Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 16 Nisan – 30 Haziran 2009 tarihleri arasında, “Batı'ya Yolculuk - Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni (1860 - 1930)” başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak.
İlişkili fotoğrafları göster
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 16:21 TSİ 16 Nisan. 2009 Perşembe
İSTANBUL - ''Batı'ya Yolculuk-Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni (1860 - 1930)'' başlıklı sergi, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) açıldı. SSM Müdürü Nazan Ölçer, küratör Ferit Edgü ve sponsor Yüksel İnşaat A.Ş'nin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Deniz Sazak, serginin tanıtımı amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Ölçer, serginin, Türk resminin belirli bir dönemini mercek altına alan, farklı bir gözle inceleyen ve her zaman bulunması mümkün olmayan resimleri bir araya getirdiğini belirtti. Serginin, Türk resminin erken bir dönemini sanatseverlerle buluşturduğunu ifade eden Ölçer, ''Bu aslında Türk tasvir sanatındaki bir yön değişimini yansıtıyor'' dedi.
Ölçer, 19. yüzyılın birçok alanda reform yılı olduğunu, bu çerçevede resimde de batıya bir yöneliş başladığını anlatarak, o dönemde resmi öğrenmeleri için sanatın merkezi Paris'e giden Türk sanatçıların, kentin ikliminden etkilendiğini ve eserlerine yansıttıklarını kaydetti. Sergide, Türk döneminin erken dönemindeki sanatçıların ustalarına da yer verildiğini belirten Ölçer, sergide, Cumhurbaşkanlığı Konutu'ndan, resmi toplantıların yapıldığı salondan ve Atatürk Müze Köşk'ten, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nden, Dolmabahçe Sarayı'ndan eserlerin yer aldığını söyledi.
SERGİNİN SÜRPRİZİ
Kamu ile paylaşılmayan sanatın geri planda, saklı kalacağını vurgulayan Ölçer, bu sergide, özel koleksiyoncuların eserlerinin de yer aldığını belirtti. Nazan Ölçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sergide bir tane sürpriz var. Biliyorsunuz, 'Kaplumbağa Terbiyecisi' tablosu, uzun yıllardır pek çok el değiştirdi. Sonuçta Erol Aksoy koleksiyonundan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na geçti ve çekişmeli bir müzayede sonucunda Suna-İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'ne gitti. O dönemde hem çok yüksek bir fiyata satıldığı için hem de içeriği nedeniyle kendinden çok söz ettirdi. Bu sergimizde yine Osman Hamdi Bey'in yaptığı başka bir 'Kaplumbağa Terbiyecisi' var. Üzerinde bir de ithaf var. Sanatçı kendi el yazısıyla Ahmet Muhtar Paşa'ya ithaf yazmış. ''Çok kısıtlı bir kitle tarafından bilinen ikinci versiyon, bu sergi ile geniş kitleler tarafından görülebilecek''
Müze Müdürü Ölçer, aslında serginin sürprizinin sadece bu resim olmadığını, Osman Hamdi Bey ailesinden gelen ve sanatçının bütün arşivine sahip olan Prof. Dr. Ethem Eldem'in sergi kataloğuna bu resmin kaynağını da yazdığını belirterek, ''Eldem, bunun aslında 1870'li yıllarda Paris'ten Mısır'a giden Osman Hamdi Bey'e, babasının yolladığı bir Fransızca dergideki bir Japon illüstrasyonu olduğunu, bunun Osman Hamdi Bey'in arşivinde bulunduğunu yazdı. Anlaşılan bu Japon tasviri Osman Hamdi Bey'i de etkilemiş ve onun ünlü iki tablosuna ilham kaynağı olmuş'' diye konuştu.
Sergide, 19. yüzyılda dünyaya gelen Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa, Ahmet Ziya Akbulut, Sami Yetik, Hikmet Onat, Osman Hamdi Bey, Süleyman Seyyid, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, İbrahim Çallı, Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail'in 152 eserine yer verildiğini bildiren Ölçer, Batılı anlamda Türk resim sanat tarihinin yeniden kurgulandığı sergide, Paris'te ilk kuşak Türk ressamlarına hocalık yapan Jean-Leon Gerome ve Gustave Boulanger gibi sanatçıların yapıtlarının da yer aldığını söyledi.
Ölçer, ''Böylece 19. yüzyılın ikinci yarısından 1930'lu yılların sonlarına kadar uzanan dönemi temsil eden Osman Hamdi Bey ve çağdaşlarının tabloları, etkisinde kaldıkları hocaların eserleriyle birlikte ilk kez sergileniyor'' dedi.
