Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

    Fetullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Samanyolu Yayıncılık A. Ş. Grubu’na bağlı Mehtap TV’de hafta içi her gün yayınlanan, “İslam ve Hayat” adlı bir program varmış.

    Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer, vatandaşlardan gelen soruları yanıtlıyormuş. Kadın-erkek ilişkilerinden, çalışma hayatına kadar birçok konuda “fetva” veriyormuş.

    Hoca’nın bir de internet sitesi varmış; orada da kendisine gelen soruları “İslam’a dair sağlıklı bilgiler” başlığı altında yanıtlıyormuş.

    ***

    Adamın biri bu Hoca’ya sormuş:

    “Eşim namaz kılmıyor, ne yapayım?”

    Hoca yapıştırmış cevabı:

    “Namazsız bir ev bereketsiz bir evdir. Şeytanın hâkimiyetinde olan bir evdir. Huzursuz bir evdir. Elbette benim hanımım namaz kılmıyorsa bu huzuru kaçırır. Ona bu işi anlatırım, yalvarırım, yakarırım. Kılmıyorsa, darılırım, giderim, başka şeyler yaparım... Bu bir ayrılma sebebi olur, hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir.”


    ***

    Sonra kadının biri Hoca’ya sormuş:

    “Kocam beni aldatıyor, ne yapayım?”

    Hoca yine yapıştırmış cevabı:

    “Ya boşanacaksınız ve bunun zorluklarını göze alacaksınız ya da buna katlanacaksınız. Şahsen ben size bunu tavsiye ederim.”


    ***

    Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin:

    Aklı başında gerçek bir din âlimi (hangi semavi dinden olursa olsun) bu sorulara böyle yanıt verir mi?

    Kocası tarafından aldatılan kadına “Boşanma, kabul et” derse, karısı tarafından aldatılan kocaya aksini söyleyebilir mi?

    “Karın namaz kılmıyorsa boşa, seni aldatıyorsa boşama” der mi?


    ***

    Üniversitede İslam Hukuku dersi veren bu Hoca, tek örnek değil aslında...

    Biz öyle yobazlar gördük ki; sırf din işleriyle devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini söylediğimiz için bizi “dinsizlik” le suçlarlar; ama kendileri dini kullanarak sahtekârlık yapmaktan çekinmezler!

    Bir çırpıda on yalanı art arda dizmekte sakınca görmezler...

    Ele talkını verip, Hüseyin Üzmez örneğinde olduğu gibi salkımı yutmaktan kaçınmazlar...

    Kadınların otomobil kullanmasını bile haram saydıkları halde, tatil kaçamaklarında jet-ski’ye binmekten utanmazlar!


    ***

    Tanıyın artık bunları...

    Ve ne olur; söylediklerini ciddiye almaktan vazgeçin!


    *****

    ALÇAK!


    Televizyonda bir tartışma programına davet edilseniz... Karşınızdaki kişi sizi delirtse ve ağzınızdan, “Alçak”, “Namert” gibi sözler kaçıverse...

    RTÜK o televizyona cezayı kesiverir!

    Çünkü çocukları şiddetten, küfürden korumayı öngören yasa maddeleri, o sözlerin söylenmesini yasaklar!


    ***

    Başbakan, dün Kırıkkale mitinginde aralarında çocukların da olduğu on binlerce kişinin önünde CHP’yi hedef almış ve bu iki hakaret sözcüğünü de kullanmış!

    Bir Başbakan’ın, televizyonda yasak olan sözleri söylemesi garip değil mi?



    *****

    GÜNÜN SORUSU

    CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, ilçelerdeki belediye meclisleri için gösterilecek adaylar yüzünden dün istifanın eşiğine geldi...

    Acaba şu seçim sürecinde yaşadıklarını bir gün kitap haline getirecek mi?



    *****


    Sevigen’e üç soru

    CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen dün kameraların karşısına geçip hakkındaki iddiaları yanıtlamaya çalıştı. Ama bana göre başaramadı...

    Kendisine üç sorum olacak:

    1) İddialar, senin “yanlış işler yapman”la ilgiliydi Sevigen... Neden basın toplantısını, arkanda kocaman bir CHP bayrağıyla yaptın? Atatürk’ün partisinin bayrağını, böylesine bir durumda arkana almaktan hiç rahatsızlık duymadın mı?

    2) “Aracılık” ettiğin şirkete ortak olamadığını, çünkü gerekli parayı bulamadığını söyledin. Hatta “Dairemi satışa çıkardım, satamadım” dedin... Peki; aynı tarihlerde Sarıyer’de, bir müddet sonra da Bahçeşehir’de ve Tepekent’te üç villa aldın mı? Yanıtın, “evet” se... Paran yoksa, nasıl aldın?

