Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • RARELY
    Senior Member
    • 04-11-2004
    • 6810

    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

    Çanakkale Destanından... (Benim Gözlerim Doldu... !!!)

    "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hakim olabilir."
    - Mustafa Kemal, 25 Nisan 1915, Conkbayırı
    "Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım."
    - Mustafa Kemal, 3 Mayıs 1915, Arıburnu

    Azman Dede... Balıkesir'de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi, İvrindi'nin Mallıca köyünden 104 yaşında Azman Dede idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu, dev görünümüyle insan azmanı sayılmış, herkes ona azman demeye başlamış, soyadı kanunu çıkınca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta unutulmuştu. Yıllar önce bir yerel araştırma sırasında Mallıca köyü kahvesinde kendisiyle görüştüm. Kulakları ağır işitiyordu. Köylülerden biri yardımcı oldu. Benim sorduklarımı kulağına bağıra bağıra söyledi. Onun sesine alışkın olduğundan anladı, sorduklarımı cevapladı. Söz Çanakkaleye geldiğinde o koca ihtiyar sarsıla sarsıla, hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı. Kendi zor duyduğu için kan çanağına dönen gözleriyle bize de duyurmak için bağıra bağıra anlatmaya başladı:
    - "Bir hücum sırasında bölük erimişti. Yüzbaşı telefonla takviye istedi. Gece yarısı siperleri takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi askere yeni alınmış gencecik insanlardı.
    Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta üç-dört asker vardı ki hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum. Yüzbaşı gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlıkta el yordamıyla üstlerini başlarını düzeltiyor, sabah yapılacak olan süngü hücumuna hazırlıyordu. Sıra o çocuklara geldiğinde, o cıvıl cıvıl şarkı söyleyerek gelen çocuklar birden çakı gibi oldular. Yüzbaşı sordu: "Yavrum siz kimsiniz?" İçlerinden biri: "Galatasaray Mektebi-Sultanısı talebeleriyiz. Vatan için ölmeye geldik!.." diye cevap verdi.
    Gönlüm akıverdi o çocuklara. Bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Onlarla ilgilendim. "Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle tutulur. Süngü böyle takılır. Düşmana şöyle saldırılır!.." diye. Onları karşıma alıp bir bir gösterdim. Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha kadar talim yaptık. Gün ışımadan biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalık hafif aydınlanır gibi olunca hep yaptıkları gibi düşman gemileri gelip siperlerimizi bombalamaya başladılar. Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düstüğünde minare gibi alevler yükseliyor, birgün önce ölenlerin kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Mermiler üzerimizden ıslık çalarak geçiyordu. Siperler toz duman içinde kalmıştı. Bir ara yüzbaşı "Azman, yandık!.." diye siperin köşesini işaret etti. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar, siperin bir köşesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı. Çocuklar harbin gerçeği ile ilk defa karşılaşıyorlardı. Ürkmüşlerdi. Yüzbaşı yandık demekte haklıydı. Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi.

    Tam onlara doğru yaklaşırken içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!.. "Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı. Al sancağı teslim etti Allaha ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana.. Sütüm sana helâl olmaz, saldırmazsan düşmana.."

    Baktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı.
    Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak...
    Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış, dişler kenetlenmiş bekliyorlardı. O an geldi.
    Birden yüzbaşı "Hücum!.." diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladık. İşte tam o anda, tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an. Tam o an bir makinali yavruları biçiverdi. Hepsi sipere geri düştüler. Kucağıma dökülüverdiler. Onların o gül gibi yüzleri gözümün önünden gitmiyor. Hiç gitmiyor!.. İşte ben ona ağlıyorum, o çocuklara ağlıyorum!.."
    Azman dede ağlıyordu. Ben ağlıyordum. Kahvede kim varsa ağlıyordu. Kahveci gözyaşları içinde bize çay getirdi. Eğildi: "Azman dede hep ağlar. Niye ağladığını bügün ilk defa anlattı." Dedi. -

    "C. Bayar Üniversitesi Öğrenci Konseyi'nin hazırladığı Çanakkale adlı kitapçıktan.."

    Yorum

    • RARELY
      Senior Member
      • 04-11-2004
      • 6810

      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

      Yorum

      • RARELY
        Senior Member
        • 04-11-2004
        • 6810

        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

        Yorum

        • RARELY
          Senior Member
          • 04-11-2004
          • 6810

          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

          Yorum

          • RARELY
            Senior Member
            • 04-11-2004
            • 6810

            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

            Yorum

            • RARELY
              Senior Member
              • 04-11-2004
              • 6810

              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

              Yorum

              • RARELY
                Senior Member
                • 04-11-2004
                • 6810

                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                ABD'deki arastirmaya göre Atatürk, en büyük siyasi lider. Kentucky Üniversitesi'nden psikiyatri uzmani Prof. Dr. Arnold Ludwig tarafindan kaleme alinan kitapta, Atatürk, gelmis geçmis tüm devlet adamlari arasinda yapilan "siyasi büyüklük siralamasinda" birinci oldu.

