Almanya Deniz Feneri e.V. davası sonuçları ve Türkiye'deki yansımaları

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Kadim
    Senior Member

    • 30-01-2004
    • 4782

    Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

    Vakit’in Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, akıllara durgunluk verecek bir yazı kaleme aldı. Dünkü köşesinde “Ben Isırırım Ama Köpeklerin Yalamasına Bile Müsaade Etmem” başlığını kullanan Arseven, “Önyargılıyım. İtham Müslüman’a yönelikse ‘iftira’ derim, kafire yönelikse ‘doğru’ derim” dedi. Köşesine “Deniz Feneri meselesiyle niye ilgilenmediğimi soruyorlar” diye giriş yapan Serdar Arseven’ın yazısındaki bazı ifadeler şöyle:

    MÜSLÜMANI YIPRATMAM: Haksız servet artışı varsa, bunun acısı mutlaka çıkacaktır. Ahirette de dünyada da. O hesapları kendi içimizde sorabiliriz. Bu benim tavrımdır. Ben; bir Müslüman’ı, hele bir fasık saldırıyorken, asla yıpratmam. Üstadın anlayışındayım. Belki kendim ısırırım Müslüman kardeşimi. Lakin köpeklerin yalamasına dahi müsaade etmem. Hele tarassut köpeklerinin asla.

    ‘İFTİRA’ DERİM: Çifte standartlarım var. Bu çifte standartlar nasıl mı işler? Basit; itham Müslüman’a yönelmişse ‘iftira olduğu önyargısından’ hareketle çıkarım yola. Deniz Feneri benimdir, Ergenekon terör örgütü kahrolası darbe düzeninin.

    AZILI DİN DÜŞMANLARI

    Arseven’in Ergenekon hakkındaki görüşleri ise, şu şekilde: Ergenekon söz konusu olduğunda ise, bu adamların ne azılı din düşmanı olduklarını bilmemden ve dahası, bu ülkenin kurtuluşunun ancak bu darbeci zihniyeti ortadan kaldırmakla mümkün olacağına dair idrakimden dolayı olayın üstüne giderim.İddianameyi esas alır bindiririm. Bu bu çifte standardı uygularken karşılaştığım birtakım çirkin tavırları göz önünde bulundurmam.


    Ali Ekber ERTÜRK
    Bu da ilginç bir yaklaşım. Müslümanlığı neye göre değerlendirdiğimizin delili.