FERİT EDGÜ'NÜN KONUŞMASI
Serginin küratörü Ferit Edgü de Türk resminin ve toplumunun batıya yolculuğunun 2. Mahmut ile başladığını, tanzimatla sürdüğünü ifade ederek, ilk reformlar askeriyede gerçekleştirildiği, ilk resim dersleri askeri okullarda verildiği için ilk Türk ressamlarının Osman Hamdi Bey dışında asker olduğunu anlattı. Dinsel yasakların resim sanatının gelişmesini engellediğinin ifade edildiğini belirten Edgü, ''Peki İslam dini, roman sanatını da mı yasaklamıştır? Roman da yoktur. İlk roman, ilk resimden de sonra 1872 yılında yazılmıştır'' dedi. Dünyada Türk resim sanatının aldığı yolun benzeri ile karşılaşılmadığını vurgulayan Edgü, sergide, Belma Simavi'nin özel koleksiyonunda yer alan Osman Hamdi Bey'in ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' tablosunun da yer aldığını anımsattı.
Edgü, ''Resmi Erol Simavi, 1980'lerde Londra'daki bir satıştan almış. Belma Simavi, sanatseverlerin görmesi için sergide yer almasına izin verdi. 'Kaplumbağa Terbiyecisi' adı ve fiyatı ile bir ikon oldu'' diye konuştu. Serginin sponsoru Yüksel İnşaat A.Ş.'nin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Deniz Sazak da böyle değerli bir sanat etkinliğine destek vermenin gururunu yaşadıklarını ifade ederek, değişen dünya düzeni içinde, sosyal sorumluluk bilincine sahip bir firma olan Yüksel İnşaat'ın, bugüne kadar eğitim, sanat, arkeoloji ve spor alanlarında pek çok proje yürüttüğünü anlattı.
İKİNCİ RESİMDEN NOTLAR
Sergide ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' resminin yanında şu bilgilere yer verildi:
''Osman Hamdi Bey'in 'Kaplumbağa Terbiyecisi' diye bilinen ünlü tablosu Pera Müzesi koleksiyonunda yer almaktadır. Burada ilk kez sergilenen aynı konulu bir başka resmi ise özel bir koleksiyondan gelmektedir. Bir konunun küçük farklarla iki kez resmedilmesi bir çoklarına garip gelebilir, oysa bu oryantalist ressamlarda çok sık rastlanılan bir durumdur. Osman Hamdi Bey'in de bu örnekte olduğu gibi oryantalist anlayışla yaptığı bazı resimlerinin ikincileri vardır. Oryantalizmde çok önemli bir yer tutan ayrıntıları bir tabloda çözümleyen ressam için küçük bazı değişikliklerle bir ikincisini yapmaktaki kolaylık olmalıdır. Bugüne kadar 'Kaplumbağa Terbiyecisi' diye bilinen bu garip konulu resmin bir Japon enstampından L'Crepon adlı bir illüstratör tarafından çizilip yayımlandığını bu serginin kataloğunda yer alan Ethem Eldem'in yazısında açıklanmıştır.''
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 16 Nisan – 30 Haziran 2009 tarihleri arasında, “Batı'ya Yolculuk - Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni (1860 - 1930)” başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak.
İlişkili fotoğrafları göster
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 16:21 TSİ 16 Nisan. 2009 Perşembe
İSTANBUL - ''Batı'ya Yolculuk-Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni (1860 - 1930)'' başlıklı sergi, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) açıldı. SSM Müdürü Nazan Ölçer, küratör Ferit Edgü ve sponsor Yüksel İnşaat A.Ş'nin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Deniz Sazak, serginin tanıtımı amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Ölçer, serginin, Türk resminin belirli bir dönemini mercek altına alan, farklı bir gözle inceleyen ve her zaman bulunması mümkün olmayan resimleri bir araya getirdiğini belirtti. Serginin, Türk resminin erken bir dönemini sanatseverlerle buluşturduğunu ifade eden Ölçer, ''Bu aslında Türk tasvir sanatındaki bir yön değişimini yansıtıyor'' dedi.
Ölçer, 19. yüzyılın birçok alanda reform yılı olduğunu, bu çerçevede resimde de batıya bir yöneliş başladığını anlatarak, o dönemde resmi öğrenmeleri için sanatın merkezi Paris'e giden Türk sanatçıların, kentin ikliminden etkilendiğini ve eserlerine yansıttıklarını kaydetti. Sergide, Türk döneminin erken dönemindeki sanatçıların ustalarına da yer verildiğini belirten Ölçer, sergide, Cumhurbaşkanlığı Konutu'ndan, resmi toplantıların yapıldığı salondan ve Atatürk Müze Köşk'ten, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nden, Dolmabahçe Sarayı'ndan eserlerin yer aldığını söyledi.
SERGİNİN SÜRPRİZİ
Kamu ile paylaşılmayan sanatın geri planda, saklı kalacağını vurgulayan Ölçer, bu sergide, özel koleksiyoncuların eserlerinin de yer aldığını belirtti. Nazan Ölçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sergide bir tane sürpriz var. Biliyorsunuz, 'Kaplumbağa Terbiyecisi' tablosu, uzun yıllardır pek çok el değiştirdi. Sonuçta Erol Aksoy koleksiyonundan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na geçti ve çekişmeli bir müzayede sonucunda Suna-İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'ne gitti. O dönemde hem çok yüksek bir fiyata satıldığı için hem de içeriği nedeniyle kendinden çok söz ettirdi. Bu sergimizde yine Osman Hamdi Bey'in yaptığı başka bir 'Kaplumbağa Terbiyecisi' var. Üzerinde bir de ithaf var. Sanatçı kendi el yazısıyla Ahmet Muhtar Paşa'ya ithaf yazmış. ''Çok kısıtlı bir kitle tarafından bilinen ikinci versiyon, bu sergi ile geniş kitleler tarafından görülebilecek''
Müze Müdürü Ölçer, aslında serginin sürprizinin sadece bu resim olmadığını, Osman Hamdi Bey ailesinden gelen ve sanatçının bütün arşivine sahip olan Prof. Dr. Ethem Eldem'in sergi kataloğuna bu resmin kaynağını da yazdığını belirterek, ''Eldem, bunun aslında 1870'li yıllarda Paris'ten Mısır'a giden Osman Hamdi Bey'e, babasının yolladığı bir Fransızca dergideki bir Japon illüstrasyonu olduğunu, bunun Osman Hamdi Bey'in arşivinde bulunduğunu yazdı. Anlaşılan bu Japon tasviri Osman Hamdi Bey'i de etkilemiş ve onun ünlü iki tablosuna ilham kaynağı olmuş'' diye konuştu.
Sergide, 19. yüzyılda dünyaya gelen Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa, Ahmet Ziya Akbulut, Sami Yetik, Hikmet Onat, Osman Hamdi Bey, Süleyman Seyyid, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, İbrahim Çallı, Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail'in 152 eserine yer verildiğini bildiren Ölçer, Batılı anlamda Türk resim sanat tarihinin yeniden kurgulandığı sergide, Paris'te ilk kuşak Türk ressamlarına hocalık yapan Jean-Leon Gerome ve Gustave Boulanger gibi sanatçıların yapıtlarının da yer aldığını söyledi.
Ölçer, ''Böylece 19. yüzyılın ikinci yarısından 1930'lu yılların sonlarına kadar uzanan dönemi temsil eden Osman Hamdi Bey ve çağdaşlarının tabloları, etkisinde kaldıkları hocaların eserleriyle birlikte ilk kez sergileniyor'' dedi.
FERİT EDGÜ'NÜN KONUŞMASI
Serginin küratörü Ferit Edgü de Türk resminin ve toplumunun batıya yolculuğunun 2. Mahmut ile başladığını, tanzimatla sürdüğünü ifade ederek, ilk reformlar askeriyede gerçekleştirildiği, ilk resim dersleri askeri okullarda verildiği için ilk Türk ressamlarının Osman Hamdi Bey dışında asker olduğunu anlattı. Dinsel yasakların resim sanatının gelişmesini engellediğinin ifade edildiğini belirten Edgü, ''Peki İslam dini, roman sanatını da mı yasaklamıştır? Roman da yoktur. İlk roman, ilk resimden de sonra 1872 yılında yazılmıştır'' dedi. Dünyada Türk resim sanatının aldığı yolun benzeri ile karşılaşılmadığını vurgulayan Edgü, sergide, Belma Simavi'nin özel koleksiyonunda yer alan Osman Hamdi Bey'in ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' tablosunun da yer aldığını anımsattı.
Edgü, ''Resmi Erol Simavi, 1980'lerde Londra'daki bir satıştan almış. Belma Simavi, sanatseverlerin görmesi için sergide yer almasına izin verdi. 'Kaplumbağa Terbiyecisi' adı ve fiyatı ile bir ikon oldu'' diye konuştu. Serginin sponsoru Yüksel İnşaat A.Ş.'nin İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Deniz Sazak da böyle değerli bir sanat etkinliğine destek vermenin gururunu yaşadıklarını ifade ederek, değişen dünya düzeni içinde, sosyal sorumluluk bilincine sahip bir firma olan Yüksel İnşaat'ın, bugüne kadar eğitim, sanat, arkeoloji ve spor alanlarında pek çok proje yürüttüğünü anlattı.
İKİNCİ RESİMDEN NOTLAR
Sergide ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' resminin yanında şu bilgilere yer verildi:
''Osman Hamdi Bey'in 'Kaplumbağa Terbiyecisi' diye bilinen ünlü tablosu Pera Müzesi koleksiyonunda yer almaktadır. Burada ilk kez sergilenen aynı konulu bir başka resmi ise özel bir koleksiyondan gelmektedir. Bir konunun küçük farklarla iki kez resmedilmesi bir çoklarına garip gelebilir, oysa bu oryantalist ressamlarda çok sık rastlanılan bir durumdur. Osman Hamdi Bey'in de bu örnekte olduğu gibi oryantalist anlayışla yaptığı bazı resimlerinin ikincileri vardır. Oryantalizmde çok önemli bir yer tutan ayrıntıları bir tabloda çözümleyen ressam için küçük bazı değişikliklerle bir ikincisini yapmaktaki kolaylık olmalıdır. Bugüne kadar 'Kaplumbağa Terbiyecisi' diye bilinen bu garip konulu resmin bir Japon enstampından L'Crepon adlı bir illüstratör tarafından çizilip yayımlandığını bu serginin kataloğunda yer alan Ethem Eldem'in yazısında açıklanmıştır.''