Hayatı zehreden kolaylıklar

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Hayatı zehreden kolaylıklar

    Teknolojik gelişme sayesinde hayatımız her gün yeni bir değişikliğin etkisi altında kalıyor. Teknolojiyi takdim edenler açısından, bürokrasiyle boğuşulmuyor, zaman kaybı önleniyor, hayat hızlanıyor!
    Bu “muhteşem gelişme” sadece müşterilere bu kadar pozitif yansıyamıyor. Onun dışında her şey mükemmel ilerliyor.
    Geçen gün yurt dışından dönünce 0532’li kartımı telefonuma yerleştirdim.
    Olmadı… Cihaz “kartınızı takın” diye uyarıyor.
    Sabah bir telefon bayiine giderek yeni kart aldım. Yerleştirdim, cihazı açtım, ama ekranda “kart aktif değil” yazısı çıktı. Satış elemanı “bugün pazartesi olduğu için yoğunluk var, yarım saat sonra açılır” dedi. İçim rahatladı. Çünkü bir ay önce de bir telefon kaybı yüzünden aynı yere gelmiş, kartı taktığım anda dünyaya bağlanmıştım.
    Yarım saat geçti, bir saat geçti, iki saat geçti, hala bağlantısızlık durumum sürüyor. Açtım konuşma merkezini anlattım derdimi. Sakin sesli Eylem, beni hiç dinlemeden “aradığınız için teşekkürler” diyerek telefonu kapatıverdi.
    Yılmadım tabii… Yine çevirdim 444’le başlayan dijital labirentin kapı girişini. Bu sefer “buyurun size nasıl zorluk çıkartabilirim” sırası Hülya’daydı:
    -24 saatten önce işlem yapamayız!
    -Ama bir an önce 1 dakikada içinde yapabilmiştiniz?
    -Hayır, 24 saatten önce olmaz…
    -Belki kartı aldığınız bayii işlemi sisteme girmemiştir!!!
    Bu şekilde 10 dakika boğuştuktan sonra Hülya lütfedip, önündeki bilgisayarın tuşlarına dokundu, “evet, işleminiz sisteme girmiş” dedi. Ama bunu niye 10 dakika boğuştuktan benim kan değerlerimi yüksek seviyelere ulaştırdığını izah edemedi. 24 saat sonra da direnerek telefonu kapattı.
    Üçüncü kez hayatı kolaylaştıran kapının önündeydim.
    -Ben Aydın buyurun, size nasıl yardımcı olabilirim?
    -Aydın, telefonumu açın ben de hayata bağlanayım!
    Durumu en baştan tekrar anlattım, Aydın beni anladı:
    -Sizin için ACİL kodlu bir bilgi notu atabilirim, ilgili servise…
    -Ne zaman atarsın?
    -Gün içinde efendim.
    -Gün başında atsan olmaz mı?
    -Nasıl?
    -Şimdi atarsan ilgili arkadaşlarınızın önünde telefonumu açmak için 6-7 saat zaman olur, ama 16.00’da atarsan iki saate sıkışırlar değil mi?
    -Evet.
    -……?
    -…….!
    Bu karşılıkla anlamlı beklemeden sonra sessizliği bozdum:
    -Aydın bu acil çağrıyı şimdi yaz lütfen!
    -Nasıl?
    -Oğulum önünde ekran açık değil mi?
    -Açık!
    -Nazım Alpman telefonunun acil olarak açılmasını istiyor, lütfen ilgilenin…De!
    -Tamam efendim, şimdi yazıp yolladım!
    -Teşekkür ederim.
    Telefonumu böylece halledemedikten sonra, bankayı arayıp gönderdikleri yeni ATM kartına şifre oluşturma işlemini için cehennem azabı için telefonun tuşlarına dokundum. Kart numarasını, son kullanım tarihi, arkasındaki üç rakamın son ikisini de tuşladıktan sonra müjdeli anonsa ulaştım:
    -Sizi müşteri temsilcisine bağlayacağız!
    Mekanik sesli kızımız ahret sorularına başladı:
    -Adınız, soyadınız, doğum tarihiniz ay-gün-yıl olarak…
    Geldik baraj sorusuna:
    -Annenizin kızlık soyadının ilk iki harfini söyler misiniz?
    -S ve I…
    -Maalesef bizdeki bilgiyi doğrulamıyor, bu söyledikleriniz.
    -Ne yapacağım?
    -Bir şubemize gidip, bilgilerinizi güncelleyeceksiniz. İyi günler. Küt!
    Annemin kızlık soyadını banka biliyor ama ben bilmiyordum. Bir de bir yanlış bütün doğruları silip atıyordu.
    Bir şubeye gittim. Girişteki görevliye derdimi anlattım, ekrandan kontrol etti. Sonra Rıza bey sizinle ilgilenecek dedi. Rıza Bey’e gittim, ilgilendi, ekranı açtı, baktı, tuşlara dokundu. Sonra bana döndü:
    -Çarşı içinde büyük şubemiz var, orada Tülay hanıma gidin veya yukarıda Altıyol’daki şubemizde Neşe hanımı görün… Onlar yaparlar.
    -Neden siz yapamıyorsunuz?
    -Aslında bu işlemi yapacak arkadaş şu anda yok, benim de bilgilerinize girecek yetkim bulunmuyor. İsterseniz iki saat sonra gelin. Ama zaman kaybetmeyin diye söylüyorum.
    Her şeyin “tek tuşla” halledildiği sistemlerin arasında bütün gün dolaşmış, sonra da kentin bir bölümünü yaya olarak gezinmiştim. Ulaştığım olağanüstü sonuç karşısında eli-kolu bağlı çaresiz biçimde kalakalmıştım. Dünyanın başka yerlerinde insanların hayatlarını kolaylaştıran teknolojik gelişme bize bunu armağan ediyordu:
    -Hayatı zehreden kolaylıklar!
    Nazım ALPMAN
    nazim@internethaber.com
  • alize31
    Member
    • 23-04-2007
    • 758

    #2
    Konu: Hayatı zehreden kolaylıklar

    vay be.
    neler yaşanıyor hayatta.benzer olaylarla herkes gibi ben de karşılaştım.önrneğin 20 dakika adsl şifremi unuttuğum için aradığım zatı şahaneleriyle bir cevap alamadan vedaşmak zorunda kaldım.üstelik kablosuz internete bağlanmak için aradığım teknik servis ile yaklaşık 25 dakika görüştükten sonra üzgünüz size yardımcı olamıyoruz, cevabı aldıktan sonra ben telefondaki zatla konuşurken yaptığım birkaç işlemle olayı çözdüğümü söyleyince,olamaz, mümkün değil,nasıl yaptınız diye bana sordular.
    kusura bakmayın mesaj biraz karışık oldu.ama deve misali bu tür işlerde neremiz doğru ki?

    Yorum

    • ali_ekber
      Member
      • 15-11-2004
      • 2525

      #3
      Konu: Hayatı zehreden kolaylıklar

      Originally posted by alize31
      vay be.
      neler yaşanıyor hayatta.benzer olaylarla herkes gibi ben de karşılaştım.önrneğin 20 dakika adsl şifremi unuttuğum için aradığım zatı şahaneleriyle bir cevap alamadan vedaşmak zorunda kaldım.üstelik kablosuz internete bağlanmak için aradığım teknik servis ile yaklaşık 25 dakika görüştükten sonra üzgünüz size yardımcı olamıyoruz, cevabı aldıktan sonra ben telefondaki zatla konuşurken yaptığım birkaç işlemle olayı çözdüğümü söyleyince,olamaz, mümkün değil,nasıl yaptınız diye bana sordular.
      kusura bakmayın mesaj biraz karışık oldu.ama deve misali bu tür işlerde neremiz doğru ki?
      mesaj karışık değil telekom karışık ben bugün iki kez aradım her bir aramamda bolca reklam dinledim en sonunda kafayı yiyecektim allahtan adsl bağlantısı kendiliğinden geldi

      Yorum

      • rubberman
        Member
        • 13-02-2006
        • 1992

        #4
        Konu: Hayatı zehreden kolaylıklar

        Teknolojinin kabahati yok burada
        Aynı mahluklarla 300 sene öncede muhatap olsaydınız.Yine işleriniz aynı şekilde yürürdü,Mesela atınızı nallatmaya gittiğiniz nalbant olaydı o aydın isimli şahıs yine aynı muhteşem zeka ile size hizmet verecekti.
        Zorunlu eğitimi 8 değil 28 yıla çıkarın o zaman diplomalı daha çok ahmağımız olur,zaten 28 sene geçmedende bu ülke batar.
        zorunlu değil , isteğe bağlı , yığınsal değil , nitelikli KALİTELİ ÖÐRETİM olmadan , ahlak , din , vicdan , akıl olmadan bu işler düzelmez bu böyle biline

        Yorum

        İşlem Yapılıyor