Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

    Dikkatli olun!

    29.05.2009 09:45Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, kene riskinin 15 ilde bin 200 köyde olduğunu söyleyerek, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde.

    Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi. Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı'nın kene ile etkim bir şekilde mücadele ettiğini bildirdi.

    2009 yılı Şubat ayından başlamak üzere hastalığın en çok görüldüğü 15 ilde yüksek bin 200 riskli yerleşim biriminde 150 bin haneye ulaşıldığını kaydeden Torunoğlu, "Yaklaşık 600 bin kişi yüz yüze eğitilmiş, el broşürleri bırakılmış ve her eve bir adet yüzde 05'lik permetrin içeren solüsyon ücretsiz olarak dağıtılmıştır. Riskli bölgelerde dağıtılmak üzere yüzde 05'lik permetrin emdirilmiş giysi dağıtılmasına yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Saha ziyaretlerinde kullanılmak üzere 20 dakikalık eğitim filmi hazırlanmıştır" dedi. Riskin aralarında Tokat, Çorum, Yozgat, Sivas, Samsun, Kastamonu ve Karabük başta olmak üzere Orta Karadeniz ve Orta Anadolu'nun kuzeyinde yoğunlaştığını bildiren Torunoğlu, "Vakaların yüzde 95'i bu bin 200 köyde. Şehirlerde risk yok. Şehirlerdeki keneler KKKA hastalığına neden olmuyor. Şehir merkezlerindekiler rahat olsun" dedi.

    -GEÇEN YIL 283 BİN KİŞİ HASTANELERE KOŞTU-


    Torunoğlu, KKKA'nın neden olduğu panik nedeniyle geçtiğimiz yıl 283 bin kişinin sağlık kurumlarına başvurduğunu belirterek, "283 bin kişiden bin 315'inde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne rastlandı. Bunlardan 63'ü hayatını kaybetti" dedi. Virüsü taşıyan kenelerin nemli iklimlerde de yerleşemediğinden denize yakın bölgelerde hastalığın görülmediğini belirten Torunoğlu, "Bodur orman ve tarlaların iç içe olduğu ve hayvanların orman içerisinde otlatıldığı kırsal bölgelerde bu keneler yoğun olarak bulunmaktadır. Vakaların tamamına yakını kırsal bölgede yaşayan veya geçici bir süre bu bölgede bulunanlardan oluşmaktadır. Kırsal alana gitmemiş ve sadece şehirde bulunmuş hiçbir vaka yoktur" dedi.

    -"ÇOÐU KENEYİ FARK ETMİYOR"-

    Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Torunoğlu, şehirlerdeki panik havasının aksine köylerde ise keneye ilişkin daha fazla farkındalık oluşması gerektiğini belirterek, "KKKA vakalarının ve ölümlerin genelinde kenenin tutunmasının geç fark ediliyor. Kenenin kaldığı süre ne kadar artarsa o kadar kötü. Çoğu zaman sağlık kurumunda anlatılan hikayeden kene olabileceği düşünülüyor" dedi. Kırsal alanda kene öldürücü sprey dağıtıldığını kaydeden Torunoğlu, "Bu spreyi elbisenizin üzerine sıkıyor, 2 saat kurumasını bekliyorsunuz. Daha sonra 3-4 hafta boyunca bu elbisenin üzerine gelen kene size ulaşamadan ölüyor" dedi.

    -"GÜNLÜK KENE KONTROLÜNÜ İHMAL ETMEYİN"-

    "İnsanların bir iş elbisesi olmalı' mantığının yerleşmesi gerektiğini ifade eden Torunoğlu, "İlaçlanmış elbiseyi giyerek tarlanıza gidin ve günlük kene kontrolünü ihmal etmeyin" dedi.

    KKKA'dan korunma için henüz etkin bir aşı bulunmadığını ifade eden Torunoğlu, "Hastalığın tedavisinin esasını da destek tedavisi oluşturmaktadır. Ülkemizde öncelikle hiperimmün serum ve sonrasında da aşı üretilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu durumda kişisel korunma tedbirleri büyük önem taşımaktadır" dedi.

    Kene temasını önlemek üzere alınması gereken tedbirleri de sıralayan Torunoğlu şunları söyledi:

    -Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyinilmeli ve pantolon paçaları çorap içine alınmalı,

    -Vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu (Dietiltoluamid etken maddeli repellent) ilaçlar sürülmeli,

    -Giysilere ise uzun süre keneleri öldürücü etkisi devam eden yüzde 0,5'lik permetrin içeren ilaçlar kullanılmalı,

    -Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere kırsal alan ziyareti yapan kişiler kendileri ve çocukları için günlük kene kontrolü yapmalı,

    -Vücuda yapışmış kene tespit edilmesi halinde en kısa sürede uygun yöntemle keneler çıkarılmalı, bu işlem yapılırken keneler ezilmemeli ve patlatılmamalı,

    -Çıplak elle kene toplama ve kırma işlemi yapılmamalı,

    -Kenelerin vücuttan uzaklaştırması amacıyla eter, kolonya, gaz yağı dökmek ve sigara basmak gibi yöntemlere başvurulmamalı,

    -Kene ile temastan sonra kişiler hastalık belirtileri açısından 10 gün süreyle takip edilmeli, belirtiler ortaya çıktığında en yakın sağlık kuruşuna başvurulmalı,

    -Çiftlik hayvanlarının kenelere karşı ilaçlanmalıdır."

    Torunoğlu ayrıca, 2009'un ilk beş ayında görülen vaka ve ölüm sayısında da düşüş yaşandığını kaydederek, 2008 Ocak-Mayıs döneminde toplam bin 315 vaka ve 63 ölüm gerçekleşirken, 2009'un aynı döneminde 87 vaka ve 7 ölüm meydana geldi"

    ANKA
  • necatikaya
    Member
    • 20-12-2005
    • 1066

    #2
    Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

    Özel laboratuvarda çoğaltılıp, cam kavanozlarda köylerin meralarına serpiştirilen bu keneler ölüm makinesi haline geldi.Yetkililerden herhangi bir açıklama yok.Şöyle uzak değil, on sene evveline gidin bu türde kene varmıydı?yoktu.Bu olayda aynı kuş gribi hikayesi gibi.Köylerde yumurtlayacak tavuk kalmadı.Açıkgöz birileri sıvı yumurta ithaline soyundu ve köşeyide döndü.Kim olduğunu hepimiz biliyoruz.Oyun üzerine oyun oynanıyor.Bir gün kene masalı,bir gün mayınlı arazi ısrarı,bir gün kuş gribi.Böyle uzar gider.Kafalar böyle karıştırılır..
    bu oyunlarda israil,abd ve ab ülkelerinin parmağı var.

    Yorum

    • eren511
      Member
      • 29-07-2006
      • 2805

      #3
      Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

      yeni bir biyolojik silah gibi her sene kayıplar artarak büyüyor...

      Yorum

      • aaron_1212
        Senior Member
        • 03-11-2006
        • 4376

        #4
        Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

        Ben AIDS ile ilgili bir araştırma yapmıştım
        AIDS hastalığı bundan 50 sene evvel bile varmış
        tedavisinin olduğu bile yazılıyor yabancı kaynak bir kitap bulmuştum
        Bunu amerikalılar yapıp dünya insan nüfusunu kontrol altına almak için CIA tarafından
        bir profesör 1947 yılında afrikadan bir maymun türündeki kanı bir insana (kobay) naklettikten sonra ortaya çıkmış
        Daha sonra kobay kişi 1951 yılına kadar gözlem altında tutulmuş, bu yıllar içinde immün sisteminin çöktüğü görülmüş
        Tedavisinin yapıldığını bile yazıyordu kitap
        Tedavisi ise hasta kişinin kanının vücuttan bir hortum düzeneğiyle vücuttan alınıp
        65-80 derece ısıda kaynatılıp tekrar vücut ısısı düzeyine çekildikten sonra yeniden
        vücuda geri yollanması ile bu kişinin AIDS ten kurtulduğunu yazmış
        bu işlemlerin 48 saat sürüyor
        Fakat bu yapılırken vücuda başka bir şey enjekte ediyorlardı onu unuttum, bulsam yazıcam
        Kurtulma şansının % 50 olduğunu yazmıştı

        Yorum

        • emrahbey
          Member
          • 03-06-2008
          • 2145

          #5
          Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

          bunlar bizden ne istiyor arkadaş ya...
          başka ülke mi kalmdı...
          basın gidin şu memleketen ya bizi bize bırakın...

