Mardin’den bir mektup: Tavuk kesilse töre biliyorsunuz

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Mardin’den bir mektup: Tavuk kesilse töre biliyorsunuz

    Mardin Kızıltepe’de yaşayan Ahmet Akan’ın yazısını olduğu gibi aktarıyorum:

    ***

    “Töreyi anlamaya çalışmakmış..

    Tutturmuşsunuz töre cinayeti. Bunun töre cinayeti ile yakından uzaktan bir bağı olmadığını Mısır’daki sağır sultan duydu ama ne yazık ki bu olayı töre cinayeti ile örtbas etmek isteyenlerin oyununa başkaları da ortak oluyor.

    Amerika’da adam eline pompalı tüfeği alıp okula dalıyor ve “katliam” yapıyor kimse çıkıp bu nasıl töre demiyor.

    Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde bir adam yıllarca öz çocuklarına tecavüz edip hamile bırakıyor ve doğan çocukları öldürüyor ama kimse buna da töre demiyor. Taş devrinde yaşıyor demek kimsenin aklına gelmez.

    Söz konusu olan Güneydoğu veya Kürt ise kıyamet kopar.

    Bir tavuk öldürülse birileri çıkıp hemen “bu töre cinayeti veya namus cinayeti olabilir mi?” diye ortaya bir soru atar. Kuyuya bir deli tarafından atılan taş gibi işin yoksa bunu birilerine anlatmaya çalış..

    Adam üniversitede öğretim üyesi kalkıp “Diyarbakır’da genç kızlar kot pantolon giydiği için öldürülüyor” diye saçmalıyor.

    Bir avukat çıkıp Güneydoğu için “Devrim kanunları”nın tekrar uygulanmasını istiyor..

    Ve son noktayı da çok değer verdiğim Mutlu Tönbekici koymuş..

    Taş devrinde yaşıyormuşuz!

    Çağdaş olacağız diye çıplaklar kampının varolduğu batı da uzay çağını yaşıyormuş!

    Hayatımda bu kadar haksız bir analiz görmedim!

    Burada yaşayan insanlardan bilgi alıp değerlendirme yapacağınıza kendi kafanızda kurguladığınız yaşam tarzımıza şuursuzca saldırıyorsunuz!

    Kimse bir başkası gibi olmak zorunda değil.

    Mutlaka yanlış törelerimiz vardır. Ama bu Kürtlere özgü bir durum değil. Türkiye’nin batısında da yanlış töreler var. Dahası dünyanın her yerinde yanlış töreler hala var.

    Bütün bunları görmezlikten gelip “Biz uzay çağındayız,onlar taş devrinde bize uzak dursunlar demek” hiç de insani bir düşünce değil.

    Eğer hala bazı yerlerde ağalık sistemi varsa veya koruculuk sistemi ile yeni ağalıklar kurulmuşsa bunun tek bir sorumsusu var o da devlet sistemi...

    Güçlü ailelere toprak verip “ben burada isyan istemiyorum” diyen sistem ile köylülere silah verip “yeter ki PKK olmasın da ne yapıyorsanız yapın” diyen sistem aynı sistemdir.

    Yanlış törelerimiz var ama bu yanlışların üzerinde duvar örüp bir taş ile birkaç kuş vurmayı arzulayan vampir sistemi de görmek gerekir.

    Mardin’de yaşanılan son olay herkesi üzmüş olabilir ama en çok Mardinliler üzüldü.. Üzüntümüz bununla kalmadı. Top yekun dışlanmaya çalışılan bir halk olarak daha çok üzüldük.

    Biz taş devrinde yaşamaya devam ediyoruz ve uzay çağında yaşayan insanlardan rica ediyoruz:

    “Lütfen bizi uzaylı yapmaktan vazgeçin”..


    ***

    Doğu= Töre; Batı = Çıplaklar kampı. Galiba birbirimize bakış açımız tam da böyle. Ahmet Bey son derece içten bir mektup yazmış. Çoğu yerine katılmamak mümkün değil. Zaten benim de yıllardır yazdığım veya dilimin döndüğü kadar yazmaya çalıştığım şeyler.

    Ne batı çıplaklar kampından ibaret (ki hayatında böyle bir şey görmüş kaç kişi var acaba?) ne de doğu töreden. Mamafih töre ile çıplaklar kampından daha çok karşılaştığımız da bir gerçek.

    Ancak toz duman dağıldıktan sonra görüyoruz ki Bilge köyünde olup bitenin töre ile ilgisi yok. Önce Çelebi ve Abdokoro ailesi arasında başlamış öldürmeli kavgalar, sonra Abdokorolar köyü terk etmiş, köyde kalan Çelebiler birbirine girmiş. Kan davasının yanı sıra bir de alabalık çiftlikleri iktidarı girmiş işin içine, üstüne da tapu kadastro geçmeye, toprak bütünlemek maksadıyla bir Çelebi, köyü terk etmiş bir başka Çelebi’ye gelin verilmeye kalkılınca bütün toprakların sahipi olmak isteyen öbür Çelebiler “soy” kurutmaya karar vermiş.

    Bugüne kadar onlar insan vurulmuş zaten bizim ruhumuz bile duymadan. Yani mafyanın hesaplaşması gibi bir şey. Corleoneler yerine Çelebiler. Üstelik hatırlayın: “ Baba” filminde de katliam düğün sırasında yapılıyordu. Tesadüf müdür esinlenme midi asla bilemeyeceğiz.

    Mutlu Tönbekici Yazara ulaşmak için : mutlu.tonbekici@gmail.com



    not siyasi bir yazı değildir
İşlem Yapılıyor