Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu bugünkü yazısında Galatasaray'ın şampiyonluğunu kaleme aldı. Civaoğlu'na göre sarı kırmızılı takımın bu başarı destanını Fenerbahçeliler de alkışlamalı!..
İşte o yazı:
ADNAN POLAT’IN YÜKSELENİ ASLAN
Galatasaray şampiyonluğu aslanın ağzından değil, midesinden aldı. Söke söke... Kanırta kanırta...
2 yıl önce FB’li dostlar Denizli’deki uzatmadan tutunuz da, birkaç mazeret kulpu üretebilmişlerdi.
Bu kez sığınabilecekleri tek yer yok.
Onların da alkışlamaları gereken bir başarı destanı bu.
Stat dökülüyor. Para yok. Hoca yok. Yabancı yıldız yok. Peki ne var?
“Galatasaray ruhu...”
Mucizenin kimyası işte bu ruhtur.
Aslanlar kenetlendiler.
Adını daha önce kimselerin bilemediği Cevat Hoca ve iki arkadaşı nasıl da harmanladılar o ruhu...
Hakan Şükür başta olmak üzere Hasan Şaş, Okan Buruk, Ümit Karan gibi ağabeyler liderliğin ne olduğunu gösterdiler. Özellikle Hakan Şükür. Giderse, boşluğu hissedilecek.
Canlı yayında en iyi yorumculardan biri olan Hakan Ünsal zaman zaman GS durduğunda “İşte şimdi Hakan Şükür oyuna sokulmalı. Takımı ateşleyebilir” der.
Ve gerçekten Hakan kaptan girer, saha, aslanlara dar gelmeye başlar.
GS sadece bu yıl şampiyonluğu almakla kalmadı, kazandırdığı gençlerle gelecek 10 yılın takımını oluşturdu.
Arda ile başlayayım...
Özellikle son 3 maçta Arda’nın damgası var.
Sağlam, kıvrak ve zeki.
Sami Çölgeçen kendi anlayışına göre onun çalımlarını yorumlamış, “Öyle değil mi Arda?” diye sormuş.
Arda’nın cevabı ise, “Sami Abi, şu koca kafayı görüyor musun, içi akıl dolu” olmuş.
Sabri de müthişti bu yıl.
Sivas’ta Ayhan’ın, final maçında Hakan Balta’nın füzeleri neydi öyle!..
Mehmet Topal, Milli Takım’a demir attı.
Savunmada Emre, çıkmaz sokak oluşturdu.
Barış ve Volkan da güven veriyor.
Servet, benim diyen genci cebinden çıkarır. Geride majino hattı, ileride ise gol adamı...
Adnan Polat faktörü
Adnan Polat’a taraftarın “mega” güveni var. Onun söylemi, “havada şampiyonluk kokusu” yayıyor.
2 yıl önce “Saat: 20.45, Galatasaray şampiyon” söylemi zafere yürüyüşün son takvim yaprağı olmuştu.
Bu kez başkan seçildi, gene aynı işareti verdi. Aynı inancı yarattı. “Havada şampiyonluk kokusu” soluduk.
GS ile onun kimyası uyuyor. Ses tonu, beden dili, üslubu “lider doğuşunun” işaretleri... Burcuna baktım, “balık” ama yükseleni “aslan...”
Yükselişinde de, yükseltişinde de aslan...
Yiğit Şardan “iyi reklamcı nasıl olur”un cevabını cumartesi gecesi Ali Sami Yen’in çimlerine nasıl da güzel yansıttı.
Sen kalk, şampiyonluk gecesine canlı aslan getir. Sahaya sok. Yaratıcılık, tek bir sözcük, tek bir hareketle her şeyin anlatılmasıdır.
Zihinlere kazınmasıdır.
Simgesi aslan olan ve kökü ta (Aslan) Nihat Bekdik’e uzanan GS’nin şampiyonluk gecesi için tarihe atılan pençedir.
Yıllarca hiç unutulmayacaktır.
Keşke her sezon başı ve sezon sonundaki şampiyonluk gecesinde tekrarlansa ve gelenek olsa...
(Benim burcum da, yükselenim de aslan... GS’li doğmuşum.)
İşte o yazı:
ADNAN POLAT’IN YÜKSELENİ ASLAN
Galatasaray şampiyonluğu aslanın ağzından değil, midesinden aldı. Söke söke... Kanırta kanırta...
2 yıl önce FB’li dostlar Denizli’deki uzatmadan tutunuz da, birkaç mazeret kulpu üretebilmişlerdi.
Bu kez sığınabilecekleri tek yer yok.
Onların da alkışlamaları gereken bir başarı destanı bu.
Stat dökülüyor. Para yok. Hoca yok. Yabancı yıldız yok. Peki ne var?
“Galatasaray ruhu...”
Mucizenin kimyası işte bu ruhtur.
Aslanlar kenetlendiler.
Adını daha önce kimselerin bilemediği Cevat Hoca ve iki arkadaşı nasıl da harmanladılar o ruhu...
Hakan Şükür başta olmak üzere Hasan Şaş, Okan Buruk, Ümit Karan gibi ağabeyler liderliğin ne olduğunu gösterdiler. Özellikle Hakan Şükür. Giderse, boşluğu hissedilecek.
Canlı yayında en iyi yorumculardan biri olan Hakan Ünsal zaman zaman GS durduğunda “İşte şimdi Hakan Şükür oyuna sokulmalı. Takımı ateşleyebilir” der.
Ve gerçekten Hakan kaptan girer, saha, aslanlara dar gelmeye başlar.
GS sadece bu yıl şampiyonluğu almakla kalmadı, kazandırdığı gençlerle gelecek 10 yılın takımını oluşturdu.
Arda ile başlayayım...
Özellikle son 3 maçta Arda’nın damgası var.
Sağlam, kıvrak ve zeki.
Sami Çölgeçen kendi anlayışına göre onun çalımlarını yorumlamış, “Öyle değil mi Arda?” diye sormuş.
Arda’nın cevabı ise, “Sami Abi, şu koca kafayı görüyor musun, içi akıl dolu” olmuş.
Sabri de müthişti bu yıl.
Sivas’ta Ayhan’ın, final maçında Hakan Balta’nın füzeleri neydi öyle!..
Mehmet Topal, Milli Takım’a demir attı.
Savunmada Emre, çıkmaz sokak oluşturdu.
Barış ve Volkan da güven veriyor.
Servet, benim diyen genci cebinden çıkarır. Geride majino hattı, ileride ise gol adamı...
Adnan Polat faktörü
Adnan Polat’a taraftarın “mega” güveni var. Onun söylemi, “havada şampiyonluk kokusu” yayıyor.
2 yıl önce “Saat: 20.45, Galatasaray şampiyon” söylemi zafere yürüyüşün son takvim yaprağı olmuştu.
Bu kez başkan seçildi, gene aynı işareti verdi. Aynı inancı yarattı. “Havada şampiyonluk kokusu” soluduk.
GS ile onun kimyası uyuyor. Ses tonu, beden dili, üslubu “lider doğuşunun” işaretleri... Burcuna baktım, “balık” ama yükseleni “aslan...”
Yükselişinde de, yükseltişinde de aslan...
Yiğit Şardan “iyi reklamcı nasıl olur”un cevabını cumartesi gecesi Ali Sami Yen’in çimlerine nasıl da güzel yansıttı.
Sen kalk, şampiyonluk gecesine canlı aslan getir. Sahaya sok. Yaratıcılık, tek bir sözcük, tek bir hareketle her şeyin anlatılmasıdır.
Zihinlere kazınmasıdır.
Simgesi aslan olan ve kökü ta (Aslan) Nihat Bekdik’e uzanan GS’nin şampiyonluk gecesi için tarihe atılan pençedir.
Yıllarca hiç unutulmayacaktır.
Keşke her sezon başı ve sezon sonundaki şampiyonluk gecesinde tekrarlansa ve gelenek olsa...
(Benim burcum da, yükselenim de aslan... GS’li doğmuşum.)
Yorum