda kalabilir. Fakat şu yalan Dünya'da bazı şeylerden medet umanlar varsa, varsın umadursunlar.
89:27-28-29-30 Ey sükûna kavuşmuş benlik(nefs-i mutmain)! Dön Rabbine(rücu et), razı etmiş ve razı edilmiş olarak! Gir(dahil ol) kullarımın arasına! Gir cennetime!
E artık varın benliğinizi mutmain edin bu Dünya hayatından da dönüverin gariSon düzenleme Kadim; 20-03-2008, 01:53.Yorum
Yorum