İkinci el araçların nakil ve devir işlemlerinin 1 Ağustos 2008 tarihinden itibaren noter yerine emniyette yapılacak olmasının polisin iş yükünü artıracak.
Noter yetkilileri vatandaşın aracılara yöneleceğini, daha fazla para ödeyerek kayıt dışının artacağını savunuyor.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun'un 18. maddesi, ikinci el araçların nakil ve devir işlemlerinde noter zorunluluğunu kaldırıyor.
1 Ağustos 2008'de yürürlüğe girmesi öngörülen madde, Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddesini yeniden düzenliyor.
''Araçların tescil işlemleri ile yetki ve sorumluluk'' başlığını taşıyan bu düzenlemeyle, ''Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığının tespit edilmesi halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak, trafik tescil şube veya bürolarındaki ilgili memurlar tarafından siciline işlenmek suretiyle yapılır. Trafik tescil şube veya büroları tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir'' hükmü getiriliyor.
Kanunun yürürlüğe girmesiyle, ikinci el araç satın alacak vatandaşlar, daha önce noterde yaptıkları nakil ve devir işlemlerini Emniyetin Trafik Tescil Bürolarında yaptıracak.
EMNİYET ''OLUMLU'' BULUYOR
''Uygulamanın polisin iş yükünü artıracağını'' belirten emniyet yetkilileri, buna rağmen yeni düzenlemenin ''olumlu olacağını'' söyledi.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşların notere para vermemek için resmi nakil ve devir işlemleri yerine ''el senedi'' düzenleyerek araçlarını 3. kişilere verdiklerini belirten yetkililer, herhangi bir sorun çıkması durumunda aracın son sahibinin tespit edilmesinin hukuki olarak zaman aldığını kaydettiler. Noterlerin devreden çıkarılmasının satış işlemlerinde vatandaşın maddi yükünü azaltacağını belirten yetkililer, bu sayede işlemlerin kayıt altına alınmasının sağlanacağını belirtti.
Yetkililer, ''Geçen yıl noter aracılığıyla 1 milyon 600 bin aracın nakil ve devir işleminin yapıldığını, uygulamanın hayata geçirilmesi ile bu sayının en az 3 kat artacağını'' söyledi.
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce konunun muhatabı bakanlıkların koordinesinde gerekli düzenlemelerin yapılacağını ve olası sorunların ortadan kaldırılmasını sağlayacak yeni tedbirlerin alınacağını dile getiren yetkililer, işlemlerin tamamının bilgisayar ortamında gerçekleştirileceğini kaydetti.
Nakil ve devir işlemlerinde satıcı-aracı ile alıcının emniyetin trafik tescil bölümüne giderek, polis huzurunda alım-satım işlemlerini yapacağını anlatan yetkililer, vatandaşların önceden olduğu gibi sadece ruhsat masraflarını ödeyeceğini, bunun dışında şimdilik herhangi bir ücret talep edilmeyeceğini belirtti.
Yetkililer, uygulamanın, satış işlemlerinin her aşamasını kontrol etme imkanı da vereceğini ifade ettiler.
''KANUNUN ÇIKIŞ ŞEKLİNE İTİRAZIMIZ VAR''
Türkiye Noterler Birliği Başkanı Hasan Yeni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''kanunun çıkış şekline itirazlarının bulunduğunu'' söyledi.
''Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın Meclise sevk edildiğinde 14 madde olduğunu anlatan Yeni, ''Tasarı TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken, 5 milletvekilinin verdiği önergeyle Türkiye'de 25 yıldır uygulanmakta olan ikinci el araç satışı noterlerden alınarak trafik tescil bürolarına verildi'' dedi.
''Noterlerin 25 yıldır hiçbir ihtilafa ve sıkıntıya sebep olmadan satışları çok güzel yaptıklarını, değişikliğin neden yapıldığını anlamadığını'' ifade eden Yeni, TBMM'nin iradesine saygı duyduklarını ancak tasarı görüşülürken Adalet Bakanlığının ve kendi görüşlerinin alınmadığı söyledi.
Hasan Yeni, ''Araç alım-satım işlemi bir hukuki işlemdir ve hukukçular tarafından yapılması gerekir. Türkiye'de noterlerin tamamı hukukçudur. Noterler, bilgi birikimlerine kazandıkları tecrübeyi katarak hukuki işlem yaparlar. Halbuki bu işi yapacak trafik tescil bürolarındaki kişilerin ne derece hukuka yakın olduklarını takdirlerinize bırakıyorum'' diye konuştu.
