Kozmetiklerde kanser riski
Uzun süre kullanılan kozmetikler kanser riskini arttırıyor.
04 Ekim 2008 / 16:42
Kozmetik ürünlerinin neredeyse hepsinde kansere yol açan maddelerin bulunduğu öne sürüldü. Diğer iddialar da çok korkunç.
Hemen hemen tüm kadınlar, daha da güzel görünmek uğruna çareyi kozmetik ürünlerde buluyor. Ancak kadınlar bu ürünlere masum bir istekle başvursa da kozmetik ürünlerin sanıldığı kadar masum olmadığı söyleniyor. Yıllardan beri tartışılan "Kozmetik ürünler sağlığa zararlı mı?" tartışmaları yeni bir boyut kazandı. Hayvan haklarını koruyan derneklerin ayaklanmasıyla son yıllarda kozmetik firmaları, ürünlerini hayvanlar üzerinde denemeyi bıraktı!
YENİ DENEKLER KADINLAR MI?
Firmalar, yeni deneklerin ise kadınların olmasına karar verdi! En azından Amerikalılar tarafından ortaya atılan son iddialar bu yöndeydi. Amerika'daki EWG isimli bir sivil toplum örgütünün hazırladığı raporda yer alan bu iddia, ortalığı karıştırdı. Buna göre; şampuanlardan yüz kremlerine, rimellerden rujlara kadar birçok kozmetik ürününün yüzde 99.7'si denenmemiş ürünler içeriyor. Rapordaki bir diğer ürkütücü iddiaya göre de; bu ürünlerin çoğunda kansere neden olan maddeler bulunuyor.
KEMOTERAPİ İLACINDAN FARKSIZ
Araştırmaya göre; makyaj malzemelerindeki kömür katranı, fenilediamin, benzen ve formaldehit gibi kimyasallar uzun süreli kullanımlarda kanser riskini arttırıyor. Kozmetik ürünlerin neden olduğu kanser türleri arasında ise ilk sıralarda; rahim, yumurtalık ve cilt kanseri geliyor. Amerika'nın önde gelen sağlık örgütlerinin de destek verdiği "Güvenli Kozmetikler Kampanyası"nın sonuçlarına göre de; kozmetik ürünlerde kullanılan 10 bin 500 kimyasalın yüzde 89'u sağlık açısından güvenilirlik taşımıyor. Amerikalılar'a göre; kozmetik ürünlerin denetimsizliğindeki en büyük nedeni ise bu ürünlerin ilaçtan sayılmaması oluşturuyor. Örneğin; iddialara göre tüy dökücü kremlerin formülünde kanseri tedavi edici ilaçların yani kemoterapi ilaçlarının seyreltilmiş hali bulunuyor. Ancak yine de bu sağlık açısından riskli kremler bilinçli bir denetimden geçirilmiyor.
PETROL İÇEREN PARFÜMLER
Bir diğer iddiaya göre de; parfümlerin yüzde 95'i sentetik petrolden üretiliyor ve firmalar denetimsizlik yüzünden parfümlerindeki diğer kimyasalları açıklamak zorunda kalmıyor. Bütün bu iddialar da; kadınların ve erkeklerin sırf daha güzel görünmek uğruna nasıl bir tehlikenin içerisinde bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Boyadan ojeye kadar her üründe!
Benzyl violet, lead acetate, progesterone, selenium sulfide ve silica gibi birçok kimyasalın kansere neden olduğu kanıtlandı. Ancak birçok firma bu kimyasalları kozmetikleri içerisinde kullanmaya devam ediyor. Örneğin; Uluslararası Kanser Araştırmaları Birliği'nden onaylı bir kanserojen olan benzyl violet ojelerde sıkça kullanılıyor.
Riskini belirle
Satın alacağınız kozmetik ürünün ne kadar riskli olduğunu öğrenmek istiyorsanız Amerikalı bilimadamlarının bir önerisi var. 'cosmeticsdatabase. com' adresli internet sitesine girerek satın alacağınız ürünün markasını yazıyorsanız. Bu site size yazmış olduğunuz kozmetik ürünündeki kanser riskini gösteriyor.
Kokusuzu seçin
Kozmetik ürünü satın alırken sağlıklı olmasına özen göstermek istiyorsanız şu önerilere dikkat edin: Üründe hangi maddelerin bulunduğunu yazan etiketini okuyun, genellikle kokusuz olan kozmetikleri tercih edin, son kullanma tarihini kontrol edin, ürünü sıcakta bırakmayın.
'Göz'ünüz gibi sakının!
Rimel ve far gibi göz için üretilen kozmetik ürünler körlük başta olmak üzere birçok soruna yol açıyor....
Uzmanların araştırmasından çıkan bir diğer ürkütücü sonuç ise göz için üretilen kozmetiklerle ilgili. Buna göre; rimel ve far gibi ürünler direkt gözle temas etmesi açısından göz sağlığı için çok büyük risk oluşturuyor. Bu riskin başında ise körlük geliyor.
ÖNCE GÖZ TAŞI, SONRA KÖRLÜK
Özellikle gözün içine kalem çekmenin önce göz taşına ardından da körlüğe varan sorunlara neden olabileceğinin altını çizen uzmanlar, bu nedenle göz kalemi seçiminde içeriği doğal olan ürünlere başvurulması gerektiğini söylüyor. Farlarda ise toz olanların kullanılması öneriliyor...
Çocukları uzak tutun
Özellikle Amerika'da makyaja başlama yaşının 8'e kadar düşmesi uzmanları alarma geçirdi. Küçükler için açılan kuaför salonlarını sıkı takibe alan Amerikalılar, ergenlikten önce kozmetikle tanışılmasının kansere yakalanma riskinin çok daha fazla arttırdığını dile getiriyor. Uzmanlara göre; makyaja başlamak için en uygun yaş olarak 20 gösteriliyor. Çünkü ancak bu yaşta; cildin kendini koruma mekanizması güçlenmiş oluyor
kaynak:ensonhaber.com
Uzun süre kullanılan kozmetikler kanser riskini arttırıyor.
04 Ekim 2008 / 16:42
Kozmetik ürünlerinin neredeyse hepsinde kansere yol açan maddelerin bulunduğu öne sürüldü. Diğer iddialar da çok korkunç.
Hemen hemen tüm kadınlar, daha da güzel görünmek uğruna çareyi kozmetik ürünlerde buluyor. Ancak kadınlar bu ürünlere masum bir istekle başvursa da kozmetik ürünlerin sanıldığı kadar masum olmadığı söyleniyor. Yıllardan beri tartışılan "Kozmetik ürünler sağlığa zararlı mı?" tartışmaları yeni bir boyut kazandı. Hayvan haklarını koruyan derneklerin ayaklanmasıyla son yıllarda kozmetik firmaları, ürünlerini hayvanlar üzerinde denemeyi bıraktı!
YENİ DENEKLER KADINLAR MI?
Firmalar, yeni deneklerin ise kadınların olmasına karar verdi! En azından Amerikalılar tarafından ortaya atılan son iddialar bu yöndeydi. Amerika'daki EWG isimli bir sivil toplum örgütünün hazırladığı raporda yer alan bu iddia, ortalığı karıştırdı. Buna göre; şampuanlardan yüz kremlerine, rimellerden rujlara kadar birçok kozmetik ürününün yüzde 99.7'si denenmemiş ürünler içeriyor. Rapordaki bir diğer ürkütücü iddiaya göre de; bu ürünlerin çoğunda kansere neden olan maddeler bulunuyor.
KEMOTERAPİ İLACINDAN FARKSIZ
Araştırmaya göre; makyaj malzemelerindeki kömür katranı, fenilediamin, benzen ve formaldehit gibi kimyasallar uzun süreli kullanımlarda kanser riskini arttırıyor. Kozmetik ürünlerin neden olduğu kanser türleri arasında ise ilk sıralarda; rahim, yumurtalık ve cilt kanseri geliyor. Amerika'nın önde gelen sağlık örgütlerinin de destek verdiği "Güvenli Kozmetikler Kampanyası"nın sonuçlarına göre de; kozmetik ürünlerde kullanılan 10 bin 500 kimyasalın yüzde 89'u sağlık açısından güvenilirlik taşımıyor. Amerikalılar'a göre; kozmetik ürünlerin denetimsizliğindeki en büyük nedeni ise bu ürünlerin ilaçtan sayılmaması oluşturuyor. Örneğin; iddialara göre tüy dökücü kremlerin formülünde kanseri tedavi edici ilaçların yani kemoterapi ilaçlarının seyreltilmiş hali bulunuyor. Ancak yine de bu sağlık açısından riskli kremler bilinçli bir denetimden geçirilmiyor.
PETROL İÇEREN PARFÜMLER
Bir diğer iddiaya göre de; parfümlerin yüzde 95'i sentetik petrolden üretiliyor ve firmalar denetimsizlik yüzünden parfümlerindeki diğer kimyasalları açıklamak zorunda kalmıyor. Bütün bu iddialar da; kadınların ve erkeklerin sırf daha güzel görünmek uğruna nasıl bir tehlikenin içerisinde bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Boyadan ojeye kadar her üründe!
Benzyl violet, lead acetate, progesterone, selenium sulfide ve silica gibi birçok kimyasalın kansere neden olduğu kanıtlandı. Ancak birçok firma bu kimyasalları kozmetikleri içerisinde kullanmaya devam ediyor. Örneğin; Uluslararası Kanser Araştırmaları Birliği'nden onaylı bir kanserojen olan benzyl violet ojelerde sıkça kullanılıyor.
Riskini belirle
Satın alacağınız kozmetik ürünün ne kadar riskli olduğunu öğrenmek istiyorsanız Amerikalı bilimadamlarının bir önerisi var. 'cosmeticsdatabase. com' adresli internet sitesine girerek satın alacağınız ürünün markasını yazıyorsanız. Bu site size yazmış olduğunuz kozmetik ürünündeki kanser riskini gösteriyor.
Kokusuzu seçin
Kozmetik ürünü satın alırken sağlıklı olmasına özen göstermek istiyorsanız şu önerilere dikkat edin: Üründe hangi maddelerin bulunduğunu yazan etiketini okuyun, genellikle kokusuz olan kozmetikleri tercih edin, son kullanma tarihini kontrol edin, ürünü sıcakta bırakmayın.
'Göz'ünüz gibi sakının!
Rimel ve far gibi göz için üretilen kozmetik ürünler körlük başta olmak üzere birçok soruna yol açıyor....
Uzmanların araştırmasından çıkan bir diğer ürkütücü sonuç ise göz için üretilen kozmetiklerle ilgili. Buna göre; rimel ve far gibi ürünler direkt gözle temas etmesi açısından göz sağlığı için çok büyük risk oluşturuyor. Bu riskin başında ise körlük geliyor.
ÖNCE GÖZ TAŞI, SONRA KÖRLÜK
Özellikle gözün içine kalem çekmenin önce göz taşına ardından da körlüğe varan sorunlara neden olabileceğinin altını çizen uzmanlar, bu nedenle göz kalemi seçiminde içeriği doğal olan ürünlere başvurulması gerektiğini söylüyor. Farlarda ise toz olanların kullanılması öneriliyor...
Çocukları uzak tutun
Özellikle Amerika'da makyaja başlama yaşının 8'e kadar düşmesi uzmanları alarma geçirdi. Küçükler için açılan kuaför salonlarını sıkı takibe alan Amerikalılar, ergenlikten önce kozmetikle tanışılmasının kansere yakalanma riskinin çok daha fazla arttırdığını dile getiriyor. Uzmanlara göre; makyaja başlamak için en uygun yaş olarak 20 gösteriliyor. Çünkü ancak bu yaşta; cildin kendini koruma mekanizması güçlenmiş oluyor
kaynak:ensonhaber.com