Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almış. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak olmuş. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyormuş. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, “Burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur” diyorlarmış.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etmiş. Adamın haline bakıp “Çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edememiş çiflik sahibi. “Sayılır” demiş adam ve devam etmiş: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim.”
Çiftlik sahibi, bu ilgisiz sözü biraz düşünmüş, sonra boşverip çaresiz adamı işe almış. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatlamış.
Ta ki o fırtınaya kadar...
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyanmış. Öyle ki, bina çatırdıyormuş. Yatağından fırlamış, adamın odasına koşmuş: “Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.” Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldanmış: “Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.”
Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmış. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacağını, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerektiğini düşünmüş. Dışarı çıkmış, saman balyalarına koşmuş.
A-aa!
Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmış. Ahıra koşmuş. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmiş. Tekrar evine yönelmiş; evin kepenklerinin tamamı kapatılmış. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına dönmüş ve yatağına yatmış. Fırtına uğuldamaya devam ediyormuş.
Gülümsemiş ve gözlerini kapatırken mırıldanmış: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim.”
Kıssadan hisse: Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Alıntıdır
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etmiş. Adamın haline bakıp “Çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edememiş çiflik sahibi. “Sayılır” demiş adam ve devam etmiş: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim.”
Çiftlik sahibi, bu ilgisiz sözü biraz düşünmüş, sonra boşverip çaresiz adamı işe almış. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatlamış.
Ta ki o fırtınaya kadar...
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyanmış. Öyle ki, bina çatırdıyormuş. Yatağından fırlamış, adamın odasına koşmuş: “Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.” Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldanmış: “Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.”
Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmış. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacağını, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerektiğini düşünmüş. Dışarı çıkmış, saman balyalarına koşmuş.
A-aa!
Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmış. Ahıra koşmuş. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmiş. Tekrar evine yönelmiş; evin kepenklerinin tamamı kapatılmış. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına dönmüş ve yatağına yatmış. Fırtına uğuldamaya devam ediyormuş.
Gülümsemiş ve gözlerini kapatırken mırıldanmış: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim.”
Kıssadan hisse: Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Alıntıdır
Yorum