''DEVLET ADINA TAHSİL EDİYORUZ''
Yeni, araç satışlarından alınan paranın bir kısmının ''devlet payı'' olduğunu belirterek, ''Noter harcı, damga vergisi, kıymetli kağıt bedeli ve KDV bedelinin Hazine adına alındığını, bunun dışında yazı ücreti ve noter ücretinin kendilerine bırakıldığını'' kaydetti.
Bu ücretlerin hiçbirini kendilerinin tespit etmediğini vurgulayan Yeni, şunları söyledi:
''Devlet payını Maliye Bakanlığı, noter paylarını da Adalet Bakanlığı tespit etmektedir. Maliye Bakanlığımız, burada aldığı noter harcı, damga vergisi, kıymetli kağıt bedeli ve KDV bedelini almama gibi bir düşünceye sahipse bizdekini de kaldırsın. O zaman vatandaşın bize güle oynaya geleceğini tahmin ediyoruz. Bu işlemlerin pahalılığını her zaman söylüyoruz. Bu, bizim elimizde değil. Devlet vergi koydu, her şeyi artırdı, bu noktaya gelindi. Devlet adına tahsil ediyoruz bunları.
Maliye Bakanlığı mademki bu paylardan vazgeçebiliyor, o zaman bizdekinden de vazgeçsin. Vatandaş da bize rahatça gelsin, çok yüksek meblağlar ödemesin. Pahalılığın sebebi biz değiliz. Maliye Bakanlığının uyguladığı sistemdir. Şayet trafik tescil bürolarında hiçbir şey alınmayacaksa, bu taktirde 'bizden alınmasında demek ki bir günah işlenmiştir' diye düşünüyorum.''
TRAFİK TESCİL BÜROLARI YETERSİZ
Türkiye'de bin 633 noktada noterlik görevi yürüttüklerini anlatan Yeni, yaklaşık 15 bin kişinin, yürüttüğü görevde işlerinin ehli olduklarını söyledi. Sadece Ankara'da bulunan 85 noterde yaklaşık 850 kişi çalıştığını belirten Yeni, başkentteki 5 tescil bürosunda yaklaşık 20 kişi çalıştığını savundu. Yeni, ''Noterlerin bu kadar büyük kadroyla yaptıkları işin trafik tescil bürolarınca yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca her yerde trafik tescil bürosunun da bulunmadığını'' ifade etti.
''POLİS GÜVENLİÐİ SAÐLASIN''
Polislere araç satış işlemi yapma yetkisinin verilmesinin, ''asli görevleri olan trafik düzeni ve genel güvenliği sağlamak görevlerinden bürolarına çekmek anlamına geleceğini'' savunan Yeni, ''Böyle bir şeyin kabul edilebilirliği mümkün değildir. Sonra özel araç satışları için karakollara gitmenin de mevcut hükümetimizin ve devletimizin sistemi ile bağdaştığını düşünmüyorum'' diye konuştu.
Yeni, ''Polis kendi yükünü azaltarak asli görevine dönmeye çalışırken, satış gibi çok riskli bir işe talip olması düşündürücü. Çok sıkıntı yaratacak bir işlemdir. Polisin böyle bir işe talip olmaması gerekir'' dedi.
''YENİ KANUN YENİ YÖNTEMLER ÜRETECEK''
Yeni, 1996 yılında benzeri bir uygulamaya geçilmek istendiğini ancak sonradan vazgeçildiğini ifade ederek, ''Uygulama başta cazip gelecek. Sonrasında ise vatandaşa çok büyük bir kaos yaratacak'' iddiasında bulundu.
Yeni, ''işlemler yürütülürken para harcanmayacağı düşüncesinin de yanlış olduğunu'' savunarak, ''Kanunun uygulanmasıyla birlikte başka sistemler ve yeni yöntemler üretilecek. Vatandaşlar aracılara ödeme yapacak'' dedi.
''Noterlerde yapılan satışlarda yanlış olması durumunda bunun sorumluluğunun tamamen noterlere ait olduğunu'' dile getiren Yeni, hukuki bir hata yapıldığı takdirde vatandaşın zararını noterin karşıladığını, bunun için de sigorta sistemi oluşturduklarını anlattı. Yeni, ''polisin yapacağı her hatalı işlem için devletin sorumluluk altına gireceğini, bunun da devlet üzerine ilave bir yük getireceğini'' öne sürdü.
Alıntıdır
Noter yetkilileri vatandaşın aracılara yöneleceğini, daha fazla para ödeyerek kayıt dışının artacağını savunuyor.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun'un 18. maddesi, ikinci el araçların nakil ve devir işlemlerinde noter zorunluluğunu kaldırıyor.
1 Ağustos 2008'de yürürlüğe girmesi öngörülen madde, Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddesini yeniden düzenliyor.
''Araçların tescil işlemleri ile yetki ve sorumluluk'' başlığını taşıyan bu düzenlemeyle, ''Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığının tespit edilmesi halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak, trafik tescil şube veya bürolarındaki ilgili memurlar tarafından siciline işlenmek suretiyle yapılır. Trafik tescil şube veya büroları tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir'' hükmü getiriliyor.
Kanunun yürürlüğe girmesiyle, ikinci el araç satın alacak vatandaşlar, daha önce noterde yaptıkları nakil ve devir işlemlerini Emniyetin Trafik Tescil Bürolarında yaptıracak.
EMNİYET ''OLUMLU'' BULUYOR
''Uygulamanın polisin iş yükünü artıracağını'' belirten emniyet yetkilileri, buna rağmen yeni düzenlemenin ''olumlu olacağını'' söyledi.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşların notere para vermemek için resmi nakil ve devir işlemleri yerine ''el senedi'' düzenleyerek araçlarını 3. kişilere verdiklerini belirten yetkililer, herhangi bir sorun çıkması durumunda aracın son sahibinin tespit edilmesinin hukuki olarak zaman aldığını kaydettiler. Noterlerin devreden çıkarılmasının satış işlemlerinde vatandaşın maddi yükünü azaltacağını belirten yetkililer, bu sayede işlemlerin kayıt altına alınmasının sağlanacağını belirtti.
Yetkililer, ''Geçen yıl noter aracılığıyla 1 milyon 600 bin aracın nakil ve devir işleminin yapıldığını, uygulamanın hayata geçirilmesi ile bu sayının en az 3 kat artacağını'' söyledi.
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce konunun muhatabı bakanlıkların koordinesinde gerekli düzenlemelerin yapılacağını ve olası sorunların ortadan kaldırılmasını sağlayacak yeni tedbirlerin alınacağını dile getiren yetkililer, işlemlerin tamamının bilgisayar ortamında gerçekleştirileceğini kaydetti.
Nakil ve devir işlemlerinde satıcı-aracı ile alıcının emniyetin trafik tescil bölümüne giderek, polis huzurunda alım-satım işlemlerini yapacağını anlatan yetkililer, vatandaşların önceden olduğu gibi sadece ruhsat masraflarını ödeyeceğini, bunun dışında şimdilik herhangi bir ücret talep edilmeyeceğini belirtti.
Yetkililer, uygulamanın, satış işlemlerinin her aşamasını kontrol etme imkanı da vereceğini ifade ettiler.
''KANUNUN ÇIKIŞ ŞEKLİNE İTİRAZIMIZ VAR''
Türkiye Noterler Birliği Başkanı Hasan Yeni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''kanunun çıkış şekline itirazlarının bulunduğunu'' söyledi.
''Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın Meclise sevk edildiğinde 14 madde olduğunu anlatan Yeni, ''Tasarı TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken, 5 milletvekilinin verdiği önergeyle Türkiye'de 25 yıldır uygulanmakta olan ikinci el araç satışı noterlerden alınarak trafik tescil bürolarına verildi'' dedi.
''Noterlerin 25 yıldır hiçbir ihtilafa ve sıkıntıya sebep olmadan satışları çok güzel yaptıklarını, değişikliğin neden yapıldığını anlamadığını'' ifade eden Yeni, TBMM'nin iradesine saygı duyduklarını ancak tasarı görüşülürken Adalet Bakanlığının ve kendi görüşlerinin alınmadığı söyledi.
Hasan Yeni, ''Araç alım-satım işlemi bir hukuki işlemdir ve hukukçular tarafından yapılması gerekir. Türkiye'de noterlerin tamamı hukukçudur. Noterler, bilgi birikimlerine kazandıkları tecrübeyi katarak hukuki işlem yaparlar. Halbuki bu işi yapacak trafik tescil bürolarındaki kişilerin ne derece hukuka yakın olduklarını takdirlerinize bırakıyorum'' diye konuştu.
''DEVLET ADINA TAHSİL EDİYORUZ''
Yeni, araç satışlarından alınan paranın bir kısmının ''devlet payı'' olduğunu belirterek, ''Noter harcı, damga vergisi, kıymetli kağıt bedeli ve KDV bedelinin Hazine adına alındığını, bunun dışında yazı ücreti ve noter ücretinin kendilerine bırakıldığını'' kaydetti.
Bu ücretlerin hiçbirini kendilerinin tespit etmediğini vurgulayan Yeni, şunları söyledi:
''Devlet payını Maliye Bakanlığı, noter paylarını da Adalet Bakanlığı tespit etmektedir. Maliye Bakanlığımız, burada aldığı noter harcı, damga vergisi, kıymetli kağıt bedeli ve KDV bedelini almama gibi bir düşünceye sahipse bizdekini de kaldırsın. O zaman vatandaşın bize güle oynaya geleceğini tahmin ediyoruz. Bu işlemlerin pahalılığını her zaman söylüyoruz. Bu, bizim elimizde değil. Devlet vergi koydu, her şeyi artırdı, bu noktaya gelindi. Devlet adına tahsil ediyoruz bunları.
Maliye Bakanlığı mademki bu paylardan vazgeçebiliyor, o zaman bizdekinden de vazgeçsin. Vatandaş da bize rahatça gelsin, çok yüksek meblağlar ödemesin. Pahalılığın sebebi biz değiliz. Maliye Bakanlığının uyguladığı sistemdir. Şayet trafik tescil bürolarında hiçbir şey alınmayacaksa, bu taktirde 'bizden alınmasında demek ki bir günah işlenmiştir' diye düşünüyorum.''
TRAFİK TESCİL BÜROLARI YETERSİZ
Türkiye'de bin 633 noktada noterlik görevi yürüttüklerini anlatan Yeni, yaklaşık 15 bin kişinin, yürüttüğü görevde işlerinin ehli olduklarını söyledi. Sadece Ankara'da bulunan 85 noterde yaklaşık 850 kişi çalıştığını belirten Yeni, başkentteki 5 tescil bürosunda yaklaşık 20 kişi çalıştığını savundu. Yeni, ''Noterlerin bu kadar büyük kadroyla yaptıkları işin trafik tescil bürolarınca yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca her yerde trafik tescil bürosunun da bulunmadığını'' ifade etti.
''POLİS GÜVENLİÐİ SAÐLASIN''
Polislere araç satış işlemi yapma yetkisinin verilmesinin, ''asli görevleri olan trafik düzeni ve genel güvenliği sağlamak görevlerinden bürolarına çekmek anlamına geleceğini'' savunan Yeni, ''Böyle bir şeyin kabul edilebilirliği mümkün değildir. Sonra özel araç satışları için karakollara gitmenin de mevcut hükümetimizin ve devletimizin sistemi ile bağdaştığını düşünmüyorum'' diye konuştu.
Yeni, ''Polis kendi yükünü azaltarak asli görevine dönmeye çalışırken, satış gibi çok riskli bir işe talip olması düşündürücü. Çok sıkıntı yaratacak bir işlemdir. Polisin böyle bir işe talip olmaması gerekir'' dedi.
''YENİ KANUN YENİ YÖNTEMLER ÜRETECEK''
Yeni, 1996 yılında benzeri bir uygulamaya geçilmek istendiğini ancak sonradan vazgeçildiğini ifade ederek, ''Uygulama başta cazip gelecek. Sonrasında ise vatandaşa çok büyük bir kaos yaratacak'' iddiasında bulundu.
Yeni, ''işlemler yürütülürken para harcanmayacağı düşüncesinin de yanlış olduğunu'' savunarak, ''Kanunun uygulanmasıyla birlikte başka sistemler ve yeni yöntemler üretilecek. Vatandaşlar aracılara ödeme yapacak'' dedi.
''Noterlerde yapılan satışlarda yanlış olması durumunda bunun sorumluluğunun tamamen noterlere ait olduğunu'' dile getiren Yeni, hukuki bir hata yapıldığı takdirde vatandaşın zararını noterin karşıladığını, bunun için de sigorta sistemi oluşturduklarını anlattı. Yeni, ''polisin yapacağı her hatalı işlem için devletin sorumluluk altına gireceğini, bunun da devlet üzerine ilave bir yük getireceğini'' öne sürdü.
Alıntıdır
Yorum