                The New York Times gazetesinin haberine göre, Ludwig'in "Cagin Krali: Siyasi Liderligin Dogasi" adli kitabinda, son yüzyila damgasini vurmus 377 büyük devlet adami incelendi. Ludwig'in, devlet adamlarinin liderlik vasiflarini bilimsel bir objektiflikle ölçme amaciyla kaleme aldigi kitap için 18 yil çalistigi belirtildi.

                Prof. Ludwig, siyasi liderleri degerlendirirken, bir ülkeyi kurtarmak ya da yeniden bir araya getirmek, savas kazanmak, toprak kazanmak, ekonomiyi düzeltmek, yeni bir ideoloji ortaya atmak, iktidarda kalma süresi ve moral açidan örnek olusturmak gibi özellikleri göz önünde tutarak puan verdigini bildirdi. Bir liderin en fazla 37 puan alabilecegine dikkati çeken Ludwig, bu kriterlerin, liderlerin basarilarini degerlendirmede güvenilir ve tarafsiz bir yöntem oldugunu belirtti.

                Yazar, puanlarin, liderlerin dünya çapindaki etkileri dikkate alinarak verildigini, kisisel faziletlerinin hesaba katilmadigini kaydetti. Habere göre, siralamada Atatürk 31 puanla birinci sirada yer aliyor. Franklin D.Roosevelt ve Mao 30 puanla ikinci, Stalin 29 puanla üçüncü, Mussolini 26 puanla dördüncü, Hitler 25 puanla besinci, Yaser Arafat da 17 puanla altinci sirada bulunuyor.
                Gazete, Bill Clinton, Dwight D. Eisenhower ve François

                Mitterrand'in, Arafat'in birkaç puan gerisinde kaldigini yazdi.

                Yorum

                • RARELY
                  Senior Member
                  • 04-11-2004
                  • 6810

                  Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                  Arkadaşlar Bu Akşamlıkta Bu Kadar... Yarın Aynı Saatlerde Yine Burada Buluşmak Dileğiyle....

                  Ne Mutlu Türküm Diyene

                  Saygılarımla...

                  Yorum

                  • RARELY
                    Senior Member
                    • 04-11-2004
                    • 6810

                    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                    İRAN

                    Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli
                    bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca
                    milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.

                    Tahran Gazetesi


                    Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir Şef'i olmakla
                    kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı
                    olmuştur.

                    Iran Gazetesi

                    Yorum

                    • RARELY
                      Senior Member
                      • 04-11-2004
                      • 6810

                      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                      İSRAİL

                      Dünya, çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini
                      kaybetti.

                      Palestine Post


                      Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından
                      önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete
                      nasip olmayan cesur ve büyük bir inkilapcı olmuştur.

                      Ben Gurion İsrail Başbakanı

                      Yorum

                      • RARELY
                        Senior Member
                        • 04-11-2004
                        • 6810

                        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                        İSVEÇ

                        O olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O' nun sayesinde Türkler,
                        O' nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek
                        yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

                        Nya Dagligt Gazetesi

                        Yorum

                        • RARELY
                          Senior Member
                          • 04-11-2004
                          • 6810

                          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                          Yarın İsviçre, İtalya ve Japonya...

                          Yorum

                          • RARELY
                            Senior Member
                            • 04-11-2004
                            • 6810

                            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                            BATILILAŞMAK

                            «… Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu. Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük. Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir. Bizi siz mecbur ettiniz. Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu.

                            Takdir etmelisiniz ki, doğuda ikâmetgâh seçimine mecbur olduğumuz için, ırkımızın beşiği ile alâkadar olması nedeniyle mümkün olduğu kadar yakın batıda bir ikametgâh seçtik. Fakat vücutlarımız doğuda ise fikirlerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır.»

                            29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.


                            «Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, doyayısıyla batılı bir hükümet meydana getirmektir. Medenîyete girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir.. »

                            29.10.1923, Fransız Muhabiri Pernot’ya Demeç.

                            Yorum

                            • RARELY
                              Senior Member
                              • 04-11-2004
                              • 6810

                              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                              DIŞ POLITIKA

                              « … Dış politika, iç teşkilât ve iç politikaya, dayandırılmak mecburiyetindedir, yani iç teşkilâtın tahammül edemeyeceği genişlikte olmamalıdır. Yoksa hayâlî dış politikalar peşinde dolaşanlar, dayanak noktalarını kaybederler… »

                              17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.

                              « … Dış politika bir toplumun iç yapısı ile sıkı sıkıya ilgilidir. Çünkü iç yapısına dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar… »

                              23. 03. 1923, Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyeleriyle Konuşma

                              « Dışişlerinde dürüst ve açık olan politikamız barış fikrine dayanır .Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve anlayışımıza uyan bir yoldur. »

                              (1929)

                              Yorum

                              • RARELY
                                Senior Member
                                • 04-11-2004
                                • 6810

                                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                                DİKTATÖRLÜK

                                « Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar ; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben, kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim. »

                                21. 06. 1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor