Bir siyasetçiyi bekleyen en büyük tehlike içinden çıktığı sınıfların sorunlarına yabancılaşmasıdır. Özellikle de bizim ülkemizde. Bizde siyasetçi dediğin, bazı istisnalar dışında giderek zenginleşen bir tiptir. Zenginleştikçe içinden çıktığı sınıflardan uzaklaşır. Yeni arkadaşlar, dostlar edinir ki onlar da zaten varlıklı kimselerdir ve o siyasetçinin hemen yanında görünmenin hesaplarını yaparlar.
MAHALLELİSİNİ UNUTMUŞ
Öyle görünüyor ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu durumdan kendisini kurtaramamış. Zengin arkadaşlar ile gezerken, bir zamanlar aynı mahallelerde, aynı şartlarda birlikte yaşadığı insanların sorunlarını unutmuş. Başbakan kimlerden söz ettiğimi hatırlamayabilir. Hani aydan aya maaş alan, kirada oturan, iki çocuğunu okutmaya çabalayan, bu arada hastalıktan ölmeyecek kadar beslenmeye gayret eden insanlar var ya, onlardan söz ediyorum. Ya da küçücük bir dükkánda on liralık alışveriş olsun diye bütün gün kapıya bakan insanlardan! Normal tabii. Ramsey'in, Cihan Kamer'in, büyük bir holdingde yöneticilik yapan damadın, gemi işleten oğlanın, kuyumcu açan gelinin böyle sorunları olur mu?
BAŞBAKAN'A ÖNERİM..
Başbakan diyor ki: "Kredi kartıyla borçlananlara dürüst gözüyle bakmam." Belli ki kredi kartı ile borçlanmak zorunda kalanların bunu zevk ve sefa için yaptıklarını zannediyor. Başbakan'a önerim, kredi kartları merkezinden bu borçların yapısı ile ilgili bir bilgi alması. Kredi kartı borçlarını ödeyemeyenler ne tür alışverişler yapmışlar? Borç ekstrelerinde görülen en büyük harcama kalemi nedir? Harcama kalemleri içinde "sağlık-gıda" harcamaları toplamının, "eğlence-seyahat" harcamalarına oranı nedir?
O BİLGİLERİ AÇIKLAYAMAZ
Ben gazeteci olarak bu bilgilere ulaşamam, bana "gizli bilgi" derler, vermezler. Onun için bu bilgileri kamuoyu adına Başbakan alsın ve sağıyla soluyla oynamadan dürüstçe açıklasın. O zaman görelim, kredi kartı borçluları dürüst insanlar mı, değiller mi? Borçlarını hayatta kalmak için mi yapıyorlar, "dünyaya bir defa geldik" diye eğlencelere dalmak için mi? İddiaya girerim ki Başbakan ulaşabilme olanağına sahip olmasına rağmen, o bilgileri alıp kamuoyuna açıklayamaz.
MAHALLELİSİNİ UNUTMUŞ
Öyle görünüyor ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu durumdan kendisini kurtaramamış. Zengin arkadaşlar ile gezerken, bir zamanlar aynı mahallelerde, aynı şartlarda birlikte yaşadığı insanların sorunlarını unutmuş. Başbakan kimlerden söz ettiğimi hatırlamayabilir. Hani aydan aya maaş alan, kirada oturan, iki çocuğunu okutmaya çabalayan, bu arada hastalıktan ölmeyecek kadar beslenmeye gayret eden insanlar var ya, onlardan söz ediyorum. Ya da küçücük bir dükkánda on liralık alışveriş olsun diye bütün gün kapıya bakan insanlardan! Normal tabii. Ramsey'in, Cihan Kamer'in, büyük bir holdingde yöneticilik yapan damadın, gemi işleten oğlanın, kuyumcu açan gelinin böyle sorunları olur mu?
BAŞBAKAN'A ÖNERİM..
Başbakan diyor ki: "Kredi kartıyla borçlananlara dürüst gözüyle bakmam." Belli ki kredi kartı ile borçlanmak zorunda kalanların bunu zevk ve sefa için yaptıklarını zannediyor. Başbakan'a önerim, kredi kartları merkezinden bu borçların yapısı ile ilgili bir bilgi alması. Kredi kartı borçlarını ödeyemeyenler ne tür alışverişler yapmışlar? Borç ekstrelerinde görülen en büyük harcama kalemi nedir? Harcama kalemleri içinde "sağlık-gıda" harcamaları toplamının, "eğlence-seyahat" harcamalarına oranı nedir?
O BİLGİLERİ AÇIKLAYAMAZ
Ben gazeteci olarak bu bilgilere ulaşamam, bana "gizli bilgi" derler, vermezler. Onun için bu bilgileri kamuoyu adına Başbakan alsın ve sağıyla soluyla oynamadan dürüstçe açıklasın. O zaman görelim, kredi kartı borçluları dürüst insanlar mı, değiller mi? Borçlarını hayatta kalmak için mi yapıyorlar, "dünyaya bir defa geldik" diye eğlencelere dalmak için mi? İddiaya girerim ki Başbakan ulaşabilme olanağına sahip olmasına rağmen, o bilgileri alıp kamuoyuna açıklayamaz.
Yorum