          Yorum

          • zigana
            Senior Member

            • 26-01-2004
            • 3796

            #6
            Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

            şimdi bu keneler başka ülkelerde problem oluşturmuyorlarmı acaba
            oluşturuyorlarsa hiç haber gelmiyor sorunlar hakkında
            bakın
            kuş gribine
            bakın
            domuz gribine
            her gün şu ülkede şu olay şu ülkede şu olay oldu derken malesef kene konusunda ses cıkmaması akıllara biyolojik silah kullanıldıgını getiriyor.
            yada deneme aşamasındaki bir ilacın etkisi için kobaylar oluşturmaya yonelik bir başka ilac mafyası işi


            eger soylediklerimiz dogru değilse bu kadar artış neden kaynaklanıyor.
            bilirsiniz anadoluda hemen hemen her evde tavuk beslenir.peki bu kanatlılar kenenin en büyük düşmanı
            biz ne yaptık kuş gribi bahanesiyle kanatlılara kıyım uyguladık mikrop var yada yok

            işte sonuc

            doganın dengesini bozduk.peki şimdi
            şimdi de bozuyoruz
            şimdi ilaclama yapıyoruz.bir kısım yararlı olurken daha fazla zararının oldugu anlaşıldı.

            peki yapılması gereken işlem

            kanatlı avının 3-5 yıl yasaklanması.kanatlıların az oldugu bolgelere kanatlıların yetiştirilerek dogaya salınması

            Yorum

            • ATmaCA_53
              Member
              • 12-11-2004
              • 1945

              #7
              Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

              arkadaşım yok biyolojik silahmışta, yok şuymuşta artık bu tür yorumlardan vazgeçelim biraz gerçekçi olalım bunlar yıllarca vardı hep var olacaklar, zehirli olanıda, zehirsiz olanıda vardır bunu bir kerem kabullenelim, kenelerden daha öldürücü zararlı böceklerde var olduğunu söyleyebilirim ama bu tür böcekler sayıları çok az olduğu için pek rastlanamamaktadır ama bunlarıda ürediklerini düşünün sayıları çoğaldı daha öldürcü böceklerin çıkabileceğini söyleyebilirim, amazon ormanlarında sizi saniyede öldürecek aşırı derecede zehirli sinekler ve böcek türleri var.

              Yorum

              • eren511
                Member
                • 29-07-2006
                • 2805

                #8
                Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                Originally posted by ATmaCA_53
                arkadaşım yok biyolojik silahmışta, yok şuymuşta artık bu tür yorumlardan vazgeçelim biraz gerçekçi olalım bunlar yıllarca vardı hep var olacaklar, zehirli olanıda, zehirsiz olanıda vardır bunu bir kerem kabullenelim, kenelerden daha öldürücü zararlı böceklerde var olduğunu söyleyebilirim ama bu tür böcekler sayıları çok az olduğu için pek rastlanamamaktadır ama bunlarıda ürediklerini düşünün sayıları çoğaldı daha öldürcü böceklerin çıkabileceğini söyleyebilirim, amazon ormanlarında sizi saniyede öldürecek aşırı derecede zehirli sinekler ve böcek türleri var.
                aşagıdaki bir makaleden kısa bir alıntı her şey ihtimaller dahilinde anlıcağınız
                araştırmadan düşünmeden sabit fikirli olmayalım

                Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Akın, bu soruya, "CIA ve FBI'ın biyolojik silahlar listesinde Kırım Kongo da var." cevabını veriyor. Ancak mikrop üreten ve kullanmaya karar veren bir ülkenin elinde bunu durduracak maddenin olması gerektiğini vurgulayan Akın, dünyada henüz bu mikrobu öldürecek maddenin bulunmadığını hatırlatıyor

                Yorum

                • necatikaya
                  Member
                  • 20-12-2005
                  • 1066

