Dikkatli olun!
29.05.2009 09:45Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, kene riskinin 15 ilde bin 200 köyde olduğunu söyleyerek, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde.
Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi. Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı'nın kene ile etkim bir şekilde mücadele ettiğini bildirdi.
2009 yılı Şubat ayından başlamak üzere hastalığın en çok görüldüğü 15 ilde yüksek bin 200 riskli yerleşim biriminde 150 bin haneye ulaşıldığını kaydeden Torunoğlu, "Yaklaşık 600 bin kişi yüz yüze eğitilmiş, el broşürleri bırakılmış ve her eve bir adet yüzde 05'lik permetrin içeren solüsyon ücretsiz olarak dağıtılmıştır. Riskli bölgelerde dağıtılmak üzere yüzde 05'lik permetrin emdirilmiş giysi dağıtılmasına yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Saha ziyaretlerinde kullanılmak üzere 20 dakikalık eğitim filmi hazırlanmıştır" dedi. Riskin aralarında Tokat, Çorum, Yozgat, Sivas, Samsun, Kastamonu ve Karabük başta olmak üzere Orta Karadeniz ve Orta Anadolu'nun kuzeyinde yoğunlaştığını bildiren Torunoğlu, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde. Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi.
-GEÇEN YIL 283 BİN KİŞİ HASTANELERE KOŞTU-
Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Virüsü taşıyan kenelerin nemli iklimlerde de yerleşemediğinden denize yakın bölgelerde hastalığın görülmediğini belirten Torunoğlu, "Bodur orman ve tarlaların iç içe olduğu ve hayvanların orman içerisinde otlatıldığı kırsal bölgelerde bu keneler yoğun olarak bulunmaktadır. Vakaların tamamına yakını kırsal bölgede yaşayan veya geçici bir süre bu bölgede bulunanlardan oluşmaktadır. Kırsal alana gitmemiş ve sadece şehirde bulunmuş hiçbir vaka yoktur" dedi.
-"ÇOÐU KENEYİ FARK ETMİYOR"-
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Torunoğlu, şehirlerdeki panik havasının aksine köylerde ise keneye ilişkin daha fazla farkındalık oluşması gerektiğini belirterek, "KKKA vakalarının ve ölümlerin genelinde kenenin tutunmasının geç fark ediliyor. Kenenin kaldığı süre ne kadar artarsa o kadar kötü. Çoğu zaman sağlık kurumunda anlatılan hikayeden kene olabileceği düşünülüyor" dedi. Kırsal alanda kene öldürücü sprey dağıtıldığını kaydeden Torunoğlu, "Bu spreyi elbisenizin üzerine sıkıyor, 2 saat kurumasını bekliyorsunuz. Daha sonra 3-4 hafta boyunca bu elbisenin üzerine gelen kene size ulaşamadan ölüyor" dedi.
-"GÜNLÜK KENE KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN"-
"İnsanların bir iş elbisesi olmalı' mantığının yerleşmesi gerektiğini ifade eden Torunoğlu, "İlaçlanmış elbiseyi giyerek tarlanıza gidin ve günlük kene kontrolünü ihmal etmeyin" dedi.
KKKA'dan korunma için henüz etkin bir aşı bulunmadığını ifade eden Torunoğlu, "Hastalığın tedavisinin esasını da destek tedavisi oluşturmaktadır. Ülkemizde öncelikle hiperimmün serum ve sonrasında da aşı üretilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu durumda kişisel korunma tedbirleri büyük önem taşımaktadır" dedi.
Kene temasını önlemek üzere alınması gereken tedbirleri de sıralayan Torunoğlu şunları söyledi:
-Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyinilmeli ve pantolon paçaları çorap içine alınmalı,
-Vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu (Dietiltoluamid etken maddeli repellent) ilaçlar sürülmeli,
-Giysilere ise uzun süre keneleri öldürücü etkisi devam eden yüzde 0,5'lik permetrin içeren ilaçlar kullanılmalı,
-Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere kırsal alan ziyareti yapan kişiler kendileri ve çocukları için günlük kene kontrolü yapmalı,
-Vücuda yapışmış kene tespit edilmesi halinde en kısa sürede uygun yöntemle keneler çıkarılmalı, bu işlem yapılırken keneler ezilmemeli ve patlatılmamalı,
-Çıplak elle kene toplama ve kırma işlemi yapılmamalı,
-Kenelerin vücuttan uzaklaştırması amacıyla eter, kolonya, gaz yağı dökmek ve sigara basmak gibi yöntemlere başvurulmamalı,
-Kene ile temastan sonra kişiler hastalık belirtileri açısından 10 gün süreyle takip edilmeli, belirtiler ortaya çıktığında en yakın sağlık kuruşuna başvurulmalı,
-Çiftlik hayvanlarının kenelere karşı ilaçlanmalıdır."
Torunoğlu ayrıca, 2009'un ilk beş ayında görülen vaka ve ölüm sayısında da düşüş yaşandığını kaydederek, 2008 Ocak-Mayıs döneminde toplam bin 315 vaka ve 63 ölüm gerçekleşirken, 2009'un aynı döneminde 87 vaka ve 7 ölüm meydana geldi"
ANKA
29.05.2009 09:45Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, kene riskinin 15 ilde bin 200 köyde olduğunu söyleyerek, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde.
Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi. Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı'nın kene ile etkim bir şekilde mücadele ettiğini bildirdi.
2009 yılı Şubat ayından başlamak üzere hastalığın en çok görüldüğü 15 ilde yüksek bin 200 riskli yerleşim biriminde 150 bin haneye ulaşıldığını kaydeden Torunoğlu, "Yaklaşık 600 bin kişi yüz yüze eğitilmiş, el broşürleri bırakılmış ve her eve bir adet yüzde 05'lik permetrin içeren solüsyon ücretsiz olarak dağıtılmıştır. Riskli bölgelerde dağıtılmak üzere yüzde 05'lik permetrin emdirilmiş giysi dağıtılmasına yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Saha ziyaretlerinde kullanılmak üzere 20 dakikalık eğitim filmi hazırlanmıştır" dedi. Riskin aralarında Tokat, Çorum, Yozgat, Sivas, Samsun, Kastamonu ve Karabük başta olmak üzere Orta Karadeniz ve Orta Anadolu'nun kuzeyinde yoğunlaştığını bildiren Torunoğlu, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde. Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi.
-GEÇEN YIL 283 BİN KİŞİ HASTANELERE KOŞTU-
Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Virüsü taşıyan kenelerin nemli iklimlerde de yerleşemediğinden denize yakın bölgelerde hastalığın görülmediğini belirten Torunoğlu, "Bodur orman ve tarlaların iç içe olduğu ve hayvanların orman içerisinde otlatıldığı kırsal bölgelerde bu keneler yoğun olarak bulunmaktadır. Vakaların tamamına yakını kırsal bölgede yaşayan veya geçici bir süre bu bölgede bulunanlardan oluşmaktadır. Kırsal alana gitmemiş ve sadece şehirde bulunmuş hiçbir vaka yoktur" dedi.
-"ÇOÐU KENEYİ FARK ETMİYOR"-
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Torunoğlu, şehirlerdeki panik havasının aksine köylerde ise keneye ilişkin daha fazla farkındalık oluşması gerektiğini belirterek, "KKKA vakalarının ve ölümlerin genelinde kenenin tutunmasının geç fark ediliyor. Kenenin kaldığı süre ne kadar artarsa o kadar kötü. Çoğu zaman sağlık kurumunda anlatılan hikayeden kene olabileceği düşünülüyor" dedi. Kırsal alanda kene öldürücü sprey dağıtıldığını kaydeden Torunoğlu, "Bu spreyi elbisenizin üzerine sıkıyor, 2 saat kurumasını bekliyorsunuz. Daha sonra 3-4 hafta boyunca bu elbisenin üzerine gelen kene size ulaşamadan ölüyor" dedi.
-"GÜNLÜK KENE KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN"-
"İnsanların bir iş elbisesi olmalı' mantığının yerleşmesi gerektiğini ifade eden Torunoğlu, "İlaçlanmış elbiseyi giyerek tarlanıza gidin ve günlük kene kontrolünü ihmal etmeyin" dedi.
KKKA'dan korunma için henüz etkin bir aşı bulunmadığını ifade eden Torunoğlu, "Hastalığın tedavisinin esasını da destek tedavisi oluşturmaktadır. Ülkemizde öncelikle hiperimmün serum ve sonrasında da aşı üretilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu durumda kişisel korunma tedbirleri büyük önem taşımaktadır" dedi.
Kene temasını önlemek üzere alınması gereken tedbirleri de sıralayan Torunoğlu şunları söyledi:
-Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyinilmeli ve pantolon paçaları çorap içine alınmalı,
-Vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu (Dietiltoluamid etken maddeli repellent) ilaçlar sürülmeli,
-Giysilere ise uzun süre keneleri öldürücü etkisi devam eden yüzde 0,5'lik permetrin içeren ilaçlar kullanılmalı,
-Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere kırsal alan ziyareti yapan kişiler kendileri ve çocukları için günlük kene kontrolü yapmalı,
-Vücuda yapışmış kene tespit edilmesi halinde en kısa sürede uygun yöntemle keneler çıkarılmalı, bu işlem yapılırken keneler ezilmemeli ve patlatılmamalı,
-Çıplak elle kene toplama ve kırma işlemi yapılmamalı,
-Kenelerin vücuttan uzaklaştırması amacıyla eter, kolonya, gaz yağı dökmek ve sigara basmak gibi yöntemlere başvurulmamalı,
-Kene ile temastan sonra kişiler hastalık belirtileri açısından 10 gün süreyle takip edilmeli, belirtiler ortaya çıktığında en yakın sağlık kuruşuna başvurulmalı,
-Çiftlik hayvanlarının kenelere karşı ilaçlanmalıdır."
Torunoğlu ayrıca, 2009'un ilk beş ayında görülen vaka ve ölüm sayısında da düşüş yaşandığını kaydederek, 2008 Ocak-Mayıs döneminde toplam bin 315 vaka ve 63 ölüm gerçekleşirken, 2009'un aynı döneminde 87 vaka ve 7 ölüm meydana geldi"
ANKA
Yorum