Bilginin de şansın da yetmediği bir yarışma programı var ekranlarda: Sinan Çetin’le Fenomen. Beyin gücünü kullandığını iddia edenler yarışmada zihin okuyor, ölülerle iletişim kuruyor. İnanılması güç olaylar izleyicileri de ikiye böldü. Kimi bunlar gerçek diyor, kimi ise saçmalık.
Televizyoncuların son gözdesi olan yarışma programlarının neredeyse dizileri tahtından ettiği bir dönem yaşıyoruz. Birçoğu yurtdışından alınan formatlarla hazırlanan bu programlara bir yenisi daha eklendi. Ancak bu yarışma, konseptiyle ilgi çekiyor: Sinan Çetin’le Fenomen.
Yarışmanın reytinglerinden daha da şaşırtıcı olan etkisi, internet sitelerinde başlayan tartışmalardan gözlenebiliyor. ‘Peki yarışmayı bu kadar tartışmalı yapan ne?’ diyorsanız hemen anlatalım. Bu yarışmada beyin gücüyle nesneler hareket ettiriliyor, sezgilerle düşünceler hissediliyor, ölülerle iletişim kurulabiliyor. Programın sunucusu yönetmen Sinan Çetin bu tür olaylara inanmadığı ve bunlardan hiç haberdar olmadığı için sunucu olarak seçildiğini söylüyor: ‘Böyle şeylere çok şaşıran biri olduğum için bu programdayım. Gerçekten burada yapılanları aklım almıyor. Aslında yarışmacıların bunları nasıl yaptıklarını çok da sorgulamıyorum.’
BOZUK SAAT KALMASIN!
10 yarışmacıyla başlayan ancak her hafta seyircilerin oylarıyla bir yarışmacının elendiği Fenomen’de, ünlü mentalist Uri Geller jüri üyesi olarak yer alıyor. Nature gibi prestijli bilim dergilerinde yeteneklerinin gerçek olduğuna ilişkin makaleler yayımlansa da Geller’in gösterilerinde illüzyon yaptığını ileri sürenlerin sayısı oldukça fazla. Canlı olarak yayınlanan yarışmanın ilk bölümünde Geller, gönderdiğini iddia ettiği enerjiyle hem ekranları başındakilerin hem de stüdyodakilerin bozuk saatlerini çalıştıracağını iddia etti ve sonrasında programı arayan çok sayıda kişi bozuk saatlerinin çalıştığını söyledi.
BUNLAR İLLÜZYONİSTLER
Kozmik enerji, aura ve bioenerji alanlarında çalışmalar yapan ve Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi kitabını yazan Prof. Dr. Ahmet Maranki, Türkiye’de bu konularda uzman bulunmadığını söylüyor. Maranki ‘Biz uzun yıllar ABD’de Rusya’da bioenerji-kozmik enerji üzerine araştırmalar yaptık. Türkiye’de bu konuların bilimsel olarak eğitimini alan benden başka hiç kimse yok. Türkiye’de birileri beyin gücüyle sıra dışı bir şeyler yaptığını iddia ettiğinde karşısına bir tane bilim adamı çıkarıp tartıştırıyorlar. Bu çok yanlış. Her iki tarafın da sağlam argümanları yok’ diyor. Duyu dışı algılama yapabildiğini söyleyen Maranki, yarışmacıların yaptıklarının gerçekten beyin gücüyle yapılabileceğini belirtiyor ama ‘Gerçek bilim adamları bunları yapıyor. Ama yarışmacıların yaptıkları illüzyonist hareketler’ diyor.
Ölülerle iletişim kurduğunu iddia eden bile var
Ebru Cündübeyoğlu, İbrahim Tatlıses, Ahmet Özal, Teoman, Emre Altuğ, Zerrin Özer gibi ünlülerin ağırlandığı programda gösteriler bu ünlü konuklar sayesinde daha inandırıcı hale geliyor. İşte bunlardan bazıları...
Bir yarışmacı ölen kişilerle bağlantı kurduğunu iddia ederek üç konuktan uğurlu rakamlarını, kaybettikleri bir kişiyi ve ne sormak istediklerini yazmalarını istedi. Bunların yazıldığı kağıtlar zarfa konup yakıldı. Ardından da trans haline geçen yarışmacı yazılanları aynen bildi.
Teoman, oyuncu Zeynep Beşerler ile birlikte hipnotize edildi. Yarışmacı Beşerler’e dokundu, Teoman ise kendine dokunuluyor sanarak ayağa kalktı.
Bir yarışmacı binlerce parçalık yapbozdan ünlü konukların seçtiği üç küçük parçayı birkaç dakika içinde buldu.
