Mahsun Kırmızıgül ün Beyaz melek deki performansı umut eden arkadaşlar için diyorum.. tek kelimeyle berbat bir film.. aynı zamanda tarafsızlık tarafı altında inceden tarafını belli edilen bir film... aslında konu çok zengin ve taze... kurtlar vadisi teröre muhalefet olan zihniyetlerin hoşuna gidibileceği tarzda.. çünkü hadiselere kendi gözünden bakan insanlık demogojisinide ideolojileriyle karıştırılmış.... izlemeyen arkadaşlara, para verip izlediğinize pişman olucagınız bir film olucaktır önerisinde bulunuyorum ( kendi adıma...)badprv
güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
Kapat
X
-
Konu: güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
MAHSUN'UN FİLMLERİNDEN NEDEN NEFRET ETTİM
"Kürt sorunu" konusunda yapılmış bir film düşünün... Bu filmi... "Dağdaki terörist" seyretse beğenecek... "Dağda terörist kovalayan asker" seyretse beğenecek... Başbakan seyretse beğenecek... GENELKURMAY Başkanı seyretse beğenecek... DTP li seyretse beğenecek... MHP 'li seyretse beğenecek... Galasını DİYARBAKIRDA 'da da yapabileceksin, YOZGAT 'ta da... Ve hayatta görüp görebileceğiniz en "idare-i maslahatçı", en "bir şey söylüyormuş gibi yapıp da hiçbir şey söylemeyen", en "korkak", en "iptidai mesajlarla süslü", en "herkesin ağzına bir parmak bal çalan" bu SİNEMA filmi... Herkes tarafından "Kürt sorunu konusunda gelmiş geçmiş en cesur film" olarak selamlanacak... Mahsun Kırmızıgül'ün "Güneşi Gördüm" adlı son filmi, işte tam da böyle bir film... Ve ben filmden, işte tam da bu nedenle nefret ettim...
HERKESİ AVLARSIN AMA BENİ ASLA
Filmin... Kafa şişiren didaktizmini, ağlatmaya ayarlı duygu sömürücülüğünü, klişelerle bezeli ideolojisini, karton karakterlerini, çok şey anlatmak isteyip de hiçbir şey anlatamayışını, Mahsun'un hep büyük oynamasını, Doğu şivesinin abartılmasını geçiyorum... Eğer filmin bütününe sirayet eden "her kesime yaranma duygusu"nu yakalamasaydım... Verilen emek, harcanan para, başarılı kostümler, bazen etkileyici olabilen sahneler uğruna... Bu filme hafiften koltuk bile çıkabilirdim... Ama gelin görün ki... Ben hayatta en çok "düşman kazanmaktan tırsanlar"dan ve "cesur taklidi yapan korkaklar"dan nefret ederim... İşte bu yüzden... "Mahsun evladım... Herkesi avlarsın ama beni asla... Olmamış, otur, sıfır" diyor ve başka da bir şey demiyorum...
Ahmet Hakan ( HÜRRİYET)
Son düzenleme obrador; 16-03-2009, 23:50. -
Konu: güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
[quote=obrador;1658373]MAHSUN'UN FİLMLERİNDEN NEDEN NEFRET ETTİM
"Kürt sorunu" konusunda yapılmış bir film düşünün... Bu filmi... "Dağdaki terörist" seyretse beğenecek... "Dağda terörist kovalayan asker" seyretse beğenecek... Başbakan seyretse beğenecek... GENELKURMAY Başkanı seyretse beğenecek... DTP li seyretse beğenecek... MHP 'li seyretse beğenecek... Galasını DİYARBAKIRDA 'da da yapabileceksin, YOZGAT 'ta da... Ve hayatta görüp görebileceğiniz en "idare-i maslahatçı", en "bir şey söylüyormuş gibi yapıp da hiçbir şey söylemeyen", en "korkak", en "iptidai mesajlarla süslü", en "herkesin ağzına bir parmak bal çalan" bu SİNEMA filmi... Herkes tarafından "Kürt sorunu konusunda gelmiş geçmiş en cesur film" olarak selamlanacak... Mahsun Kırmızıgül'ün "Güneşi Gördüm" adlı son filmi, işte tam da böyle bir film... Ve ben filmden, işte tam da bu nedenle nefret ettim...
Merhaba
Filmi izlemedim ama yukarda yazılanlardan sonra ne amac için çekildi ve ne anlatmak istediği anlaşılıyor.İnsanlar üstünde yaşadığı memlekte ,insanlara ihanet etmemeli.
Saygılar.Yorum
-
Konu: güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
Tunca Arslan (SİYAD üyesi)
'İstismar' sineması
İstismar sineması denilen türün muazzam bir örneği. Ele aldığı her konuyu istismar edip seyircinin duygularını sömüren bir film. Teknik olarak iyi ama istismarcı yaklaşımı bunun önüne geçiyor.
Cüneyt Cebenoyan (Birgün)
İyi ve kötü yanları var
Bana kalırsa Güneşi Gördüm'ün olumlu yanları da var; olumsuz yanları da. Meselâ Kürt sorununu terör meselesi olarak koyuyor önümüze, doğru düzgün bir analiz yapamıyor. Ama filmin kadınlara yaklaşımını beğendim.Yorum
-
Konu: güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
Güneş, Norveç'ten mi doğuyor? (GÜNEŞİ GÖRDÜM / Güneşi Gördüm)
Güneşi Gördüm’ün basın gösteriminin ardından, uzatılan mikrofonlara konuşurken, “Sanatçı, muhalif olmalıdır…” vb. cümleler de kurdu Mahsun Kırmızıgül. 112 dakikalık bir filmin içinde altı yedi ayrı öykü anlatmaya çalışan, yani filminde “gereğinden çok konuşan” bir yönetmenin bu “muhalif tutum”dan tam olarak neyi kast ettiğini netleştirmesini bekledim ama bir sonuca varamadım.
Öncelikle belirteyim, Güneydoğu ve Kürt sorunu konusunda Sürü’den Yol’a, Işıklar Sönmesin’den Büyük Adam Küçük Aşk’a, Fotoğraf’tan Fırtına’ya kadar onlarca film yapıldı sinemamızda. Güneşi Gördüm, içlerinde en pahalıya mal olanı… Öte yandan da en “ucuzu”.
Genel olarak, Kürt sorunu çerçevesinde şekillenen bir öykü (öyküler) anlatıyor Güneşi Gördüm. Güneydoğu’nun, nüfusunun yarıya yakını başka yerlere göç etmiş dağ köylerinden birinde yaşayan bir aileyle tanışıyoruz. Oğullarından biri askerde, diğeri PKK saflarında dağda… PKK militanı oğul, operasyonda öldürülüyor. Devlet, köyü terk etmeleri için baskı yapıyor. Neticede, İstanbul’a doğru yola çıkılıyor. Ailenin bir kolu, insan kaçakçılarının organizasyonuyla Norveç’e giderken, diğerleri İstanbul’da kalıyor.
İstanbul’da kalanlar, her anlamda “cehennemi yaşamaya” devam ederken, Norveç’e gidenler kısa sürede “cennete kabul edilmiş” gibi oluyorlar…
Unutmadan söyleyeyim, Güneşi Gördüm’ün İstanbul ayağında, toplam öykünün yaklaşık üçte birine karşılık gelen, “İnsan bu ülkede özgürce yaşayamıyor” gibi lafların bolca geçtiği, ailenin gençlerinden birinin travestileşmesine, dolayısıyla cinsiyet ve kimlik değiştirmesine dayanan bir boyut da var.
Peki, Kırmızıgül neye ve kimlere muhalif?
Örneğin, filmde anlattıklarına bakarak, bugün iktidarda bulunan AKP’ye muhalif olduğu söylenebilir mi? Hayır…
PKK’ya? O da değil…
Başından beri Kürt sorunu konusunda binbir hesap yapıp senaryo geliştiren ve uygulayan ABD’ye en ufak bir muhalefet yapılıyor mu filmde? Zerresi yok, ABD’nin adı bile geçmiyor.
Kürt sorunu konusunda önemli figürlerden biri olan Avrupa’ya… Ne muhalefeti, Mahsun Kırmızıgül’e bakarsanız, Kürt güneşi Norveç’ten doğuyor. Avrupa’ya kapağı atan, eh arada bir memleket özlemi çekiyor tabii ki ama vallahi hayatını yaşıyor! Türkiye’deki “devlet baba”nın zulmünden kaçanlar, Batı’nın “devlet anası”nın şefkatli kollarında mutluluğu buluyor.
Feodalizme de bir eleştirisi yok Kırmızıgül’ün, kapitalizme de…
Yemin etsem başım ağrımaz, insan kaçakçılarına bile muhalif değil yönetmenimiz.
Filmde, biri iyi diğeri kötü iki subayla temsil edilen Türk ordusuna? Evet, belki biraz bu konuda “muhalif tutum”dan söz edilebilir ama o konuda da tam anlamıyla ne şiş yansın ne kebap tavrı, katıksız bir oportünizm söz konusu.
Özetle, “Türkiye’de Kürtler de travesti-trans****üeller de büyük baskı altında” deyip yeni bir “şikayetname”nin yazıldığı; seyirciyi baştan sona ağlatıp, ele attığı her konuda (Kürtler, ölen askerler ve PKK’lılar, göçmenler, yetimhanedeki yavrular, zihinsel özürlü çocuklar, travestiler…) inanılmaz biçimde duygu istismarı yapmaya soyunan bir film Güneşi Gördüm.
Neyse sonuçta, elbette “savaşa muhalif” olduğunu söyleyecek Mahsun Kırmızıgül ama barış da bu kadar çok ama boş konuşarak, Batı’dan insaniyet ve yardım eli dilenerek gelmiyor işte…
Tunca ARSLAN (SİYAD)Yorum
-
Konu: güneşi gördüm '''hiç tavsiye etmem''' berbat!!!
filme bende gittim bu ülkede neler oluyor ve bazı gerçekleri göz önüne tüm çıplaklığıyla çıkaran şaheser bir film zaten filmin gişe rokorlarıda bunu gösteriyor bazı ön yargılılar ne kadar kötüleselerde film harika herkese tavsiye ederim şuana kadar böyle filmler olmadı uzun süreydi mahsun bence kendini şimdi tam ispatladı işte yazarların düşünceleri
M. Ali Birand. Mehmet Barlas, Tufa Türenç...Ünlü köşe yazarları Güneşi Gördüm için ne dediler?
Önümüzdeki döneme damgasını vuracak film kuşkusuz Mahsun Kırmızıgül'ün yazıp yönettiği 'Güneşi Gördüm' olacak. Filmin vizyon tarihi 12 Mart. Ancak Kırmızıgül filmini bir grup gazeteci yazara özel bir gösterimle izletti. Rutin bir basın galası değildi bu gösterim. Hatta izleyiciler sinema eleştirmeni bile değildi. Medyanın önde gelen köşe yazarları ve gazetecilerinden oluşan bu özel grubun filme dair tepkileri de yavaş yavaş belirmeye başladı.
Bu özel gösterime katılanlar arasında Mehmet Barlas, Tufan Türenç, M. Ali Birand gibi önemli isimler bulunuyor.
Mehmet Barlas'Güneşi Gördüm' 'Milyoner'den daha içerikli...
"Önceki akşam Mahsun Kırmızıgül'ün hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği yeni filmi "Güneşi Gördüm" ü izledim.Mecidiyeköy'deki Astoria gökdeleninin iki sinema salonundan birinde bu yılın Oscar rekortmeni "Slumdog Millionaire" filmi gösterilmekteydi
Kardeşleri bile sonunda birbirlerinin can düşmanı eden bozuk düzen bu Hint filminin ana temalarıydı...
Kırmızıgül'ün "Güneşi Gördüm" ünde ise, Slumdog Millionaire'dekinden daha çarpıcı ve daha can alıcı "Türkiye gerçekleri " sinemaya aktarılmıştı.
Güneydoğu'daki bir köyde hem askere gidenlerin, hem de dağa çıkanların aynı ailelere üye olduğu bir ortamdan, zorunlu göçle bazıları İstanbul'a, bazıları da Norveç'e dağılan insanların serüvenlerine katılıyorsunuz Güneşi Gördüm'ü izlerken.
Öncelikle şunu söylemeliyim.
Güneydoğu kırsal kesiminde yaşayan insanların yaşadıkları trajedi ve aileleri içine alan ikilemler ilk kez böylesine derinine işleniyor sinemada.
Aynı aileden ve aynı köyden hem "Şehitler" hem de "Ölü olarak ele geçirilen PKK'lılar" çıkıyor.
Ve ailelerin yüreğine evlatlarını kaybetmenin ateşi aynı can yakıcılıkla düşüyor.
Ülke topraklarını bölücü teröre karşı koruyan asker de, dağa çıkıp PKK'ya katılan militan da köylülere "Biz sizin için canımızı ortaya atıyoruz" diyorlar.
O dünyanın kadınlarına ise bir yandan çocuk doğururken bir yandan da çocuklarının ölüm haberini alırken feryat etmek düşüyor. "
M. Ali Birand
Binlerce makale ve kitaptan daha etkili...
Birand dün akşamki Kanal D ana haber bülteninde Güneşi Gördüm filmine özel bir yer ayırdı ve filme dair beğenisini ortaya koyarken " bu film Kürt meselesi için yazılmış binlerce makale ve kitaptan çok daha etkili ve daha cesur tavrıyla izlenmeyi mutlaka hakediyor. Ben sinema eleştirmeni değilim ama bu filmin ne kadar özel ve güçlü olduğunu izlediğinizde siz de anlayacaksınız" dedi...
Tufan Türenç
O bir sinema dáhisi
"FİLM bittiğinde soluğum kesilmişti.Bir süre oturduğum koltuktan kalkamadım.
Güzel ülkemin yaşadığı insanlık dramını tam 112 dakika nefes almadan izlerken ruhumda kaldıramayacağım fırtınalar yaşadım.
Işıklar yandığında, büyük acıları yıllardan beri yaşamanın ağır yükünü birden omuzlarımda hissettim.
Yorgun ve bitkin düşmüştüm.
Ülkemin insanlarının çektiği acıları apaçık ve dürüstçe yansıtan film beni öyle sarsmıştı ki, kendimi boşlukta kalmış çaresiz bir insan olarak algıladım.
Neden sonra kalkıp, üç koltuk ötemde filmi izleyen Mahsun'a sessizce sarıldım.
Ben hiçbir filmde -buna Hollywood'un süper prodüksiyonları dahil- böyle bir deprem yaşamadım.
Mahsun Kırmızıgül'ün inanılmaz bir sinema yeteneği olduğunu artık herkes anlayacak.
Yalnız Türkiye değil, dünya da anlayacak.
Ben, Türk sinemasının boyutlarını katbekat aşan bu yetenekli adamın dünya sinemasına çok nitelikli yapıtlar armağan edeceğine eminim.
Onun ileride Oscar'a uzanması benim için sürpriz olmayacak."Son düzenleme samo23; 05-04-2009, 16:08.Yorum
Yorum