islami kesimin dergiler döneminin başlangıcı

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • hikmet24
    Member
    • 28-11-2005
    • 1724

    islami kesimin dergiler döneminin başlangıcı

    12 Eylül 1980 askeri darbesi İslami kesimde dergiler dönemini başlattı.

    Neredeyse her tarikatın, dergahın, cemaatin dergisi vardı:

    “Sızıntı”, “Zafer” Fethullah Gülen Cemaati’nin dergileriydi.
    “Altınoluk” Nakşibendi Erenköy Cemaati’nin dergisiydi.
    “Öğüt”, “İcmal” Kadiri Haydar Baş çevresinin çıkardığı dergilerdi.

    “Köprü”, “Bizim Aile” Mehmet Kutlular ekibinin çıkardığı dergilerdi.
    “Fetih”, “Genç Akademi” Süleymancılar’ın dergileriydi.
    “Dava” radikal Nurcular’ın dergisiydi.


    “Girişim” radikal İslamcı Kürtlerin dergisiydi.
    “Şehadet”, “Tevhid” Hizbullah’ın dergileriydi.
    “İktibas” tasavvuf karşıtı Ercüment Özkan çevresinin çıkardığı dergiydi.


    “Rönesans” Adnan Oktar çevresinin dergisiydi.
    “Kitap Dergisi” “Mavera” İslamcı edebiyatçıların dergileriydi.
    “Hareket”, “Ülke” İslamcı sosyalistlerin dergileriydi.
    “Tezkire”, “Umran” İslamcı entelektüellerin dergileriydi.


    1980’ler; kendi ifadelerine göre, “İslami uyanışın” başladığı yıllardı.
    Kuşkusuz aralarında farklılıklar vardı ama hepsi idealistti.

    Coşkuluydu.
    Fedakardı.
    Tek istekleri “İslami bir toplum” yaratmaktı.


    Sonra…
    Sonra ne mi oldu. ?? !! ??





    YENİ BİR DERGİ: İSLAM
    Tarih: 1 Eylül 1983.
    Nakşibendi Gümüşhanevi (İskenderpaşa) Dergahı’nın yarı-resmi yayın organı “İslam” dergisi çıktı. Aylıktı.
    Derginin başyazarı “Halil Necatioğlu” idi.
    Aslında bu isim; Profesör Mahmut Esat Coşan’ın müstear adıydı. Prof. Coşan müstear isim olarak, babası Halil Necati Coşan’ın adını kullanmıştı.


    M. Esat Coşan sıradan bir başyazar değildi.
    Gümüşhanevi Dergahı’nın şeyhi Mehmed Zahid Kotku’nun kızı Muhterem ile evliydi. 1977 yılında kayınpederinin bizzat elinden tutarak kürsüye çıkarması üzerine İskenderpaşa Camii’nde hafta sonları hadis dersleri vermeye başladı. İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesiydi.

    Şeyh Mehmed Zahid Kotku Ankara’ya geldiğinde mutlaka damadının evinde misafir oluyordu.
    Damadını seviyor, saygı duyuyordu. Dergah çevresinde artık herkes biliyordu ki, Şeyh Zahid Kotku’dan sonra dergahın postnişine Prof. Coşan oturacaktı.

    Ama bir sorun vardı.
    1970’li yılların sonunda dergah ile partinin/ MSP’nin arası açılmaya başladı. Şeyh Zahid Kotku, Erbakan’ın “Akıncılar” gibi radikal hareketlere sıcak bakmasına, karşı çıktı.
    Sonra bir gün Erbakan’a eniştesi Prof. Osman Çataklı aracılığıyla haber gönderdi, “Necmi partinin başından çekil!”


    Erbakan dergahın dinsel otoritesine karşı geldi. Gümüşhanevi Dergahı ile gerginliği sürerken 12 Eylül 1980 askeri darbesi oldu. Tutuklamalar sorunu geçici olarak unutturdu.
    Darbeden hemen sonra da Şeyh Zahid Kotku vefat etti.

    Prof. Coşan yeni şeyh oldu.
    Erbakan, dergahta değil akademide yetişen yeni şeyhe “biat” etmedi. 19 Temmuz 1983’te Refah Partisi’ni kurdu.
    Prof. Esat Coşan ise, RP’nin kuruluşundan bir buçuk ay sonra “İslam” dergisini çıkardı.


    DERGİNİN KÜNYESİ
    Prof. Esat Coşan, İslam Dergisi’nde genellikle Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden tanıdığı öğrencileriyle birlikteydi.
    İslam Dergisi’nin genel yayın yönetmeni Hasan Hüseyin Ceylan’dı.

    Yazı İşleri Müdürü ise Aykut Zahid Akman’dı.

    Hasan Hüseyin Ceylan ve Aykut Zahid Akman Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden sınıf arkadaşıydılar.
    Ankara’da yaşıyorlardı.
    Şeyhleri Esat Coşan’ın dizinin dibinden ayrılmıyorlardı.

    Dergi çalışmalarından arta kalan zamanlarda, Prof. Coşan’ın Ankara Demetevler Özelif Sitesi’ndeki “hadis sohbetlerini” organize ediyorlardı.

    İslam Dergisi’nin Ankara’da bir şirketin mescit olarak kullandığı küçük odasında, bir masa bir eski daktilo ile yayın hayatına başladı.
    Darbe günleri nedeniyle biraz ürkek yayın çizgileri vardı.

    Dergi içerik olarak, daha çok tasavvuf, geleneksel medrese ile radikal söylemlerin iç içe geçtiği bir politika takip etti.

    Hasan Hüseyin Ceylan tarafından yazılan “Unutulan Sünnetlerimiz” bölümünde, Hz. Muhammed’in yaşamından örnekler verildi;
    okurlara günlük yaşama ilişkin tavsiyelerde bulunuldu:
    “Futbol karşılaşmalarında giyilen şort erkeğin göbeği ile diz kapağı arasını örtüyorsa caizdir.”

    Dergi, genellikle yurt dışındaki İslami gelişmeleri haber verdi; Afganistan’ı işgal eden Sovyetler Birliği’ne ateş püskürüyorlardı. İran-

    Irak Savaşı’nda İran’ı destekliyorlardı. Ama Humeyni’ye mesafeliydiler.
    Dünyayı ikiye bölmüşlerdi; Müslümanlar ve kafirler. Avrupa Birliği’ne karşıydılar. Kendilerini, Mısır’daki Müslüman Kardeşler’e yakın görüyorlardı.


    İslam Dergisi’nin dış haberler sayfasını kim hazırlıyordu biliyor musunuz; Fehmi Koru!
    Dergiye, Zahid Akman’ın ağabeyi Turgut Akman’la evli gazeteci Nuriye Akman da gönüllü destek veriyordu.

    İslam Dergisi, ANAP’a yakındı; çünkü bu partinin kadrosu içinde, başta genel başkanı Turgut Özal olmak üzere, Gümüşhanevi Dergahı’na bağlı politikacılar vardı.

    Ancak ANAP’ın serbest piyasacı, AB’ye yakın siyaseti bu yakınlığın daha ileri gitmesine engel oldu.
    RP arasında gerginlik ise her geçen yıl arttı. Parti, İslam derginin parti binalarına girişini yasakladı.


    AYRILIK GERÇEKLEŞİYOR
    1990’lı yıllarda RP yükselişe geçti.
    Artık büyük şehirlerde yeni bir dönem başlamıştı.
    İstanbul, Ankara gibi şehirleri RP adayları kazanmıştı.
    Bu seçim başarısına rağmen İslam Dergisi Erbakan’a hala soğuktu.

    Ancak…
    1984 yılında Şeyh Zahid Kotku’nun adını alacak kadar dergaha bağlı olan Aykut “Zahid” Akman ve Hasan Hüseyin Ceylan gibi isimler, Şeyh

    Coşan’dan ayrılıp Erbakan’a biat ettiler.

    O yıllar faaliyete geçmek için hazırlıklar yapan Kanal 7 televizyonunun başına da İslam Dergisi idari müdürü Zekeriya Karaman getirildi.
    İslam Dergisi’nin yazı işleri kadrosundan Ferman Karaçam da Kanal 7 radyonun başındaydı artık.


    Fehmi Koru, İslam Dergisi’nden sonra Erbakan’ın ekibine dahil oldu; Milli Gazete’ye geçti; baş yazarı oldu.
    Sonrası malum…


    HIZLI YÜKSELİŞ


    İslam Dergisi’nden kopanlar ödüllerini hemen aldılar.

    Milletvekili oldular.
    Şirketler kurdular.

    Belediyelere fuar organizasyonları yaptılar.
    YİMPAŞ parasıyla “Politik Araştırmalar Merkezi” kurdular.
    ABD’ye bursa gönderildiler.


    Televizyon yöneticisi oldular,
    Büyüdüler…
    Ünlendiler…


    Bu arada, 28 Şubat kararları, Erbakan’ın yıldızını söndürdü.
    Ve zamanında Şeyh Esat Coşan’ın dizinin dibinden ayrılıp Erbakan’a biat edenler yine hemen çark ettiler.
    Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin gölgesine girdiler.
    “Yola devam” ettiler!


    Fakat bir fire verdiler: Hasan Hüseyin Ceylan konuşmalarıyla RP’nin kapatılmasına neden olmuş; siyaset yapması beş yıl yasaklanmıştı.
    Cezası bitince, İslam Dergisi’nde birlikte çalıştığı bacanağı, AKP milletvekili genel başkan yardımcısı Akif Gülle’nin kulisiyle AKP’ye girmeye çalıştı.

    Olmadı. AKP, Hasan Hüseyin Ceylan’ı kabul etmedi.
    Diğerlerinin yıldızı parlamaya devam etti.

    Geçmişte karşı çıktıkları her şeyi bu kez kendileri yapıyordu. Popüler dünyanın figürleriydiler artık. Her gün televizyon ekranındaydılar.

    450 milyon dolarlık Armada İş Merkezi’nin sahibi oldular!
    Diğer şirketleri, işleri, yatırımları, Deniz Feneri’ni yazmaya gerek var mı?
    Artık milyon dolarları telaffuz ediyorlardı. Her şey ne kadar kolay ve çabuk oluvermişti!

    İnsan sormadan edemiyor:

    İslam Dergisi günlerini hiç anımsıyorlar mı?

    O idealist- özverili gençlerin tüm çabaları sadece sınıf atlamak için miydi?
    “İslam toplumu” kurmak için büyük söz sarf edenler, sadece birkaç yıl içinde nasıl da ufalıvermişlerdi böyle.


    Neyse, hayat devam ediyor işte.
    Haziran 1998’den beri çıkmayan İslam Dergisi, on yıl aradan sonra Ekim ayında yeniden çıkıyor.

    Bir lokma bir hırka” felsefesine bağlılıklarını sürdürenlere duyurulur.


    alıntı .. Soner Yalçın
    saygılar
  • düdek
    Junior Member
    • 18-11-2004
    • 48

    #2
    Konu: islami kesimin dergiler döneminin başlangıcı

    yani ne olacaktı ki.İslama hizmet eden müslümanca yaşamaya çalışan insanlar hiçbirşey yapmayacaklar.Zengin olmayacaklar.Dergi gazete çıkarmayacaklar.televizyon kuramayacaklar.Devletin üst kademelerinde görev yapamayacaklar.Üniversitede okuyamayacaklar.amerikaya gidemeyecekler.Beş yıldızlı otel yapamayacak ve Her türlü yolsuzluğu yalanı dolanı yapan bir grubun gazetesinde çalışan bi adam(S.Y)deşifre edecekte ben buna inanacağım.Dinime küfür eden müslüman olsa bari.Arkadaşlar uyanalım,uyaralım oyuna gelmeyelim.Soner yalçının görev yaptığı gruba herşeyi yapmak mübah her melaneti işlemekte bi sakınca yok.Eğer yiğitseler,mertseler delikanlı iseler Görev yaptığı grubun yükselişini ne entrikalar çevirdiklerini kime şantaj yapıp kimi tehdit ettiklerini bi yazsın bi belgeselini yapsım 5n1k da yayınlasın da göreyim araşırmacı yazarlığı.

    Yorum

    • cunuyil
      Senior Member
      • 27-09-2005
      • 7297

      #3
      Konu: islami kesimin dergiler döneminin başlangıcı

      İslam'ın nuru bu yazıyı yazan ve okuyan herkesin üzerine olsun.Paylaşım için teşekkürler!

      Yorum

      İşlem Yapılıyor