Saros Körfezi'nde bir inci
AA
Giriş Saati : 05.06.2009 11:16
Güncelleme : 05.06.2009 12:01
Antik çağlarda ''Ainos'' diye anılan Yunanistan sınırının kıyısında, Ege Denizi'nin sahilinde yer alan yarımada görünümündeki Enez ilçesi, tarihi kayıtlarda da adından zenginliği ile söz ettiriyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Başaran, Enez'in tarihte de Balkanları, Ege ve Anadolu'ya bağlayan deniz, nehir ve kara yolların kesiştikleri yerde kurulmuş önemli bir kültür ve ticaret şehri olduğunu söyledi.
Enez'in tarihteki ticari öneminin jeopolitik öneminden kaynaklandığını vurgulayan Başaran, şöyle konuştu:
''Enez'in kültür tarihi açısından önemi, kuşkusuz bu bölgeler arasındaki kültürel ilişkilerin yapıldığı bu zorunlu geçiş yolu üzerinde bulunması ile Ergene havzası gibi zengin ve çok verimli bir hinterlanda sahip olmasından kaynaklanmaktadır.
Bölgenin en önemli akar suyu olan Meriç Nehri, Enez'in kuzeyinden başlayarak denize döküldüğü yere kadar geniş bir delta oluşturmuştur. Yarı batak olan bu arazinin doğusunda bulunan ve doğu-batı yönünde uzanan Hisarlı Dağı'nın güneyinde yer alan doğal yükseltiler arasında verimli geniş ovaların bulunması, bölgenin Prehistorik çağlardan günümüze değin kesintisiz biçimde yerleşilmesine olanak sağlamıştır.
Nitekim, Enez'de kazılara paralel olarak yürüttüğümüz yüzey araştırmaları ile kazımızın bir kolunu oluşturan Hoca Çeşme kazıları sonucunda ele geçen buluntular, buranın Neolitik çağlardan itibaren yerleşildiğini kanıtlamıştır.''
Enez'in kuruluşuna dair kaynaklarda değişik bilgilerin olduğunu anlatan Başaran, ''Eski Çağ kaynaklarında Enez'in kuruluşuna ilişkin değişik kayıtlar bulunmaktadır. Ainos biçiminde Enez adına ilk kez Homeros'un ünlü eseri İliada Destanında (IV 520) rastlanmaktadır. Homeros, bu eserinde Enez'i bir Trak şehri olarak göstermektedir. Aynı şekilde antik çağ yazarlarından Strabon, VII,8, 319, Homeros'un görüşüne katılarak, Enez'in Trak kralı Poltys'ten dolayı, Poltyobria olarak adlandırıldığını yazmaktadır. Kentin akropolünü oluşturan bugünkü kale içinde yapığımız kazılarda M.Ö.4. ve 3. bin yıla tarihlenen çömlek kalıntıların bulunması, buradaki iskanın gerçekten Kalkolitik çağa kadar geri gittiğini kanıtlamaktadır'' dedi.
PERS HAKİMİYETİ
Enez'in tarihi kayıtlara göre M.Ö. 6 yüzyılda Pers hakimiyetine girdiğini ifade eden Başaran, şöyle devam etti:
''Enez, M.Ö. 6. yüzyılın sonlarında, Pers Kralı Darius'un 513 tarihinde yaptığı İskit seferinden sonra kısa bir süre için Pers hakimiyetine girmiştir. M.Ö. 5. yüzyılda Pers Yunan savaşlarında Kserkes Çanakkale Boğazı'ndan Trakya'ya geçtikten sonra ordusu ile birlikte Enez üzerinden Yunanistan'a yürümüştür.
Bu tarihe kadar bağımsız bir şehir devleti olan Enez, Salamis Savaşı'ndan sonra Attik-Delos Deniz Birliğine girmiş ve birliğe yıllık olarak önceleri 12 talent, M.Ö. 439'da 10 ve daha sonra ise 4 talent vergi ödemiştir. Enezlilerin M.Ö. 415 tarihlerinde bu birliğin üyesi olarak Sicilya seferine Atinaların yanında katıldıklarını eski çağ yazarlarından öğreniyoruz.
Enez, Kral Barışı ile bağımsızlığa kavuşmuş ise de, daha sonra Makedonya hakimiyetine girmiştir. Hellenistik çağda Ptolemayos krallığının egemenliğinde kalan Enez, M.Ö.190 yılında Romalıların Trakya'yı ele geçirmeleriyle tekrar bağımsızlığına kavuşmuştur.''
ENEZ, 1456'DA FATİH ZAMANINDA FETHEDİLDİ
Başaran, Enez'in Fatih Sultan Mehmet zamanında fethedildiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Enez, geç antik çağda küçük Rodop bölgesinin başşehri olmuştur. Orta Çağda ise, Semadirek ve Gökçe adalarını da içine alan bir prensliğin iyi korunmuş merkeziydi. Bu çağda Enez'e, Genovalı Gattelusi ve Doria aileleri 200 yıl süreyle egemen olmuştur. Enez, Fatih Sultan Mehmet zamanında 1456 yılında, Has Yunus Bey tarafından denizden ve karadan kuşatılmak suretiyle zapt edilmiş ve Osmanlı topraklarına katılmıştır.''
kaynak:sabah
Yorum