İran'ı Türkiye'den farklı kılan neden
Diğer GÜNCEL haberlerini okumak için tıklayınız...
İran, kendi haberleşme uydusunu uzaya göndermesi yüzünden ABD'nin tepkisini çekerken İran ile Türkiye arasındaki fark bir kez daha gün yüzüne çıktı.
06 Şubat 2009 00:25
Rusya ve ABD arasındaki uzay yarışından yola çıkan Star Gazetesi yazarı Murat Birsel, İran'ın kendi yapımı olan haberleşme uydusunu uzaya fırlatmasını köşesine taşıdı. Birsel, İranlı bilim adamlarının gerçekleştirdiği projelerle ile Türkiye'deki eğitimi, Osmanlı'nın İstanbul'u fethindeki Bizans'ın durumu ile kıyaslayarak verdi.
Birsel'den iki ülkenin farkını ortaya koyan ilginç tespitler:
Bize tepeden bakan İran!
Acaba bakanlar kurulunun kapısı açıldı, haberci içeri daldı ve ‘İran kendi uydusunu attı’ diye bağırdı mı?
Bilemiyorum.
Ama Sovyetler’in ABD’den önce uydu atmaları, uzayda yürümeleri sonunda Amerika’nın aya ayak basmasıyla neticelenen bir yarışı kızıştırmıştı.
Türkiye-İran ilişkilerini elbette bir ABD ve SSCB çekişmesi anlamında ele alıyor değilim, ama şu gelişmeden sonra ‘bilimin neresindeyiz’ diye sorgulamamız gerektiğine eminim.
Komşumuz şeriat kurallarına göre yönetiliyor.
Komşumuza dünya her tür ambargoyu uyguluyor.
Ve bizim komşular kendi haberleşme uydularını uzaya yolluyor, adı: Ümit.
Bizde derhal bir bilim zirvesi yapılması lazım adı: İmdat!
* * *
Komşunun bilim adamları bizim bilim insanlarımızdan daha mı iyi?
Yoksa bizimkiler...
Başörtüsüyle uğraşmaktan,
rektör dekan seçiminden,
YÖK takışmalarından,
memleketi kurtarma ve idare etme sevdasından,
birbirini fişlemek ve rapor tutmaktan,
sizlerin de aklınıza geldikçe ekleyebileceğiniz sair yüzlerce sebepten ötürü;
bilimi savsaklıyor ve gerçek işlerini yapmıyor mu?
* * *
Neticeye bakalım; İran kendi haberleşme uydusunu atıyor, bize yukarıdan bakıyor.
İran’ın ümidi, bizim umutsuzluğumuz olsun demiyorum ama hırsımız olsun bari!
İnsanın ‘İran gibi oluruz mazallah’ diyen bilim adamlarına ‘önce sen kendi alanında adamlarla başa çık da sonra konuş’ diyesi geliyor. Demeç bol:
Türkiye kendi astronotunu yetiştiriyor.
Türkiye kendi CERN’ini yapacak.
Türkiye laf laf laf...
İran uyduyu fırlatıyor!
Bizimki ne zamana?
Kim tarih verebiliyor?
* * *
Adamların füzeleri var, balistik füzeleri de bugün yarın devreye girecek.
Bizim laiklik tartışmaları Fatih’in İstanbul’u aldığı sırada Bizans papazlarının meleklerin cinsiyetini tartışmasını andırıyor olmasın?
Biz ‘bismillah’ öğretim yılına başlıyoruz, bilimsellik adına her şey kağıt üzerinde kalıyor.
Komşu ‘yallah’ diyor, dikiyor uyduyu tepemize.
Bu durumu görmezden gelecek veya ‘Nefesleri daha kuvvetli olsa gerek’ diye izah edecek değiliz herhalde!
Gerekirse bütün dünyaya posta koyuyor, helal olsun, bize yakışanı budur diye seviniyoruz.
Ama böyle posta koymaya devam edeceksek kendimize de bilimsel hedefler koymamız ve belli süreler sonucu elde edilecek neticeler belirlememiz lazım gelmez mi?
* * *
İran’ın kendi teknolojisiyle ürettiği füzelerin menzili İstanbul’a yetiyor mu?
Yetiyor.
ABD boşuna Tahran yakında bizi vuracak füze yapar diye dertlenmiyor.
Biz ‘sesini yükseltme’ dediğimiz İsrail’den insansız keşif uçağı alıyor muyuz?
Alıyoruz.
Onlar da kendi füzelerini kendileri yapabiliyor.
Biz aradayız!
Bize vız gelir tırıs gider o başka; çünkü biz ölüm emredilince ölen bir milletiz, eyvallah!
Orada bir endişe yok, hiç yok.
Ama devir ve maksat, ölmeden öldürmek...
Bunun için de kafayı kullanmak gerek!
" İran'ı Türkiye'den farklı kılan neden GÜNCEL haberler haberleri haberi haber- Haber7 haber7.com - Güncel Haberler, Son dakika haberleri - Bu noktada haber var "
Diğer GÜNCEL haberlerini okumak için tıklayınız...
İran, kendi haberleşme uydusunu uzaya göndermesi yüzünden ABD'nin tepkisini çekerken İran ile Türkiye arasındaki fark bir kez daha gün yüzüne çıktı.
06 Şubat 2009 00:25
Rusya ve ABD arasındaki uzay yarışından yola çıkan Star Gazetesi yazarı Murat Birsel, İran'ın kendi yapımı olan haberleşme uydusunu uzaya fırlatmasını köşesine taşıdı. Birsel, İranlı bilim adamlarının gerçekleştirdiği projelerle ile Türkiye'deki eğitimi, Osmanlı'nın İstanbul'u fethindeki Bizans'ın durumu ile kıyaslayarak verdi.
Birsel'den iki ülkenin farkını ortaya koyan ilginç tespitler:
Bize tepeden bakan İran!
Acaba bakanlar kurulunun kapısı açıldı, haberci içeri daldı ve ‘İran kendi uydusunu attı’ diye bağırdı mı?
Bilemiyorum.
Ama Sovyetler’in ABD’den önce uydu atmaları, uzayda yürümeleri sonunda Amerika’nın aya ayak basmasıyla neticelenen bir yarışı kızıştırmıştı.
Türkiye-İran ilişkilerini elbette bir ABD ve SSCB çekişmesi anlamında ele alıyor değilim, ama şu gelişmeden sonra ‘bilimin neresindeyiz’ diye sorgulamamız gerektiğine eminim.
Komşumuz şeriat kurallarına göre yönetiliyor.
Komşumuza dünya her tür ambargoyu uyguluyor.
Ve bizim komşular kendi haberleşme uydularını uzaya yolluyor, adı: Ümit.
Bizde derhal bir bilim zirvesi yapılması lazım adı: İmdat!
* * *
Komşunun bilim adamları bizim bilim insanlarımızdan daha mı iyi?
Yoksa bizimkiler...
Başörtüsüyle uğraşmaktan,
rektör dekan seçiminden,
YÖK takışmalarından,
memleketi kurtarma ve idare etme sevdasından,
birbirini fişlemek ve rapor tutmaktan,
sizlerin de aklınıza geldikçe ekleyebileceğiniz sair yüzlerce sebepten ötürü;
bilimi savsaklıyor ve gerçek işlerini yapmıyor mu?
* * *
Neticeye bakalım; İran kendi haberleşme uydusunu atıyor, bize yukarıdan bakıyor.
İran’ın ümidi, bizim umutsuzluğumuz olsun demiyorum ama hırsımız olsun bari!
İnsanın ‘İran gibi oluruz mazallah’ diyen bilim adamlarına ‘önce sen kendi alanında adamlarla başa çık da sonra konuş’ diyesi geliyor. Demeç bol:
Türkiye kendi astronotunu yetiştiriyor.
Türkiye kendi CERN’ini yapacak.
Türkiye laf laf laf...
İran uyduyu fırlatıyor!
Bizimki ne zamana?
Kim tarih verebiliyor?
* * *
Adamların füzeleri var, balistik füzeleri de bugün yarın devreye girecek.
Bizim laiklik tartışmaları Fatih’in İstanbul’u aldığı sırada Bizans papazlarının meleklerin cinsiyetini tartışmasını andırıyor olmasın?
Biz ‘bismillah’ öğretim yılına başlıyoruz, bilimsellik adına her şey kağıt üzerinde kalıyor.
Komşu ‘yallah’ diyor, dikiyor uyduyu tepemize.
Bu durumu görmezden gelecek veya ‘Nefesleri daha kuvvetli olsa gerek’ diye izah edecek değiliz herhalde!
Gerekirse bütün dünyaya posta koyuyor, helal olsun, bize yakışanı budur diye seviniyoruz.
Ama böyle posta koymaya devam edeceksek kendimize de bilimsel hedefler koymamız ve belli süreler sonucu elde edilecek neticeler belirlememiz lazım gelmez mi?
* * *
İran’ın kendi teknolojisiyle ürettiği füzelerin menzili İstanbul’a yetiyor mu?
Yetiyor.
ABD boşuna Tahran yakında bizi vuracak füze yapar diye dertlenmiyor.
Biz ‘sesini yükseltme’ dediğimiz İsrail’den insansız keşif uçağı alıyor muyuz?
Alıyoruz.
Onlar da kendi füzelerini kendileri yapabiliyor.
Biz aradayız!
Bize vız gelir tırıs gider o başka; çünkü biz ölüm emredilince ölen bir milletiz, eyvallah!
Orada bir endişe yok, hiç yok.
Ama devir ve maksat, ölmeden öldürmek...
Bunun için de kafayı kullanmak gerek!
" İran'ı Türkiye'den farklı kılan neden GÜNCEL haberler haberleri haberi haber- Haber7 haber7.com - Güncel Haberler, Son dakika haberleri - Bu noktada haber var "
Yorum