Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 25'inci yıldönümü kutlamalarında konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Kıbrıslı Türkler, kendi devletlerini kurdukları gerekçesiyle cezalandırılmaya çalışılıyor" dedi. Devlet Bakanı Cemil Çicek ise ambargo ve kısıtlamaların vicdanları sızlattığını söyledi.
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Cumhurbaşkanlığında tebrik kabulüyle başladı.
Tebrik kabulüne, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, KKTC'nin 1'inci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk Silahlı Kuvvetleri temsilcisi Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu ve vatandaşlar katıldı.
Tebrik kabulünden sonra, önce Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde, ardından Dr. Fazıl Küçük'ün Anıt Mezarında tören düzenlendi. Her iki törende, protokol sırasına göre çelenkler anıta konuldu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi ve Anıt Özel Defterleri imzalandı.
Resmi geçit töreni ise Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlendi. Buradaki tören, İstiklal Marşının okunması, tören birliklerinin denetlenmesi ve bayramlarının kutlanmasıyla başladı.
Talat: "Cezalandırılıyoruz"
Geçit töreninin ardından bayram konuşmasını yapan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın bir benzerini yaparak Kıbrıslı Türklerin adada 450 yıldır kendi kendini yönettiğini vurgulayarak, "Kıbrıslı Türkler, kendi devletlerini kurdukları gerekçesiyle cezalandırılmaya çalışılıyor" dedi.
Talat, KKTC'nin 25'inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarında düzenlenen geçit töreninde yaptığı konuşmada, "Bir son şans olan bugünkü görüşmelerde, gündeme getirdiğimiz olmazsa olmaz haklarımız, zaten yüzyıllardan beridir sahip olduğumuz ve kullandığımız temel haklardır" dedi.
"KKTC'nin, Kıbrıs Türk halkının siyasi var oluşunun ifadesi olarak 25 yılı geride bıraktığını" söyleyen Talat, 25 yılın, gençlikten olgunluğa atılan adımın da göstergesi olduğunu kaydetti.
Talat, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yaşamın onurlu kılınması ve kimsenin boyunduruğuna girmeden kendi kendini yönetme hakkının kullanılmasından başka bir şey değildir" ifadesini kullandı.
450 yıldır Kıbrıs'ta yaşıyoruz
Kıbrıs'ın 16'ncı yüzyıldan beri Kıbrıs Türklerinin öz yurdu olduğunu vurgulayan Talat şöyle devam etti:
"Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarının, bu kuruluş yıldönümünde de çok şeffaf ve anlaşılır isteklerle devam ettiğini" belirten Talat, Kıbrıs Türk halkının, çözüm konusunda ısrarlı ve kararlı olduğu halde, Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının faturasını ödemeye hala haksız bir şekilde devam ettiğini kaydetti.
"Kıbrıslı Türkler, kendi devletlerini kurdukları gerekçesiyle cezalandırılmaya çalışılıyor" diyen Talat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu noktada artık sormak gerek: Kıbrıs Türk halkı, devletsiz yönetilmeye mi mahkum? Kıbrıs Türk halkı, kendi öz yönetimine sahip olmasaydı, Kıbrıs sorununun çözülmesi daha mı kolay olacaktı? Dahası, Kıbrıs Türk halkı, kendi yönetimini oluşturamamış olsaydı, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümde Kıbrıs Türk halkının yeri ne olacaktı? Bu 25'inci yıldönümünde, özellikle de 2004 referandumları sonrasında bu sorulara verilecek yanıtlar, Kıbrıs sorununun şimdiki durumda nasıl çözülmesi gerektiğine de ışık tutacak niteliktedir."
Talat, "Bugün burada, sadece KKTC'nin kuruluşunu değil, kendi kendimizi yönetme geleneğimizin yıldönümünü de yepyeni ve çok daha umutlu siyasal gelişmelerin içinde kutluyoruz" dedi.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile, "onun sırtında taşıdığı 'ohi' (hayır) cephesinin yüklerine karşın, bir çözüme zorlayacak beceriye, atılganlığa ve diplomatik güce sahip olduklarını" söyleyen Talat, "İşte kendi gücümüzün bilincinde olduğumuz içindir ki, çözüm ve barış konusunda umutluyuz" ifadesini kullandı.
"KKTC'nin ilanı 'Federe Devlet'e hazırlıktı"
"15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilirken, zamanın Federe Devlet Meclisinin, bu oluşumu gelecekte kurulacak iki toplumlu, iki kesimli federal Kıbrıs cumhuriyetinin Kıbrıslı Türk ayağı olarak öngördüğünü" anımsatan Talat şöyle konuştu:
"Şimdi bizim anladığımız gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, adamızda ayrılığı pekiştirmek için değil, tam tersine Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun da arzu ettiği şekilde, federal bir cumhuriyete hazırlanmak için gündeme gelmişti.
Rum tarafının yaptığı yanlış propagandanın aksine, Kıbrıslı Rumlarla barış içinde yaşama arzumuzu, daha KKTC kurulurken dünyaya ilan ettik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 15 Kasım 1983'te meclisimizin kabul ettiği kuruluş ilkelerine ve halkımızın onay verdiği siyasi anlama bağlıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs, federal bir cumhuriyet çatısı altında oluşurken, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesinin temel kurumsal yapısı olacaktır."
"KKTC, dış müdahale sonucu kurulmadı"
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu, doğrudan doğruya 1974'de Türkiye'nin adaya yaptığı askeri müdahaleyle ilişkilendirmenin Kıbrıs Türk halkının varlığına karşı büyük bir haksızlık" olduğunu vurgulayan Talat şunları kaydetti:
"KKTC, Türk ordusunun dış müdahalesi sonucu, Kıbrıslı Türklere rağmen kurulmuş sözde bir yönetim mekanizması değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden uzun erimli tarihsel gelişmeleri, bizim Kıbrıslı Türkler olarak yüzlerce yıllık toplumsal ve yönetsel geleneklerimizi doğru biçimde görmek gerekir. Ayrıca Kıbrıs Türk halkının kendisine ait bir devlet, bir yönetim mekanizmasına sahip çıkışındaki sosyal psikoloji de doğru biçimde çözümlenmelidir."
Rum tarafına mesaj
"Adil ve kalıcı bir çözüm için ikili görüşmeleri yoğun biçimde sürdürdüğümüz şu günlerde, Rum tarafının, bizim tarihimizi, kültürümüzü, toplumsal yapı ve psikolojimizi daha iyi tanımasının ne kadar gerekli olduğunu yakından fark ediyorum" diyen Talat, şöyle devam etti.
"Bir son şans olan bugünkü görüşmelerde, gündeme getirdiğimiz olmazsa olmaz haklarımız, zaten yüzyıllardan beridir sahip olduğumuz ve kullandığımız temel haklardır. En kötü zamanlarında bile bu haklarından vazgeçmeyen Kıbrıs Türk halkının, şimdi görüşme masasında kendisini ikincil duruma düşürecek önerileri kabullenmesini beklemek olacak iş değildir. Açıkça söylemek gerekirse saçmadır ve Kıbrıs Türk halkının tarihi hakkındaki bir cahillik örneğidir."
"Manevraları bırak Hristofyas"
"Dünyaya karşı 'çözüm isteyen yeni bir liderlik' kimliğiyle ortaya çıkan şimdiki Kıbrıs Rum yönetiminin, eğer bu çözüm isteği gerçekse, ret cephesi ve kilise gibi eski müttefiklerini memnun etme manevralarını bir yana bırakmasının şart" olduğunu kaydeden Talat, "Hem bu aşırı milliyetçi 'ohi'cilerin gönlünü edeceksiniz, hem de Kıbrıs Türk halkına barış eli uzatacaksınız. Bu olacak iş değildir" ifadesini kullandı.
Bakan Çiçek: "Ambargo, vicdanları sızlatıyor"
Talat'ın ardından konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, KKTC'nin 25'inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının çözüm için sarf ettiği iyi niyetli çabalara rağmen hala ticaret, ekonomi, ulaşım, turizm ve spor dahil olmak üzere birçok alanda ambargo ve kısıtlamalara maruz kalmasının vicdanları sızlattığını ve insaf sınırlarını aştığını söyledi.
Uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkının dünyayla bütünlemesinin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atmasını beklediklerini ifade eden Çiçek, "Bu onlar için sadece siyasi değil, aynı zamanda da ahlaki bir vecibedir. Kıbrıs Türkünün bu konudaki haklılığının sadece sözle teslim edilmesi yeterli değildir. Hayata geçirilmesi gerektiğine de inanıyoruz" dedi.
"Hiç kimse yanlış hesap yapmasın"
KKTC'nin 25 yıl içinde rüştünü ispatladığını, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne saygılı, demokratik, bölgenin barış ve istikrarının önemli bir unsuru haline geldiğini vurgulayan Çiçek şunları söyledi:
"Hiç kimse Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devlet bulunduğu gerçeğini imtihana kalkışmasın. Hiç kimse Kıbrıs Türk halkının kendini yönetme hakkından vazgeçmesini beklemesin, yanlış hesap yapmasın."
"KKTC ekonomisinin son 6 yıl içinde önemli gelişmeler kaydettiğini, milli gelirin 12 bin ABD Dolarını aştığını, bu dönemdeki toplam büyümenin yüzde 60 seviyesinde gerçekleştiğini" kaydeden Çiçek, bu başarının ortak çaba ve fedakarlıkların ürünü olduğunu söyledi.
"KKTC'ye boruyla su getirilmesi öncelikli"
Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşların KKTC'deki muhataplarıyla temas ve işbirliği içinde bulunduğunu, KKTC'nin altyapısının geliştirilmesine yönelik gayretlerin aralıksız devam ettiğini anlatan Çiçek, KKTC'nin elektrik ihtiyacının karşılanması için gerekli yatırımların yapıldığını, Türkiye'den boruyla su getirilmesinin öncelikli projelerden olduğunu, İstanbul Teknik Üniversitesi KKTC kampüsünün kurulması yönündeki çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Gelecek dönemde Türk hükümetinin Kıbrıs Türk halkının daha huzurlu ve daha müreffeh bir hayat sürmesi için her türlü katkıyı sağlamaya kararlı olduğunu kaydeden Çiçek, "Kıbrıs'ta çözümün arayışının da, istikrarın da, huzurun da temelinde KKTC'nin ekonomik ve sosyal bakımdan güçlenmesiyle Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin artması yatmaktadır" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün mesajı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC'nin 25'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla KKTC'de bulunan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen aracılığıyla Talat'a kutlama mesajı gönderdi.
Gül, mesajında, KKTC'nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Talat ve tüm KKTC vatandaşlarını içtenlikle kutladığını ifade etti. Kıbrıs meselesi ve Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesine önem ve öncelik verdiğini her vesileyle vurguladığını belirtti.
"Türk Yıldızları" gösteri yaptı
Türk Silahlı Kuvvetleri Akrobasi Timi "Türk Yıldızları", Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 25. kuruluş yıldönümünü kutlama törenine katıldı.
Türk Yıldızları, Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarında düzenlenen geçit töreni sırasında tören alanının üzerinde uçtu.
İzmir'de tören
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 25'inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle İzmir'de tören düzenlendi.
Törene, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yusuf Ali Karaman ile MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu da katıldı.
Kaynak: CNNTURK