Kaymakamdan müdürlere fırça! Balıkesir'in Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, ilçedeki okullarda görevlerini layıkıyla yapmamakla suçladığı müdürleri ve hizmetlileri fırçaladı.
BALIKESIR
11.01.2009 10:39:01
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız
Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, ilçedeki okullarda kaloriferlerin zamanında yakılmamasına şahit olması ve bu konuda kendisine çok sayıda şikayet gelmesi üzerine toplantı yaptı. İlçe Milli Eğitim Müdürü, okul müdürleri ile bu okullarda çalışan kaloriferci ve yardımcı hizmetli pozisyondaki personelin katıldığı toplantıda konuşan Küçük, yardımcı hizmetli kadrosunda çalışanların görevlerini yerine getirmediğini, bundan kendileriyle birlikte okul müdürleri ve Milli Eğitim Müdürü'nün sorumlu olduğunu söyledi. Birçok kere bizzat tanık olduğu görevi savsaklamaların haddini aştığını belirten Kaymakam Küçük, Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürleriyle hizmetlilere birer boş kağıt vererek işini beğenmeyenlerin hemen istifa etmesini istedi.
Kaymakam Küçük, "Yapmış olduğum gözlemlerde müdür arkadaşları ve kurum amiri arkadaşlarımı daha önce uyardım. Başta okullar olmak üzere resmi kurumlardaki birtakım arkadaşların pozisyonlarından rahatsız olduklarını, kendilerini okulların neredeyse amiri gibi gördüklerini gözlemliyorum. Bu devlette herkes, hizmetlilik, kalorifercilik, memurluk, amirlik, şeflik, kaymakamlık, valilik, başbakanlık, her ne derseniz deyin, verilen görevler adam gibi yapıldığı sürece saygıya değerdir. Onun için özellikle kış olmasından dolayı şu anda bolca şikayet alıyoruz.
Müdür arkadaşlarıma tüm uyarılarıma rağmen yardımcı hizmetli sınıfındaki arkadaşlarımız, kaloriferci arkadaşlarımızın birtakım ufak tefek, pasif ya da aktif direnişlerle beraber işlerini savsakladıklarını, işlerini yapmadıklarını, zaman zaman küçümsediklerini, kendilerini etraflarına belki de ben hizmetliyim şeklinde tanıtamadıklarını görüyorum. Bundan rahatsız olan varsa, az sonra hepinize birer tane boş kağıt dağıtacağım. Müdür arkadaşlarımız başka bir konuda inisiyatiflerini kullanabilirler. Eğer sizleri çalıştıramayacaklarsa, eğer sizlere bu işi yaptıramayacaklarsa, o arkadaşlarımız da boş kağıtlara istifa dilekçelerini yazabilirler. Eğer pozisyonlarınızdan siz de rahatsızsanız onlara iki satırlık dilekçeleriniz yazıp, 'Ben bu görevi yapmak istemiyorum, istifa ediyorum' diye yazabilirsiniz. Sizin yerinizde olmak isteyen binlerce, belki de milyonlarca insan var Türkiye'de. Ve bu insanlar evlerine beş kuruş para getirebilmek için bir sürü torpil ve kişi sokarak araya, çok üst düzeylerden torpil bularak işe girmeye çalışıyorlar. Ama sizler yapmış olduğunuz işin maalesef hala farkında değilsiniz.
Bunun ne büyük nimet olduğunun, evinize ekmek götürebilmenin ne kadar onurlu bir iş olduğunun farkında değilsiniz. İçinizde belki 4 kişiyi aşmayacak şekilde iyi çalışan arkadaşlarımız olabilir, onları tenzih ediyorum. Hizmetlisi saat 09.00'da sallana sallana okuluna gelen müdür arkadaşımız görmek istemiyorum, kendisi hemen zaten savunmasını hazırlasın, soruşturması da hemen peşinden gelecektir zaten. Ya da pozisyonlarınızı değiştireceksiniz. Müdür arkadaşlarımız, 'Hayır ben çalıştıramam' diyorsa hizmetlisini, müdürlüğü size vereceğiz arkadaşlar.
Okul müdürlüğünü siz yapacaksınız, o arkadaşlarımızı da hizmetli olarak görevlendireceğiz. Söyleyecek bir şeyi olan var mı içinizden? İçinizde işini yapan 3-4 kişiyi aşmaz. Dışarıdaki bir insan 9 tane kaloriferi yakıyor, bir okuldaki bir hizmetli 2 tane kaloriferi yakamıyor. Şu anda üniversite mezunları hizmetli olmak için devlet kademelerini aşındırıyor. Üniversite mezunu, 4 yıllık fakülte mezunu, inşaat mühendisleri, içerisinde her şey var. Hizmetlinin işi evrak taşıma değildir, sabah gelecek, sadece zorunlu ihtiyaçlarının dışındaki zamanının tamamını çalışarak geçirecek. Tıpkı memurlarımız nasıl çalışıyorsa, bankadaki görevli nasıl çalışıyorsa. Pozisyondan rahatsız olan varsa, ben bu işten gocunuyorum, utanıyorum diyen varsa, dağıttığımız beyaz kağıtlara ne yazarsanız geçerlidir, hemen istifa edebilirsiniz. Bunun bir aşama sonrası, üniforma getireceğiz, yardımcı hizmetli ve kaloriferci arkadaşlara üniforma getireceğiz. Pozisyondan rahatsız olan varsa hemen istifa etsin arkadaşlar." diye çıkıştı.
"YA YAPACAKSIN, YA DEF OLUP GİDECEKSİN"
Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, üzerinde son derece hassas olduğu konuda artık sabrının tükendiğini, herkesin haddini bilmesi gerektiğini söyledi. Öğretmenlere söz geçirip hizmetlilerine söz geçiremeyen okul müdürlerinin bu görevlerinde daha fazla kalmalarının anlamsız olduğunu ifade eden Küçük, vatandaşların isyan etme noktasına geldiğini ancak herkesin sessiz kaldığını ifade ederek, "Bu ne biçim anlayış, nasıl yönetim anlayışıdır bilemiyorum. Sakın personel eksikliği demeyin. Personel eksikliği her yerde var. Benim de hizmetlim yok ama problem o değil. Böyle bir mazeret istemiyorum. Vatandaş görüyor zaten bunları, bu bir birikim.
Bir tane olan bir olay değil. Tabiri caiz ise zıvanadan çıktı artık. Bu geldiğimiz günden beri devam ediyor, hizmetlileri çalıştıramama sorunu temel bir prensip haline gelmiş. Öyle değil mi Halk Eğitim Müdürü? Allah'ınızı severseniz elinizi vicdanınıza koyun ve siz bana söyleyin, 'Hayır efendim benim asla öyle bir problemim yok' deyin. Vallahi saygı duyacağım size. Adama,
'Yak' diyorum, 'Yakmak istemiyorum' diyor ya. Neyi çözeceksin, bunun çözümü net. Ya yapacaksın ya def olup gideceksin. Bunun başka yolu yok, başka türlü çözülmez. Benim de, 'Kaymakamlık yapmak istemiyorum, ben Dursunbey'i beğenmedim' deme hakkım var mı? İlçedeki insanların isyan etmesi lazım. Vallahi birleşip bu hizmetlileri dövmesi lazım, deyim yerindeyse, 'Arkadaş sen ne yapıyorsun, sen nasıl çalışmazsın' diye. 'Sen bunları niye çalıştırmıyorsun?' diye bizim kapımızı aşındırması lazım. Böyle bir rahatsızlık yok kimsede, herkes konuşuyor kendi arasında, ondan sonra geçiştiriliyor. Pisliği halının altına süpürmenin anlamı yok. Bu pisliğin olduğunu, böyle bir sorunun olduğunu biliyorum zaten, benden saklamayın" dedi.
Toplantıda söz alan Sadullah Özer İlköğretim Okulu'nun müdürü, okulun kaloriferlerini öğretmenler olarak kendi ceplerinden ücretini ödeyip dışarıdan birisine yaktırdıklarını söyleyince Kaymakam İbrahim Küçük çılgına döndü. "Böyle bir şey olur mu? Sizler eğitim camiasında yöneticisiniz. Nasıl dışarıdan birisine görev vererek okul çatısı altında iş yaptırırsınız? Bu nasıl iş anlamıyorum" diye tepki gösterdi.
Dursunbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdal Özenci ise, dönem başından beri yaptıkları bütün toplantılarda okullara gerekli özen ve önemin gösterilmesini müdürlerden istediklerini, bazı ufak tefek aksaklıkların idare edilmesi gerektiğini ancak görevini suiistimal edenlerin de cezalandırılmasının uygun olacağını söyledi. İlçedeki eğitim seviyesinin önceki senelere göre daha iyi olduğunu belirten Müdür Özenci, "Bu başarılar, öğrencilerin, öğretmen ve velilerimizin üçgeniyle oluşuyor. Okullarımızın sıcak tutulması için gereken her şeyi yapacağız" dedi.
Kaymakamın her birine beyaz boş kağıt dağıttığı okul müdürleri ve hizmetliler istifa etmeye yanaşmadı. Okullarda hizmetliler ve kaloriferciler için özel üniforma verileceği, okulların sıkı bir şekilde sürekli denetim altında tutulacağı bildirildi.
