Tapuyla İlgili Resmi Açıklama Geldi
14 Mayıs 2009 Perşembe 11:00
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, yaşanan tapu tartışmalarına açıklık getirdi.
Uygulamanın iskanını almış binalar için geçerli olduğunu belirten Adlı, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, yaşanan tapu tartışmalarına açıklık getirdi. Uygulamanın iskanını almış binalar için geçerli olduğunu belirten Adlı, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, Türkiye’de yüzde 40-45 civarında hala kat irtifakından kat mülkiyetine geçmeyen konut bulunduğunu bildirdi.
NTV’de yayınlanan "Yakın Plan" programına katılan Adlı, Kat Mülkiyeti kanununda yapılan değişiklikle, kat irtifakına göre çıkarılmış tapuların kat mülkiyetine çevrilmesinin zorunlu hale getirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu.
Uygulama itibariyle bir vatandaşın arsa üzerinde bina yaparken belediyelerde bazı prosedürlere tabi olduğunu hatırlatan Adlı, projenin yapıldığını, yapı-inşaat izni alındığını ve inşaat ruhsatına da dayanarak inşaata başlandığını anlattı.
Bu aşamada proje üzerinde satılan dairelerin normalde arsa payı üzerinde satıldığına dikkati çeken Adlı, inşaat bittikten sonra da normal bağımsız bölümüne dönüştüğü andan itibaren de bu arsa paylı satışın normal bağımsız bölüm satışına dönmesi gerektiğini vurguladı.
Söz konusu işlemin normalde olması gerektiğini işaret eden Adlı, "Ancak ne yazık ki Türkiye’de uygulamada bu yapılmıyor özellikle belediyelerimiz gerektiği şekilde işi sıkı tutmuyorlar, kat mülkiyetine dönüşmeden iskan izni veriliyor" dedi.
Bundan dolayı bir boşluk oluştuğunu bunun da bir çok sorunu beraberinde getirdiğini belirten Adlı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü olarak sıkıntı yaşadıklarını, öncelikle mülkiyet kayıtları güncel olamadığını kaydetti. Adlı şöyle devam etti:
"Çünkü inşaatı bitmiş insanlar içinde senelerdir oturuyor fakat hala tapuda arsa olarak görülüyor. Arsanın üzerinde 10-15, hatta yüzlerce bağımsız bölümler oluşmuş hatta işyerleri oluşmuş fakat envanteri güncellemiyorum. Belediyeler düzenli şekilde emlak vergisi toplayamıyor. Burada tamamen daha çok belediyelere dönük bir işlem, emlak vergisine yönelik bir boyutu ağırlık basıyor parasal açıdan bakarsanız."
"BİRAZ DA BELEDİYEYİ SORGULAMAK LAZIM"
Hukuki olarak belediyelerin, müteahhitlerin yapması gereken işleri bitirmeden oturma izni vermemesi gerektiğinin altını çizen Adlı, "eğer oturma izni verilmiş ve müteahhitlerin yerine getirilmesi gereken mükellefler yerine getirilmediyse burada biraz da belediyeyi sorgulamak lazım. Burada aslında vatandaşın bir kabahati bir kusuru yok ama buna rağmen belediye iskan vermiş ise iskan vermek demek müteahhitlerin yapmış olması gereken bütün işlemler tamam demektir" diye konuştu.
İSKANI OLMAYAN KONUTLARA CEZA YOK
Sürecin iskandan sonra başladığına işaret eden Adlı, müeyyidenin iskanını almış binalar için geçerli olduğunu, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
İskan aldıktan sonra da zaten çok fazla bir problemin bulunmadığını belirten Adlı, "ondan sonra kadastro ve tapu müdürlüklerindeki işlemler de çok fazla ahım şahım vatandaşı yoracak işlemler değil"dedi.
İŞLEMİN VATANDAŞA MALİYETİ NE KADAR?
Söz konusu işlemin vatandaşa maliyetine ilişkin bir soru üzerine de Adlı, şunları kaydetti:
"Eğer cins değişikliği yapmış ise yani arsanın üzerinde, bina haritaya bina olarak işlenmiş ise o zaman iskan belgesini alıp tapuya gidilir. Tapuya gidildiği zaman zorunlu deprem vergisi var. Zorunlu deprem vergisi binanın değeriyle orantılı olarak ilgili sigorta firmalarına yapılan bedeldi. Tapudaki işlemi ise 100 lira civarında, maliyeye vergi olarak veriliyor. Bir de 15-20 lira civarında tapu işlem harcı alınıyor. Ama cins değişikliği yapılmadıysa kadastroda bir de cins değişikliğiyle ilgili bir bedel ödenmesi gerekiyor o da arsanını değeri ve büyüklüğüne orantılı olarak değişebiliyor. Yani çok çetrefilli bir işlem de yok aslında."
Ne kadar insanın bu işlemi yapmak zorunda olduğuna ilişkin soru üzerine de Adlı, "belediyelerden aldığımız rakamlara göre en iyi emlak vergisini toplayan belediye dahil yüzde 50-55 civarında toplamaktadır. Bu da demektir ki yüzde 40-45 civarında hala kat irtifakından kat mülkiyetine geçmeyen konut var demektir" diye konuştu.
28 Kasım 2007 tarihinde yürürlüğe giren 5711 sayılı "Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3. maddesinde yapılan değişiklikle, kat irtifakına göre çıkarılmış tapuların kat mülkiyetine çevrilmesi zorunlu hale getirilirken, bunun için tanınan yasal süre de Kasım ayında doluyor.
Bu çerçevede süre bitiminden sonra binasını projeye uygun hale getirip kat mülkiye almayanlara para cezası uygulanacak.
14 Mayıs 2009 Perşembe 11:00
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, yaşanan tapu tartışmalarına açıklık getirdi.
Uygulamanın iskanını almış binalar için geçerli olduğunu belirten Adlı, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, yaşanan tapu tartışmalarına açıklık getirdi. Uygulamanın iskanını almış binalar için geçerli olduğunu belirten Adlı, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, Türkiye’de yüzde 40-45 civarında hala kat irtifakından kat mülkiyetine geçmeyen konut bulunduğunu bildirdi.
NTV’de yayınlanan "Yakın Plan" programına katılan Adlı, Kat Mülkiyeti kanununda yapılan değişiklikle, kat irtifakına göre çıkarılmış tapuların kat mülkiyetine çevrilmesinin zorunlu hale getirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu.
Uygulama itibariyle bir vatandaşın arsa üzerinde bina yaparken belediyelerde bazı prosedürlere tabi olduğunu hatırlatan Adlı, projenin yapıldığını, yapı-inşaat izni alındığını ve inşaat ruhsatına da dayanarak inşaata başlandığını anlattı.
Bu aşamada proje üzerinde satılan dairelerin normalde arsa payı üzerinde satıldığına dikkati çeken Adlı, inşaat bittikten sonra da normal bağımsız bölümüne dönüştüğü andan itibaren de bu arsa paylı satışın normal bağımsız bölüm satışına dönmesi gerektiğini vurguladı.
Söz konusu işlemin normalde olması gerektiğini işaret eden Adlı, "Ancak ne yazık ki Türkiye’de uygulamada bu yapılmıyor özellikle belediyelerimiz gerektiği şekilde işi sıkı tutmuyorlar, kat mülkiyetine dönüşmeden iskan izni veriliyor" dedi.
Bundan dolayı bir boşluk oluştuğunu bunun da bir çok sorunu beraberinde getirdiğini belirten Adlı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü olarak sıkıntı yaşadıklarını, öncelikle mülkiyet kayıtları güncel olamadığını kaydetti. Adlı şöyle devam etti:
"Çünkü inşaatı bitmiş insanlar içinde senelerdir oturuyor fakat hala tapuda arsa olarak görülüyor. Arsanın üzerinde 10-15, hatta yüzlerce bağımsız bölümler oluşmuş hatta işyerleri oluşmuş fakat envanteri güncellemiyorum. Belediyeler düzenli şekilde emlak vergisi toplayamıyor. Burada tamamen daha çok belediyelere dönük bir işlem, emlak vergisine yönelik bir boyutu ağırlık basıyor parasal açıdan bakarsanız."
"BİRAZ DA BELEDİYEYİ SORGULAMAK LAZIM"
Hukuki olarak belediyelerin, müteahhitlerin yapması gereken işleri bitirmeden oturma izni vermemesi gerektiğinin altını çizen Adlı, "eğer oturma izni verilmiş ve müteahhitlerin yerine getirilmesi gereken mükellefler yerine getirilmediyse burada biraz da belediyeyi sorgulamak lazım. Burada aslında vatandaşın bir kabahati bir kusuru yok ama buna rağmen belediye iskan vermiş ise iskan vermek demek müteahhitlerin yapmış olması gereken bütün işlemler tamam demektir" diye konuştu.
İSKANI OLMAYAN KONUTLARA CEZA YOK
Sürecin iskandan sonra başladığına işaret eden Adlı, müeyyidenin iskanını almış binalar için geçerli olduğunu, iskan almayanlar için herhangi bir cezai müeyyidenin de şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
İskan aldıktan sonra da zaten çok fazla bir problemin bulunmadığını belirten Adlı, "ondan sonra kadastro ve tapu müdürlüklerindeki işlemler de çok fazla ahım şahım vatandaşı yoracak işlemler değil"dedi.
İŞLEMİN VATANDAŞA MALİYETİ NE KADAR?
Söz konusu işlemin vatandaşa maliyetine ilişkin bir soru üzerine de Adlı, şunları kaydetti:
"Eğer cins değişikliği yapmış ise yani arsanın üzerinde, bina haritaya bina olarak işlenmiş ise o zaman iskan belgesini alıp tapuya gidilir. Tapuya gidildiği zaman zorunlu deprem vergisi var. Zorunlu deprem vergisi binanın değeriyle orantılı olarak ilgili sigorta firmalarına yapılan bedeldi. Tapudaki işlemi ise 100 lira civarında, maliyeye vergi olarak veriliyor. Bir de 15-20 lira civarında tapu işlem harcı alınıyor. Ama cins değişikliği yapılmadıysa kadastroda bir de cins değişikliğiyle ilgili bir bedel ödenmesi gerekiyor o da arsanını değeri ve büyüklüğüne orantılı olarak değişebiliyor. Yani çok çetrefilli bir işlem de yok aslında."
Ne kadar insanın bu işlemi yapmak zorunda olduğuna ilişkin soru üzerine de Adlı, "belediyelerden aldığımız rakamlara göre en iyi emlak vergisini toplayan belediye dahil yüzde 50-55 civarında toplamaktadır. Bu da demektir ki yüzde 40-45 civarında hala kat irtifakından kat mülkiyetine geçmeyen konut var demektir" diye konuştu.
28 Kasım 2007 tarihinde yürürlüğe giren 5711 sayılı "Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3. maddesinde yapılan değişiklikle, kat irtifakına göre çıkarılmış tapuların kat mülkiyetine çevrilmesi zorunlu hale getirilirken, bunun için tanınan yasal süre de Kasım ayında doluyor.
Bu çerçevede süre bitiminden sonra binasını projeye uygun hale getirip kat mülkiye almayanlara para cezası uygulanacak.