Rabbini Seyir...
Rabbini Seyir...
“O gün bir takım aydınlık yüzler vardır; Rablerini seyrederler”
(Kıyame-22,23)
RABBİNİ SEYİR konusuna takılmıştı. Sufi; ANda yaşardı. O gün bugündü.
Öyleyse nasıl seyredebilirdi?
Yazlık ayakkabı almak üzere mağazaya uğradı.
Seçimini yaptı ***ifle. Çıkarken mağazada oturan bir ihtiyar seslendi:
- Ayakkabın oldu, sevindin!
- Eeee evet, hoşuma gitti tabii, dedi kekeleyerek.
İhtiyar devam etti:
- Benlik dolu bir sevinç! Nefsini bir güzel yemledin. Şimdi iyice azar,
ejderha kesilir!..
Neler söylüyordu, derviş mi, meczup mu, kimdi? İhtiyar içini okurcasına
devam etti:
- Bir de Rabbini Seyretmek ha.. Sen kiiiiim Rabbini Seyir kiiiim.
Beyninden vurulmuşa döndü. “Nolur devam et, Rabbimi nasıl seyrederim?” dedi.
- Çocuğa ayakkabı alacağız. Paran var mı.
Var, dedi. Spor ayakkabısı alıp çıktılar. Aşağı mahalledeki gecekonduya
gelince kapıdan seslendi ihtiyar:
“Kızıııım oğlanı dışarı yolla!” .
Küçük çocuk elinde topu ile koşarak geldi.
Paketi açıp: “Al bunlar senin” dediler.
Sevinçten havalara zıpladı çocuk. Geri dönerken ihtiyar sordu:
- Gözlerine baktın mı? Simasını seyrettin mi.
- Evet gördüm, pırıl pırıldı sevinçten.
- Ona ayakkabı verirken ki sevincin mi daha çok, kendine alırkenki mi?
- Onu görünce içimi değişik bir sevinç, tatmadığım bir huzur kapladı.
- Gördüğün Rabbinin Vechiydi! Gözlerinde gülümseyen Allah’tı! Okuyup ezberlemeyle varılır sanırsın!
VERMEKLE VARILIR ALLAH’A!
MÜMİNLE KAFİRİN FARKI İMAN;
MÜMİNLE MÜNAFIÐIN FARKI İNFAKTIR!..
İnfak ettikçe Rabbini Seyredersin!..
Rabbini Seyir...
“O gün bir takım aydınlık yüzler vardır; Rablerini seyrederler”
(Kıyame-22,23)
RABBİNİ SEYİR konusuna takılmıştı. Sufi; ANda yaşardı. O gün bugündü.
Öyleyse nasıl seyredebilirdi?
Yazlık ayakkabı almak üzere mağazaya uğradı.
Seçimini yaptı ***ifle. Çıkarken mağazada oturan bir ihtiyar seslendi:
- Ayakkabın oldu, sevindin!
- Eeee evet, hoşuma gitti tabii, dedi kekeleyerek.
İhtiyar devam etti:
- Benlik dolu bir sevinç! Nefsini bir güzel yemledin. Şimdi iyice azar,
ejderha kesilir!..
Neler söylüyordu, derviş mi, meczup mu, kimdi? İhtiyar içini okurcasına
devam etti:
- Bir de Rabbini Seyretmek ha.. Sen kiiiiim Rabbini Seyir kiiiim.
Beyninden vurulmuşa döndü. “Nolur devam et, Rabbimi nasıl seyrederim?” dedi.
- Çocuğa ayakkabı alacağız. Paran var mı.
Var, dedi. Spor ayakkabısı alıp çıktılar. Aşağı mahalledeki gecekonduya
gelince kapıdan seslendi ihtiyar:
“Kızıııım oğlanı dışarı yolla!” .
Küçük çocuk elinde topu ile koşarak geldi.
Paketi açıp: “Al bunlar senin” dediler.
Sevinçten havalara zıpladı çocuk. Geri dönerken ihtiyar sordu:
- Gözlerine baktın mı? Simasını seyrettin mi.
- Evet gördüm, pırıl pırıldı sevinçten.
- Ona ayakkabı verirken ki sevincin mi daha çok, kendine alırkenki mi?
- Onu görünce içimi değişik bir sevinç, tatmadığım bir huzur kapladı.
- Gördüğün Rabbinin Vechiydi! Gözlerinde gülümseyen Allah’tı! Okuyup ezberlemeyle varılır sanırsın!
VERMEKLE VARILIR ALLAH’A!
MÜMİNLE KAFİRİN FARKI İMAN;
MÜMİNLE MÜNAFIÐIN FARKI İNFAKTIR!..
İnfak ettikçe Rabbini Seyredersin!..