Güvenlik konseptinde üç büyük gedik

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Güvenlik konseptinde üç büyük gedik

    Türkiye Cumhuriyeti, parçalanan ve ülkesi tamamen işgal edilen bir imparatorluğun kalıntıları üzerinde bir kurtuluş savaşıyla kuruldu. Kurtarıcı ve kurucu irade iki temel çizgi çekti: Birincisi, bu ülkenin sınırlarını uluslararası güvenceye almak ve bunları ilelebet korumak; ikincisi, bu sınırlar içinde çağdaş, uygar, müreffeh yaşamı hedefleyen bir düzen kurmak.

    Birinci hedefle ilgili ödün vermek düşünülemezdi bile. Tarih boyunca sayısız toprak kayıplarına uğramış, sınırları küçüle küçüle yok olma noktasına gelmiş bir ülkenin, yeniden aynı tehlikelerle karşılaşmasını önlemek için ne mümkünse yapıldı.

    Atatürk ve İnönü döneminde yerleşen savunma mekanizması iki önemli ayak üzerine oturuyordu: Büyük ve güçlü bir orduya sahip olmanın yanı sıra, ülkenin varlığına ve güvenliğine yönelebilecek saldırıları, sınırların dışındaki önlemlerle durdurmak.

    Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra komşularla dostluk, işbirliği ve saldırmazlık antlaşmaları yapması, Balkan Paktı, Bağdat Paktı gibi ittifaklara girişmesi, bu temel güvenlik anlayışının tarihsel örnekleriydi. Savaşlar bıktırmıştı artık. Savaşlar kalkınmanın, gelişmenin, refahın ve uygar bir ülke olmanın önündeki en büyük engellerdi. Güçlü bir savunmaya sahip olmak, ama savaşa gerek kalmadan antlaşma ve ittifaklarla sınırları güvenceye almak gerekiyordu.

    Ve son zamanlara kadar öyle oldu.

    Ya bugün?

    ***
    Bugün manzara şudur: Türkiye Cumhuriyeti en az üç cephede, varlığına yönelen tehditleri, siyasal ve fiziksel sınırlarının dışında değil içinde karşılamak durumundadır.

    Bir terör örgütünün koçbaşı olarak kullanıldığı bir büyük saldırı güneydoğu sınırlarından yapılmaktadır ve Türkiye, artık bu saldırıyı sınırın o yanında değil, bu yanında durdurmaya çalışmaktadır.

    Kıbrıs’ta da durum farklı değildir. Türkiye, haklı davasında kaybeden durumuna düşmüş, siyasal nedenler bir yana, güney sınırlarının güvenliğini bile artık limanlarında sağlayacak hale gelmiştir.

    “Tarihsel bir sorun çözülüyor” propagandası ve “normalleşme” sloganları eşliğinde sürdürülen girişimler sonucu, bu kez ülkenin kuzeydoğusunda bir gedik oluşuyor. Bu gidişle bir zaman sonra, Türkiye’nin doğu illerinin de uluslararası tartışma konusu olduğunu görmek şaşırtıcı olmamalıdır.

    Bu yazı bir “durum tespiti” oldu. Dış politikada ve güvenlikte “Nereden nereye?” demek için.

    Hikmet Bilâ Yazara ulaşmak için :
    hbila@gazetevatan.com
  • anterior
    Senior Member
    • 06-11-2006
    • 6453

    #2
    Konu: Güvenlik konseptinde üç büyük gedik

    Bu yazı bir “durum tespiti” oldu. Dış politikada ve güvenlikte “Nereden nereye?” demek için.
    Ben diyeyim bari... Nerdeeen, nereyee...

    Yorum

    İşlem Yapılıyor