Diyanetten skandal yorum!
17 Kasım 2008 Pazartesi 22:35
Peygamberin yasakladığı uygulamaya Diyanet'ten izin çıktı. Diyanet İşleri'nin skandal yorumu bakın hangi konuda?
Diyanet'in yeni hazırlattığı Kur'an tefsiriyle birlikte bir skandala imza attı. Hazreti Muhammed'in yasakladığı muta nikahı Diyanet'e göre caiz...
KİMİYLE 15 GÜN KİMİYLE BİR AYPek çok kadınla birlikte olduğunu söylerken konunun hassasiyetinden dolayı adının açıklanmasını istemeyen üniversite mezunu 35 yaşındaki adam, “Bu işin yolu bir gülden ya da bir Porsche’dan geçer” diyor “kimisiyle on beş gün, kimisiyle birkaç ay.” Dindar biri olduğunu söylemesine karşın, inancından dolayı yaşadığı ilişkilerin günah olmadığını savunuyor. Bu rahatlığının nedenini, inancından gelen bir ruhsata bağlıyor. O ruhsatın adı muta...
PARA KARŞILIÐI NİKAH
İslam tarihi boyunca Şii ve Sünni din alimleri arasında en hararetli tartışma konularından biri olan “muta (faydalanma, menfaat) nikâhı,” Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde ve başka kaynaklarda, özetle “kadın ve erkek arasında belli bir maddi bedelle, belli bir süre için yapılan bir tür geçici evlilik olarak” tanımlanıyor.
HZ. MUHAMMED YASAKLADI, DİYANETE GÖRE CAİZ
DİYANET SESSİZSessiz sedasız geçiştirilen bu değişikliğin nedenini hem sözlü hem de yazılı olarak sorduğumuz DİB yetkilileri, “konuyla ilgili sözlü bir açıklama yapmak istemediklerini” belirtiyor. Ancak kurum, ilgili bölümüne gönderdiğimiz sorularımıza derginin baskıya girilmesine kadar yazılı bir açıklama yapmadı. “Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir” adlı çalışmada imzası bulunan ilahiyatçılardan ulaşabildiğimiz iki isim birbirinden farklı açıklamalarda bulunuyor. “Dört kişilik yazar heyeti adına açıklamada bulunduğunu” söyleyen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi İbrahim Kafi Dönmez, “İlk baskıda yer alan ifadelerden müt’aya izin verildiği anlamının çıkartılmaması gerektiğini” belirtiyor. Dönmez, “Muta hakkında ilk baskıdaki bilgilerin zihin karıştırıcı olduğu ve yanlış anlamalara yol açabileceği eleştirileri karşısında konunun yeniden ele alındığını ve heyetçe uygun görülen değişikliğin yapıldığını” söylüyor. Soruları telefonla yanıtlayan ve halen İstanbul Müftülüğü görevini yürüten Mustafa Çağrıcı ise “değişikliğin, ilk yorumun mutaya ruhsat anlamı taşıdığından ötürü yapıldığını” kabul ediyor. “Muta uygulamasının tamamıyla Şii mezhebine ve İran’a özgü olduğunu” savunan Çağrıcı, “Evlilik sürekli bir kurumdur. Dolayısıyla muta Sünni âlimlere göre ehl-i sünnet tarafından yapılamaz. Yapıldığı takdirde günah işlenmiş olur” sözleriyle çalışma arkadaşından farklı düşündüğünü ortaya koyuyor. Çağrıcı’nın verdiği bilgiye göre kitabın satış rakamı ise 140 bin (Diyanet’ten bu konuda da bir açıklama gelmedi).
Newsweek Türkiye'nin haberine göre; Hz. Muhammed döneminde yasaklandığı gerekçesiyle bugüne kadar hiçbir Sünni din adamı mutaya cevaz vermedi veya serbest olduğuna ilişkin üzerinde uzlaşılan bir çalışmaya imza atmadı.
Ancak Türkiye’nin en yetkili dini otoritesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) bir grup ilahiyatçıya hazırlattığı “Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir” adlı çalışma, mutayı yeniden tartışma konusu haline getirdi.
Kitapta, “Ehl-i Sünnet’e mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır” (İlk baskının ikinci cildi, 32 ile 34’üncü sayfalar) denmesi mutaya izin verildiği yorumlarına yol açtı. Daha da ilginç olanı ise, bu ifadelerin 2. ve 3. baskılarda bulunmaması. Bu arada, sonraki baskılarda muta konusunda değişiklik yapılmasına rağmen ilk baskı da toplatılmadı.
