BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte 6 kişiye mezar olan helikopter enkazını bularak Türkiye'nin gündemine oturan Döngel köylüleri hakkında soruşturma için çalışma başlatıldığı bildirildi.
Yeri tespit edilemeyen enkaz, devletin tüm birimleri tarafından dört bin kişilik ekiple havadan ve karadan arandı ancak bir türlü bulunamadı. Enkazı kazadan tam 46 saat sonra kendi kurdukları ekiple aramalara katılan Döngel köylüleri buldu.
İNCELEME ALTINDA
Köylüler, ekranlarda, "Burada ne asker ne devlet var. Yanlış yerde arama yapılıyor. Bizi dinleselerdi daha önceden bulunurdu" gibi ifadeler kullandı. Bu sırada Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı, jandarma kanalıyla ulaştığı köylülere yaptıklarının suç olduğunu aktardı. Görüntüleri ihbar kabul eden Başsavcılık, Döngel köyü eski muhtarı Yılmaz Dilki ve 2 köylünün konuşmalarını inceliyor. Köylülerin, özellikle "devleti aciz gösterdikleri ve yetkililer incelemeden olay yeri ve cesetlerle ilgili kamuoyuna bilgi verdikleri" sözlerini içeren ifadeleri mercek altına alındı. Savcılık incelemesinin ardından soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek.
KÖYLÜLER ŞAŞKIN
Canları pahasına çıktıkları yolculukla enkaza ulaşarak "milli kahraman" ilan edilen köylülerse şaşkın. Köylülere Ankara'da ulaştık. Enkazı bulan 17 köylünün hepsi de Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine katılmak üzere gitmişti Başkent'e. Eski köy muhtarı Yılmaz Dilki, bizim içimiz rahat diye başladığı konuşmasında, "Gelirse de biz cezaya razıyız. Suçumuz varsa cezasını çekeriz. Ancak henüz hakkımızda verilen bir ceza yok. Soruşturma varsa onu da bilmiyoruz" dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, köylüleri kutlamıştı.
GÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ümit Kocasakal:
"Böyle bir şey olabilir mi? Bir suç kalıbına sokamıyorum. Görevi kötü kullanma olsa zarar unsuru yok. Bu kişilerin böyle bir kastının olduğunu söylemek kolay değil."
Kültür Ü. Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Bahri Öztürk:
"Burada ilgililerin kastına bakmak gerekir. Devleti küçük düşürme kastı var mı yok mu? Soruşturma yapılabilir ama gizlidir. Eğer ortada bir suç varsa, haber yapan da sorumlu olur."
İÜ Hukuk Fakültesi Prof . Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu:
"İklim koşullarının devletçe gerekli müdahalelerin zamanında yapılmasını engellediği, teknik problemlerin de bu gecikme de etkin olduğu çok açık bir biçimde görülmektedir. Üst düzey yetkililerin yapmış olduğu açıklamalarda ki bilgi kirliliği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Yardımda bulunan kimselerin olası hizmet kusurlarını dillendirmeleri son derece normaldir. Bu beyanlar suç değil."
SABAH
Yeri tespit edilemeyen enkaz, devletin tüm birimleri tarafından dört bin kişilik ekiple havadan ve karadan arandı ancak bir türlü bulunamadı. Enkazı kazadan tam 46 saat sonra kendi kurdukları ekiple aramalara katılan Döngel köylüleri buldu.
İNCELEME ALTINDA
Köylüler, ekranlarda, "Burada ne asker ne devlet var. Yanlış yerde arama yapılıyor. Bizi dinleselerdi daha önceden bulunurdu" gibi ifadeler kullandı. Bu sırada Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı, jandarma kanalıyla ulaştığı köylülere yaptıklarının suç olduğunu aktardı. Görüntüleri ihbar kabul eden Başsavcılık, Döngel köyü eski muhtarı Yılmaz Dilki ve 2 köylünün konuşmalarını inceliyor. Köylülerin, özellikle "devleti aciz gösterdikleri ve yetkililer incelemeden olay yeri ve cesetlerle ilgili kamuoyuna bilgi verdikleri" sözlerini içeren ifadeleri mercek altına alındı. Savcılık incelemesinin ardından soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek.
KÖYLÜLER ŞAŞKIN
Canları pahasına çıktıkları yolculukla enkaza ulaşarak "milli kahraman" ilan edilen köylülerse şaşkın. Köylülere Ankara'da ulaştık. Enkazı bulan 17 köylünün hepsi de Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine katılmak üzere gitmişti Başkent'e. Eski köy muhtarı Yılmaz Dilki, bizim içimiz rahat diye başladığı konuşmasında, "Gelirse de biz cezaya razıyız. Suçumuz varsa cezasını çekeriz. Ancak henüz hakkımızda verilen bir ceza yok. Soruşturma varsa onu da bilmiyoruz" dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, köylüleri kutlamıştı.
GÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ümit Kocasakal:
"Böyle bir şey olabilir mi? Bir suç kalıbına sokamıyorum. Görevi kötü kullanma olsa zarar unsuru yok. Bu kişilerin böyle bir kastının olduğunu söylemek kolay değil."
Kültür Ü. Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Bahri Öztürk:
"Burada ilgililerin kastına bakmak gerekir. Devleti küçük düşürme kastı var mı yok mu? Soruşturma yapılabilir ama gizlidir. Eğer ortada bir suç varsa, haber yapan da sorumlu olur."
İÜ Hukuk Fakültesi Prof . Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu:
"İklim koşullarının devletçe gerekli müdahalelerin zamanında yapılmasını engellediği, teknik problemlerin de bu gecikme de etkin olduğu çok açık bir biçimde görülmektedir. Üst düzey yetkililerin yapmış olduğu açıklamalarda ki bilgi kirliliği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Yardımda bulunan kimselerin olası hizmet kusurlarını dillendirmeleri son derece normaldir. Bu beyanlar suç değil."
SABAH
Yorum