RAMAZAN ATAM-BALIKESİR
BALIKESIR
11.01.2009 10:39:01
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız
Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, ilçedeki okullarda kaloriferlerin zamanında yakılmamasına şahit olması ve bu konuda kendisine çok sayıda şikayet gelmesi üzerine toplantı yaptı. İlçe Milli Eğitim Müdürü, okul müdürleri ile bu okullarda çalışan kaloriferci ve yardımcı hizmetli pozisyondaki personelin katıldığı toplantıda konuşan Küçük, yardımcı hizmetli kadrosunda çalışanların görevlerini yerine getirmediğini, bundan kendileriyle birlikte okul müdürleri ve Milli Eğitim Müdürü'nün sorumlu olduğunu söyledi. Birçok kere bizzat tanık olduğu görevi savsaklamaların haddini aştığını belirten Kaymakam Küçük, Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürleriyle hizmetlilere birer boş kağıt vererek işini beğenmeyenlerin hemen istifa etmesini istedi.
Kaymakam Küçük, "Yapmış olduğum gözlemlerde müdür arkadaşları ve kurum amiri arkadaşlarımı daha önce uyardım. Başta okullar olmak üzere resmi kurumlardaki birtakım arkadaşların pozisyonlarından rahatsız olduklarını, kendilerini okulların neredeyse amiri gibi gördüklerini gözlemliyorum. Bu devlette herkes, hizmetlilik, kalorifercilik, memurluk, amirlik, şeflik, kaymakamlık, valilik, başbakanlık, her ne derseniz deyin, verilen görevler adam gibi yapıldığı sürece saygıya değerdir. Onun için özellikle kış olmasından dolayı şu anda bolca şikayet alıyoruz.
Müdür arkadaşlarıma tüm uyarılarıma rağmen yardımcı hizmetli sınıfındaki arkadaşlarımız, kaloriferci arkadaşlarımızın birtakım ufak tefek, pasif ya da aktif direnişlerle beraber işlerini savsakladıklarını, işlerini yapmadıklarını, zaman zaman küçümsediklerini, kendilerini etraflarına belki de ben hizmetliyim şeklinde tanıtamadıklarını görüyorum. Bundan rahatsız olan varsa, az sonra hepinize birer tane boş kağıt dağıtacağım. Müdür arkadaşlarımız başka bir konuda inisiyatiflerini kullanabilirler. Eğer sizleri çalıştıramayacaklarsa, eğer sizlere bu işi yaptıramayacaklarsa, o arkadaşlarımız da boş kağıtlara istifa dilekçelerini yazabilirler. Eğer pozisyonlarınızdan siz de rahatsızsanız onlara iki satırlık dilekçeleriniz yazıp, 'Ben bu görevi yapmak istemiyorum, istifa ediyorum' diye yazabilirsiniz. Sizin yerinizde olmak isteyen binlerce, belki de milyonlarca insan var Türkiye'de. Ve bu insanlar evlerine beş kuruş para getirebilmek için bir sürü torpil ve kişi sokarak araya, çok üst düzeylerden torpil bularak işe girmeye çalışıyorlar. Ama sizler yapmış olduğunuz işin maalesef hala farkında değilsiniz.
Bunun ne büyük nimet olduğunun, evinize ekmek götürebilmenin ne kadar onurlu bir iş olduğunun farkında değilsiniz. İçinizde belki 4 kişiyi aşmayacak şekilde iyi çalışan arkadaşlarımız olabilir, onları tenzih ediyorum. Hizmetlisi saat 09.00'da sallana sallana okuluna gelen müdür arkadaşımız görmek istemiyorum, kendisi hemen zaten savunmasını hazırlasın, soruşturması da hemen peşinden gelecektir zaten. Ya da pozisyonlarınızı değiştireceksiniz. Müdür arkadaşlarımız, 'Hayır ben çalıştıramam' diyorsa hizmetlisini, müdürlüğü size vereceğiz arkadaşlar.
