Kredi verme hırsı çiftçiyi batağa sürükledi
KOBİ veya büyük ölçekli şirketler ile bankalar arasındaki kredi sorunu gündeme geliyor. Ancak asıl deprem çiftçide.. Aldığı tarım kredisini ödeyemeyen çifçini traktörü elinden alınıyor.
Özel bankaların kredi hırsı, çiftçileri batağa sürükledi.Bir özel bankanın şube müdürü kredi batıran çiftçilerin traktörünü hacizle topladı ve kiraladığı alana yığdı. Ancak bu traktörleri satamayınca adı “Traktör İsmail”e çıktı...
Özel bankaların kriz öncesinde ellerinde biriken likiditeyi satabilmek için yoksul çiftçilere dahi kredi vermesi, büyük bir drama yol açtı. Bankaların cazip kredi tekliflerini ödeme güçlerini dikkate almadan değerlendiren binlerce çiftçi krizle birlikte zora girince 450 milyon TL’lik borcu batırdı. Yarışla kredi veren çok sayıda banka müdürü ise batakların artması üzerine görevden alınıp merkeze çekildi.
İCRALIK TRAKTÖR PARKI
Kredi furyasına katılan özel bir bankanın Van Şube Müdürü, çok sayıda çiftçiye kolay şartlarla bol keseden traktör kredisi açtı. Ancak, bir süre sonra kredilerin geri dönüşü yavaşladı. Krizle birlikte ödeme adeta durdu. Bunun üzerine müdür, çiftçiyi icraya verip ellerindeki traktörleri toplamaya başladı. Traktör sayısı beklentilerin çok üzerine çıkınca, müdür kiraladığı geniş bir araziyi traktör parkına çevirdi.
Traktörler satışa çıkarıldı. Ancak, alıcı çıkmayınca batık büyüdü, traktörler elde kaldı. İşte bu olay üzerine müdüre, “Traktör İsmail” lakabı takıldı. Bankacılar arasında “Traktör İsmail” ismi, Türkiye’deki yabancı ve yerli özel bankaların yanlış tarım kredisi politikasını anlatan önemli bir simge haline geldi.
Konuya ilişkin değerlendirme yapan bir Ziraat Bankası yetkilisi, “Bizim riskli gördüğümüz çiftçileri özel bankalar adeta kapıştı. Bizden kredi alamayan çiftçi de özel bankalara koştu. Banka olarak sektörü çok iyi tanıyoruz. Belirli büyüklüğün altında arazisi olan çiftçiye traktör kredisi vermiyoruz. Özel bankalar çiftçiyi sabit geliri olan memur veya işçi gibi düşündü. Kriz öncesinin iyimserliğiyle traktör ya da tüketici kredileri bol keseden dağıtıldı. Traktörü olmayan traktör aldı, olan yenisiyle değiştirdi. Sonuçta kaybeden hem çiftçi hem de kredileri veren bankalar oldu” dedi.
BDDK verileri doğruluyor
Özel bankaların kredi hırsı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) resmi verilerinde de görülüyor. Verilere göre 2008 yılında tüm bankaların takibe düşen tarımsal kredilerinin toplam zirai kredilere oranı yüzde 3,4 oldu. Bu oran kamu bankalarında yüzde 1,6 olurken, yabancı bankalarda yüzde 4,1’e, özel bankalarda ise yüzde 8,2’ye ulaştı. Çiftçiden dönmeyen kredi oranı bazı özel ve yabancı bankalarda yüzde 10’un çok üzerine çıktı. Traktör İsmail’in bankasındaki batık tarım kredisinin oranı da yüzde 5’lere yaklaştı.
Bugün
KOBİ veya büyük ölçekli şirketler ile bankalar arasındaki kredi sorunu gündeme geliyor. Ancak asıl deprem çiftçide.. Aldığı tarım kredisini ödeyemeyen çifçini traktörü elinden alınıyor.
Bankacı nasıl 'Traktör İsmail' oldu
08 Mart 2009 08:43
Haber: Erdoğan SüzerÖzel bankaların kredi hırsı, çiftçileri batağa sürükledi.Bir özel bankanın şube müdürü kredi batıran çiftçilerin traktörünü hacizle topladı ve kiraladığı alana yığdı. Ancak bu traktörleri satamayınca adı “Traktör İsmail”e çıktı...
Özel bankaların kriz öncesinde ellerinde biriken likiditeyi satabilmek için yoksul çiftçilere dahi kredi vermesi, büyük bir drama yol açtı. Bankaların cazip kredi tekliflerini ödeme güçlerini dikkate almadan değerlendiren binlerce çiftçi krizle birlikte zora girince 450 milyon TL’lik borcu batırdı. Yarışla kredi veren çok sayıda banka müdürü ise batakların artması üzerine görevden alınıp merkeze çekildi.
İCRALIK TRAKTÖR PARKI
Kredi furyasına katılan özel bir bankanın Van Şube Müdürü, çok sayıda çiftçiye kolay şartlarla bol keseden traktör kredisi açtı. Ancak, bir süre sonra kredilerin geri dönüşü yavaşladı. Krizle birlikte ödeme adeta durdu. Bunun üzerine müdür, çiftçiyi icraya verip ellerindeki traktörleri toplamaya başladı. Traktör sayısı beklentilerin çok üzerine çıkınca, müdür kiraladığı geniş bir araziyi traktör parkına çevirdi.
Traktörler satışa çıkarıldı. Ancak, alıcı çıkmayınca batık büyüdü, traktörler elde kaldı. İşte bu olay üzerine müdüre, “Traktör İsmail” lakabı takıldı. Bankacılar arasında “Traktör İsmail” ismi, Türkiye’deki yabancı ve yerli özel bankaların yanlış tarım kredisi politikasını anlatan önemli bir simge haline geldi.
Konuya ilişkin değerlendirme yapan bir Ziraat Bankası yetkilisi, “Bizim riskli gördüğümüz çiftçileri özel bankalar adeta kapıştı. Bizden kredi alamayan çiftçi de özel bankalara koştu. Banka olarak sektörü çok iyi tanıyoruz. Belirli büyüklüğün altında arazisi olan çiftçiye traktör kredisi vermiyoruz. Özel bankalar çiftçiyi sabit geliri olan memur veya işçi gibi düşündü. Kriz öncesinin iyimserliğiyle traktör ya da tüketici kredileri bol keseden dağıtıldı. Traktörü olmayan traktör aldı, olan yenisiyle değiştirdi. Sonuçta kaybeden hem çiftçi hem de kredileri veren bankalar oldu” dedi.
BDDK verileri doğruluyor
Özel bankaların kredi hırsı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) resmi verilerinde de görülüyor. Verilere göre 2008 yılında tüm bankaların takibe düşen tarımsal kredilerinin toplam zirai kredilere oranı yüzde 3,4 oldu. Bu oran kamu bankalarında yüzde 1,6 olurken, yabancı bankalarda yüzde 4,1’e, özel bankalarda ise yüzde 8,2’ye ulaştı. Çiftçiden dönmeyen kredi oranı bazı özel ve yabancı bankalarda yüzde 10’un çok üzerine çıktı. Traktör İsmail’in bankasındaki batık tarım kredisinin oranı da yüzde 5’lere yaklaştı.
Bugün