Devir teslim töreninde söylediklerine bakarsak Hüseyin Çelik bu işe fena halde bozulmuş durumda..
Veda konuşmasında sık sık gözleri dolmuş..
Anlaşılan haksızlığa uğradığını düşünüyor..
Aslında düşünmekle kalmıyor, söylüyor da..
Bakın ne demiş; biz yapılacak her şeyi yaptık. Milli Eğitim Bakanlığı’nda her şey otomatik pilota bağlandı. Gelecekte ne yapılacağının yol haritası çıkarıldı..
Yapılacak yeni bir şey yoksa..
Nimet Çubukçu fasulyeden mi bakan oldu!
*
Sanırsınız ki eğitimde bütün sorunlar çözüldü.. Sanırsınız ki, işler tıkır tıkır gidiyor.. Derslikler 20 kişiye indirildi.. Öğretmensiz okul kalmadı.. Öğrencilerin sosyal faaliyetleri de dört dörtlük.. Kitaplar da mükemmel!
Sanırsınız da sanırsınız..
*
Çelik’in yaptıklarını tarih yazacakmış!
Daha bir hafta bile olmadı.. Milli Eğitim bir genelge ile ‘iflas’ ettiğini ilan etti..
Buna ne demeli..
Nasıl mı?
Şöyle; lise son sınıflar için raporsuz okula gitme süresini 45 güne çıkardı..
Bunun anlamını daha önce yazdım.. Bakanlık diyor ki; sizi eğitemiyorum, üniversiteye hazırlayamıyorum, başınızın çaresine bakın.. İzinse izin.. Dershaneye mi gidersiniz, özel hoca mı tutarsınız, evde oturup tek başınıza mı çalışırsınız bilemem..
Ben havlu attım..
*
Dikkat ederseniz, eski bakan Çelik döneminde ülke dershaneler cenneti oldu.. Öyle bir düzen getirdi ki, dershaneye gitme yaşını 11’e indirdi..
6. sınıfa..
*
Tarih yazan Çelik döneminde bir yüz karası daha yaşandı.. Yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni sınav sistemine güvenmediklerini açıkladı..
Çelik’in çıtı çıkmadı!
*
Eski bakan, yapılacak her şeyi yaptık derken Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmayı kastettiyse haklı..
O işi bitirdi!
Yeni Bakan’a yapılacak bir şey bırakmadı..
***
Yurda dönüş çilesi..
Her yurt dışı gezisinde aynı duyguya kapılıyorum..
Avrupa’da nereye giderseniz gidin, fark etmiyor.. Diyelim ki Berlin’e gittiniz..
Uçaktan iner inmez ‘öteki ülkeler’ kapısının önünde uzun bir kuyruk sizi bekliyordur..
Sıra gelecek diye bekle Allah bekle..
Uçakta Almanlar varsa ellerini kollarını sallayarak pasaporttan geçiyorlar..
Ee, normal..
Orası onların ülkesi.. Adam evine geliyor.. İnsan evine girmek için kuyruğa girer mi?
Sineye çekip beklemekten başka çare yok..
*
Tuhaf olan, yurda geri dönerken de aynı manzaranın sizi bekliyor olması..
Yabancı bir ül***e girer gibi!
Uçaktan iniyorsunuz, koşa koşa kuyruğa.. Yabancılar daha hızlı geçiyor.. Pasaport polisinin önünde aynı hikâye..
Bekle Allah bekle..
Bir itiş kakıştır gidiyor.. Alman evine dönerken ‘hoşgeldin’ diyorlar.. Biz evimize dönerken dakikalarca pasaport inceliyorlar; in misin, cin misin diye..
Adamın bir suçu olsa, kanun kaçağı olsa niye tıpış tıpış gelsin ki..
Bir Alman ülkesine nasıl giriyorsa ben de öyle girmek istiyorum..
Zahmetsiz..
Mehmet Tezkan Yazara ulaşmak için : mtezkan@gazetevatan.com
Veda konuşmasında sık sık gözleri dolmuş..
Anlaşılan haksızlığa uğradığını düşünüyor..
Aslında düşünmekle kalmıyor, söylüyor da..
Bakın ne demiş; biz yapılacak her şeyi yaptık. Milli Eğitim Bakanlığı’nda her şey otomatik pilota bağlandı. Gelecekte ne yapılacağının yol haritası çıkarıldı..
Yapılacak yeni bir şey yoksa..
Nimet Çubukçu fasulyeden mi bakan oldu!
*
Sanırsınız ki eğitimde bütün sorunlar çözüldü.. Sanırsınız ki, işler tıkır tıkır gidiyor.. Derslikler 20 kişiye indirildi.. Öğretmensiz okul kalmadı.. Öğrencilerin sosyal faaliyetleri de dört dörtlük.. Kitaplar da mükemmel!
Sanırsınız da sanırsınız..
*
Çelik’in yaptıklarını tarih yazacakmış!
Daha bir hafta bile olmadı.. Milli Eğitim bir genelge ile ‘iflas’ ettiğini ilan etti..
Buna ne demeli..
Nasıl mı?
Şöyle; lise son sınıflar için raporsuz okula gitme süresini 45 güne çıkardı..
Bunun anlamını daha önce yazdım.. Bakanlık diyor ki; sizi eğitemiyorum, üniversiteye hazırlayamıyorum, başınızın çaresine bakın.. İzinse izin.. Dershaneye mi gidersiniz, özel hoca mı tutarsınız, evde oturup tek başınıza mı çalışırsınız bilemem..
Ben havlu attım..
*
Dikkat ederseniz, eski bakan Çelik döneminde ülke dershaneler cenneti oldu.. Öyle bir düzen getirdi ki, dershaneye gitme yaşını 11’e indirdi..
6. sınıfa..
*
Tarih yazan Çelik döneminde bir yüz karası daha yaşandı.. Yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni sınav sistemine güvenmediklerini açıkladı..
Çelik’in çıtı çıkmadı!
*
Eski bakan, yapılacak her şeyi yaptık derken Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmayı kastettiyse haklı..
O işi bitirdi!
Yeni Bakan’a yapılacak bir şey bırakmadı..
***
Yurda dönüş çilesi..
Her yurt dışı gezisinde aynı duyguya kapılıyorum..
Avrupa’da nereye giderseniz gidin, fark etmiyor.. Diyelim ki Berlin’e gittiniz..
Uçaktan iner inmez ‘öteki ülkeler’ kapısının önünde uzun bir kuyruk sizi bekliyordur..
Sıra gelecek diye bekle Allah bekle..
Uçakta Almanlar varsa ellerini kollarını sallayarak pasaporttan geçiyorlar..
Ee, normal..
Orası onların ülkesi.. Adam evine geliyor.. İnsan evine girmek için kuyruğa girer mi?
Sineye çekip beklemekten başka çare yok..
*
Tuhaf olan, yurda geri dönerken de aynı manzaranın sizi bekliyor olması..
Yabancı bir ül***e girer gibi!
Uçaktan iniyorsunuz, koşa koşa kuyruğa.. Yabancılar daha hızlı geçiyor.. Pasaport polisinin önünde aynı hikâye..
Bekle Allah bekle..
Bir itiş kakıştır gidiyor.. Alman evine dönerken ‘hoşgeldin’ diyorlar.. Biz evimize dönerken dakikalarca pasaport inceliyorlar; in misin, cin misin diye..
Adamın bir suçu olsa, kanun kaçağı olsa niye tıpış tıpış gelsin ki..
Bir Alman ülkesine nasıl giriyorsa ben de öyle girmek istiyorum..
Zahmetsiz..
Mehmet Tezkan Yazara ulaşmak için : mtezkan@gazetevatan.com
Yorum