Okul müdürlüğünü siz yapacaksınız, o arkadaşlarımızı da hizmetli olarak görevlendireceğiz. Söyleyecek bir şeyi olan var mı içinizden? İçinizde işini yapan 3-4 kişiyi aşmaz. Dışarıdaki bir insan 9 tane kaloriferi yakıyor, bir okuldaki bir hizmetli 2 tane kaloriferi yakamıyor. Şu anda üniversite mezunları hizmetli olmak için devlet kademelerini aşındırıyor. Üniversite mezunu, 4 yıllık fakülte mezunu, inşaat mühendisleri, içerisinde her şey var. Hizmetlinin işi evrak taşıma değildir, sabah gelecek, sadece zorunlu ihtiyaçlarının dışındaki zamanının tamamını çalışarak geçirecek. Tıpkı memurlarımız nasıl çalışıyorsa, bankadaki görevli nasıl çalışıyorsa. Pozisyondan rahatsız olan varsa, ben bu işten gocunuyorum, utanıyorum diyen varsa, dağıttığımız beyaz kağıtlara ne yazarsanız geçerlidir, hemen istifa edebilirsiniz. Bunun bir aşama sonrası, üniforma getireceğiz, yardımcı hizmetli ve kaloriferci arkadaşlara üniforma getireceğiz. Pozisyondan rahatsız olan varsa hemen istifa etsin arkadaşlar." diye çıkıştı.
"YA YAPACAKSIN, YA DEF OLUP GİDECEKSİN"
Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, üzerinde son derece hassas olduğu konuda artık sabrının tükendiğini, herkesin haddini bilmesi gerektiğini söyledi. Öğretmenlere söz geçirip hizmetlilerine söz geçiremeyen okul müdürlerinin bu görevlerinde daha fazla kalmalarının anlamsız olduğunu ifade eden Küçük, vatandaşların isyan etme noktasına geldiğini ancak herkesin sessiz kaldığını ifade ederek, "Bu ne biçim anlayış, nasıl yönetim anlayışıdır bilemiyorum. Sakın personel eksikliği demeyin. Personel eksikliği her yerde var. Benim de hizmetlim yok ama problem o değil. Böyle bir mazeret istemiyorum. Vatandaş görüyor zaten bunları, bu bir birikim.
Bir tane olan bir olay değil. Tabiri caiz ise zıvanadan çıktı artık. Bu geldiğimiz günden beri devam ediyor, hizmetlileri çalıştıramama sorunu temel bir prensip haline gelmiş. Öyle değil mi Halk Eğitim Müdürü? Allah'ınızı severseniz elinizi vicdanınıza koyun ve siz bana söyleyin, 'Hayır efendim benim asla öyle bir problemim yok' deyin. Vallahi saygı duyacağım size. Adama,
'Yak' diyorum, 'Yakmak istemiyorum' diyor ya. Neyi çözeceksin, bunun çözümü net. Ya yapacaksın ya def olup gideceksin. Bunun başka yolu yok, başka türlü çözülmez. Benim de, 'Kaymakamlık yapmak istemiyorum, ben Dursunbey'i beğenmedim' deme hakkım var mı? İlçedeki insanların isyan etmesi lazım. Vallahi birleşip bu hizmetlileri dövmesi lazım, deyim yerindeyse, 'Arkadaş sen ne yapıyorsun, sen nasıl çalışmazsın' diye. 'Sen bunları niye çalıştırmıyorsun?' diye bizim kapımızı aşındırması lazım. Böyle bir rahatsızlık yok kimsede, herkes konuşuyor kendi arasında, ondan sonra geçiştiriliyor. Pisliği halının altına süpürmenin anlamı yok. Bu pisliğin olduğunu, böyle bir sorunun olduğunu biliyorum zaten, benden saklamayın" dedi.
Toplantıda söz alan Sadullah Özer İlköğretim Okulu'nun müdürü, okulun kaloriferlerini öğretmenler olarak kendi ceplerinden ücretini ödeyip dışarıdan birisine yaktırdıklarını söyleyince Kaymakam İbrahim Küçük çılgına döndü. "Böyle bir şey olur mu? Sizler eğitim camiasında yöneticisiniz. Nasıl dışarıdan birisine görev vererek okul çatısı altında iş yaptırırsınız? Bu nasıl iş anlamıyorum" diye tepki gösterdi.
Dursunbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdal Özenci ise, dönem başından beri yaptıkları bütün toplantılarda okullara gerekli özen ve önemin gösterilmesini müdürlerden istediklerini, bazı ufak tefek aksaklıkların idare edilmesi gerektiğini ancak görevini suiistimal edenlerin de cezalandırılmasının uygun olacağını söyledi. İlçedeki eğitim seviyesinin önceki senelere göre daha iyi olduğunu belirten Müdür Özenci, "Bu başarılar, öğrencilerin, öğretmen ve velilerimizin üçgeniyle oluşuyor. Okullarımızın sıcak tutulması için gereken her şeyi yapacağız" dedi.
Kaymakamın her birine beyaz boş kağıt dağıttığı okul müdürleri ve hizmetliler istifa etmeye yanaşmadı. Okullarda hizmetliler ve kaloriferciler için özel üniforma verileceği, okulların sıkı bir şekilde sürekli denetim altında tutulacağı bildirildi.
RAMAZAN ATAM-BALIKESİR
Yorum