    Yorum

    • varedero
      Member
      • 23-12-2005
      • 501

      Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

      Deniz Feneri 'nin e.V kısaltmasının açılımı elden verin miş hahohihahohi

      Yorum

      • ssevers
        Junior Member
        • 21-01-2008
        • 329

        Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

        “Ben ısırırım ama, ‘köpekler’in yalamasına bile müsaade etmem!..”
        Deniz Feneri meselesiyle niçin “ilgilenmediğimizi” soruyorlar.
        Hayır, ilgileniyoruz!.. Lâkin, bu ilgimizi; AK Parti iktidarı döneminde servetini “yüze katlamayı” umarken sadece “beşe katlayabilmiş” olmanın öfkesini, “Deniz Feneri” üzerinden açığa vuran Doğan medya grubunun “empoze ettiği” tarzda göstermiyoruz!..
        “Canavar”ın, ağzına ha bire “adam atmakla” doymayacağını da çok iyi biliyoruz!..
        ¥
        Efendim; birtakım “olumsuzluklar” söz konusu mu. Bu konuda araştırmalarımız var...
        İnsanın olduğu her yerde, bazı “kişisel” suiistimaller meydana gelebilir.
        Lakin; yıllardır faaliyetlerini takip ettiğimiz ve dünyanın dört bir yanındaki “mağdurlara, felaketzedelere” dalga dalga yardım ulaştırdığına şahit olduğumuz Deniz Feneri Derneği’nin bir “yolsuzluk odağı” olarak gösterilmesini de “art niyetli bir tutum” olarak değerlendiririz!..
        “Haksız servet artışları var mı yok mu.”
        Burası önemli tabii...
        Sayın Bülent Arınç; dört dönem milletvekilliği yaptığı ve uzun süre Meclis Başkanlığı gibi son derece etkili bir koltukta oturduğu halde, parasının AUDİ marka bir aracı almaya yetmediğini söylüyor...
        Bedeli 102 bin YTL olan bu aracı alabilmek için Meclis Vakfı’ndan kredi çekmek mecburiyetinde kaldığını belirten Arınç... “Ben aptal ya da enayi değilim, ben de olmadık yollara sapabilirdim” diyerek “mesajını” göndermiş oluyor.
        Sayın Arınç yerden göğe haklı:
        “Mevki, para ve kadın.
        Bizim arkadaşlar, bu üç konuda çok ama çok dikkatli olmalı!..”
        ¥
        Ben ona inanırım ki;
        “Haksız servet artışı” varsa...
        Bunun acısı mutlaka çıkacaktır...
        “Ahiret”te de...
        “Dünya”da da!.
        ¥
        O hesapları, “kendi içimizde” sorabiliriz!.. Bu, benim tavrımdır... Ben; bir “Müslüman”ı, hele bir “fâsık” saldırıyorken, asla yıpratmam!..
        Üstadın anlayışındayım;
        Belki kendim “ısırırım” Müslüman kardeşimi;
        Lâkin “Köpeklerin” yalamasına dâhi müsaade etmem!..
        Hele “Tarassut Köpeklerinin...”
        Asla!..
        ¥
        Hatırlarsınız; 28 Şubat sürecinde, “bir medya grubu” o dönemin “Milli Görüş”çülerine saldırdığında... Mesela, Şevki Yılmaz’a saldırdığında...
        “Bizim taraf”ın “ezik-büzük”leri...
        Bu “kirli harekâta destek vermekten” geri durmamışlardı!..
        Ben böyle yapmam!.
        “Birilerinin” saldırmasından istifade...
        “Tarafsız” pozlarına girip...
        Saldırmam!..
        Kesin çizgilerim vardır;
        Ve “çifte standart”larım!..
        Bu “çifte standart” nasıl mı işler.
        Basit; itham Müslüman’a yönelmişse; “iftira olduğu önyargısından” hareketle çıkarım yola...
        “Kafir”e yönelmişse;
        “Doğru olabileceği” önyargısından!..
        Evet; benim “önyargılarım” var!.. Ve bu “önyargılarımı” çok seviyorum!..
        ¥
        Boşuna gayret; “Ergenekon iddianamesine balıklama atladın ama Deniz Feneri iddianamesiyle hiç ilgilenmiyorsun” diyerek sözüm ona “gaza getirmeye” çalışanlara hiç mi hiç itibar etmiyorum...
        Zira;
        Ergenekon Terör Örgütü’dür...
        Deniz Feneri bir Yardım Derneği!..
        Bir de “subjektif” değerlendirmem olacak:
        “Deniz Feneri benimdir, Ergenekon Terör Örgütü kahrolası darbe düzeninin!..”
        “Deniz Feneri” için dava sürecinin tamamlanmasını beklerim...
        Yetmez; karara “hangi etkilerle ulaşıldığını” göz önünde bulundururum...
        Bu arada; “kişisel suiistimallerin olup olmadığını” da kendi imkânlarımla araştırır, bilgi sahibi olurum...
        “Ergenekon Terör Örgütü davası” sanıkları söz konusu olduğunda ise;
        Bu adamların büyük bir bölümünün, ne azılı “din düşmanı” olduklarını bilmemden...
        Ve dahası; bu ülkenin kurtuluşunun ancak bu “darbeci zihniyeti ortadan kaldırmakla” mümkün olacağına dair idrakimden dolayı...
        “Ergenekon Terör Örgütü” sanıklarının üzerine giderim!..
        İddianameyi esas alır...
        Bindiririm!..
        ¥
        Ben, bu “çifte standardı” uygularken “karşılaştığım birtakım çirkin tavırları” göz önünde bulundurmam!..
        Bugün töhmet altında bulunan “Müslümanlar”dan bazıları bana ve çok daha önemlisi gazeteme karşı büyük haksızlıklar yapmış...
        Ve... Ellerine geçirdikleri imkanları, günün birinde kendilerine saldıracağını çok iyi bildikleri “canavarı” büyütmek için kullanmış olabilirler!..
        Ben yine de onların “kötü niyetli” olduklarına inanmak istemem...
        Vaziyeti; “Aşağılık kompleksinin esiri” oluşlarına yorarım!..
        “Ezik ruh hallerine” yorarım!..
        Ve bütün bunlar için; “Olabilir” derim...
        “Birtakım eksikliklerinin bulunması onları hor görmemi gerektirmez!..”
        Bunları elbette hoş görmem!.. Lâkin, birtakım eksiklik ve zaaflarından dolayı silip atmanın “çözüm” olduğunu da düşünmem!..
        Onlar... Vakit gazetesinin her üzerine gelindiğinde, onun bunun yanında bizlere dönerek; “Özeleştiri yapmayı düşünmüyor musunuz?” türünden “iğneleyici”, “tahkir edici” ve bugün kendilerine saldıranların “gözüne girmeyi hedefleyici” sorular yöneltmiş olabilirler!..
        Bu tür “faydasız tavırlar” içine girmeleri de “soğutmaz” beni!..
        “Acırım” sadece!..
        Ben...
        Asla ve kat’a; “Köpeklerle, sırtlanlarla birlikte hareket etmem!..”


