Tatlıses TRT Şeş'i reddetmiş!
12 Nisan 2009 / 18:22
TRT Şeş'in koordinatörü: "İbrahim Tatlıses nevruzdaki davetimizi kabul etmedi"
Yayına çıktığı ilk günden beri hemen hemen her çevreden eleştiriyle karşı karşıya kaldı. CHP ve MHP, TRT Şeş'i AKP'nin seçim yatırımı, DTP ise Kürtler'i asimilasyon politikasının bir parçası olduğunu iddia etti. Tüm bu eleştiriler ışığında, Kürtçe yayın yapan ve bölge halkının ilgisini çekmeye başlayan TRT Şeş, Urfalı bir Kürt olan Sinan İlhan'a emanet edildi. İşte kanalın koordinatörü Sinan İlhan, işte merak ettikleriniz...
* Geçmişinizde gazetecilik ve televizyonculuk yok.
Medyaya uzak değilim. 5-6 ay Anadolu Ajansı'nda çalıştım. Dışişleri'nde medyayı takip ettim.
* Eski bir istihbaratçıymışsınız. Bu altyapınızdan dolayı bu göreve geldiğiniz iddia ediliyor.
İstihbaratçı değilim.1987'de Anadolu Ajansı'nın Tahran bürosunu açmak ve İran-Irak savaşını takip etmek için göreve başladım. Tahran'a gideceğim gün Dışişleri Bakanlığı'nın sınavını kazandığımı bildiren telgraf geldi. Bakanlık'ta girdiğim bölüm İstihbarat Araştırma Dairesi'ydi. Ayrıca ifade ettiğiniz gibi bir görev olsaydı dahi bu bir ayıp değil. İstihbarat da kamu görevidir.
* TRT Şeş'in başına getiriliş niyetinin başka olduğunu söylüyor.
Ne söylüyorlar?
* TRT Şeş'in Kürtleri asimilasyon politikasının bir projesi, sizin de bunun yöneticisi olduğunuzu!
Asimilasyon bir insanlık ayıbıdır. Allah'ın itiyatına da aykırıdır. Allah bizi çeşitli ırklardan kabile kabile yaratmış ki birbirimizi daha iyi tanıyalım daha iyi öğrenelim ve hayatın daha bir güzelliği olsun. Bir de şunu anlayamıyorum: Nasıl bir toplumun dilinden konuşarak o toplumu asimile edeceksiniz? Asimilasyon, başka yapıyı ortaya koyup onu kendi çevresinde içinize alıp eritmektir. Yayınlarımızla ne yapıyoruz ki Kürtleri asimile ediyoruz? Bence bu soru havada kalıyor!
* Eğitim, kültür ve sanat programlarının yetersiz hatta hiç olmaması eleştiriliyor.
Asıl işte bu söylenen yayın anlayışı asimilasyondur. Böyle düşünmek ve bunu ekrana yansıtmak Kürt halkına saygısızlıktır. 'Sen hiç hiçbir şeysin, her şeyi ben bilirim. Ben seni eğitirim.' Yok böyle bir şey! Biz hayatı ekrana taşımaya çalışıyoruz. Hayatın içinde aşk vardır, üzüntü, sevinç, keder, spor, eğlence vardır. Bunları ekrana taşımaya çalışıyoruz. Dışına çıkma gibi amacımız yok. TRT-1 ne ise biz de oyuz. TRT- 1 Türkçe yayın yapıyor. Biz Kürtçe! Aile kanalı formatında bir yayın anlayışımız var. Eğitim kanalı değiliz yani.
* En çok izlenen programınız Rojin'mi?
Rojin'in tiyatro eğitimi almış olması avantaj. İzleniyor ama başka programlar da var izlenen. Mesela, 'Gezelim, Görelim' türünde programımız var. Spor programımız, haberlerimiz çok izleniyor. Gelen raporlardan biliyoruz. Bir de tabii çok alelacele yayına çıktık. 45 gün gibi kısacık bir zamanda hazırlandık. Burada şunu da belirtmek isterim ki bu siyasi irade bu cesareti göstermiştir, bu yolu açmıştır. Onların siyasi iradesi olmasaydı bu iş olmazdı. Üst yönetimin de desteği vardır başta Genel Müdürümüz İbrahim Şahin olmak üzere onların destekleri ve güvenleri çok önemli.
* Mesela Civan Haco, Şivan Perver gibi Kürtlerin çok severek dinlediği kişileri göremedik kanalda?
Davet ettik. Ekranımız herkese açık. Yeter ki bu ekranlarda şiddet ve teröre vurgu yapılmasın.
* Niye gelmiyorlar peki ?
Bilemiyorum onların tercihleri.
* DTP'lileri yayına daveti düşünür müsünüz?
Açılışımıza davet ettik fakat icabet etmediler.
* Bölge belediye haberlerini verecek misiniz?
Haber değeri olan her şeyi veririz.
* İbrahim Tatlıses'e teklif götürdünüz mü hiç?
Kendisini nevruzda düşündük. Kabul etmedi. Biz de bir daha teklif götürmedik. Kendisinin bileceği bir şeydir. Birşey diyemeyiz.
* Şaşırdınız mı?
Yayıncı bunlara alışkın olmalıdır. Sanatçıların takdirleridir. Bizim gönlümüz herkese açıktır. Gelen gelir, gelmeyene 'Canı sağ olsun' denir.
Sabah