Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, İlhan Selçuk gibi sabaha karşı saat 05.00’te gözaltına alındı. Gürsoy’un bir davayla ilgili olarak adresinin tespit edilemediği ve tebligat yapılamadığı için gözaltına alındığı açıklandı.
Türkiye’nin etkin meslek örgütlerinden Türk Tabipleri Birliği’ne (TBB) iki yıldır başkanlık yapan Prof. Dr.Gençay Gürsoy, İstanbul’da dört yıl önce açılan bir dava nedeniyle Ankara’da sabaha karşı 05.00’te gözaltına alındı. Gürsoy, 1 Mayıs’ta Şişli Etfal Hastanesi’ne biber gazı atılması nedeniyle TTB’nin suç duyurusunda bulunmasının ardından yaşanan olayı “Hukuk devleti skandalı” diye niteledi. Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk’u sabaha karşı evine baskın yaparak gözaltına alan polis, bu kez sabaha karşı Gürsoy’un otel odasının kapısını çaldı.
Başkente Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Kurulu için gelen Gürsoy, 05.00 sıralarında sürekli kaldığı İçkale Oteli’nde gözaltına alındı. Gözaltının, aydınlar hakkında sıklıkla uygulanan Basın Kanunu’na muhalefet suçundan 2004’te açılmış bir davaya bakan Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı nedeniyle yapıldığı bildirildi. Mahkemenin, Gürsoy aleyhinde gıyabi tutuklama kararı verdiği anlaşıldı.
Başbakan’ın yanındaydı
Davanın açıldığı 2004’te İstanbul Tabip Odası Başkanlığı yapan, 2005’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Ankara’da Kürt sorununu görüşen aydınlar heyetine başkanlık eden, TBB Başkanı seçildiği 2006’dan bu yana da Ankara’ya en az ayda iki kez gelen Gürsoy’un bulunamadığı iddiasıyla gözaltına alınması tepki çekti.
Sorgulandı, bırakıldı
TBB, Adalet, Sağlık ve İçişleri bakanlarını aradı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın TBB’ye Gürsoy’un kısa sürede serbest bırakılacağını söylediği bildirildi.
11.00 sıralarında getirildiği adliyede 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ifade verdikten sonra serbest bırakılan Gürsoy, “2000’de bir dergiyle ilgili ‘ön ödeme’ yapılarak ortadan kaldırılabilecek bir dava açılmış. Tebligat yapılmadı. Dört yıldır beni bulamıyorlar ne hikmetse. O sıralarda İstanbul Tabip Odası başkanıyım. İki yıldır TBB başkanı. Avukatlar, dosyayı İstanbul’dan getirtemese, birkaç geceyi cezaevinde geçirecektim” dedi.
"1 Mayıs tekrarı"
Türkiye’nin demokrasi profilini gösteren bir tablo yaşandığını belirten Gürsoy, “Bu 1 Mayıs’ta yaşanan şiddetin başka bir planda tekrarından ibaret. Türkiye’de bu tip işlerin içinde olan herkes bilir ki, böyle hiçbir sonuç getirmeyecek dosyalar, gerektiği zaman kullanılmak için bir tarafta saklanır” ifadelerini kullandı.
"Derdest edildim"
Gecikmeli olarak katıldığı ATO Genel Kurulu’nda da “baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla karşılanan Gürsoy, burada da şunları söyledi:
“İnsan haklarının ne durumda olduğu görüldü. Derdest edilerek karakola, adli tabipliğe, emniyete, adliyeye götürüldüm. Adli tıpta muayene için 25 YTL ödedim ancak sadece alkol kontrolünden geçirildim. Son dakikada hâkim, savcının tutuklanmam için önceden karar yazıp imzaladığını fark etti. Şimdi düzeltiyorlar. 2004’ten beri bekletilen dosya neden bugün harekete geçirildi? 1 Mayıs’la ilgisi var mı? Kanıt yok ama yıllardır bekleyen dosyanın harekete geçirilmesi, anlamlandırılması gereken bir olay.”
Prosedür davası
Gürsoy’a dava, Kültür Sanat Vakfı’nın dergisi nedeniyle açıldı. Gürsoy’un 2000’e kadar yazı işleri müdürlüğünü yaptığı dergi, 2003’te kapatıldı. 2004’te yenilenen Basın Kanunu, görevleri biten yazı işleri müdürlerine geçmişe yönelik olarak bildirim yükümlülükleri getirdi. Gürsoy’a ön ödeme cezası verildi. Cezayı ödemediği gerekçesiyle dava açılan Gürsoy için gıyabi tutuklama kararı verildi.
Milliyet
Yorum