                  #9
                  Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                  Originally posted by ATmaCA_53
                  arkadaşım yok biyolojik silahmışta, yok şuymuşta artık bu tür yorumlardan vazgeçelim biraz gerçekçi olalım bunlar yıllarca vardı hep var olacaklar, zehirli olanıda, zehirsiz olanıda vardır bunu bir kerem kabullenelim, kenelerden daha öldürücü zararlı böceklerde var olduğunu söyleyebilirim ama bu tür böcekler sayıları çok az olduğu için pek rastlanamamaktadır ama bunlarıda ürediklerini düşünün sayıları çoğaldı daha öldürcü böceklerin çıkabileceğini söyleyebilirim, amazon ormanlarında sizi saniyede öldürecek aşırı derecede zehirli sinekler ve böcek türleri var.
                  Hiç bir araştırma yapmadan sallıyorsun.Ne kadar bilgi sahibisinki ormandaki zehirlilerden bahsediyorsun.
                  Sen şimdiye kadar bu tür kene görüp duydunmu?Duyman imkansız.Çünkü böyle bir kene türü yoktu.Gündem değiştirmenin en kolay yolu bu ve buna benzer olaylar.Birileri sıkıştımı haydi domuz gribi,haydi kuş gribi,haydi kene masalı.Bu keneler özel labotuvarda geliştiriliyor ve bize benzer ülke lere servis yapılıyor bizdeki kansızlarda köylerdeki meralara cam kavanoz içinde atıyorlar.Buna benzer kuş gribi hikayesinde de aynı metod uygulanmış.Bunu yaşayanlar anlatıyor.Gerçek böyle olması karşılığında senin savunman boş.Ucunun nereye dokunacağını tahmin ettiğin için savunmadasın.Sağlık bakanlığı uyuyor.Daha doğrusu o uyuyor halkıda uyutuyor.Bunların aşılarıda var.Bizim gibi saf ülke lere satıyorlar bu aşıları.Ya...atmaca53 işte böyle.
                  Amazon ormanlarında yaşamıyor Türk halkı..

                  Yorum

                  • malcolm
                    Member
                    • 17-02-2008
                    • 1019

                    #10
                    Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                    İşin garip tarafı nedense, bu tip hastalıklar hep ardışık seyrediyor ? Aynı anda domuz gribi, deli dana, kırım kongo, şarbon hastalıkları çıkmıyor da sanki her hastalık kendi sırasını bekliyormuş gibi "bundan sonra da şu hastalık moda olsun" dermiş gibi birden türüyor.

                    Yorum

                    • ATmaCA_53
                      Member
                      • 12-11-2004
                      • 1945

                      #11
                      Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                      Originally posted by necatikaya
                      Hiç bir araştırma yapmadan sallıyorsun.Ne kadar bilgi sahibisinki ormandaki zehirlilerden bahsediyorsun.
                      Sen şimdiye kadar bu tür kene görüp duydunmu?Duyman imkansız.Çünkü böyle bir kene türü yoktu.Gündem değiştirmenin en kolay yolu bu ve buna benzer olaylar.Birileri sıkıştımı haydi domuz gribi,haydi kuş gribi,haydi kene masalı.Bu keneler özel labotuvarda geliştiriliyor ve bize benzer ülke lere servis yapılıyor bizdeki kansızlarda köylerdeki meralara cam kavanoz içinde atıyorlar.Buna benzer kuş gribi hikayesinde de aynı metod uygulanmış.Bunu yaşayanlar anlatıyor.Gerçek böyle olması karşılığında senin savunman boş.Ucunun nereye dokunacağını tahmin ettiğin için savunmadasın.Sağlık bakanlığı uyuyor.Daha doğrusu o uyuyor halkıda uyutuyor.Bunların aşılarıda var.Bizim gibi saf ülke lere satıyorlar bu aşıları.Ya...atmaca53 işte böyle.
                      Amazon ormanlarında yaşamıyor Türk halkı..
                      Originally posted by eren511
                      aşagıdaki bir makaleden kısa bir alıntı her şey ihtimaller dahilinde anlıcağınız
                      araştırmadan düşünmeden sabit fikirli olmayalım
                      beni anlamıyorsunuz galiba ben diyorum ki bu keneler 20-30 sene öncede vardı diyorum 20 sene önce amcamı aynı böcek ısırmıştı aynı böcek yani kene ama zehirsizdi, bende diyorum ki bu tür hayvanların zehirlisi ve zehirsizleride var, bana söyleyebilirmisiniz, zehirli hayvanları, eşek arısını hepimiz biliyoruz, zehirli öldüren sineklerde var ama bu türkiyede yok afrikada ve amazon ormanlarında bu gibi zararlı öldüren sinekler var, ben anlatamıyorum yoksa size ne dediğimi.