    3) Sana daha önce de “birinci dereceden akrabalarınla birlikte mal varlığını açıkla” diye bir çağrıda bulunmuştum, ama bunu yapmadın... Neden? Yoksa bir “Anadolu çocuğu” olarak, ne kadar zengin olduğunu görüp, kıskanacağımızı mı düşündün?

    Mustafa Mutlu
  • sandiego
    Junior Member
    • 12-08-2007
    • 105

    #2
    Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

    Bu tür konular da En Uzman olanı ve en güzel anlatan kişi Yaşar Nuri ÖZTÜRK onun üzerine tanımam şahsen Bizim Toplumumuzun anlıyacağı dil den O kadar güzel izah edip anlatıyor ki:flower::flower::flower:

    (( Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer)) Bu şahsiyeti O Okul da nasıl ders verdiriyorlar aca ba
    Son düzenleme sandiego; 18-02-2009, 15:55.

    Yorum

    • nail40
      Member
      • 20-03-2006
      • 1528

      #3
      Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

      zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış
      Son düzenleme nail40; 18-02-2009, 16:27.

      Yorum

      • cunuyil
        Senior Member
        • 27-09-2005
        • 7297

        #4
        Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

        Konunun girişiyle sonucu arasından onlarca cevap yazmak mümkün...Siyaset mi konuşacağız ya da bir öğretim üyesinin fetvasını mı?

        Ha! Bu arada öyle ilginç bir yazı yazılmış ki bir taraf tukaka iken,bir taraf da 12. ve 14. taraf...

        Yorum

        • ALAMUT07
          Member
          • 26-08-2005
          • 680

          #5
          Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

          ÇAMUR ATTILAR AMA İZİ KALMADI




          Vatan'dan akıl almaz çarpıtma

          Vatan gazetesinde dini konuları hafife alma, dindar insanları rencide etme artık adet haline geldi. İşte yeni bir örneği...

          Vatan, Mehtap TV'de yayınlanan İslam ve Hayat programında Prof. Dr. Faruk Beşer'in sorulara verdiği cevapları çarpıtarak okuyucusuna iletti. Önce Vatan'ın haberi:

          Ekranda ilginç fetva: Namaz kılmayanı boşa, aldatanı boşama. Fetullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen Mehtap TV'de şok eden yorumlar...

          Sakarya İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Faruk Beşer'in canlı yayında gelen sorulara verdiği yanıtlar şaşkınlık yaratıyor. Beşer, "Namaz kılınmayan ev şeytanın hakimiyetindedir. Aldatan kocaya dayanmak da ibadettir" diyor

          ANKARA - Fetullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen Samanyolu Yayıncılık A.Ş. Grubu'na bağlı Mehtap TV'de hafta içi her gün, "İslam ve Hayat" adlı program yapan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer'in yorumları dinleyenleri şaşkına çeviriyor. Programda vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayan Prof. Beşer, kadın-erkek ilişkilerinden, çalışma hayatına kadar birçok konuda "fetva" veriyor. Prof. Beşer benzer yorumları internet sitesinde de yapıyor. Beşer'in bazı vatandaşlara verdiği cevaplar, dinleyenleri hayrete düşürüyor. İşte bunlardan bazıları:



          Eşim namaz kılmıyor

          Eşi namaz kılmayan kocanın ahrette maruz kalacağı duruma ilişkin sorusuna Prof. Beşer'in yanıtı şöyle: "Bu bir problem elbette. Namaz, İslam'ın ana direği... Namazsız bir evin bereketsiz olduğunu biliyoruz. Şeytanın hakimiyetinde olan bir ev olduğunu biliyoruz. Namaz kılmayan bir kadın ve namaz kılan bir erkek veya namaz kılmayan bir erkek ve namaz kılan bir kadının olduğu bir ev, huzursuz bir evdir. Ya kadına ya erkeğe haksızlık yapılmaktadır. Böyle bir evin olmasından, böyle olmaktan Allah'a sığınırız. Hukuki izahları bir tarafa bırakırsak, Kuran'da veya sünnette yani İslam'ın temel kaynaklarında namaz kılmayana şöyle ceza verilir diye bir emir bilmiyoruz. Elbette benim hanımım namaz kılmıyorsa bu huzuru kaçırır. Ona bu işi anlatırım, yalvarırım, yakarırım. Kılmıyorsa, darılırım, giderim, başka şeyler yaparım... Düşünün ki namaz kılmıyor ve namaz kılmanın da gerekli olduğuna inanmıyorsa bir erkek ya da bir kadın Allah korusun bu insanı dinden çıkarır. Namaz kılmıyor ve gereğine inanmıyorsa böyle bir durumda zaten o insan mümin sayılmaz. Mümin sayılmazsa namaz kılan bir bayanın, namaz kılmayan bir erkeğin nikahında bulunması ve aksi olması evli olması mümkün olmaz zaten. O zaman bu bir ayrılma sebebi olur hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir."





          Kocam aldatıyor


          Prof. Beşer'in, "Aldatılan kadın ne yapmalı?" diye soran bir vatandaşa yanıtı ise şöyle oldu: "Şimdi siz iki kötü durumla karşı karşıyasınız, bunlardan birisini seçmek zorundasınız: Ya boşanır ve bunun zorluklarını göze alır, bunlara katlanırsınız ki, bu çok zordur ve hangi kötülüklere sebep olacağını bilemezsiniz. Ya da bu ızdırabı içinizde sürekli taşır ve beraberliğe katlanırsınız. Şahsen ben size bunu tavsiye ederim. Çünkü böylece kocanızı da kurtarmış olursunuz. Tahammül için ve onun düzelmesi için Allah'a sürekli dua edersiniz. Bu da sizin ibadetiniz olmuş olur. Ama her iki durumda da bu acıların mükafatını Allah'tan alırsınız."

          'İslam'a dair sağlıklı bilgiler' anonsuyla yayımlanıyor

          Prof. Faruk Beşer'in vatandaşlardan gelen dini konulardaki soruları cevaplandırdığı program, Mehtap TV'de hafta için her gün, "İslam'ın özüne dair sağlıklı bilgileri nasıl edinebiliriz? Modern hayat şartlarında hangi zorluklarla karşılaşıyoruz? İslamiyet'in gündelik hayata Müslümanlara sağladığı kolaylıklar ve imkanlar nelerdir? Prof. Dr. Faruk Beşer, İslam ve Hayat programında İslam anlayışımıza dair seyirci sorularına sahih kaynaklar ışığında cevap veriyor" anonsuyla yayımlanıyor.

          Şimdi de Mehtap TV'de yayınlanan Vatan'ın çarpıttığı İslam ve Hayat programının bant çözümü:

          Soru soran: Serkan ...

          Soru: Evin reisi olan erkeğin namaz kılmayan eşine davranışı nasıl olmalıdır? Kocanın bütün anlatmalarına rağmen eşi kılmamakta diretiyorsa ne yapmalıdır? Ayrıca elinden geldiğince yardımcı olmasına rağmen koca, karısının bu durumundan dolayı ahirette azaba maruz kalır mı?




          Prof. Dr. Faruk Beşer (Cevap): Yani bu bir problem elbette. Daha önce de anlattık namaz İslam'ın ana direği. Bunu biliyoruz biz, namaz eşittir İslam bunu biliyoruz. Bunun yanında "Lâ ikrahe fid dîn" Dinde zorlama yoktur. Zorla bir şey yaptırılmaz insana. Bunu da biliyoruz. Dinde zorlama yoktur deyince, başkalarını dine zorlayamayacağımız gibi, akil baliğ olmuş insanları da dini kabule dini yaşamaya zorlayamayız demektir. Bunu da biliyoruz. Ama bunun ötesinde namazsız bir evin bereketsiz olduğunu biliyoruz. Şeytanların hakimiyetinde olan bir ev olduğunu biliyoruz. Namaz kılan bir erkek ve namaz kılmayan bir kadın. Ya da namaz kılan bir kadın, namaz kılmayan bir erkek, böyle bir ev huzursuz bir evdir. Hoş bir ev değildir. Bir tarafa gadredilen bir evdir. Ya erkeğe gadrolmaktadır, ya kadına gadrolmaktadır. Haksızlık yapılmaktadır. Dolayısıyla böyle bir evin olmasından Allah'a sığınırız. Böyle olmaktan Allah'a sığınırız. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, bir takım fıkhi izahları bir tarafa bırakırsak, zamansal anlamaları bir tarafa bırakırsak, Kur'an-ı Kerim'de ya da Sünnet'te yani İslam'ın temel kaynaklarında iste hanımı namaz kılmazsa onu döver, atar, kırar falan, şöyle ceza verir, veya koca namaz kılmazsa şöyle yapar filan diye bir nas, bir emir bilmiyoruz. Velakin elbette, aslında bütün insanların İslam'ı kabul etmeleri ile bir bakıma mükellef olan, yani davet ile tebliğle mükellef olan her insan elbette öncelikle ailesine karşı, evine karşı, hanımına karşı, bigane kalamaz. Onlara da bir şeyler anlatır. Elbette bu huzuru kaçırır. Elbette benim hanımım namaz kılmıyorsa ben ona anlatır, yalvarır yakarır ederim, efendim bu işi anlatırım, o kılmıyorsa, üzülürüm, darılırım, kızarım giderim, başka şeyler yaparım. Yani doğrudan doğruya ona bir baskı yapamasam da, dolaylı bir takım manevi etkileme yolları ararım. her şeye rağmen yapmıyorsa, ve kabul ederek yapmıyorsa, böyle bir durumda onunla ayrılma yoluna belki gitmemek gerekir. Yani aileyi yıkmamak gerekir, velakin düşünün namaz kılmıyorsa, namaz kılmanın gerekliliğine de inanmıyorsa, bir erkek yada bir kadın, Allah korusun bu insanı doğrudan doğruya dinden çıkarır. Namaz kılmıyor ve namazın gereğine inanmıyorsa. O zaman böyle bir durumda o insan zaten mümin sayılmaz. Mümin sayılmazsa namaz kılan bir bayanın, namaz kılmayan bir erkeğin nikahında bulunması veya aksi olması, namaz kılan bir erkeğin, namaz kılmayan, namazı reddeden bir kadınla, namazı kabul etmeyen bir kadınla evli olması mümkün olmaz zaten. O zaman bu bir ayrılma sebebi olur. Hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir. Ama tekrar etmek gerekirse, namazı inkar etmediği halde kılmayan, tembellikten dolayı kılmayan, bilgi eksikliğinden dolayı kılmayanlarla ayrılmak gerekir demek kolay değildir, böyle bir şey söylemek mümkün değildir. Eğer erkek de elbette, namazı anlatma, namazın önemini kavratma bakımından yapması gerekenleri yapmıyorsa, efendim. İcabında namaz kılmadığından dolayı hanımından böyle kırılma yoluyla olsun, onu uyarmıyorsa, ikaz etmiyorsa, bütün bunlardan dolayı kıyamette hesaba çekilir tabi. Bunu da bilmemiz lazım.

          Soru soran: Zeynep ...

          Soru:
          Aldatılan kadın eğer boşanmayı düşünmüyorsa ne yapmalıdır? Eşim yanlış olduğunun farkında; çok pişman olmuş. Ama ben bunu nasıl hazmedeceğim bilemiyorum. Bu bana çok acı veriyor. Ne yapmalıyım?

          Cevap: Zor bir şey yani. Aldatmaktan da aldatılmaktan da Allah'a sığınırız. Böyle bir şey olmaz. Bizi aldatan bizden değildir diyor Efendimiz (s.a.s.). Mümin aldatmaz. Mümin her hatayı yapabilir ancak aldatmaz. Yalan söylemez, yalan söylemez. Tabi burada aldatmak yalan söylemekten biraz da farklı bir şey. Bu çok kötü bir şey. Bugün modern hayat insanları buna alıştırmaya çalışıyor. Zaman zaman söylemiştim, isim vermemde de bir sakıncası yok ama herkesin tanıdığı bir isim, isim vermeyeyim. Koskocaman programlar yapan, aktris, sanatkar, sanatçı diye geçinen bir kadın. Soruyorlar işte eşiniz sizi aldatmış falanca bir kadınla, Bodrum'da olmuş, ne dersiniz? Vallaha diyor, benim eşim beni aldatmaz diyecek kadar ahmak değilim diyor. Herkes bir nebze aldatır. Bir miktar aldatır. Ama bu çok ileri giderse, sabretmem anlamında bir şeyler söylüyor. Böyle şey olur mu? Böyle bir şey olabilir mi? Müslüman aldatır mı, aldatan Müslüman olur mu? Böyle bir şey olmaz. Dolayısıyla aldatmakla, yani eşinin başka bir kadınla, veya erkekse başka bir kadınla zina ettiğini kastediyorsa bu bir boşanma sebebidir. Yani bunu bilen insan tutup eşini öldürecek hali yok. Boşanma sebebi olarak bunu ortaya koyabilir. Ben artık böyle bir insanla olmak istemiyorum der onun tabii hakkıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Allah (c.c.) Temiz insanlar temiz insanlar içindir. Temiz kadınlar temiz erkekler içindir. Pis erkekler pis kadınlar içindir der. Herkesin temiz ve pis ölçüsü farklıdır. Müslümanların bu noktadaki temiz ve pis ölçüsü haramdan cinselliğini pazarlamamaktır. Cinselliğini haram yollarla pazarlayanlara prim vermemektir, onlara gitmemektir, kendisi de pazarlamamaktır. Bizim ölçümüz bu. Başkalarının ölçüsü başka türlüyse onlar bildikleri gibi yapsınlar. Şimdi bir insan Allah korusun böyle bir yola giriyorsa bu pis bir erkektir, zina ediyorsa. Kadın yapıyorsa o da Kur'an ifadesiyle pis bir kadındır. Böyle bir kadınla, böyle bir erkekle, öbür taraf temizse yaşamama hakkına sahiptir. Bunu bahane eder, bunu gerekçe gösterir, eğer hukuki altyapısını da hazırlayabilirse hemen boşanabilir. Hakkıdır bu. Fakat bu bir boşanma zorunluluğu da oluşturmaz. Onu da bilmek lazım. Yani insanlar bakarlar, ederler, ölçerler, biçerler, bu şartlarda, yani bir İslam ülkesinde değilsiniz ki siz, bu şartlarda boşansa ne olacak. Daha kötü durumlar ortaya çıkabilir. O zaman sineye çekerse ne olur? Sineye çekerse çekmiş olur. Yani nikahsız olmazlar. Devam ederler ve diyelim ki böyle bir hata veya böyle büyük bir aldatma varsa onun olmaması için imkanlar hazırlar, dualar eder, tevbe ettirir ve artık bundan sonraki hayatlarının temiz olmasına çalışır ama hiçbir zaman saplanan o hançer yarası oradan çıkmaz. Hiçbir zaman o unutulmaz, o ayrı bir şey. Temizliğe bir leke sürülmüştür ve o lekenin bütün bütün yani günah olarak silinmesi mümkün ama, Allah'ın defterinden silinmesi mümkün ama, insan zayıf bir varlıktır. İnsanın vicdanından, kalbinden bunun silinmesi mümkün değildir. Bunu ya böyle kabul eder sineye çeker; bununla devam eder veyahut ta boşanma sebebi sayar anında boşanır. Yani diyelim bunu bugünkü hukuk sistemi, zinayı suç saymıyor, boşamıyorsa bunun bir başka yolunu bulur; isterse boşanır istemezse boşanmaz.

          Vatan'dan akıl almaz çarpıtma - İzle - SAMANYOLUHABER



          Yorum

          • okanix01
            Junior Member
            • 25-12-2008
            • 92

            #6
            Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

            ya ben anlamıyorum gerçekten anlamıyorum birileri birileri tarafından din adına alur olamaz şeyler yaptırır sonra yaptıranlar da çıkıp halkın karşısına yapanları göstererek bakın bunlar böle ahlaksız dır bakın bunlar şöledir bunlar böledir diye halkı dinden sogutmaya çalışırlar.diğer taraftan yapanlarla yaptıranlar ayn ofiste muhabbet ederken bizde birbirimize düşüyoruz işte
            ya allah aşkına dini dindarlıgı din adamlarını kuru kuruya eleştirmek terine hayır bu yanlıştır deyip iddayı belgelerle delillerle çürütmek daha inandırıcı degilmi
            evet öle ama galiba maksat başka maksat muhalefet maksat rant bütün bunları anladıkta bunlara körü körüne alet olanları anlamadık onların maksadı ne?

            Yorum

            • nail40
              Member
              • 20-03-2006
              • 1528

              #7
              Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

              sak55 arkadaş vatan ın (doğan grubunun) tuzağına düştün galiba hala bir yorum yok senden

              Yorum

              • yatagan
                Junior Member
                • 13-04-2004
                • 39

                #8
                Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                vatan, hürriyet, kanal D, star ve doğan grubunun Allah 1 dediğine bile şüphe ile bakmak gerekir kesin altından bir bit yeniği çıkacaktır. Doğan grubunun İslam ve Din düşmanlığının nedenini bilen varmıdır...

                Yorum

                • ATmaCA_53
                  Member
                  • 12-11-2004
                  • 1945

                  #9
                  Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                  türkiye işte doğan medyasının oyununa böyle gelmiştir, fethullah hocamızı olsun, bir çok vatan haini diye ilan edilmiş büyüklerimiz olsun doğan medyasından sürekli dinler arası çatışmaya sürükleyici bir rol üstlenmiş artık bu emri israil tarafından mı alıyor bu ül***i karıştırın diye, ben anlamıyorum ya bunların amacı nedir bir öğrenebilsek, ramazanda öyle bir başlık atmışlarki oruç tutanı içki içeni dövmüş diye içki içeni haklı gibi göstermişler, otobüsü durdurup vatandaşı indirdikten sonra namaz kıldı diye yine bir çarpıtma haberi yapılmış, doğan medyasının bir takım oyunları olup bu tür sabır taşırıcı haberler yapıyor.

                  Yorum

                  • ecelik
                    Senior Member
                    • 29-06-2004
                    • 3902

                    #10
                    Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                    doğan bıktım artık bu grubun pislik ve yalanlarından az önce haberlerde de istanbul belediye başkanı kadir topbaş yalan haberinden bahsediyordu vatan gezetesinin bir okul yapma olayı izlemişsinizdir.ne yüzsüz insanlar düşümedi yakamızdan gitti.

                    Yorum

                    • ALAMUT07
                      Member
                      • 26-08-2005
                      • 680

                      #11
                      Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                      YA DİNLEDİKLERİNİ ANLAMADILAR YA DA...



                      Bir çarpıtma haberin ANALİZİ


                      Vatan gazetesi'nin Mehtap TV’de yayınlanan İslam ve Hayat adlı programla ilgili yaptığı çarpıtma habere program yapımcısından sert tepki.


                      BİR ÇARPITMANIN ANALİZİ

                      Vatan gazetesi 17 Şubat 2009 tarihli baskısında, Mehtap TV’de yayınlanan İslam ve Hayat adlı programla ilgili bir haber yaptı. Haber “Ekranda ilginç fetva” “Namaz kılmayanı boşa, aldatanı boşama” başlığıyla veriliyor. Programda canlı yayında Prof. Faruk Beşer’in seyircilerden gelen sorulara böyle cevap verdiği iddia ediliyor.

                      Öncelikle bu haberi yazan kişi, nasıl bir gazeteci ise programın canlı mı yoksa banttan mı olduğunu anlayamamış. Program banttan yayınlanıyor.

                      Sonra; haberin altındaki metinde aslında dikkatli okuyucular için, “Namaz kılmayanı boşa” iddiasının nasıl takla attırıldığında dair ipuçları mevcuttu. Neler mi? Görelim:

                      Prof. Dr. Faruk Beşer diyor ki: “Kuran’da veya Sünnet’te yani İslam’ın temel kaynaklarında namaz kılmayana şöyle ceza verilir diye bir emir bilmiyoruz.” Ee yani, Kur’an’da ya da Sünnet’te “Namaz kılmayanı boşa” diye bir ceza yoksa, Faruk hoca böyle bir fetvayı niye versin nereden versin? Bunu bildiğini söyleyen bir âlim böyle bir fetva verebilir mi?

                      Devamında Prof. Beşer: “Elbette benim hanımım namaz kılmıyorsa bu huzuru kaçırır. Ona bu işi anlatırım, yalvarırım, yakarırım. Kılmıyorsa, darılırım, giderim, başka şeyler yaparım…” diyor. Şimdi hocanın bu cümlesinde de “namazı kılmayanı boşa” iddiasına delil olabilecek bir işaret var mı? İnsafı olan söylesin.

                      Hatta, Vatancı arkadaşlar almamışlar ama, cevabın orijinalinde Faruk hoca ayrılmamak ve aileyi yıkmamak gerektiğini çok açık bir şekilde şöyle söylüyor: (Vatancılar da zaten aslında haber metninde iki cümle arasına üç nokta (…)koyarak bu cümleyi kestiklerinin ipucunu vermişler. İşte Prf. Beşer’in kesilen cümlesi: “Yani doğrudan doğruya ona bir baskı yapamasam da, dolaylı bir takım manevi etkileme yolları ararım. Her şeye rağmen yapmıyorsa ve kabul ederek yapmıyorsa, böyle bir durumda onunla ayrılma yoluna belki gitmemek gerekir. Yani aileyi yıkmamak gerekir”

                      Şimdi gelelim meselin bam teline, Faruk hoca konuyu anlatmaya devam ediyor (Vatancıların yazdıkları şekliyle cümle şöyle): “Düşünün ki namaz kılmıyor ve namaz kılmanın da gerekli olduğuna inanmıyorsa bir erkek ya da bir kadın Allah korusun bu insanı dinden çıkarır. Namaz kılmıyor ve gereğine inanmıyorsa böyle bir durumda zaten o insan mümin sayılmaz. Mümin sayılmazsa namaz kılan bir bayanın, namaz kılmayan bir erkeğin nikâhında bulunması ve aksi olması evli olması mümkün olmaz zaten. O zaman bu bir ayrılma sebebi olur hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir.”

                      İşte o cümlenin kelimesi kelimesine aslı : “Velâkin düşünün namaz kılmıyorsa, namaz kılmanın gerekliliğine de inanmıyorsa, bir erkek ya da bir kadın, Allah korusun bu insanı doğrudan doğruya dinden çıkarır. Namaz kılmıyor ve namazın gereğine inanmıyorsa. O zaman böyle bir durumda o insan zaten mümin sayılmaz. Mümin sayılmazsa namaz kılan bir bayanın, namaz kılmayan bir erkeğin nikâhında bulunması veya aksi olması, namaz kılan bir erkeğin, namaz kılmayan, namazı reddeden bir kadınla, namazı kabul etmeyen bir kadınla evli olması mümkün olmaz zaten. O zaman bu bir ayrılma sebebi olur. Hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir.”

                      Vatancılar her ne kadar bazı yerlerini almasalar da bu iki cümleden de aslında “namaz kılmanın gereğine inanmayan bir kişinin İslam dairesinden çıktığı, mümin sayılmadığı ve böyle bir kişiyle Müslüman bir kimsenin evli kalamayacağı” anlaşılıyor. Bunun da İslam’ın bir kuralı olduğunu dinî meselelere az çok aşina olan herkes bilir. Anlaşılan bu haberi yazanlar ya bu kadarcık bir meseleyi bile bilemeyecek kadar İslam’dan uzaklar ya da işin içinde art niyet var. Aslında zaten haberin başlığından da anlaşılıyor ki; art niyetleri ortada: “Namaz kılmayanı boşa, aldatanı boşama”

                      Programı seyreden Vatancı, Faruk hocanın konuyla ilgili son olarak şunları söylediğini de duymuş olmalı: “Ama tekrar etmek gerekirse, namazı inkâr etmediği halde kılmayan, tembellikten dolayı kılmayan, bilgi eksikliğinden dolayı kılmayanlarla ayrılmak gerekir demek kolay değildir, böyle bir şey söylemek mümkün değildir. Eğer erkek de elbette, namazı anlatma, namazın önemini kavratma bakımından yapması gerekenleri yapmıyorsa, efendim. İcabında namaz kılmadığından dolayı hanımından böyle kırılma yoluyla olsun, onu uyarmıyorsa, ikaz etmiyorsa, bütün bunlardan dolayı kıyamette hesaba çekilir tabi. Bunu da bilmemiz lazım.”

                      Prof. Faruk Beşer’in bu cümleleri meseleyi bütün açıklığıyla ortaya koyuyor zaten. Ama maksat çarpıtmak olunca tabi ki bu cümleleri görmezden geleceksiniz.

                      Yorulmadıysanız Faruk Hoca’ya atfedilen “aldatanı boşama” iddiasının da nasıl bir çarpıtmayla takla attırıldığını görelim:

                      Vatancıların haber cümlesi şu: Prof. Beşer’in, “Aldatılan kadın ne yapmalı?” diye soran bir vatandaşa yanıtı ise şöyle oldu: “Şimdi siz iki kötü durumla karşı karşıyasınız, bunlardan birisini seçmek zorundasınız: Ya boşanır ve bunun zorluklarını göze alır, bunlara katlanırsınız ki, bu çok zordur ve hangi kötülüklere sebep olacağını bilemezsiniz. Ya da bu ızdırabı içinizde sürekli taşır ve beraberliğe katlanırsınız. Şahsen ben size bunu tavsiye ederim. Çünkü böylece kocanızı da kurtarmış olursunuz. Tahammül için ve onun düzelmesi için Allah’a sürekli dua edersiniz. Bu da sizin ibadetiniz olmuş olur. Ama her iki durumda da bu acıların mükâfatını Allah’tan alırsınız.”
                      Biz bu cümleden önce işe soruyu soran seyircinin cümlesiyle başlayalım. Vatancılar bu soruyu da dinlemiş olmalılar. Seyircinin soru cümlesi aynen şöyle: “Aldatılan kadın eğer boşanmayı düşünmüyorsa ne yapmalıdır? Eşim yanlış olduğunun farkında; çok pişman olmuş. Ama ben bunu nasıl hazmedeceğim bilemiyorum. Bu bana çok acı veriyor. Ne yapmalıyım?”
                      Gördüğünüz gibi aldatılan kadın zaten kendisi boşanmayı düşünmediğini, eşinin yaptığı yanlışın farkında olduğunu, bundan da pişman olduğunu, ama bu durumun kendisine acı verdiğini nasıl hazmedeceğini bilemediğini söylüyor. Yani boşanmamayı ilk planda Faruk hoca tavsiye etmiş değil, kadıncağız kendisi düşünmüyor ve bu durumu kabul ettikten sonra da ne yapacağına dair tavsiye istiyor.
                      Prof. Beşer devamında aldatmanın çok kötü bir şey olduğunu, Müslüman’ın aldatmaması gerektiğini, aldatanların Kur’an’ın tabiriyle “pis” olduklarını ayetler ve hadisler ışığında anlatıyor ve diyor ki: “aldatmakla, yani eşinin başka bir kadınla, veya erkekse başka bir kadınla zina ettiğini kastediyorsa bu bir boşanma sebebidir. Yani bunu bilen insan tutup eşini öldürecek hali yok. Boşanma sebebi olarak bunu ortaya koyabilir. Ben artık böyle bir insanla olmak istemiyorum der onun tabii hakkıdır.
                      Görüldüğü gibi Faruk hocanın cevabında boşanmanın aldatılan bir kadının hakkı olduğu açık bir şekilde söyleniyor. Bunun devamında da yine Vatancıların haber metnine almadığı kısımlarda “nikahın devam ettiğini, bu durumun bir boşanma zorunluluğu da oluşturmadığını” izah ederek seyirciyi rahatlatmaya çalışıyor. Çünkü duyarlı Müslüman, nikahsız biriyle aile hayatı yaşamaktan sakınır.
                      Gelelim Prof. Faruk Beşer’in seyirciye tavsiyesine: “Yani insanlar bakarlar, ederler, ölçerler, biçerler, bu şartlarda boşansa ne olacak. Daha kötü durumlar ortaya çıkabilir. O zaman sineye çekerse ne olur? Sineye çekerse çekmiş olur. Yani nikâhsız olmazlar. Devam ederler ve diyelim ki böyle bir hata veya böyle büyük bir aldatma varsa onun olmaması için imkânlar hazırlar, dualar eder, tövbe ettirir ve artık bundan sonraki hayatlarının temiz olmasına çalışır”
                      Şimdi Prof. Beşer’in bu cümleleri ile Vatancıların haberinde yer alan cümleler arasında ne kadar bir fark olduğunu sizlerin anlayışlarınıza bırakıyoruz.
                      Programda aldatılan seyircinin sorusuna verilen cevabın son cümlesi de aynen şöyle: “Bunu ya böyle kabul eder sineye çeker; bununla devam eder veyahut ta boşanma sebebi sayar anında boşanır. Yani diyelim bunu bugünkü hukuk sistemi, zinayı suç saymıyor, boşamıyorsa bunun bir başka yolunu bulur; isterse boşanır istemezse boşanmaz.”

                      Yani art niyetsiz, biraz Türkçe bilen bir insan yukarıdaki bu cümleden “aldatıyorsa boşama” manası mı çıkarır? Yoksa bugünkü hukuk sistemi zinayı suç saymadığı için başka bir yol bulup isterse boşanabileceğini, Prf. Dr. Faruk Beşer’in adeta boşamak için bir yol gösterdiğini mi anlar? Ama heyhat! Maksadınız çamur atmaksa…

                      Haberin çıktığı gün Vatan gazetesinin internet sayfasındaki seyirci yorumlarına da baktım. Nerdeyse hepsi başlıktaki “Namaz kılmayanı boşa, aldatanı boşama” şeklinde verilen yönlendirmeci ve maksatlı cümlenin rüzgârına kapılıp Faruk hocaya verip veriştiriyorlardı. Vatan gazetesi okuyucularının bu tavrını anlayabilirim, (gerçi biraz dikkatli okusalar haberin altındaki cümlelerde işin pek de öyle olmadığını anlayacaklardı…) ama, koca koca sütunları işgal eden Mustafa Mutlu, Ahmet Hakan gibi gazete yorumcularının aynı rüzgara yelken açmalarını kabul etmek mümkün değil. Duyulan, yazılan, söylenen bir haberin aslını, gerçeğinin ne olduğunu araştırmak gazeteciliğin birinci kuralı değil mi beyler.

                      Son sözümüz şu olsun: “D” tipi çarpıtmalara gelmeyelim lütfen.

                      Cahit Güngör – Program Yapımcısı

                      Yorum

                      • kadir_88
                        Junior Member
                        • 08-03-2008
                        • 248

                        #12
                        Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                        bu haber fazla abartıldı bence

                        Yorum

                        • serbest
                          Member
                          • 16-01-2006
                          • 1105

                          #13
                          Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                          Böyle bir konuyu kimseye sormaya gerek yok,kafası çalışan herkes bunları kendi çözebilir.Namaz kılan bir kadın veya erkek,namaz kılmayan eşinden rahatsız oluyorsa elbette bir arada yaşamaları zordur.Bunun için kimsenin fetvasına da gerek yoktur.Bu her konuda geçerlidir.Çok seyahat etmeyi seven bir erkek,seyehattan nefret eden evinden çıkmak istemeyen bir kadınla ömür boyu yaşamak istemeyebilir.
                          Aklına gelen her şeyi hoca kılıklı din tacirlerine sormayı adet haline getiren zeka fukarası insanlar ne zaman uyanacaklar acaba?

                          Yorum

                          • TransAtlantik
                            Junior Member
                            • 25-11-2006
                            • 282

                            #14
                            Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                            Bir de Zekeriya hocaya danışsak

                            Akıl mı istiyorlar .Soruları soranlar bu güne kadar nasıl yaşamışlar.

                            Yorum

                            • okanix01
                              Junior Member
                              • 25-12-2008
                              • 92

                              #15
                              Konu: Eşin namaz kılmıyorsa boşa, aldatıyorsa katlan!

                              Originally posted by serbest
                              Böyle bir konuyu kimseye sormaya gerek yok,kafası çalışan herkes bunları kendi çözebilir.Namaz kılan bir kadın veya erkek,namaz kılmayan eşinden rahatsız oluyorsa elbette bir arada yaşamaları zordur.Bunun için kimsenin fetvasına da gerek yoktur.Bu her konuda geçerlidir.Çok seyahat etmeyi seven bir erkek,seyehattan nefret eden evinden çıkmak istemeyen bir kadınla ömür boyu yaşamak istemeyebilir.
                              Aklına gelen her şeyi hoca kılıklı din tacirlerine sormayı adet haline getiren zeka fukarası insanlar ne zaman uyanacaklar acaba?
                              kaynakları bırak kafanın dedigine bak iyi o zaman herkes kafasına göre yeni bir din bulsun olurmu öle şey

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor