ABD'nin sonu Osmanlı gibi olur mu?
Dünyanın artık "geri kalanların yükselişi" dönemine girdi ve Brezilya, Hindistan ve Sahra altı ülkeler ABD'nin hakimiyetini hızla yiyip bitiriyor. Dünyanın en yüksek binası Dubai'de, en büyük alışveriş merkezi Pekin'de, en büyük şirketi Çin'de ve ABD'de değil. Dünyanın geri kalanı ve ABD arasındaki fark askeri alan dışında hızla kapanıyor. ABD ekonomik, finansal, endüstriyel ve kültürel hükmünü kaybediyor. Ancak bu ABD'nin önemini yitirdiği anlamına gelmiyor. ABD, benzeri olmayan eğitim kurumları, coğrafi avantajları ve dünyanın en iyi ve en parlaklarını bir araya toplayabilmesiyle Roma ve İngiliz imparatorluklarından çok daha uzun süre yükselmeye devam edecek.
Rusya ve Çin geride
İngiltere ekonomik üstünlüğünü sadece 30-40 yıl sürdürebildi, ABD ise 120 yıldır dünyanın en büyük ekonomisine sahip. İngiltere sadece donanmasıyla dünyaya hükmediyordu, kara ordusu o kadar da güçlü değildi. ABD ordusu karada, denizde, havada ve hatta uzayda üstün durumda. Çin ya da Rusya'nın yakın bir zamanda bu üstünlüğü eline geçirmesi hiç de olası görünmüyor.
Teknolojisi üstün
Sanayinin bir kısmı başka ülkelere kaydı ancak ABD teknolojik yeniliklerde hâlâ dünyanın geri kalanının önünde yer alıyor. ABD özellikle nanoteknolojide patlama yapabilir. Öte yandan Roma İmparatorluğu da ABD gibi yüzyıllar süren ekonomik, kültürel ve askeri hakimiyete sahip oldu. Roma'daki çöküş, orta sınıfın yoksullaşması hatta yok olması, yüksek vergiler ve artan enflasyonla ekonomiyle başladı daha sonra da işgallerle son buldu. Amerikan ekonomisi de buna benzer özellikler gösteriyor ancak teknolojik yenilikler, üstün eğitim ve coğrafi avantajları ABD'nin yıkılmasını engelleyecek.
FAREED ZAKARIA:
Newsweek dergisinin Harvard ve Yale Üniversitesi mezunu yayın yönetmeni. Hint asıllı gazeteci, çağımızın en önemli fikir adamlarından biri olarak gösteriliyor.
‘Yeni dünya düzeni'ne hazır olun
ABD'nin hipergüç olduğu tek kutuplu "yeni dünya düzeni"nden artık "post-Amerikan" döneme geçildi. Son 20 yılda ABD liderleri, dünya hakimiyetini sağlamış bir ülkenin başına geçiyordu. Ancak yeni seçimi kazanacak aday, güç dengelerinin dağılımında büyük değişikliklerin olduğu bir dünyada ABD'yi yönetecek. Gelecekte tarihçiler, ABD Başkanı George Bush'un 2008 Olimpiyatları'nı izlemek için Pekin'deki stadyumda oturduğu gün olan 8 Ağustos'u ABD'nin üstünlüğünün sona erdiği gün olarak ilan edecek. O gün önemli iki olay gerçekleşti. Bunlardan ilki, olimpiyat maşelesini yakan Çin'in dünya sahnesine çıkışı, diğeriyse Bush'un yanı başında otururken Gürcistan'ı işgal eden Putin'in Rusya'sı oldu.
ABD iki kez kaybetti
Bu iki olay, ekonomik huzursuzluk yaşayan ve Irak ile Afganistan'daki isyanları bastıramayan ABD'yi savunmasız yakaladı. Bush, başkanlığa geldiğinde 127 milyar dolar bütçe fazlası olan hazinenin ekimde rekor kırarak 482 milyar dolar açığa ulaşması öngörülüyor. Diğer yandan Çin'in elinde bulunan ABD devlet tahvili 62 milyar dolardan 504 milyar dolara yükseldi.
Rusya ve Çin yükseldi
Çin, Japonya'dan sonra ABD'ye kredi veren ikinci en büyük devlet durumunda. Yüzde 10'luk büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi. ABD'nin özellikle Irak'ta izlediği "güçlü olan haklıdır" politikasıyla uluslararası hukuku yok sayması, rakiplerinin de aynı taktiği kullanmasını haklı çıkardı. Rusya, Gürcistan'ı işgal ederken BM ile herhangi bir diplomatik ilişki kurmadı. Bunun yanında NATO'nun Rusya sınırlarına dayanması, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne füze sistemlerinin yerleştirilmesi planları Rusya'yı rahatsız ediyor. Petrolde yüzde 34, doğalgazda yüzde 40 Rusya'ya bağımlı olan AB ve ABD Rusya'nın Polonya, Estonya ve Ukrayna'yı tehdit etmesi karşısında hiçbir şey yapamadı.
F. FUKUYAMA:
Batı tarzı liberal demokrasinin üstün geldiğini ve insanlığın ideolojik gelişiminin bittiğini söyleyen "tarihin sonu" teorisini ortaya atan ünlü ABD'li filozof, siyasi ekonomist ve yazar.
Dünyanın artık "geri kalanların yükselişi" dönemine girdi ve Brezilya, Hindistan ve Sahra altı ülkeler ABD'nin hakimiyetini hızla yiyip bitiriyor. Dünyanın en yüksek binası Dubai'de, en büyük alışveriş merkezi Pekin'de, en büyük şirketi Çin'de ve ABD'de değil. Dünyanın geri kalanı ve ABD arasındaki fark askeri alan dışında hızla kapanıyor. ABD ekonomik, finansal, endüstriyel ve kültürel hükmünü kaybediyor. Ancak bu ABD'nin önemini yitirdiği anlamına gelmiyor. ABD, benzeri olmayan eğitim kurumları, coğrafi avantajları ve dünyanın en iyi ve en parlaklarını bir araya toplayabilmesiyle Roma ve İngiliz imparatorluklarından çok daha uzun süre yükselmeye devam edecek.
Rusya ve Çin geride
İngiltere ekonomik üstünlüğünü sadece 30-40 yıl sürdürebildi, ABD ise 120 yıldır dünyanın en büyük ekonomisine sahip. İngiltere sadece donanmasıyla dünyaya hükmediyordu, kara ordusu o kadar da güçlü değildi. ABD ordusu karada, denizde, havada ve hatta uzayda üstün durumda. Çin ya da Rusya'nın yakın bir zamanda bu üstünlüğü eline geçirmesi hiç de olası görünmüyor.
Teknolojisi üstün
Sanayinin bir kısmı başka ülkelere kaydı ancak ABD teknolojik yeniliklerde hâlâ dünyanın geri kalanının önünde yer alıyor. ABD özellikle nanoteknolojide patlama yapabilir. Öte yandan Roma İmparatorluğu da ABD gibi yüzyıllar süren ekonomik, kültürel ve askeri hakimiyete sahip oldu. Roma'daki çöküş, orta sınıfın yoksullaşması hatta yok olması, yüksek vergiler ve artan enflasyonla ekonomiyle başladı daha sonra da işgallerle son buldu. Amerikan ekonomisi de buna benzer özellikler gösteriyor ancak teknolojik yenilikler, üstün eğitim ve coğrafi avantajları ABD'nin yıkılmasını engelleyecek.
FAREED ZAKARIA:
Newsweek dergisinin Harvard ve Yale Üniversitesi mezunu yayın yönetmeni. Hint asıllı gazeteci, çağımızın en önemli fikir adamlarından biri olarak gösteriliyor.
‘Yeni dünya düzeni'ne hazır olun
ABD'nin hipergüç olduğu tek kutuplu "yeni dünya düzeni"nden artık "post-Amerikan" döneme geçildi. Son 20 yılda ABD liderleri, dünya hakimiyetini sağlamış bir ülkenin başına geçiyordu. Ancak yeni seçimi kazanacak aday, güç dengelerinin dağılımında büyük değişikliklerin olduğu bir dünyada ABD'yi yönetecek. Gelecekte tarihçiler, ABD Başkanı George Bush'un 2008 Olimpiyatları'nı izlemek için Pekin'deki stadyumda oturduğu gün olan 8 Ağustos'u ABD'nin üstünlüğünün sona erdiği gün olarak ilan edecek. O gün önemli iki olay gerçekleşti. Bunlardan ilki, olimpiyat maşelesini yakan Çin'in dünya sahnesine çıkışı, diğeriyse Bush'un yanı başında otururken Gürcistan'ı işgal eden Putin'in Rusya'sı oldu.
ABD iki kez kaybetti
Bu iki olay, ekonomik huzursuzluk yaşayan ve Irak ile Afganistan'daki isyanları bastıramayan ABD'yi savunmasız yakaladı. Bush, başkanlığa geldiğinde 127 milyar dolar bütçe fazlası olan hazinenin ekimde rekor kırarak 482 milyar dolar açığa ulaşması öngörülüyor. Diğer yandan Çin'in elinde bulunan ABD devlet tahvili 62 milyar dolardan 504 milyar dolara yükseldi.
Rusya ve Çin yükseldi
Çin, Japonya'dan sonra ABD'ye kredi veren ikinci en büyük devlet durumunda. Yüzde 10'luk büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi. ABD'nin özellikle Irak'ta izlediği "güçlü olan haklıdır" politikasıyla uluslararası hukuku yok sayması, rakiplerinin de aynı taktiği kullanmasını haklı çıkardı. Rusya, Gürcistan'ı işgal ederken BM ile herhangi bir diplomatik ilişki kurmadı. Bunun yanında NATO'nun Rusya sınırlarına dayanması, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne füze sistemlerinin yerleştirilmesi planları Rusya'yı rahatsız ediyor. Petrolde yüzde 34, doğalgazda yüzde 40 Rusya'ya bağımlı olan AB ve ABD Rusya'nın Polonya, Estonya ve Ukrayna'yı tehdit etmesi karşısında hiçbir şey yapamadı.
F. FUKUYAMA:
Batı tarzı liberal demokrasinin üstün geldiğini ve insanlığın ideolojik gelişiminin bittiğini söyleyen "tarihin sonu" teorisini ortaya atan ünlü ABD'li filozof, siyasi ekonomist ve yazar.
Yorum