        serdar arseven -vakit

        Yorum

        • zigana
          Senior Member

          • 26-01-2004
          • 3796

          Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

          burada en üzüldüğüm nokta A partisini veya B partisinin buişte adının gecmesi yada bu işe taraf olması değil,medyanın haklı yada haksız yere cıgırtganlıgı değil
          asıl üzüntü veren şey
          halkımızın sosyal dayanışmasına vurulan darbedir.işyerimin yanındaki komşum

          şunu soyledi

          heryıl babasının kurbanını bu kuruma veriyormuş.ama şimden sonra vermem demiş.

          şimdi eger icimizdeki parti yetkilileri veya kurum yetkilileri bu olaya alet olmuşlarsa vatandaşın saf ve temiz duygularıyla vermiş oldukları fitre,zekat ve bilumum yardımları amacları dışında kullanmışlarsa onları cenabı ALLAH a havale ediyoruz.
          verilebilecek en büyük ceza bile bu sosyal yardımlaşmayı eski haline getiremeyecektir.

          şimdi hükümetin yapması gereken kayıkcı kavgasını bırakıp eger problemleri yoksa olaya aynen el koymasıdır.sosyal yardımlaşma müessesesini yeniden eski durumuna getirmek için gerekli cabayı göstermesidir.

          diyeceksiniz ki karşı taraf gercekleri mi yazıyor.o gercekleri değil kendi cıkarlarına olanı yazdıgını herkes biliyor ancak ne olduda 5 yıldır hükümet aleyhine yazmayan bir bu medya kuruluşu şimdi bu yazıları yazıyor.acıklanması gereken diğer bir konuda budur.Hükümet şimdi mi bunların kuyruguna bastı.eger sadece şimdi bastıysa evvelinde ki şaibeyide acıklasınlar.vatandaşın önünde hesap versinler.
          5 yıldır araları nasıl iyiydi de şimdi bozuldu.

          yani sonucta oyle bir olay oldu ki burada yardıma muhtac kişiler cok zarar gördü.yardım toplayan kuruluşlar puan kaybediyor.güvenilirlikleri azaldı.

          konunun en onemli noktası budur kanaatindeyim

          Yorum

          • armonil
            Member
            • 05-06-2007
            • 758

            Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

            Atalarımız ne demiş yap bir iyilik at denize balık bilmezse halik bilir.

            Diyeceğim şu kurunun yanında yaş da yanıyor.

            Yorum

            • NicK-EL
              Member
              • 14-07-2008
              • 1137

              Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

              bu forumda üyeler küfür edemez, üyeler hakaret edemez .....

              Yorum

              • cunuyil
                Senior Member
                • 27-09-2005
                • 7297

                Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                Originally posted by NicK-EL
                bu forumda üyeler küfür edemez, üyeler hakaret edemez .....
                Edeni de İŞTE BÖYLE YAPARLAR.

                Yorum

                • ssevers
                  Junior Member
                  • 21-01-2008
                  • 329

                  Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                  Originally posted by cunuyil
                  aslında bu banlama sana yakışırdı cunuyil . avatarından böyle bi hisse kapıldım sanki : )

                  Yorum

                  • anterior
                    Senior Member
                    • 06-11-2006
                    • 6453

                    Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                    Originally posted by ssevers
                    anlaşılan o ki akp ye hertürlü saldıranlar ve de yukardaki kişi gibiler banlanmıyor. geri kalan garip guraba banlanıyor. banlanmamak için akp karşıtımı olmamız gerekiyor. birde küfürbaz olmamamız mı gerekiyor. yukardaki kişinin bu konudaki yazan baaazı arkadaşlara sokmadığı KAZIK kalmamış amma velakin sanki hiç bir yönetici okumamış . yanlış anlamaşılmasın küfür serbestse bizimde edecek ağzımız var . amma bu çifte standartınzı kınıyorum. demek ki böyle küfürler savurunca kimsenin gıkı çıkmıyor. herkes kazığa alışkın galiba . kimse yanlış anlamasın isteyen küfür etsin isteyen ne yaparsa yapsın amma herkese banlama konusunda eşit davranılsın.
                    Eğer burada yazan herhangi bir üyenin, (özellikle de benim) yaşımıza yakışmayacak üslupta, adap dışı, hakaretane, küfürlü yazışmalarımızı görürseniz, lütfen ikaz ediniz. Gereken işlem yapılacaktır. Fikirlerini paylaşmadığı üyelere hakaretlerle saldıran şahıslarla paylaşacak neyimiz kalır ki?

                    Burada herkes eşittir ve bu mecliste herkese yer vardır. Tabi oturup kalkmasını bilene...

                    Yorum

                    • ybæl©ik
                      ADMINISTRATOR

                      • 25-01-2003
                      • 30775

                      Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                      Burada herkes eşittir ve bu mecliste herkese yer vardır. Tabi oturup kalkmasını bilene...
                      İçerisinde bulunduğumuz ve yaşadığımız toplumda da bu böyle değil midir zaten.

                      Oturup kalkmasını bilmek, dinlemesini bilmek, anlamaya çalışmak, saygılı ve terbiyeli olmak, seviye ve üslubu korumak, anlayışlı ve alçakgönüllü olmak .... hiçbir şey kuralsız ve ölçüsüz değildir.

                      Düşüceler beyan edilirken öncelikle kendimize saygımız olmalı daha sonra karşımızdakilere aynı seviye, anlayış ve ifade hakkı ile yaklaşmak durumundayız.

                      Yorum

                      • anterior
                        Senior Member
                        • 06-11-2006
                        • 6453

                        Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                        Originally posted by ssevers
                        “Ben ısırırım ama, ‘köpekler’in yalamasına bile müsaade etmem!..”
                        ........

