Başbakan Erdoğan'dan memura ek ödeme açıklaması.. Hükümet en düşük memur maaşına yüzde 10 artış yaptı. İşte yapılan zam oranları.
İLİŞKİLİ HABERLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, en düşük memur maaşına 15 Ağustos 2008 tarihinden geçerli olmak üzere 103 YTL ilave ek ödeme yapılacağını bildirdi.
Erdoğan, Beşiktaş'taki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, ''15 Ağustostan itibaren geçerli olmak üzere en düşük memur maaşına 103 YTL; memur, din görevlisi, öğretmen maaşına 112'şer YTL; astsubay çavuş maaşına 127 YTL, teğmen maaşına 132 YTL, polis memuru maaşını 161 YTL; araştırma görevlisi maaşına 171 YTL ve mühendis maaşına 264 YTL ilave ek ödeme getirildiğini'' kaydetti.
Erdoğan, ''Yapılan düzenlemeyle en düşük memur maaşına yüzde 10, ortalama memur maaşına ise yüzde 8,4 oranın artış sağlanmıştır'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, asgari geçim indiriminden kaynaklı artışlar hariç 2008 yılında en düşük memur maaşına yüzde 22,7, ortalama memur maaşına ise yüzde 18,5 oranında artış sağladıklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da katılımıyla Beşiktaş'taki Başbakanlık Çalışma Ofisinde düzenlediği basın toplantısında, memura ek ödeme düzenlemesinin çerçevesi ve ücret politikalarıyla ilgili bilgi verdi.
AK Parti hükümeti olarak kamu personelinin hak ettiği yaşam standartlarını sürekli olarak yükseltmeyi temel bir öncelik kabul ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bugüne kadar kamu personeline hep enflasyonun üzerinde bir artış sağladık. 5,5 yıllık iktidarımız döneminde hiçbir zaman enflasyona kamu personelimizi memuruyla, işçisiyle ezdirmedik. Ayrıca kamu çalışanları arasında mümkün olduğunca ücret adaletini sağlamayı temel bir prensip olarak daima gözettik. Bu kapsamda, kamu personelinden ek ödemesi olmayanların aylıklarının iyileştirilmesi ve ücret adaletinin sağlanması amacıyla yaptığımız yasal bir düzenlemenin ayrıntılarını da şimdi sizlere bakan arkadaşlarımızla birlikte açıklıyoruz.''
Erdoğan, bu düzenleme çerçevesinde aylıklarda yapılacak artış tutarlarının Bakanlar Kurulu tarafından belirlendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu belirleme yapılırken memurlarımızın hak ettikleri yaşam düzeyine kavuşabilmelerine imkan sağlamak üzere aylık artış tutarları mümkün olduğunca yüksek tutulmuştur. Bunun ideale ulaşan bir yapı olduğunun iddiası içerisinde değiliz ama ülkemizin ekonomik şartları neye müsaade ediyorsa, bu şartları zorlamak suretiyle reel ekonomi açısından zorlamak suretiyle böyle bir düzenlemeyi yapmış bulunuyoruz. Ayrıca düşük aylık alan memurlarımızın aylıklarında daha fazla artış sağlanmıştır.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl içindeki artışlarla, bu düzenlemede yapılan artışlar birlikte değerlendirildiğinde memur maaşlarında önemli tutarlarda artış sağlandığını vurgulayarak, aile yardımı ödeneği dahil 2007 Aralık ayında 843 YTL olan en düşük memur maaşının 2008 Ağustos ayında 1119 YTL'ye, öğretmen maaşının 1037 YTL'den 1334 YTL'ye, mühendis maaşının 1512 YTL'den 1992 YTL'ye, teğmen maaşının 1645 YTL'den 2 bin YTL'ye, araştırma görevlisi maaşının 1187 YTL'den 1553 YTL'ye ve polis memuru maaşının 1406 YTL'den 1776 YTL'ye çıktığını bildirdi.
Erdoğan, ''Böylece asgari geçim indiriminden kaynaklı artışlar hariç 2008 yılında en düşük memur maaşında yüzde 22,7, ortalama memur maaşında ise yüzde 18,5 oranında artışlar getirmiş oluyoruz'' dedi.
Kamu personelini bugüne kadar enflasyona ezdirmedikllerini savunan Erdoğan, şartlar zorlanarak bir düzenleme yaptıklarını açıkladı.
15 Ağustos'ta itibaren en düşük memur maaşına 103 YTL zam
Ortalam memur maaşına 112 YTL
Din görevlisine 112 YTL,
Öğretmene 112 YTL
Astsubay çavuş 127 YTL
Teğmene 132 YTL
Polise 161 YTL
Mühendis maaşına 264 YTL
Araştırma görevlisi maaşına 171 YTL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, memurlara ek ödeme düzenlemesinin sonucunda, kamu personelinin kurumlar arası var olan ücret dengesizliğinin giderilmesi ve eğer eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak ücret adaletinin sağlanması yönünde, önemli bir mesafe kaydedildiğini bildirdi.
Erdoğan, Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde memurlara yapılacak ek ödemeye ilişkin düzenlediği basın toplantısında, düzenleme ile ilgili çalışmaya yapan bürokratlara teşekkür etti.
Tablo üzerinde defalarca çalışıldığını, bunların kendisine sunulduğunu, bazı itirazları ile tekrar yapılan çalışmalar sonucu nihai olarak açıkladığı tablonun kendilerine sunulduğunu belirterek, ''Bu düzenleme sonucunda kamu personelinin kurumlar arası var olan ücret dengesizliğinin giderilmesi ve eğer 'eşit işe eşit ücret' ilkesine uygun olarak ücret adaletinin sağlanması yönünde, önemli bir mesafe kaydetmiş oluyoruz. Bu düzenlemenin kamu çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
''Bu yeni artışlar bütçeye ne kadar yük getirecek? Bu ek yükü nasıl karşılamayı düşünüyorsunuz?'' sorusuna, Erdoğan, bütçeye getirdiği yükün 2008 ile ilgili olarak 947 milyon YTL olduğunu, bunlarla ilgili bazı bakanlıklarda döner sermaye havuzlarındaki toplanan paraları tek havuzda topladıklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, ''Yapılan düzenleme ile birlikte bütçeye ek bir yük getirmeden her bakanlığın kendine ait yapmış olduğu ücretlerdeki dengelemeyi artık merkezi bir anlayışla dağıtmayı planladık ve bu şekilde bunu karşılıyoruz'' dedi.
Basın mensuplarının toplantı konusu dışındaki soru taleplerine karşılık Erdoğan, ''Bu konu bizim için çok çok önemli. Onun için bu konunun dışında bir açıklama yapmak istemiyorum'' diye konuştu.
-KAMUDAKİ TOPLU GÖRÜŞMELER-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hükümet ve memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelere ilişkin'' bir soru üzerine, şunları kaydetti:
''Onunla ilgili, biliyorsunuz, Murat bey o çalışmayı başlattılar. Pazartesi ikinci tur çalışmaları yapılacaktır. Ama ben bu konu ile ilgili bir şeyi üzülerek söylemek istiyorum. Malum bir sendikamızın, daha toplantı başlamış, toplantının 10. dakikasında kalkıp da bu toplantıyı terk etmesini şık bulmuyorum. Bu bir demokratik anlayış içerisinde... Yani masadan çekilmeyi doğru bulmuyorum, ki sayın bakanım bu konuyla ilgili de farklı bir hoşgörü anlayışını yine orada sergiledi... Ve kendilerini masadaki yerleri boş duruyor, tekrar geri gelirler diye, tekrar davet çağrısını yaptı.
Arkadaşlar, sokaklarda yürümekle bu tür şeyler çözülmez. Daha işin 10. dakikasında çekip gitmekle bu işi çözemezsiniz. Sokaklarda yaptığınız yürüyüşlerle vesaireyle bu şova dönüşür. Sadece buralardan ben nemalanıyorum, buralardan ben bu tür şeyleri elde ediyorum mantığı... Oturursun masada, konuşursun. Hakeza, masalarda daha bir neticeye varılmadan, 'Efendim biz bunun da tarafı olmalıyız'... Hayır efendim, senin taraf olan diye bir şey yok. Bu kamu işvereninin yapmış olduğu bir çalışma neticesinde, ilçesindeki dengelerde çalışmasını yapmış ve bunun neticesinde de 'ben ekstra olarak ne vereceğim?'
Biz millet adına buradayız ve bu çalışmayı yapmışız. Şu gördüğünüz tabloyu da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yapabileceği ekstra bir destek olarak kamuda çalışan memura vermişiz. Şimdi de Murat beyin yönetiminde yürüyen çalışmada da... Ne verilebilecekse bu da yapılacak ve 2009'da bununla ilgili olarak buradan gelecek olan rant oranı da belirlenecek ve bu da tabi miktar olarak daha sonra tabii memurumuza yansıyacaktır.''
-''EK ÖDEME DEVAM EDECEK Mİ?''-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin, ''Ek ödemeler periyodik olarak devam edecek mi?'' sorusuna şu karşılığı verdi:
''Özellikle, bakarsanız, bazı memurlarımızın durumu çok kötüydü, ki bunlar da bazı mühendisler, mimarlar noktasında... Azami noktadaki artışı onlara da yaptık. Çünkü gerek Ulaştırma Bakanlığında, gerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığında, gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında, gerek Çevre ve Orman Bakanlığında, gerek Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı... Bu noktada belli bir cazibeyi oluşturmamız lazım. Kaldı ki, bütün bu tablo bizler için ideal değil ama ülkemizin ekonomik şartladı da ancak buna müsaade ediyor. Biz burada eğer finansı iyi yönetemezsek, parayı iyi yönetemezsek, bunun faturası millete bu defa çok ağır olabilir. Milletimize de böyle bir ağır faturayı çıkarmak istemiyoruz böyle bir hakkımız da yok.''
Erdoğan, bir gazetecinin, ''Her ne kadar zam oranları çarpıcı olsa da bu yapılan zamlar enflasyon tarafından yenmeyecek mi?'' sorusu üzerine, ''Merkez Bankasının açıkladığı enflasyon oranının yüzde 10 civarında bir rakam olduğunu, ancak kendilerinin açıkladığı oranın yüzde 20,4 gibi bir rakam olduğunu'' söyledi.
-''FARKI DA HEP ÖDEDİK, ÖDERİZ''-
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu nedir? Enflasyonun üzerinde 12 civarında bir ilave, sadece bir ek ödenekte koyuyoruz. Şimdi, Murat beyin yaptığı çalışmalar ile ilgili de 2009'dan itibaren bu enflasyon gelişmeler zaten normal maaşta gözetilecek. Burada getirilen bunların tamamen dışında bir oran, dışında bir artış. Ayrıca, biliyorsunuz, bizim bir de yaptığımız zamlarda her zaman şeyimiz şudur: Yaptığımız zam, eğer enflasyonun altında kalıyorsa o zaman da aradaki farkı da biz bugüne kadar hep ödedik. Yine böyle bir şey zaten olmaz ya olacaksa veya olursa, biz bu farkı da hep ödedik, öderiz.''
-TOPLU GÖRÜŞMELER-
Erdoğan, bir gazetecinin, ''Hükümetin toplu görüşmelerde sunacağı bir zam oranı var mı?'' sorusu üzerine, çalışmaların daha yeni başladığını anımsatarak, şöyle devam etti:
''Sendikalar düşüncelerini ortaya koyacaklar, taleplerini ortaya koyacaklar ama böyle uçuk kaçık talepler falan ve bunlar 'evet' diyeceğimiz şeyler değildir. Çünkü öyle taleplerde bulunuluyor ki, bu taleplerin ülke gerçekleri ile hiç alakası yok. Bu arkadaşlarıma her zaman söylüyorum, 'Bir gün siz gelin kendinizi buraya koyun'. Bakalım buraya koyduğunuz zaman, 'Acaba ben bu ül***i nasıl yönetirim?'
Bunlar hiç işveren olmamışlar. Hep orada oldukları için bilmiyorlar ki biz onlar adına da buradayız. Onlar bize vekalet vermişler, biz o vekaletle bu işi yürütüyoruz. Sonra bizim hükümetimiz, böyle kimsenin hakkı olmadığı halde, para basmak suretiyle memuruna işçisine para verme ahlaksızlığına düşen bir hükümet olmamıştır. Bunu yapamayız. Çünkü bunu ben milletin cebinden çalmak olarak görüyorum.
Biliyorsunuz bu devalüasyonları Türkiye çok yaşadı. Öyle rastgele zamlar yapıldı bu ülkede, ama ondan sonra da benim vatandaşımın alım gücü düştü. Az önce ifade edildiği duruma düşeriz. Yani sen zam yapıldı zannedersin, çarşıya pazara gidersin, 3 kilo pirinç alırken bu defa 1,5 kilo pirinç alırsın 2 kilo pirinç alırsın 1 kilo pirinç çalınmıştır. 'Ben zam aldım ama hayret pirinç azaldı' dersin. Yapılan artışlarla benim vatandaşımın alım gücünün ne kadar arttığını göreceksiniz. Burada artış var azalma yok.''
HABER 7
Yorum