'Fosforlu Cevriye' sahnede
11.01.2009 - 12:32
ANKARA - Devlet Tiyatroları, İdareciler Günü nedeniyle ''Fosforlu Cevriye'' adlı oyunu sahneledi.
Suat Derviş'in yazdığı, Gülriz Sururi'nin oyunlaştırdığı ve yönettiği, Attila Özdemiroğlu'nun da müziklerini hazırladığı eser, Akün Sahnesinde izleyici karşısına çıktı.
Ali Hakan Beşen, Dara Tan, Deniz Baytaş, Feray Darıcı, İclal Karaduman, Kader İlhan, Nermin Uğur, Nusret Çetinel, Uğur Çavuşoğlu ve Zeynep Aytek Metin'in başlıca rolleri üstlendiği eserin konusu 1930'lu yıllarda geçiyor.
Türk tiyatro tarihinin baş yapıtları arasında yer alan eserde olaylar şöyle gelişiyor:
''Fosforlu Cevriye, anasız ve babasızdı. 'Ortalıkta beni doğuran bir ana olmadığına göre, bu dünyaya yıldızlardan düştüm herhalde' diyebiliyor, bazen bunun bir gerçek olabileceğine bile inanıyordu. Hep aynı erkekle olmak ona göre değildi. O kimseyi aldatmaz, çünkü kimsenin olmazdı.
Fosforlu Cevriye'nin meskeni Galata'ydı. Cevriye, hem birbirini meslekleri icabı kıskanıp kavga çıkaran, hem de birbirleri için türlü fedakarlığı yapabilen, aynı yolun yolcusu kader arkadaşlarıyla gecelerin günlere karıştığı bir dünyada yaşayıp gidiyordu. Ta ki bir gün, başka bir dünyanın gizemli bir insanı, bir adam ona 'siz' diyene kadar...'' (AA)
11.01.2009 - 12:32
ANKARA - Devlet Tiyatroları, İdareciler Günü nedeniyle ''Fosforlu Cevriye'' adlı oyunu sahneledi.
Suat Derviş'in yazdığı, Gülriz Sururi'nin oyunlaştırdığı ve yönettiği, Attila Özdemiroğlu'nun da müziklerini hazırladığı eser, Akün Sahnesinde izleyici karşısına çıktı.
Ali Hakan Beşen, Dara Tan, Deniz Baytaş, Feray Darıcı, İclal Karaduman, Kader İlhan, Nermin Uğur, Nusret Çetinel, Uğur Çavuşoğlu ve Zeynep Aytek Metin'in başlıca rolleri üstlendiği eserin konusu 1930'lu yıllarda geçiyor.
Türk tiyatro tarihinin baş yapıtları arasında yer alan eserde olaylar şöyle gelişiyor:
''Fosforlu Cevriye, anasız ve babasızdı. 'Ortalıkta beni doğuran bir ana olmadığına göre, bu dünyaya yıldızlardan düştüm herhalde' diyebiliyor, bazen bunun bir gerçek olabileceğine bile inanıyordu. Hep aynı erkekle olmak ona göre değildi. O kimseyi aldatmaz, çünkü kimsenin olmazdı.
Fosforlu Cevriye'nin meskeni Galata'ydı. Cevriye, hem birbirini meslekleri icabı kıskanıp kavga çıkaran, hem de birbirleri için türlü fedakarlığı yapabilen, aynı yolun yolcusu kader arkadaşlarıyla gecelerin günlere karıştığı bir dünyada yaşayıp gidiyordu. Ta ki bir gün, başka bir dünyanın gizemli bir insanı, bir adam ona 'siz' diyene kadar...'' (AA)