‘Bir numara OLUP OLMADIÐINI çok İnceledİm’
Yarışmanın geçtiğimiz perşembe günü yayınlanan bölümünde ünlü konuklardan biri de oyuncu Fadik Sevin Atasoy’du. Program öncesi hiçbir şekilde yarışmanın içeriğinden haberleri olmadığını söyleyen Atasoy, yarışmacıların yaptıkları gösterilerden çok fazla etkilenmediğini, insanın her şeyi yapacak güce sahip olduğuna inandığını belirtiyor. Atasoy ‘Herhangi bir numara olup olmadığına özellikle dikkat etmeye çalıştım. Ama hiçbir şey yakalayamadım. İster zekice planlanmış bir oyun olsun, ister yetenek bence insanları eğlendirme yönü önemli’ diyor.
Laboratuarda tekrarlanamadı
MEMORY Center Psikiyatri Merkezi’nden Psikiyatr Alper Evrensel, pozitif bilime göre bir şeyin varlığına ya da yokluğuna inanabilmek için deneysel bir çalışma yapılması gerektiğini söylüyor: ‘Bu deneylerin değişik seferlerde tekrarlanması lazım. Mesela telekinezi yani beyin gücüyle nesneleri hareket ettirdiğini söyleyen kişiler bunları laboratuar ortamında yapamıyorlar. Fakat belki teknolojinin ilerlemesiyle bazı parapsikoloji olayları açıklanabilir. Yine de çağdaş bilim bu konulara şüpheyle yaklaşıyor. Yani kesin olarak ne vardır diyebiliyoruz ne de yoktur. Beynin nasıl çalıştığını henüz anlayabilmiş değiliz. Yeni bir teknolojiyle belki beynin çok farklı bir enerji yaydığını tespit edebiliriz’ diye konuşuyor.
Radyosu tamir edilince fönünü de getirdi
FENOMEN’İ yapan firma Hayal Mahsulleri Ofisi. Daha önce Benimle Dans Eder misin? Tuncay Özilhan’la Çırak, Bir Dilek Tut, İhanet Avcıları gibi birçok program hazırlayan yapımcı Sinan Yüce programın özellikle Almanya’da çok büyük bir patlama yaptığını söylüyor. ‘Bu program bir sihir ya da illüzyon programı değil. Mentalizm daha farklı ve çok da sorgulanacak bir konu değil’ diyen Yüce, Fenomen’le ilgili merak edilen konuları şöyle açıklıyor:
Açıklayamadığımız ve cevabını gerçekten bilmediğimiz pek çok şey oldu. Yayın ekibi de birçok şeyi bilmiyor. Ama burada hiçbir gösterinin doğaüstü güçle yapıldığını veya bir sihir olduğunu iddia etmiyoruz.
Yarışmacıları başvuru yoluyla seçmedik. Birini bulduğumuz zaman diğerlerini de bulmuş olduk. Çünkü birbirleriyle irtibat halindeydiler.
Ünlülerin programda olmasının sebebi, inandırıcılığı artırmak. Hiçbir şekilde işin içinde değiller. Programa sadece makyaj yaptıracakları süre kadar önce geliyorlar. Sinan Çetin’in de yayındaki tepkileri gerçek.
Başka programlara ünlü konuk bulmakta zorlanılır ama bizim programımızı arayıp ‘Konuk olmak istiyorum’ diyen ünlüler oluyor.
Saati çalışan, kaşığı televizyonun üzerinden fırlayan birçok izleyici oldu. Tekrar saatleri çalıştırın diye çok fazla mesaj geliyor. Radyosu Uri’nin yaptığı gösteriyle çalışan bir kadın elinde saç kurutma makinesiyle sete geldi. Programı bir vali yardımcısı aradı ve yayına bağladık. O da saatinin çalıştığını söyledi. Arayanların hepsi gerçek. Seyirci arasında danışıklı dövüş söz konusu değil.
Bizi en çok sevindiren konu yarışmacıların hiçbirinin bu program sayesinde sergiledikleri gösterileri paraya çevirme niyetinde olmamaları. Hatta kendilerini programa katılmaları konusunda ikna etmekte zorlandık. Onlar falcı, büyücü gibi algılanmaktan gerçekten çekiniyorlardı. Ayrıca bir sürü falcının peydah olmasından da korkuyorlar.
Önümüzdeki programlardan birinde babasına benzer yetenekleri olan Uri’nin kızı katılacak. Eğer dokuzuncu bölümü yapma şansımız olursa bizim birincimizle Almanya, Amerika, İsrail’in birincilerini yarıştıracağız.
Star