                      Yorum

                      • ATmaCA_53
                        Member
                        • 12-11-2004
                        • 1945

                        #12
                        Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                        Rizenin ilçesi Ardeşen'de KENE Kabusu

                        Havaların Isınması ile Ortaya Çıkan Keneler Rize’nin Ardeşen ilçesinde görüldü.

                        Havaların ısınmasıyla yeniden ortaya çıkan keneler Son olarak Rize’nin Ardeşen ilçesi’ne bağlı Elmalık Mahallesi’ndeki Muhammet Terbıyık isimli vatandaşın evinin etrafında görüldü. Sabah uyandıklarında ev ve çevrelerinde birçok kene gören mahalle sakinleri paniğe kapıldı. Mahallede çok sayıda başıboş kedi ve köpekten türediği tahmin edilen ve yakalanabilen 40 civarında kene mahalle sakinleri tarafından tedbirli yöntemlerle keneleri yakalayıp kavanozda muhafaza ettiler. Yaşadıkları panik sonrasında durumu yetkililere bildiren vatandaşlar günlerce yetkililerden cevap beklediler. Uzun bekleyişler sonrası mahalle sakinlerinin çağrısına Ardeşen Belediyesi zabıta ekipleri cevap verdi. Belediye ekipleri ev ve çevre bölgelerde ilaçlama yaparken, ilçe tarım müdürlüğü yetkilileri de mahalle sakinlerini keneye karşı korunma amaçlı bilgilendirerek, şüpheli bir durumda derhal harekete geçmelerini istendi.

                        Ev sahibi Muhammet Terbıyık, günlerdir korku içerisinde yaşadıklarını ifade ederek, kenelerin ne türlerini de bilmiyoruz. Şuana kadar kene sokma vakası yaşanmadı ama bundan sonraki süreçte yaşanmaması gibi bir durumda yok, her an korku içerisinde yaşıyoruz.” Dedi.

                        Mahalle sakinleri ise 3 -4 gün önce çocukların fark etmesi ile görülen keneler çocuklarımızı da tehdit ediyor. Yetkililere durumu bildirmemize rağmen günlerce kimse çağrımıza kulak vermedi diyerek, geç yapılan müdahalenin büyük bir yanlış olduğunu ifade ettiler.

                        http://www.gelisimtv.com/index.php?o...4913&Itemid=20

                        Yorum

                        • eren511
                          Member
                          • 29-07-2006
                          • 2805

                          #13
                          Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                          Originally posted by ATmaCA_53
                          beni anlamıyorsunuz galiba ben diyorum ki bu keneler 20-30 sene öncede vardı diyorum 20 sene önce amcamı aynı böcek ısırmıştı aynı böcek yani kene ama zehirsizdi, bende diyorum ki bu tür hayvanların zehirlisi ve zehirsizleride var, bana söyleyebilirmisiniz, zehirli hayvanları, eşek arısını hepimiz biliyoruz, zehirli öldüren sineklerde var ama bu türkiyede yok afrikada ve amazon ormanlarında bu gibi zararlı öldüren sinekler var, ben anlatamıyorum yoksa size ne dediğimi.
                          siz olayı ve ne demek istediğimizi anlayamamışsınız kenenin tarihi milyonlarca yıl eskiye dayanır türkiyede rakıma göre kene familyasından bir çok tür bulunur burda mevzu bahis olan böcekteki zehir değildir, virüstür... siz böceklerdeki zehirlerden bahsediyorsunuz biz farklı bir şeyden bu virüsü taşıyan kenelerin dışarıdan ithal edilen maddelerden kerestelerden vs kuzey ülkelerden romanya rusya dan radyasyona uğramış bir şekilde gelebileceğinden tutun bir biyolojik silah olabileceği yönünde bir çok bilim adamımız hatta sağlık bakanlığının ihtimal gösterdiği seçenekler arasındadır tabi tutupda hiç bir devlet biyolojik bir saldırı demez açık açık halkı paniğe iticek açıklamalardan kaçınır..

                          bunlar hep varsayımlar arasındadır olabilecek var sayımlar kurgu değil anlıcağınız...

                          Yorum

                          • necatikaya
                            Member
                            • 20-12-2005
                            • 1066

                            #14
                            Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                            Originally posted by ATmaCA_53
                            Rizenin ilçesi Ardeşen'de KENE Kabusu

                            Havaların Isınması ile Ortaya Çıkan Keneler Rize’nin Ardeşen ilçesinde görüldü.

                            Havaların ısınmasıyla yeniden ortaya çıkan keneler Son olarak Rize’nin Ardeşen ilçesi’ne bağlı Elmalık Mahallesi’ndeki Muhammet Terbıyık isimli vatandaşın evinin etrafında görüldü. Sabah uyandıklarında ev ve çevrelerinde birçok kene gören mahalle sakinleri paniğe kapıldı. Mahallede çok sayıda başıboş kedi ve köpekten türediği tahmin edilen ve yakalanabilen 40 civarında kene mahalle sakinleri tarafından tedbirli yöntemlerle keneleri yakalayıp kavanozda muhafaza ettiler. Yaşadıkları panik sonrasında durumu yetkililere bildiren vatandaşlar günlerce yetkililerden cevap beklediler. Uzun bekleyişler sonrası mahalle sakinlerinin çağrısına Ardeşen Belediyesi zabıta ekipleri cevap verdi. Belediye ekipleri ev ve çevre bölgelerde ilaçlama yaparken, ilçe tarım müdürlüğü yetkilileri de mahalle sakinlerini keneye karşı korunma amaçlı bilgilendirerek, şüpheli bir durumda derhal harekete geçmelerini istendi.

                            Ev sahibi Muhammet Terbıyık, günlerdir korku içerisinde yaşadıklarını ifade ederek, kenelerin ne türlerini de bilmiyoruz. Şuana kadar kene sokma vakası yaşanmadı ama bundan sonraki süreçte yaşanmaması gibi bir durumda yok, her an korku içerisinde yaşıyoruz.” Dedi.

                            Mahalle sakinleri ise 3 -4 gün önce çocukların fark etmesi ile görülen keneler çocuklarımızı da tehdit ediyor. Yetkililere durumu bildirmemize rağmen günlerce kimse çağrımıza kulak vermedi diyerek, geç yapılan müdahalenin büyük bir yanlış olduğunu ifade ettiler.

                            http://www.gelisimtv.com/index.php?o...4913&Itemid=20
                            atmaca 53.iyi araştır kulaktan dolma bilgin ile yazma.Senin daha çoook bilgiye ihtiyacın var.İmkanın varsa araştır.Bakanların palavralarını buraya taşıma.
                            Bizler kene yok demiyoruz.Ama bu kene başka kene.Özel geliştirilmiş virüs taşıyan kene.
                            Bir sorum olacak.Ne olduda kuş gribi birdenbire yok oldu.Bizim gibi kalkınması önlenmiş ülke ler bu durumda.Böyle kuş gribi,domuz gribi,kene masalı gibi hikayeler panik yaratır,birileride gündem değiştiği için malı götürür.Daha uzun uzun yazmak lazım..

                            Yorum

                            • zigana
                              Senior Member

                              • 26-01-2004
                              • 3796

                              #15
                              Konu: Kene riskinin en yüksek olduğu yerler

                              KKKA’YA YOL AÇAN KENELER VE KORUNMA YÖNTEMLERİ KONFERANSI

                              23-05-2009 & 01:36 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nın düzenlediği “Ülkemizde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) Yol Açan Keneler ve Korunma Yöntemleri” konulu konferans Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zafer KARAER ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Nihal DOÐAN’ın katılımı ile 22 Mayıs 2009 Cuma günü ESOGÜ Prof. Dr. Necla ÖZDEMİR Salonu’nda gerçekleşti. İlk olarak kürsüye gelen Doç.Dr. Nihal DOÐAN, KKKA hakkında genel bilgiler vererek konuşmasına başladı ve hastalığın ülkemizde görülme sıklığının 2002 yılından itibaren arttığını belirtti. Kenelerin sivrisineklerden sonra hastalık bulaştırma yeteneği en yüksek hayvanlar olduğunu belirten DOÐAN, kenelerin KKKA dışında bulaştırdığı diğer hastalıkları sıralayarak bunlar hakkında kısa bilgiler verdi. KKKA’nın ateş, ani ve şiddetli baş ağrısı, ışıktan kaçma, deride kızarıklık ve kanama gibi bellirtilerle kendini gösterdiğini ifade eden DOÐAN, bu hastalıktan dünyada ortalama ölüm oranının %10 ila 50, ülkemizde ise %5 ila 7 olduğunu belirtti. Daha sonra virüsün tarihçesi hakkında da kısaca bilgi veren DOÐAN, hastalığın görüldüğü alanların coğrafi dağılımını harita üzerinde gösterdi ve ülkelere ait istatistiksel bilgileri dinleyicilerle paylaştı. DOÐAN, başta KKKA olmak üzere kene kökenli hastalıkların ortaya çıkışında küresel ısınma, plansız şehirleşme, göç hareketleri, yanlış tarımsal politikalar, ormanların yok edilmesi ve ekolojik dengenin bozulmasının etkili olduğunu ifade etti. Hastalığın ülkemizde 2002 yılından sonra özellikle kırsal kesimde ve tarım ile uğraşan kişilerde görüldüğünü belirten DOÐAN, yıllara göre ülkemizde ortaya çıkan KKKA vakaları ve bu hastalık kaynaklı ölümlere ilişkin sayısal verileri de dinleyicilere sundu. Kırsal kesimde yaşayan insanların öncelikli risk grubunu oluşturduğunu belirten DOÐAN, hastalığın virüs ile enfekte olmuş kenenin sokması, hastalığı taşıyan hayvanların vücut sıvıları ile temas ve enfekte hayvanın vücudundaki kenenin elle çıkarılırken ezilmesi ile insana bulaştığının altını çizdi.

                              Daha sonra söz alan Prof.Dr. Zafer KARAER, konuşmasına kenenin ekosistemdeki yeri hakkında bilgiler vererek başladı. KARAER, ekosistem içindeki kenelerin doğal düşmanı olan hayvanların yok edilmesi veya azalması nedeniyle kene kaynaklı sorunların arttığını ifade etti. Daha sonra Türkiye’de bulunan kene aileleri ile bunların vücut yapıları, büyüme ve gelişme evreleri ve kenelerin yaşam döngüsü hakkında bilgiler veren KARAER, hastalığın insana bulaşma yolları hakkında da detaylı açıklamalar yaptı. KARAER, kenenin insanı ısırdıktan sonra 12-24 saat içinde aktive olduğunu ve ancak 3-5 gün sonra virüs bulaştırdığını ifade etti. Kenelerle asıl mücadelenin kenenin konakta yani kan emdiği canlıların vücudunda olmadığı dönemde yapılması gerektiğini belirten KARAER, yumurtlama, kabuk değiştirme ve kış uykusu gibi kenelerin aktif olmadığı dönmelerde yapılacak mücadelenin, virüsle savaşta başarı şansını artıracağını ifade etti. KARAER, hem yaşam alanlarımıza hem de kendimize karşı saygılı ve kontrollü olarak yaşamamızın ve eko-sistemi tahrip etmeyi durdurmamızın barış ve huzur içinde yaşamamıza yapacağı olumlu katkının altını çizerek konuşmasını bitirdi. Etkinlik Prof.Dr. Zafer KARAER ve Doç.Dr. Nihal DOÐAN’ın birlikte dinleyicilerin sorularını yanıtladıkları bölümle son buldu.

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor