Susarız, su içeriz, sonra tekrar susarız ve tekrar su içeriz. Ta ilk insanlardan beri bu böyledir. Suya hep hayatımızı sürdürebilmemizi sağlayan bir araç gözüyle bakmışızdır. Kaçımız bir bardak suyu karşımıza alıp, ona masal anlatıp şiirler okumuştur ki? Ama Masaru Emoto isimli bir Japon bizim yapmadığımızı yaparak, çekmiş suyu kenara bir güzel konuşmuş.
Yeryüzündeki en garip insanlar şüphesiz Japonlar. Başka kimselerin aklına bile gelmeyecek konularda birçok deneyler yapıyorlar ve dudak uçuklatıcı sonuçlara ulaşıyorlar. Masaru Emoto da tam bir Japon. 1992 yılından beri kendini suyun gizemini çözmeye adamış. Daha önce Amerikalı bilim adamı Dr. Lee Lorenzen’in (adındaki Lee’ye dikkat) keşfettiği ‘suyun mikro-küme hali’ üzerinde yoğunlaşmış. Temiz bir kaynaktan aldığı suyu dondurarak kristal yapısının resmini çekmiş. Daha sonra aynı suya değişik müzikler dinletip tekrar kristal resimlerini çekmiş. Bu resimler ilkinden farklıymış. Hatta çok daha ilginç olan şey, dinlettiği müzik türlerine göre kristal yapının farklı şekillere bürünmesiymiş. Heavy metal dinlettiğinde, suyun kristali kaotik şekilde yapılanmış, Elvis Presley dinlettiğinde ise kristal parça ikiye ayrılmış.
Tahmin edersiniz ki Masaru Emoto’dan sonra birçok kişi su üzerinde garip deneyler yapmaya devam etmiş ; kimisi suya sürekli hakaret ederek suyun yapısını gözlemlemiş, kimisi sürekli ‘Seni Seviyorum’ diyerek, kimisi TV programları izleterek ve kimisi de masal anlatarak. Diğerlerine şurdan göz atabilirsiniz.
Birçok bilim adamına göre ise bu deneyler tam bir şarlatanlık. Suya dinletilen müzikler veya okunan masalların hiçbir anlamı yok. Tamamen ortamdaki manyetik değişikliklerden veya deney yapan kişinin yaydığı elektrikten dolayı kristal yapının değiştiğini savunuyorlar. Sonuç ne olursa olsun, gerçekten çok ilginç bir konu. İnsan vücudunun üçte ikisi su olduğuna göre, dinlediğimiz müzikten tutun da, okuduğumuz kitaplara kadar her şeyin duygularımızı yönlendirmesi acaba bu yüzden mi ?
Crystal after reading“Love/Thanks” in English
Crystal after reading“Love/Thanks” in Japanese
başka örnekler de var
burdan bakabilirsiniz..
ALINTIDIR:
Yeryüzündeki en garip insanlar şüphesiz Japonlar. Başka kimselerin aklına bile gelmeyecek konularda birçok deneyler yapıyorlar ve dudak uçuklatıcı sonuçlara ulaşıyorlar. Masaru Emoto da tam bir Japon. 1992 yılından beri kendini suyun gizemini çözmeye adamış. Daha önce Amerikalı bilim adamı Dr. Lee Lorenzen’in (adındaki Lee’ye dikkat) keşfettiği ‘suyun mikro-küme hali’ üzerinde yoğunlaşmış. Temiz bir kaynaktan aldığı suyu dondurarak kristal yapısının resmini çekmiş. Daha sonra aynı suya değişik müzikler dinletip tekrar kristal resimlerini çekmiş. Bu resimler ilkinden farklıymış. Hatta çok daha ilginç olan şey, dinlettiği müzik türlerine göre kristal yapının farklı şekillere bürünmesiymiş. Heavy metal dinlettiğinde, suyun kristali kaotik şekilde yapılanmış, Elvis Presley dinlettiğinde ise kristal parça ikiye ayrılmış.
Tahmin edersiniz ki Masaru Emoto’dan sonra birçok kişi su üzerinde garip deneyler yapmaya devam etmiş ; kimisi suya sürekli hakaret ederek suyun yapısını gözlemlemiş, kimisi sürekli ‘Seni Seviyorum’ diyerek, kimisi TV programları izleterek ve kimisi de masal anlatarak. Diğerlerine şurdan göz atabilirsiniz.
Birçok bilim adamına göre ise bu deneyler tam bir şarlatanlık. Suya dinletilen müzikler veya okunan masalların hiçbir anlamı yok. Tamamen ortamdaki manyetik değişikliklerden veya deney yapan kişinin yaydığı elektrikten dolayı kristal yapının değiştiğini savunuyorlar. Sonuç ne olursa olsun, gerçekten çok ilginç bir konu. İnsan vücudunun üçte ikisi su olduğuna göre, dinlediğimiz müzikten tutun da, okuduğumuz kitaplara kadar her şeyin duygularımızı yönlendirmesi acaba bu yüzden mi ?
Crystal after reading“Love/Thanks” in English
Crystal after reading“Love/Thanks” in Japanese
başka örnekler de var
burdan bakabilirsiniz..
ALINTIDIR: