Kıtadan kıtaya yüzmek bir başka güzel
SERKAN OCAK
İSTANBUL - Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nce bu yıl 20. düzenlenen 'Asya'dan Avrupa'ya Uluslararası Yüzme Yarışı'nda Radikal muhabiri hem yüzücü hem haberciydi. 498 sporcunun katıldığı organizasyondaki aksaklıklar Türkiye'nin neden bugüne kadar olimpiyatlara ev sahipliği yapamadığının küçük bir göstergesiydi.
Yaklaşık bir ay önce yarışlar için elemeler Atatürk Olimpik Yüzme Havuzu'nda yapıldı. Elemeyi geçen sporcular dün Kuruçeşmeye Cemil Topuzlu Parkı'ndaki standlara başvurdu. Masalarda yabancı sporcuların fazlalığı dikkat çekiciydi. Kayıtlar alındı, sporculara çantalar verildi. Her şey normaldi.
İki tekne arasında koşturmaca
Yarışın başlayacağı nokta olan Kanlıca'ya sporcuları taşıyacak iki tekne hazırdı. Komite görevlileri hangisinin '1' hangisinin '2' numaralı tekne olduğuna karar veremedi. Oysa yarış öncesinde dağıtılan kağıtlarda herkesin kendi numarasına göre 1 veya 2 numaralı tekneye binmesi ve çantasını kendi numarasının yazdığı yere bırakması gerekiyordu. Mikrofonu alan yetkililerden biri 'bu tekneye' derken, diğeri başka bir mikrofonla 'hayır o değil, diğer tekneye' diyerek yarışmacıları ordan oraya koşturdu.
Benzinlik sağolsun!
Tek aksilik bu değildi. Onlarca sporcunun katıldığı bir organizasyonda sadece parkın iki kişilik tuvaleti vardı. Neyseki ana yoldaki benzin istasyonu sporcuların imdadına yetişti. Bazı komite görevlileri tüm sorulara 'ben bilmiyorum' cevabını veriyordu.
Yüzerim ama sorumlu değilim
Sıra yarışmaya geldi. Teknelerle Kanlıca'ya doğru yol alındı. Bu arada bakan Tüzmen '1' numaraları bonesini takmış, etrafındaki 'kıdemli kıtalararası yüzme yarışçılarıyla' koyu bir sohbete dalmıştı. Sohbeti bölerek, organizasyon sorunlarını anlattım ve "Türkiye bu durumda olimpiyatlara nasıl ev sahipliği yapacak" dedim. Bakan Tüzmen'in yanıtı şaşırtıcıydı: "Ben ondan sorumlu değilim."
Yarışlara daha önce katılanlar daha önce de benzer sorunlar yaşandığını anlattı.
Akıntıya kapıldılar
Kanlıca vapur iskelesinde 498 sporcu kendini akıntıya bıraktı. Mesafe 6 bin 500 metreydi. Akıntıyı hesap etmeyen bazı sporcular Kuruçeşme bitiş noktasını kaçırdı, Ortaköy'e doğru yol alırken can kurtaran botları imdada yetişti. Akıntının tersine yüzmek söz konusu bile değildi.
Yarışın gözdesi Tüzmen
Yarışın birincisi 49 dakika 29 saniye'lik derecesiyle 15 yaşındaki Bertuğ Coşkun oldu. Onu 49 dakika 41 saniyeyle Alican Alaçlı ve 50 dakika 7 saniyeyle de Berkay Polat takip etti. Yarışın en tanınmış siması cilt sorunu nedeniyle 'tüm vücudunu saran dalgıç kıyafetiyle' podyuma çıkan bakan Tüzmen'di. Elde ettiği 54.17.20’lik derecesiyle genel klasmanda 22., 46 - 50 yaş kategorisindeyse ikinci sırayı aldı. Yorumuysa "Zor bir yarıştı" oldu.
Bakandan üç dakika geride
Yarış sonrası da kargaşa bitmedi. Kimin sporcu kimin seyirci; kimin protokol kimin dereceye giren olduğu anlaşılmıyordu. Kötü organizasyona hayıflanırken, 20 yıllık kıtalararası yüzücü Bakan Tüzmen'in üç dakika arkasından yarışmayı tamamlamanın sevinciyle güzel bir pazar gününü geride bırakmış oldum.
radikal
Yorum