                        O hesapları, “kendi içimizde” sorabiliriz!.. Bu, benim tavrımdır... Ben; bir “Müslüman”ı, hele bir “fâsık” saldırıyorken, asla yıpratmam!..
                        Üstadın anlayışındayım;
                        Belki kendim “ısırırım” Müslüman kardeşimi;
                        Lâkin “Köpeklerin” yalamasına dâhi müsaade etmem!..
                        Hele “Tarassut Köpeklerinin...”
                        Asla!..
                        .....

                        Kesin çizgilerim vardır;
                        Ve “çifte standart”larım!..
                        Bu “çifte standart” nasıl mı işler.
                        Basit; itham Müslüman’a yönelmişse; “iftira olduğu önyargısından” hareketle çıkarım yola...
                        “Kafir”e yönelmişse;
                        “Doğru olabileceği” önyargısından!..
                        Evet; benim “önyargılarım” var!.. Ve bu “önyargılarımı” çok seviyorum!..
                        ....

                        “Deniz Feneri benimdir, Ergenekon Terör Örgütü kahrolası darbe düzeninin!..”
                        “Deniz Feneri” için dava sürecinin tamamlanmasını beklerim...
                        Yetmez; karara “hangi etkilerle ulaşıldığını” göz önünde bulundururum...
                        Bu arada; “kişisel suiistimallerin olup olmadığını” da kendi imkânlarımla araştırır, bilgi sahibi olurum...
                        “Ergenekon Terör Örgütü davası” sanıkları söz konusu olduğunda ise;
                        Bu adamların büyük bir bölümünün, ne azılı “din düşmanı” olduklarını bilmemden...
                        Ve dahası; bu ülkenin kurtuluşunun ancak bu “darbeci zihniyeti ortadan kaldırmakla” mümkün olacağına dair idrakimden dolayı...
                        “Ergenekon Terör Örgütü” sanıklarının üzerine giderim!..
                        İddianameyi esas alır...
                        Bindiririm!..
                        ....

                        Ben, bu “çifte standardı” uygularken “karşılaştığım birtakım çirkin tavırları” göz önünde bulundurmam!..
                        ....

                        Asla ve kat’a; “Köpeklerle, sırtlanlarla birlikte hareket etmem!..”

                        serdar arseven -vakit
                        Almanya'da ortaya çıkan ve ucu Türkiye'ye kadar uzanan davayla ilgilenen insanlara, haklı mı haksız mı olduklarına bakmaksızın, (aklınca) bayağı hakaretlerle "bindirebileceğini" sanan, önyargılı ve çifte standartlı yazar;

                        Dökün bakalım içinizdekileri… Hangi alanlarda, ne kadar çifte standart uygulamaya hazır olduğunuzu gösterin. Hepsi bir skala gibi, hangi alanlarda, ne kadar taraflı davrandığınızı gözler önüne serecektir.

                        Kollayın içinizdeki hırsızları, arsızları… Yetim hakkı yiyen, kıt kanaat ev geçindiren insanların ekmekleriyle oynayan, dolandırıcılıkta Sülün Osman’a rahmet okutan, kendine teslim edilen devlet malını iç eden, düzmece ihalelerle sülalesini kalkındıran, torunu yaşındaki kızlara tacizde bulunan insancıkları, sırf “sizden” diye koruyun bakalım.

                        Adalet anlayışınız ortaya çıktı. Tarafsız olmadığınızı zaten itiraf ediyorsunuz. İnsanlar arasında ayrım yapacağınız, “sizden, bizden” ayrışması uygulayacağınız aşikâr. Bu konuda adil davranmayacağınızı kendi kaleminizden öğrenmiş olduk. Peki, adalet kantarın topuzuna hile yaparken, hangi kıstasları uygulayacaksınız?

                        Dolandırıcılık, hırsızlık, kul hakkı yemek, sizin “bizdendir” kriterlerinize ne kadar uyar? Menfaatlerinize uygun olanlara “Bizim adamımızdır, elleşmeyin”, çıkarlarınıza ters düşenlere ise “İşte bu bizden değildir, ısırın bunu” mu diyeceksiniz?

                        Ayrıca, ısırılması gerekenleri ne kadar yaladığınızsa; geçmişte yaşanan ve yaşanmakta olan, yüz kızartıcı olaylardaki sahiplenmenizden belli…

                        Hem, kendi içinizde uyguladığınızı söylediğiniz tek taraflı adalete, size yakın olmayanların güvenmesini nasıl beklersiniz? İslam hukukunda, Hıristiyan olanların canı, malı, namuslarının korunması bile kurallara bağlanmışken; bu yaklaşımınıza göre sizden daha Müslüman olduğuna inandığım halde, sizin size uzak gördüğünüz insanların haklarını kim koruyacak?

                        Allah korkunuz bu kadarmış, onu anladık. Bu ikiyüzlülükle, kuldan utanmanızı bekleyen de yok zaten...

                        Peki, sizin evladınız da mı yok?

                        Bir gün, koruyup kolladığınız yakın bir arkadaşınızı size gösterip:

                        “Senin arkadaşın, fakir insanlardan bu kadar para çalmış” dediğinde ne yapacaksınız? Ona “Hırsızın da dini imanı olur” mu diyeceksiniz?

                        Ya “Baba, senin yanındaki bu amca, benim yaşımdaki kızlara tacizde bulunuyor, sarkıntılık ediyormuş” derse! Nasıl bakarsınız evladınızın yüzüne?

                        Hepsi bir yana, bu insanları hala içinizde tutarken, bir gün size de zarar verebileceklerini düşünmeyecek misiniz? Paranızı, malınızı, ailenizi nasıl teslim edeceksiniz?

                        Kol kırılınca, uzun süre yen içinde kalmaz. Bir gün kangren olup tüm vücudu sardığında anlarsınız. Ama iş işten geçmiş olur..

                        ****

                        Unutmadan; tarafsız, doğru, objektif habercilik mi?

                        Peh…

                        Tüm bu itiraflardan sonra, verdiğiniz haberlere ve yazdığınız yorumlara güvenmemizi beklemezsiniz herhalde...

                        Yorum

                        • hikmet24
                          Member
                          • 28-11-2005
                          • 1724

                          Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                          arkadaşlar kusura bakmayında çoğu konyada kurulu kendilerini islami kuruluş olarak tanıtarak faiz yok kar payı vereceğiz diyerek yurt dışındaki zavallı insanlarımızdan milyarlarca euro para tokatlayan holdinglerin davaları daha sonuçlanmamışken siz bu devede kulak olayla uğraşıyorsunuz.Boşuna yazmayın başedemesiniz çünkü bunları kapıdaki köpekleri bile harama alışmış, beyefendiler sırtını asla yere getiremezsiniz.
                          saygılar

                          Yorum

                          • hikmet24
                            Member
                            • 28-11-2005
                            • 1724

                            Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                            mesela kombassan holding hatırladınızmı kaç kişinin intiharına yol açtılar,tayyip efendi hazretleride para verirken banamı sordunuz demişti.saygılar

                            Yorum

                            • ybæl©ik
                              ADMINISTRATOR

                              • 25-01-2003
                              • 30775

                              Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                              Faiz, nema, ... yerine kendilerince kar ortaklığı, kar payı, ... gibi isimlerle nitelendirme yapanlar sadece kendilerini kandırırlar. Yapılan işlemler aynıdır, nitelendirme ise sadece kılıf/kaçış olabilir.

                              Yorum

                              • hikmet24
                                Member
                                • 28-11-2005
                                • 1724

                                Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye'deki yansımaları

                                kurban olduğum rabbim son bir mehdi gönderirse hiç şaşmayın sırf şerefsizler le başetsin diye(islami vurguncularla,holdingcilerle)
                                saygılar
                                Son düzenleme hikmet24; 13-09-2008, 01:48.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor