Mustafa Kemal’in şu ana kadar bilinen en eski fotoğrafı bugün vizyona girecek “Mustafa” filminde yayımlanıyor.
Filmin yönetmeni Can Dündar, fotoğrafı nasıl bulduğunu Milliyet gazetesinde anlattı:
Bu fotoğrafın varlığından ilk kez Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı’ndaki çalışma sırasında haberdar oldum.
Bugün vizyona girecek filmimiz “Mustafa” için belge araştırmasındaydık.
Bizimle ilgilenen Albay, Mustafa Kemal’in Harbiye öğrencisiyken çekilmiş fotoğrafını görüp görmediğimi sordu.
“-Hayır görmedim” dedim.
Mustafa Kemal’in bildiğimiz en eski fotoğrafı, 1902 yılında Harbiye’den mezun olurken çektirip annesine yolladığı fotoğraftı.
Orada 21 yaşında, kılıç kuşanmış, bıyıklı bir teğmendi.
Öğrencilik yıllarını hiç görmemiştik.
107 yıllık fotoğraf
Heyecan içinde fotoğrafın yerini sordum.
İstanbul’da Harbiye Askeri Müzesi’nde olduğunu söylediler.
Hemen gerekli izinleri alıp Harbiye Müzesi’ne koştuk.
Arşiv açıldı ve dile kolay tam 107 yıl açığa çıkmamış bu fotoğraf ortaya çıktı.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bu fotoğrafı Harbiye ikinci sınıfta çektirdiği sanılıyor.
Yani yıl 1901 olmalı...
Mustafa Kemal, oturduğu yer, oturuş biçimi ve paltosuyla hemen fark ediliyor.
Bıyıkları yeni terlemiş daha...
Henüz kılıç kuşanmamışlar ama hepsinin ellerinde kitap var.
Hep omuz omuza
Fotoğraftakilere gelince...
Mustafa Kemal’in hemen solunda oturan genç, Ali Fuat olmalı...
Ali Fuat (Cebesoy) “Sınıf Arkadaşım Atatürk” başlıklı anılarında Mustafa Kemal’le tanıştıkları cuma akşamını ayrıntılarıyla anlatır. Okuldaki 2 bin öğrenci içinde bu ikili yakın dost olmuşlardır. Dostlukları ömür boyu iniş çıkışlarla sürecek, Ali Fuat, sürgünlerde, cephelerde de hep fotoğraftaki gibi Mustafa Kemal’in yanında olacaktır. Suikast davasıyla bozulan ilişkileri zamanla düzelecek ve Fuat Paşa, Savarona’da ona eşlik eden bir avuç insandan biri olacaktır.
Fotoğrafta Mustafa Kemal’in sağ yanında oturan devrik fesli genç de ömür boyu onun yanında olacak dostlarından biri:
Kazım Özalp...
O, Atatürk’ten bir yıl sonra Manastır İdadisi’ne girmişti. Orada tanışmışlar, grup içinde arkadaşlık etmişler, lokumuna tavla oynamışlardı. Kazım, Mustafa Kemal’in “tavlada bile kaybetmeye tahammülü olmayan kişiliğini” orada fark etmişti. (“Atatürk’ten Anılar”, Türkiye İş Bankası Y, 1992)
Sonra Harbiye’ye de bir yıl sonra onun peşinden gitmişti. Bu kez Babıali’deki Stefan’ın kıraathanesinde veya Sirkeci’deki Yani’nin kahvehanesinde buluşuyorlar, tartışıyorlar, bilardo oynuyorlardı.
Fotoğraf, tam o dönem çekilmiş olmalı...
Üniversiteli Mustafa Kemal
20. yüzyıl başından 1938’e dek süren bir dostluk tablosunu belgeleyen bu fotoğraf, bizi üniversite öğrencisi Mustafa Kemal’le tanıştırıyor.
Kuşkusuz bundan böyle okul kitaplarında yerini alacaktır.
Yarından itibaren onun gençliğinden başlayarak hayatının belli dönemlerinde tuttuğu not defterlerinden seçme satırları da yayımlayacağız burada...
Bir kısmına “Mustafa” filminde de yer verdiğimiz bu satırlar, onu daha yakından tanımanızı sağlayacak.
Yorum