MEHİRLERİNİ (ÜCRET) VERİN HELAL OLSUN
Din İşleri Yüksek Kurulu, Ocak 2001’de yeni ve daha anlaşılır bir Kuran meali ve tefsiri hazırlamaya karar verdi. Ardından tanınmış dört ilahiyatçı profesör Hayrettin Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim Kafi Dönmez ve Sadrettin Gümüş bu iş için görevlendirildi. Sonuçta beş ciltlik kitabın ilk baskısı DİB Dini Yayınlar Dairesi tarafından 2005’te yayımlandı ve kısa sürede tükendi. Bu ilk baskıda Nisa suresi 24’üncü ayetin geniş bir tefsirine (detaylı yorum) yer verildi. DİB’in internet sitesindeki Kuran-ı Kerim mealinde bu ayet ele alınırken “Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur” deniliyor. Mehir, Türkçe’de ücret anlamına geliyor.
BAZI SAHABELERE GÖRE CAİZDİR
Kitapta bu ayetten hareketle, “muta nikâhının en azından İslâm’ın ilk yıllarında uygulandığının ve içtihatlara (din adamlarının ortak görüşü) dayanılarak bazı mezheplere (Şia mezhebi gibi) göre halen geçerli olduğunun” altı çiziliyordu. Kitabın, “İhtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır” denen ilgili bölümünde “Ehl-i sünnete mensup âlimlerden ve özellikle sahabeden bazılarına göre müt’a nikâhı caizdir, onu Hz. Peygamber değil ikinci halife yasaklamıştır.
MUTA NİKAHI KILINACAK ŞARTLAR
İmami Şiilere göre ihtiyaç ve zaruret şartı bulunmaksızın müt’a nikâhı caizdir. Sonuç olarak yolculukta ve savaşta kişinin eşinden ayrı düştüğü zamanlarda olduğu gibi ‘hadislerdeki yasaklama süresini geciktirmeyi gerektiren’ zaruretler bulunduğunda bu nikâh caizdir” ifadesi yer alıyordu. Ancak DİB tarafından yayımlanan bu tefsire muhafazakâr kesimden tepkiler gelmeye başlayınca, kitabın 2006 ve 2007’de yayımlanan ikinci ve üçüncü baskılarında muta ile ilgili bölüm çıkarıldı.
Hatta kamuoyuna yönelik herhangi bir düzeltme yazısı olmaksızın, ilk baskının tam aksi yönde bir yoruma yer verildi. Üçüncü baskının 45’inci sayfasındaysa artık şunlar yazıyor: “Şiilerin Caferi kolunda halen uygulanan bir nikâhın, yani belli bir süre ile sınırlı evlenmenin adı da müt’a nikâhıdır. İslam’ın ilk yıllarında dönemin şartlarına göre ihtiyaç bulunduğu için müt’a nikâhının bir müddet mubah kılındığı konusunda ittifak vardır. Ehl-i Sünnet âlimleri büyük çoğunlukla bu nikâhın ebedî olarak yasaklandığı hükmünü benimsemişlerdir.”
MUTA NEDİR?
Pek çok dini kaynakla birlikte, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan “İslam Ansiklopedisi”nde İbrahim Dönmez tarafından hazırlanan, mutanın ele alındığı bölümde (sayfa 174 – 180) özetle şu yorumlara yer veriliyor: Müt’a nikâhında kadın ve erkek, para ve zaman konusunda anlaştıktan sonra istedikleri zaman biraraya gelebiliyor. Bakire bir kızla velisinin izni alınmadan müt’a yapılamıyor. Ayrıca sözlü, nişanlı ve evli kadınlarla müt’a da mümkün değil. Evli ya da bekar bir erkek, dul ve boşanmış bir kadınla anlaşmasını yaptıktan sonra dilediği zaman, aynı evde kalma mecburiyeti olmadan beraber olabiliyor. Müt’a nikâhlı kadın da, daimi evlilik yapmış bir kadın kadar kocasına karşı sorumlu kabul edilmiyor. Cinsellik dışında diğer tüm faaliyetlerinde daha serbest hareket edebiliyor. Süre bitiminde yeni bir müt’a evliliği için kadının yeni bir adet görüp ‘temizlenene’ kadar beklemesi gerekiyor. Müt’a süresince kadın hamile kalırsa, çocuğun nüfusu ve her türlü bakımı babaya ait.
kaynak:interhaber