Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • RARELY
    Senior Member
    • 04-11-2004
    • 6810

    #61
    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

    DIŞ BORÇLAR

    « … Hükümetimizin her medenî devlet gibi dış borçlanmalar yapması gereği vardır. Şu kadar ki, ödünç alınan yabancı paralarını şimdiye kadar Babıâli’nin yaptığı gibi ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve kullanma ile borçlarımızın yükünü artırarak mali bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya kesinlikle karşıyız. Biz memlekette, ilerlemeyi, üretimi, ve halkın refahını temin edecek, zenginlik kaynaklarımızı geliştirecek faydalı borçlanmalara taraftarız. »

    01. 03. 1922, T.B.M.M. 3.Toplanma Yılını Açarken.

    Yorum

    • RARELY
      Senior Member
      • 04-11-2004
      • 6810

      #62
      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

      DİN

      « ... Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, Müslüman erkeğin ve Müslüman kadının beraber olarak bilim ve bilgi kazanmasıdır… »

      31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.



      « … Bizim dinimiz en makul ve tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olabilmesi için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. »

      31. 1. 1923 İzmir’de Halk ile Konuşama.




      « … İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Eksiksiz dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa, hakikate tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.… »

      07. 02. 1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.


      « Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. »

      5. Şubat 1923 Akhisar’da Konuşma.


      « Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, bunada öyle inanıyorum… »

      29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.



      « Dini fikir ve inançlara hürmetkâr olmak, öteden beri tabiî ve genel bir anlayıştır. Bunun aksini düşünmek için sebep yoktur. »

      11. 12. 1924, Times Muhabirine Cevap.


      « Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. »

      (1925)

      Yorum

      • RARELY
        Senior Member
        • 04-11-2004
        • 6810

        #63
        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

        IRK


        « Efendiler, bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat, kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasızlık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu kalp ve vicdanlar için unutulmaz bir yaradır. »

        11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.



        « Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. »

        04.10.1932, Dolmabahçe Sarayı, « Diyarıbekir »
        Gazetesinin Sahibine Demeç.

        Yorum

        • RARELY
          Senior Member
          • 04-11-2004
          • 6810

          #64
          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

          İRTİCA

          « … Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (İrtica) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır… »

          18.01.1923, İzmit’te Halk İle Konuşma.



          « Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar. Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır. Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi olarak kabul ederler. Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler… »

          31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

          Yorum

          • RARELY
            Senior Member
            • 04-11-2004
            • 6810

            #65
            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

            KADIN

            Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı
            gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. »

            (1923)

            « Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. »

            (1923)

            « Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. »

            (1923)

            « ... Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. »

            31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

            « ... İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve mufavvak olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hemde kadınlarımızın kazanmaları lâzımdır.... »

            31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

            « ... Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini gözardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin ? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin ? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir.... »

            30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.
            Son düzenleme RARELY; 20-07-2006, 16:44.

            Yorum

            • RARELY
              Senior Member
              • 04-11-2004
              • 6810

              #66
              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

              KÖYLÜ

              « Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür. »

              (1922)

              « Köylü hepimizin velinimetidir. Bu soylu unsurun refahını düşüneceğiz. »

              20.07.1931, Eskişehir’den geçerken. « Zahire ticaretinde ziyan ettiğini » söyleyen Uluçayırlı Hasan Efendi’ye hitaben söylenmiştir.

              Yorum

              • RARELY
                Senior Member
                • 04-11-2004
                • 6810

                #67
                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                LAİKLİK

                « Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. »
                (1930)

                « Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır. »
                (1930)

                Yorum

                • RARELY
                  Senior Member
                  • 04-11-2004
                  • 6810

                  #68
                  Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                  MESULİYET (SORUMLULUK)

                  « Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır. »

                  1919, Belleten, C. VIII, s. 28.

                  Yorum

                  • RARELY
                    Senior Member
                    • 04-11-2004
                    • 6810

                    #69
                    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                    POLİS

                    « Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır. »

                    (1929)

                    « Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır. »

                    (1934)

                    Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. »

                    (1937)

                    Yorum

                    • RARELY
                      Senior Member
                      • 04-11-2004
                      • 6810

                      #70
                      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                      RADYO

                      « Ulusal kültür için pek lüzumlu olduğu gibi, arsıulusal ilgiler bakımından da yüksek değeri belli olan radyo işine önem vermeniz çok yerinde olur. »

                      01.11.1935, TBMM, 5. Dönem 1. Toplanma Yılını Açarken

                      Yorum

                      • RARELY
                        Senior Member
                        • 04-11-2004
                        • 6810

                        #71
                        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                        Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:
                        - İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

                        Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:
                        - Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

                        Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

                        Ord. Prof. Sadi IRMAK

                        Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978

                        Yorum

                        • RARELY
                          Senior Member
                          • 04-11-2004
                          • 6810

                          #72
                          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                          YANINA ALDIĞI İLK ER

                          O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağları eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:
                          - Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
                          Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
                          - Söyle niçin ağlıyorsun?
                          İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
                          - Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:
                          - Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
                          Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

                          Burhan Cahit MORKAYA

                          Yorum

                          • RARELY
                            Senior Member
                            • 04-11-2004
                            • 6810

                            #73
                            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                            TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM

                            Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.
                            - Binbaşı mısınız?
                            - Hayır.
                            - Albay mı?
                            - Hayır.
                            - Korgeneral mi?
                            - Hayır.
                            - Peki nesiniz?
                            - Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
                            - Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

                            General SHERRIL

                            Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935

                            Yorum

                            • RARELY
                              Senior Member
                              • 04-11-2004
                              • 6810

                              #74
                              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                              İZMİR SUİKASTI

                              İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
                              - "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
                              - Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
                              - Evet, dedi. Ben yine sordum:
                              - Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
                              - Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
                              - Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
                              - Hayır.
                              - O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
                              - Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
                              O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
                              - Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

                              Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

                              Yahya Galip KARGI

                              Kaynak: Yücel Dergisi, 1948

                              Yorum

                              • RARELY
                                Senior Member
                                • 04-11-2004
                                • 6810

                                #75
                                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                                ASKERLE GÜREŞ (EN ÇOK SEVDİKLERİMDEN BİRİSİ !!!)

                                Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
                                - Sen güreş bilir misin?

                                Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.

                                Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
                                - Haydi, bir de benimle güreş!

                                Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
                                - "Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"

                                Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.

                                Tahsin UZER

                                Kaynak: Millet Dergisi, 1946

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor