Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • cunuyil
    Senior Member
    • 27-09-2005
    • 7297

    Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

    Antalya 3. İdare Mahkemesi, bir çiftin 5. sınıf öğrencisi kız çocuklarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulması istemiyle açtığı davada, uygulamanın öğrenci lehine yürütmesini durdurdu.

    AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Antalya'da yaşayan M.A.D. ile D.D. çiftinin Muratpaşa ilçesindeki bir ilköğretim okulunun 5. sınıfında eğitim gören kız çocukları S.D'nin zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulması istemiyle açtıkları davada, Antalya 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi.

    Muratpaşa Kaymakamlığı aleyhine açılan davada Avukat Nusret Gürgöz, S.D'ye eğitim gördüğü ilköğretim okulunda ailesinin iradesine, dini inançlarına ve felsefi görüşlerine aykırı biçimde dinsel eğitim verildiğini, davalı idarenin işleminin hukuka aykırı olduğunu savundu.

    Gürgöz, dava dilekçesinde, Anayasa'nın 24. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ''Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir'' hükmü ile dördüncü fıkradaki, ''Din ve ahlak eğitimi ve öğretimi ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din öğretimi, ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır'' hükmünü hatırlattı.

    Gürgöz, dilekçesinde, Milli Eğitim Temel Kanunu çerçevesinde laiklik ilkesinin esas olduğunu, Din Kültürü ve Ahlak Öğretimi'nin de ilköğretim okulları, lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer aldığına işaret etti.

    Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi'nin 9. maddesine dilekçesinde yer veren ve Anayasa'nın bu çerçevede, ''Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir'' kararına işaret eden Nusret Gürgöz, Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 1990 yılında aldığı kararla, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu Hristiyanlık ve Musevilik dinlerine mensup öğrencilerin zorunlu din dersine girmeleri zorunluğunun bulunmadığını bildirdi.

    Bu kararla, zorunlu din dersinden İslam dinine mensup olmayanların muaf tutulmasının amaçlandığını, herhangi bir dine mensup olmayan kişilerin de çocuklarının bu muafiyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Gürgöz, benzer bir davada Antalya 2. İdare Mahkemesi'nce 2007 yılında verilen uygulamanın iptali kararı ile Danıştay'ın bu karara yönelik onamasını hatırlattı.

    Gürgöz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de benzer istemle açılan bir davada Türkiye'yi kusurlu bulduğunu da anımsattı.

    -''İÇSEL ÇATIŞMA VE SINIFTA KALMA RİSKİ''

    Davacı çiftin çocuklarına bu dersten not verildiğini, öğrencinin içsel çatışma yaşayarak dersi algılamakta zorlandığını iddia eden Gürgöz, dilekçesinde, ''Öğrencinin sınıfta kalma riski vardır. İşlem hukuka açıkça aykırıdır. Bu nedenle telafisi güç zararlar oluşmuştur'' ifadesine yer verdi.

    Gürgöz, davacı çiftin çocuklarına yönelik zorunlu din dersinin yürütmesinin durdurulmasını ve işlemin iptalini talep eti.

    Davalı Muratpaşa Kaymakamlığı da savunmasında, zorunlu dersler arasında yer alan Din Kültürü ve Ahlak Öğretimi'nden sadece Türk vatandaşı Hristiyan ve Musevilik dinine mensup olanların muaf olduğunu, davacı öğrencinin bu muafiyet kapsamı dışında kaldığını öne sürerek, davanın reddedilmesini talep etti.

    -MAHKEMENİN KARARI-

    Zorunlu din dersinin yürütmesinin durdurulması istemine yönelik kararı veren Antalya 3. İdare Mahkemesi, gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 24. maddesi, gerekse İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmesi'nin 9. madde hükümlerinin herkesin dini inancını ve özgürlüğünü koruduğunu ifade etti.

    Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 9 Temmuz 1990 tarihli kararla, ilk ve orta öğretim okullarında İslam dini öğretimine yönelik okutulan Din Kültürü ve Ahlak Öğretimi dersinden İslam dinine mensup olmayanların muaf tutulduğunu belirten mahkeme heyeti, ''Herhangi bir dine mensup olmayan kişilerin velisi oldukları çocuklarının da bu muafiyet kapsamında değerlendirilmesinin ilgili yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin amacına uygun olacağı açıktır'' görüşüne hükmetti.
    Mahkeme heyeti, zorunlu din dersi uygulamasının davacı öğrenci yönünden yürütmesinin durdurulmasına karar vererek, kararına ilişkin şu tespitlerde bulundu:

    ''Davalı idareye yaptıkları başvuruda veya dava dilekçesinde, okulda zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Öğretimi dersinin dini ve felsefi inançlarına uygun olmadığını belirten davacıların herhangi bir din mensubu olduğuna bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dini inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında çocuğunun zorunlu sayılan dersten muaf tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, bu istemin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, yürütmesinin durdurulmasına oy birliğince karar verilmiştir.''

    Avukat Nusret Görgöz, yaptığı açıklamada, müvekkillerinin Alevi inancına mensup bir aile olduğunu belirterek, ilgili yasalar ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak Antalya 3. İdare Mahkemesi'nin herhangi bir inanca bakılmaksızın zorunlu din dersinin yürütmesini 5. sınıf öğrencisi S.D. lehine durduğunu bildirdi.

    Farklı dini inancı olan ya da dini inancı bulunmayan vatandaşların zorunlu din eğitime alınamayacağını kaydeden Gürgöz, ''Karar emsal teşkil ediyor. Zorunlu din dersinden muaf olmak isteyenler dava açsın'' dedi.

    Gürgöz, kararın Türkiye'de bu yönde verilen 6-7 karardan biri olduğunu söyledi.



    AA
  • fikrimin_zikri
    Junior Member
    • 15-12-2008
    • 88

    #2
    Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

    Bu haberin yeni brşey olmadığını belirteyim.

    Anadolu Ajansı'nın 4 Mart 2008 tarihli bülteninde Danıştay'ın verdiği karar var.

    Aktarıyorum:

    Danıştay: Zorunlu Din dersi hukuksuz


    Danıştay 8. Dairesi, “ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasını hukuka aykırı” buldu.
    AA
    Güncelleme: 17:25 TSİ 04 Mart 2008 Salı


    ANKARA - Danıştay 8. Dairesi, iki velinin, çocuklarının, zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf olması amacıyla açtığı davaları karara bağladı. Bu içerikte zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi tersini hukuksuz bulan Daire, gerekçesinde “Devletin, eğitim ve öğretimle ilgili olarak üzerine düşen görevleri yerine getirirken, müfredatta yer alan bilgilerin nesnel ve çoğulcu bir şekilde aktarılmasına dikkat etmesi ve ebeveynlerin dini ve felsefi kanaatlerine saygı göstermesi gerekmektedir” dedi.

    Yorum

    • fikrimin_zikri
      Junior Member
      • 15-12-2008
      • 88

      #3
      Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

      Bu daha ayrıntılı ve açıklamalı:

      Din Kültürü dersi zorunluluğu kalktı

      Danıştay 8. Dairesi, ``ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasını hukuka aykırı`` buldu.


      Hukuka aykırı bulundu


      Bir veli, ilköğretim okulu 4. sınıf öğrencisi olan çocuğunun, zorunlu din dersi eğitiminden muaf tutulması yönündeki 12 Temmuz 2005 tarihli başvurusunun, cevap verilmeyerek reddine ilişkin İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle dava açmıştı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi, çocuğunun zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulması gerektiği görüşüyle işlemi iptal etmişti.


      İstanbul Valiliği, İdare Mahkemesi kararını temyiz ederek, bozulmasını istedi.


      Temyiz istemini görüşen Danıştay 8. Dairesi, Valiliğin istemini reddederek, İstanbul 5. İdare Mahkemesi kararını oy birliğiyle o*nadı.


      AYNI KONUDAKİ İKİNCİ DAVA


      Danıştay 8. Dairesi, aynı yöndeki bir başka davayı da karara bağladı.


      Çocuğu ilköğretim 7. sınıf öğrencisi olan bir veli, çocuğunun zorunlu din dersi eğitiminden muaf tutulması yönündeki başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle dava açmış, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, davayı reddetmişti. Velinin, İdare Mahkemesi kararını temyiz etmesi ve bozulmasını istemesi üzerine bu dosyayı da görüşen Danıştay 8. Dairesi, İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İdare Mahkemesi`ne gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.


      Danıştay 8. Dairesinin, iki davaya ilişkin kararlarının ortak gerekçesinde, şöyle denildi:


      ``Anayasa`nın 24. maddesinde, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin zorunlu olduğunun belirtilmesi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretimin adının din kültürü ve ahlak bilgisi olmasına rağmen, içerik olarak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi olarak kabul edilemeyeceği açık olduğundan ve din eğitiminin de ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olması karşısında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.``


      Dairenin gerekçesinde, ``Devletin, eğitim ve öğretimle ilgili olarak üzerine düşen görevleri yerine getirirken, müfredatta yer alan bilgilerin nesnel ve çoğulcu bir şekilde aktarılmasına dikkat etmesi ve ebeveynlerin dini ve felsefi kanaatlerine saygı göstermesi gerekmektedir`` görüşüne yer verildi.


      İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, çocukları ilköğretimde okuyan iki velinin, ayrı tarihlerde yaptığı ``çocuklarının zorunlu din dersi eğitiminden muaf tutulması yönündeki`` başvurularını reddetti.


      Bu işlemlerin iptal edilmesi istemiyle açılan davalarda İstanbul 5. İdare Mahkemesi İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kararını iptal ederken, diğer davaya bakan İstanbul 6. İdare Mahkemesi ise davayı reddetti.


      Her iki kararın temyiz edilmesi üzerine istemleri görüşen Danıştay 8. Dairesi, 5. İdare Mahkemesinin kararını oy birliği ile o*narken, İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararını oy birliği ile bozdu.


      ORTAK GEREKÇE


      Daire, her iki davanın konusu da aynı olduğu için iki davaya ortak gerekçe yazdı.


      Dairenin gerekçesinde, Anayasa`nın ``Din ve vicdan hürriyeti`` başlıklı 24. maddesinde, ``Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir... Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır...`` hükmünün yer aldığı anımsatıldı.


      Gerekçede, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu`nun 12. maddesinde de ``Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır`` hükmü bulunduğu hatırlatıldı.


      Gerekçede, davacının, zorunlu din dersinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin 9. maddesi ile Ek 1 No`lu Protokol`ün 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürdüğü belirtilerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin Türkiye açısından bağlayıcı olduğu, sözleşmenin ``Eğitim hakkı`` başlıklı maddesinde, ``Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimi kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir`` düzenlemesine yer verildiği kaydedildi.


      Gerekçede, davacının, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen eğitimin kendi dini ve felsefi inançlarına uygun bir müfredatla verilmediğini ileri sürerek çocuğunun din dersinden muaf tutulması talebi karşısında, uyuşmazlığın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatından kaynaklandığı sonucuna varıldığı, bu nedenle incelemenin, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin müfredatına ve bu müfredat çerçevesinde davacının talebinde haklılık bulunup bulunmadığına yönelik yapıldığı da ifade edildi.


      ANAYASA MAHKEMESİ KARARI


      Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesinin 16 Eylül 1998 günlü kararına yer verilen gerekçede, Anayasa Mahkemesinin kararında, şu tespitlerin yapıldığı vurgulandı:


      ``Laik devletin, doğası gereği resmi bir dininin bulunmaması, belli bir dine üstünlük tanımamasını, o*nun gereklerini yasalar ve diğer idari işlemlerle geçerli kılmaya çalışmamasını gerektirir. Bu bağlamda, laik bir devlette belli bir dinin, eğitim ve öğretimi zorunlu hale getirilemez...


      Anayasa`nın 24. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin isteğine bağlıdır.


      Din ve ahlak eğitim ve öğretiminin devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasının nedeni, maddenin gerekçesinde de belirtildiği gibi bu konudaki eğitim ve öğretim özgürlüğünün kötüye kullanılmasını engellemektir. Dinler hakkında yansız ve tanıtıcı bilgiler vermek ve ahlaki değerleri benimsetmek amacıyla din kültürü ve ahlak öğretimi dersleri ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasına alınmıştır. Din eğitimi yerine `din kültürü` dersinden söz edilmesi de bu amacı açıkça ortaya koymaktadır. Bunun dışındaki din eğitimi ve öğretimi, ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin iznine bağlı tutulmuştur.``


      DİN EÐİTİMİ Mİ, DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK ÖÐRETİMİ Mİ?


      Gerekçede, ``Anayasa Mahkemesinin belirlediği bu hukuki durum çerçevesinde değerlendirilerek, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretime ilişkin müfredatın `din kültürü ve ahlak öğretimi` mi yoksa `din eğitimi` mi olduğunun tespiti gerekmektedir`` denildi.


      Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, 9 Ekim 2007 tarihli Hasan ve Eylem Zengin kararına da yer verilen gerekçede, başvuranların Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden muaf tutulması taleplerine yönelik olarak, Milli Eğitim Bakanlığınca o*naylı 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisine ilişkin beş ders kitabının içeriklerinin incelendiği ifade edildi.


      Gerekçede, AİHM`ce, söz konusu müfredatın incelemesi sonucunda, ``Türkiye`de hakim olan dinsel çeşitliliğin, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde dikkate alınmadığı, özellikle Alevi inancına sahip topluluğun Türk nüfusundaki oranının çok büyük olmasına rağmen, öğrencilerin Alevi inancının itikat veya ibadet unsurları hakkında eğitim almadığı, 9. sınıfta bu inancın ortaya çıkışında en büyük etkisi olan iki şahsiyetin yaşam felsefesinin öğretilmesinin, bu öğretimdeki eksiklikleri gidermekte yetersiz kaldığı`` değerlendirmesi yapıldığı anımsatıldı.


      Gerekçede, ``Bu bağlamda, Mahkemenin demokratik bir toplumun eğitimde çoğulculuğu benimsemesinin, öğrencilerin dini konular hakkında düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü çerçevesinde eleştirel bir bakış oluşturmalarını sağlayabileceği kanaatinde olduğu ifade edilmiştir`` denildi.


      AİHM kararında özetle, ``Türkiye`de ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin rehber ilkelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`ne aykırı bir yönünün olmadığı, ancak eğitim sisteminde, din dersleriyle ilgili tarafsızlık ve çoğulculuk koşullarının yerine getirilmemesi ve ebeveynlerin inançlarına saygı gösterilmesini sağlayacak uygun bir yöntem sunulmaması nedenleriyle, sistemin yetersiz olmasından ötürü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin ihlal edildiği``nin belirtildiği vurgulandı.


      ``EBEVEYNLERİN DİNİ VE FELSEFİ KANAATLERİNE SAYGI``


      Gerekçede, şöyle denildi:


      ``Devletin, eğitim ve öğretimle ilgili olarak üzerine düşen görevleri yerine getirirken, müfredatta yer alan bilgilerin nesnel ve çoğulcu bir şekilde aktarılmasına dikkat etmesi ve ebeveynlerin dini ve felsefi kanaatlerine saygı göstermesi gerekmektedir.


      Anayasa`nın 24. maddesine göre, din kültürü ve ahlak öğretiminin ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında olduğu kuşkusuzdur. Ancak, bu öğretimin Anayasa`nın öngördüğü amaca uygun bir müfredatla verilmesi gerektiği, içeriğinin nesnel ve çoğulcu olması, kişinin dininin bir ayrım ve eşitsizlik unsuru olarak kullanılmaması ve devletin dinler karşısında tarafsız kalarak, bütün dinsel inançları eşdeğer görmesi gerekmektedir. Öğretimde uygulanan müfredatın belirli bir din anlayışını esas alması durumunda, bunun Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi olarak kabul edilemeyeceği ve din eğitimi halini alacağı açıktır. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince öğretime ilişkin müfredatta yapılan ve kararımızda hüküm kurmaya yeterli görülen tespitler uyarınca, ülkemizde çoğulculuk anlayışı içerisinde, nesnel ve rasyonel bir şekilde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin verilmediği sonucuna ulaşılmıştır.


      Bu durumda, Anayasa`nın 24. maddesinde, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin zorunlu olduğunun belirtilmesi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretimin adının din kültürü ve ahlak bilgisi olmasına rağmen, içerik olarak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi olarak kabul edilemeyeceği açık olduğundan ve din eğitiminin de ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olması karşısında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.``

      Yorum

      • fikrimin_zikri
        Junior Member
        • 15-12-2008
        • 88

        #4
        Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

        Konunun özü ise şu:

        Gerekçede, ``Anayasa Mahkemesinin belirlediği bu hukuki durum çerçevesinde değerlendirilerek, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretime ilişkin müfredatın `din kültürü ve ahlak öğretimi` mi yoksa `din eğitimi` mi olduğunun tespiti gerekmektedir`` denildi.

        Şu anda zorunlu olan dersin adı "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi". Ama uygulamada sadece İslam dini ve hatta sadece tek mezhep ağırlıklı yer alıyor.

        Danıştay'ın ve Anayasa Mahkemesi'nın kararlarından sonra MEB müfredat ile ilgili düzenleme yapacağını açıklamıştı. Zaten yeni ilköğretim programına geçilen dersler arasında bu ders yok.

        Bu nedenle mahkemelerden böyle karar çıkması çok normal.

        Yorum

        • fikrimin_zikri
          Junior Member
          • 15-12-2008
          • 88

          #5
          Bir çocuk... Bir aile... Bir ülke... Bir rejim... DEÐİŞİYOR

          O günlerde gazetede yazdığım yazımı da aşağıya aktarıyorum:
          --------------------------------------------------------------

          DEVLETİN DİNİ İMANI OLMAZ

          Danıştay “Din dersi”nin zorunlu olmaması gerektiği yönünde bir karar aldı.

          Kararın gerekçesinde “Din kültürü ve ahlak eğitiminin anayasal bir zorunluluk olduğu ancak okullarda okutulan bu dersin içerik olarak sadece bir dinin (İslam) öğretilmesi şeklinde uygulandığını, bu şekliyle zorunlu tutulamayacağını” belirtilmiştir.

          İlk ve orta öğretimde “Din Bilgisi” adı ile okutulmaktayken Anayasa gereği “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” şeklinde değişikliğe gidilmişti. Ancak içeriği bir türlü olması gerektiği hale getirilememiştir.

          Devlet idaresinin üç temel konu çerçevesi haricinde “din işlerine” karışmaması gerekir: Genel düzen, genel ahlak, genel sağlık.

          Zaten devlet olmanın üç temel görevi vardır: Güvenlik (iç,dış, adalet), sağlık (insan, hayvan) ve eğitim. Bunun dışındaki işler teferruattır.

          Devlet vatandaşlarının inanç özgürlüğünü sağlar ve üç temel görev alanı dışında gerisine karışmaz.

          "Din Bilgisi" eğitimi vermez, "Din Kültürü" eğitimi verir (Şu an sadece adı böyle).

          Din(ler)in ne olduğunu, insanın iç huzuru ve toplum hayatının düzeni için gerekliliğini öğretir.

          Vatandaşın bir şeye “inancı” varsa ve bir "şeye" ihtiyacı varsa inanır.

          Gerekliyse “cemaati”ni oluşturur.

          İster cami ister cemevi ister kilise isterse havra yani inancı neyi gerektiriyorsa yapar.

          İçine gerekiyorsa halı, gerekiyorsa sedir gerekiyorsa da sıra koyar.

          Bir imam, dede, şıh, papaz, haham bulur.

          Giderini karşılar, maaşını öder.

          Hal böyleyken; bırakalım din eğitimini, temel genel eğitimi bile gerektiği gibi vermekten uzak bir “Milli Eğitim” sistemine sahibiz. Üstelik başta ekonomik durumu olmak üzere tüm “yaşamı” kötüye giden vatandaşını “tefekkür”le uyutuyor.

          Meşhur bir Afrika öyküsü vardır. “Batılılar bize geldiklerinde onların elinde İncil bizimse topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda İncil bizim elimizde fakat toprak onlarındı.”

          Bizim durumumuz da aynen bu şekilde:

          “Elinde tespih, başında takke, gözünde sahte yaşlar, salya sümük size 'yol' gösteren sözde imamların dediklerini dinleyin. Öyle ya bu dünyada gelip geçiciyiz, boş verin dünya malını. Kapatın gözlerinizi ‘ahir dünya’ için dua edin.
          Petkim, Tüpraş, Telekom, Tekel ‘fani’ şeyler. Boş verin, biz icabına bakarız”


          İlköğretimde din kültürü eğitimi adı altında “İslam” eğitimi dayatmasında niye bu denli ısrarcı oluyorlar?

          Cevabı, İran’daki “rejim” değişikliğinin nasıl yapıldığını, aşamalarını anlatan Persepolis filminin sloganı veriyor:

          “Bir çocuk... Bir aile... Bir ülke... Bir rejim... DEÐİŞİYOR”

          Yorum

          • ATmaCA_53
            Member
            • 12-11-2004
            • 1945

            #6
            Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

            din kültürü dersi olmalıdır, din kültürü dersini istemiyen o derse girmez, benim çocuğum di kültür derisini görmesinden yanayım, dinsiz bir toplum yetiştirilmesine karşıyım.

            Yorum

            • dejdoibrahim
              Junior Member
              • 27-02-2007
              • 66

              #7
              Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

              arkadaşlar belki biz işten, güçten dolayı çocuklarımızla istediğimiz gibi ilgilenemiye biliriz o sebeple adab-ı muaşeret kurallarını öğrenmelerinde veya bir mezar yanından geçerken fatiha okumaları gerektiğini öğretmenlerinin daha iyi anlatacığına eminim bu sebeple zorunlu olmalıdır yoksa bütün dersleri seçmeli yapsınlar, mesela ben matematikten nefret ediyorum

              Yorum

              • serbest
                Member
                • 16-01-2006
                • 1105

                #8
                Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

                Din dersiyle matematiği bir tutmaya verecek cevap bulamadım.Müslüman olmayan bir ailenin çocuğunu zorla din dersine sokmak olurmu.Adam belki disiz buna mezarlıkta oku diye Fatiha öğretsen ne öğretmesen ne.Komik işler bunlar

                Yorum

                • ATmaCA_53
                  Member
                  • 12-11-2004
                  • 1945

                  #9
                  Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

                  Originally posted by serbest
                  Din dersiyle matematiği bir tutmaya verecek cevap bulamadım.Müslüman olmayan bir ailenin çocuğunu zorla din dersine sokmak olurmu.Adam belki disiz buna mezarlıkta oku diye Fatiha öğretsen ne öğretmesen ne.Komik işler bunlar
                  müslüman değilse ozaman dersten çıkar, ne o dersten zayıf alır, nede devamsızlıktan kalmaz anlaşıldı, kimse benim çocuğumun din kültürü dersinden mahrum bırakamaz.

                  Yorum

                  • serbest
                    Member
                    • 16-01-2006
                    • 1105

                    #10
                    Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

                    Originally posted by ATmaCA_53
                    müslüman değilse ozaman dersten çıkar, ne o dersten zayıf alır, nede devamsızlıktan kalmaz anlaşıldı, kimse benim çocuğumun din kültürü dersinden mahrum bırakamaz.
                    Zaten kimse senin çocuğunu din dersinden mahrum bırakmıyor.Din dersi yine zorunlu ders olarak kalıyor.Sadece farklı dinden olan veya hiç bir dine mensup olmayan ailelerin çocuklarına bu hak tanınıyor ki bu gayet normal.Bunların hepsi yukarıdaki yazıda yazıyor okuduğumuzu anlamıyormuyuz yoksa kendimiz gibi olmayanlara tahammülümüz mü yok?

                    Yorum

                    • ATmaCA_53
                      Member
                      • 12-11-2004
                      • 1945

                      #11
                      Konu: Mahkeme'den zorunlu din dersi kararı...

                      Originally posted by serbest
                      Zaten kimse senin çocuğunu din dersinden mahrum bırakmıyor.Din dersi yine zorunlu ders olarak kalıyor.Sadece farklı dinden olan veya hiç bir dine mensup olmayan ailelerin çocuklarına bu hak tanınıyor ki bu gayet normal.Bunların hepsi yukarıdaki yazıda yazıyor okuduğumuzu anlamıyormuyuz yoksa kendimiz gibi olmayanlara tahammülümüz mü yok?
                      yok ben diyorum ki birileri buna itiraz edebilir, karşı çıkabilir birileri duysun diye, birilerin kulağına küpe olsun diye ben bunu söylüyorum.

                      Yorum

                      İşlem Yapılıyor