Köyümüzde kadın kalmadı

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • aliosman3003
    Member
    • 29-06-2006
    • 551

    Köyümüzde kadın kalmadı

    "Köyümüzde kadın kalmadı"

    18 Ekim 2008
    A.A

    .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;} .hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;} Dilencilik ülkemizde adeta bir meslek haline geldi. Bir muhtarın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz'a yolladığı mektup ise bunun en açık kanıtı. Muhtar yaşanan durumu şöyle anlatıyor: "'Köydeki bütün kadınlar İstanbul'a dilenmeye geldi. Kocaları bunları gönderdiler. Köyde hiç kadın yok"

    SÜREKLİ YAKALANIYORLAR AMA BIKMIYORLAR
    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, İstanbul'da dilenciliğin yüzde 90 oranında bu işi meslek haline getiren vatandaşlar tarafından yapıldığını ve organize bir hareket olduğunu söyledi.

    Zabıta Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Bir Kent Sorunu: Dilencilik-Sorunlar ve ÇÖzüm Önerileri” sempozyumu Barcelo Eresin Topkapı Oteli'nde başladı.

    Tahmaz, yaptığı açıklamada, İstanbul'da dilencilerle mücadele kapsamında yaptıkları çalışmaları anlatarak, dilenci toplama ekipleri oluşturulduğunu söyledi.

    İnsanların duygularını istismar eden dilencilerin çeşitli uygulama pratikleri olduğunu belirten Tahmaz, “Enteresan uygulama yöntemleri var. Bakıyorsunuz çürük etleri koluna yapıştırıyor ve kolunu çürük gibi gösteriyor. Bütün dilenciler böyle demek istemiyorum, ama vurgulamak istediğim bu işin ne kadar profesyonelce ve organize şekilde yapıldığıdır. İstanbul'da dilencilik yüzde 90 oranında bu işi meslek haline getirmiş vatandaşlar tarafından yapılıyor ve organize bir hareket” dedi.

    BİR MUHTARIN MEKTUBU

    Tahmaz, dilencilerin belli dönemlerde ve belli semtlerde arttığını ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Çok ilginç anılarımız da var. Mesela Anadolu'da bir ildeki köyün muhtarı bana mektup yazdı. 'Köydeki bütün kadınlar İstanbul'a dilenmeye geldi. Kocaları bunları gönderdiler. Köyde hiç kadın yok. Hatta bunların içinde benzin istasyonları olan bile var' diye... Bunlar gösteriyor ki, bu iş bir meslek haline getirilmiş. Bir yaşam tarzı...”

    Dilenmenin hukuken suç olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığını, Türk Ceza Kanunu'nda dilendirenlere ceza öngörüldüğünü anımsatan Tahmaz, dilencilikle ilgili etkin bir devlet mücadelesi de olmadığını söyledi.

    ZABITANIN YETKİSİ SINIRLI

    Mustafa Tahmaz, zabıtanın gördüğü yerde dilencileri uzaklaştırdığını, gerektiğinde alıkoyup üst araması yaptığını ve paralarına el koyduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

    “Akşam olunca salıyoruz, yarın bir başka yerde rastlıyoruz. Çok yeterli olamıyoruz. Bu işin adliye ve emniyet boyutu açık kalıyor. Mücadele zabıtanın yetkisi içinde sınırlı kalıyor. Bunun dışında işin içinden çıkamıyoruz. Mahkemeye, savcılığa sevk edemiyoruz. Savcı adına tahkikat yapma yetkisi zabıtada olmadığı için, olayın adli boyutu açık kalıyor. Dilencilerin adli boyuta taşınması, bunun için de emniyet ayağının harekete geçmesi lazım. Organize şebeke olduğu tespit edilmeli ki işleme koyulsun. Ama bunlar çok kolay işler değil. Tüm bu dilencilerin mahkemeye çıkarıldığını düşünün, ayrı bir iş yükü getirecek.”

    Tahmaz, vatandaşların sürekli şikayette bulunduğuna işaret ederek, dilenci olarak para kazanmanın insanların kolayına geldiğini, emek vermeden, alınteri ortaya koymadan, çok genç, sağlıklı, pırıl pırıl insanların bu işi yaptıklarını vurguladı. Tahmaz, “Dilenciler dünyanın her yerinde var. Avrupa'da bir maharet sergileme süsü vererek yapılıyor, aslında o da bir istismar. İslam ülkelerinde olayın manevi boyutu olduğu için farklı ele alınıyor”dedi.

    Vatandaşların dilencilere para vermemesini isteyen Tahmaz, “Şikayet etmek, rahatsızlığı dile getirmek yerine bu işi toplumsal bir tepki ile bitirmek lazım” dedi.




    "Köyümüzde kadın kalmadı" - Hürriyet
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    #2
    Konu: Köyümüzde kadın kalmadı

    Serbest meslek artık vergi alınmalı ben görüyorum bir minübüs insan çeşitli yerlere dağılıyor akşama yine toplanma merkezinde toplanıp minübüsle ayrılıyorlar iş ticarete binmiş .

    Yorum

    • anterior
      Senior Member
      • 06-11-2006
      • 6453

      #3
      Konu: Köyümüzde kadın kalmadı

      Originally posted by delphin
      Serbest meslek artık vergi alınmalı ben görüyorum bir minübüs insan çeşitli yerlere dağılıyor akşama yine toplanma merkezinde toplanıp minübüsle ayrılıyorlar iş ticarete binmiş .
      ...ve bu tarz uygulamalar yüzünden güven ortamı bozuluyor, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma özelliğimiz gittikçe köreliyor.

      Yorum

      • abelen
        Member
        • 21-02-2005
        • 1511

        #4
        Konu: Köyümüzde kadın kalmadı

        Ben o köyü biliyorum.Hemen hepsinin bol miktarda büyük ve küçükbaş hayvanı, hepsinin evinde Fiat traktörü, biçerdöveri, saman makinesi veya patosu var.Zenginlik ayrı şey dilencilik ayrı.Bir ipucu daha vereyim.Erkeklerin hemen hepsi uzun kollu gömlek giyer ve hiçbirinin kolunda düğme olmaz.Gömleğin kolunu geriye asla kıvırmazlar.Çukurova'da yaraşlar ve Osmanlı döneminde Libya'dan getirilerek yerleştirilmişlerdir.

        Yorum

        • Kadim
          Senior Member

          • 30-01-2004
          • 4782

          #5
          Konu: Köyümüzde kadın kalmadı

          Halk alnının teriyle kazandığı rızkı kiminle paylaşacağından emin olmadıkça paylaşmamalıdır. Yoksulluğundan, yoksunluğundan emin olunmayan kişilere verilecek her değer, bu rızkın hesabının sorulacağı gün için sevapları azaltıcı bir yük olacaktır. Sokaktaki durumunun ne olduğunu bilmediğiniz dilencilere değil, yakınlarınızdan yoksunluğundan emin olduğunuz insanlara yardım edin, öyle ki yakınınızdaki yoksuldan hoşlanmasanız bile yardım edin. Yardım edeceğiniz fakirliği kesin insanlar nankör dahi olsalar, zalim olmadıkça adaleti ve eşitliği hak ederler.

          Yorum

          • zigana
            Senior Member

            • 26-01-2004
            • 3796

            #6
            Konu: Köyümüzde kadın kalmadı

            Originally posted by Kadim
            Halk alnının teriyle kazandığı rızkı kiminle paylaşacağından emin olmadıkça paylaşmamalıdır. Yoksulluğundan, yoksunluğundan emin olunmayan kişilere verilecek her değer, bu rızkın hesabının sorulacağı gün için sevapları azaltıcı bir yük olacaktır. Sokaktaki durumunun ne olduğunu bilmediğiniz dilencilere değil, yakınlarınızdan yoksunluğundan emin olduğunuz insanlara yardım edin, öyle ki yakınınızdaki yoksuldan hoşlanmasanız bile yardım edin. Yardım edeceğiniz fakirliği kesin insanlar nankör dahi olsalar, zalim olmadıkça adaleti ve eşitliği hak ederler.

            aynen katılıyorum hocam.artık güvenim azaldı.acıma duygumu elimden almaya başladılar.bu şeklide dilenenlerin hepsini aynı kategoride görmeye başladım

            ALLAH sonumuzu hayır etsin

            Yorum

            İşlem Yapılıyor