Türkiye değişti ülkenize geri dönün'
Türkiye'deki yeni demokratik açılımlar ile birlikte Almanya hükümetinin aldığı yeni bir karar bu ülkede yaşayan binlerce gurbetçiyi tercih yapmaya zorluyor.
<a href='http://ads-hl.noktamedya.com.tr/www/delivery/ck.php?n=aab2b09f&amp;cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_ HERE' target='_blank'><img src='http://ads-hl.noktamedya.com.tr/www/delivery/avw.php?zoneid=13&amp;cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_ HERE&amp;n=aab2b09f' border='0' alt='' /></a>
10 Haziran 2009 00:45
AK Parti hükümetinin yaptığı demokratik açılımlar, Almanya'daki binlerce Türkiye kökenli sığınmacının da umudu oldu. Türkiye'den kaçıp Almanya'ya sığınan ve yıllardır memleketlerinden uzak yaşayanlar şimdi Türkiye'ye dönmenin hesabını yapıyor.
Almanya'da sığınmacı olarak yaşayan ve Türkiye'deki yakınlarının hasretini çeken bilerce kişiye AK Parti hükümetinin demokratik açılımları umut oldu. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan ve 1990'lardaki terör ortamından kaçarak Almanya'ya siyasi sığınma talebinde bulunanlar, iltica başvurularını geri çekip Türk pasaportu almanın ve memleketlerine gidebilmenin hesabını yapıyor.
Merkezi Frankfurt şehrinde bulunan Almanya Mülteciler Derneği Proasyl'ün Cihan'a yaptığı açıklamaya göre Türkiye'den gelen ve Almanya'da sığınmacı olarak yaşayan 23 bin 600 kişi bulunuyor. Proasyl'den Dirk Morlok sığınmacıların Almanya'da zor şartlarda yaşadığını aktardı. Morlok, "Özellikle iş bulamayanların durumu kötü" diye konuştu.
ALMANYA DA "GİDİN" DİYOR
Memleket hasreti bir yana Almanya ise, ül***e yük olan sığınmacıların geldikleri ülkelere geri dönmeleri gerektiğini söylüyor. Bu kapsama Türkiye de giriyor. Alman makamları, Türkiye'deki şartların "kalıcı bir şekilde iyileştiğini" gerekçe göstererek, sığınmacıların Türkiye'ye geri dönmelerini istiyor. Hessen ve Berlin eyalet mahkemeleri de özellikle Almanya'da iş bulamayan ve yasal bir statüye kavuşamayanları kapsayan bu yönde bir karar aldı.
BAŞVURULAR ARTIYOR
Almanya Yabancılar Meclisleri Başkanı Avukat Memet Kılıç, son zamanlarda Türkiye'ye giriş-çıkış yapabilmek ve yakınlarını ziyaret edebilmek için kendisine ilticacılardan çok sık başvuru geldiğini söyledi. Cihan'a konuşan ve işin prosedürünü açıklayan Kılıç, bundan sonraki yasal süreci şöyle özetledi: "Yedi yıldır Almanya'da yaşayan, Almanca konuşabilen ve geçimini sağlayanlar, sığınma başvurusunu geri çekip Türk konsolosluğuna pasaport için başvurabilir. Almanya'da da yabancılar dairesiyle görüş oturum izni bir neticeye bağlanır. Sığınmacının başvurusu olumlu neticelenirse iki ay içinde hem Türk pasaportunu hem de Almanya'da oturum iznini alınabilir."
Frankfurt Başkonsolosluğu'ndan Muavin Konsolos Zeynep Sezen ise, sığınmacının Türk pasaportu almak için "sığınma başvurusunu geri çekmesinin şart olduğunu" kaydetti. "Ardından gerekli evraklarla birlikte konsolosluğa başvurusunu yapar. Biz bu evrakları Türkiye'de İçişleri Bakanlığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne göndeririz. Onlar uygun görürse pasaportu verilir." diyen Sezen, konsolosluklara bu tür başvuranların bulunduğunu kaydetti.
URFALI GENCİN DRAMI
Almanya'da sığmacı olarak yaşayanlardan biri de Langen'de ikamet eden M.B. 1999 yılında Almanya gelen Urfalı genç o zamanlar henüz 16 yaşındaymış. 2001 yılında iltica başvurusunda bulunan gencin, yaşamı bundan sonra acı hatıralarla örgülü. Cihan'a konuşan ve "tek isteğinin Türkiye'ye dönmek olduğunu" söyleyen genç, "Hakime, Türkiye'deki ortamın kötü olduğunu söyledim. Orada okula gidemediğini ve eğitim göremediğimi söyledim. İltica talebinde bulundum."dedi.
Urfalı genç, üç yıl boyunca sığınmacıların tutulduğu "Asylheim"da kalmış. Bu sürede çok zor günler geçirdiğini kaydeden B, "Bu kamp Almanya-Çek Cumhuriyeti sınırında bir yerde bulunuyor. Vaktinde Hitler'in toplama kampıymış burası. 10 bine yakın sığınmacı çok zor şartlarda kalıyor." diye konuştu. Üç yıl sonra ilticası kabul edilen B.'nin çilesi bununla da bitmemiş. Ev ve iş bulmada sıkıntı yaşamış. Nihayet 2004'te Urfalı M.B'ye mülteciler için geçerli olan bir pasaport verilmiş.
2006 yılında ise Langen yakınlarındaki bir şehirden Balıkesirli bir ailenin kızıyla evlenmiş. "Üç yıldır evliyim. İki çocuğum var. Bir tanesi de yolda. Mülteci olduğum için eşimin babası beni hala kabullenmedi. Şimdi bir döner dükkanında iş buldum." diyen B., hayatının yeni düzene girdiğini kaydetti. Şimdi 26 yaşında olan ve 10 yıldan fazla bir süredir memleketi Urfa'nın hasretiyle yanan B., şöyle konuştu: "Bana verilen bu sığınmacı pasaportuyla Türkiye hariç dünyanın her yerine gidebiliyorum. Ama diğer ülkelerin hiçbirini istemiyorum. Ben sadece Türkiye'ye gitmek istiyorum."
Urfalı M. B, şimdi sığınma başvurusunu geri çekip Türk pasaportu almaya ve memleketine ailesini ziyarete gitmeye hazırlanıyor.
CİHAN
Türkiye'deki yeni demokratik açılımlar ile birlikte Almanya hükümetinin aldığı yeni bir karar bu ülkede yaşayan binlerce gurbetçiyi tercih yapmaya zorluyor.
<a href='http://ads-hl.noktamedya.com.tr/www/delivery/ck.php?n=aab2b09f&amp;cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_ HERE' target='_blank'><img src='http://ads-hl.noktamedya.com.tr/www/delivery/avw.php?zoneid=13&amp;cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_ HERE&amp;n=aab2b09f' border='0' alt='' /></a>
10 Haziran 2009 00:45
AK Parti hükümetinin yaptığı demokratik açılımlar, Almanya'daki binlerce Türkiye kökenli sığınmacının da umudu oldu. Türkiye'den kaçıp Almanya'ya sığınan ve yıllardır memleketlerinden uzak yaşayanlar şimdi Türkiye'ye dönmenin hesabını yapıyor.
Almanya'da sığınmacı olarak yaşayan ve Türkiye'deki yakınlarının hasretini çeken bilerce kişiye AK Parti hükümetinin demokratik açılımları umut oldu. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan ve 1990'lardaki terör ortamından kaçarak Almanya'ya siyasi sığınma talebinde bulunanlar, iltica başvurularını geri çekip Türk pasaportu almanın ve memleketlerine gidebilmenin hesabını yapıyor.
Merkezi Frankfurt şehrinde bulunan Almanya Mülteciler Derneği Proasyl'ün Cihan'a yaptığı açıklamaya göre Türkiye'den gelen ve Almanya'da sığınmacı olarak yaşayan 23 bin 600 kişi bulunuyor. Proasyl'den Dirk Morlok sığınmacıların Almanya'da zor şartlarda yaşadığını aktardı. Morlok, "Özellikle iş bulamayanların durumu kötü" diye konuştu.
ALMANYA DA "GİDİN" DİYOR
Memleket hasreti bir yana Almanya ise, ül***e yük olan sığınmacıların geldikleri ülkelere geri dönmeleri gerektiğini söylüyor. Bu kapsama Türkiye de giriyor. Alman makamları, Türkiye'deki şartların "kalıcı bir şekilde iyileştiğini" gerekçe göstererek, sığınmacıların Türkiye'ye geri dönmelerini istiyor. Hessen ve Berlin eyalet mahkemeleri de özellikle Almanya'da iş bulamayan ve yasal bir statüye kavuşamayanları kapsayan bu yönde bir karar aldı.
BAŞVURULAR ARTIYOR
Almanya Yabancılar Meclisleri Başkanı Avukat Memet Kılıç, son zamanlarda Türkiye'ye giriş-çıkış yapabilmek ve yakınlarını ziyaret edebilmek için kendisine ilticacılardan çok sık başvuru geldiğini söyledi. Cihan'a konuşan ve işin prosedürünü açıklayan Kılıç, bundan sonraki yasal süreci şöyle özetledi: "Yedi yıldır Almanya'da yaşayan, Almanca konuşabilen ve geçimini sağlayanlar, sığınma başvurusunu geri çekip Türk konsolosluğuna pasaport için başvurabilir. Almanya'da da yabancılar dairesiyle görüş oturum izni bir neticeye bağlanır. Sığınmacının başvurusu olumlu neticelenirse iki ay içinde hem Türk pasaportunu hem de Almanya'da oturum iznini alınabilir."
Frankfurt Başkonsolosluğu'ndan Muavin Konsolos Zeynep Sezen ise, sığınmacının Türk pasaportu almak için "sığınma başvurusunu geri çekmesinin şart olduğunu" kaydetti. "Ardından gerekli evraklarla birlikte konsolosluğa başvurusunu yapar. Biz bu evrakları Türkiye'de İçişleri Bakanlığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne göndeririz. Onlar uygun görürse pasaportu verilir." diyen Sezen, konsolosluklara bu tür başvuranların bulunduğunu kaydetti.
URFALI GENCİN DRAMI
Almanya'da sığmacı olarak yaşayanlardan biri de Langen'de ikamet eden M.B. 1999 yılında Almanya gelen Urfalı genç o zamanlar henüz 16 yaşındaymış. 2001 yılında iltica başvurusunda bulunan gencin, yaşamı bundan sonra acı hatıralarla örgülü. Cihan'a konuşan ve "tek isteğinin Türkiye'ye dönmek olduğunu" söyleyen genç, "Hakime, Türkiye'deki ortamın kötü olduğunu söyledim. Orada okula gidemediğini ve eğitim göremediğimi söyledim. İltica talebinde bulundum."dedi.
Urfalı genç, üç yıl boyunca sığınmacıların tutulduğu "Asylheim"da kalmış. Bu sürede çok zor günler geçirdiğini kaydeden B, "Bu kamp Almanya-Çek Cumhuriyeti sınırında bir yerde bulunuyor. Vaktinde Hitler'in toplama kampıymış burası. 10 bine yakın sığınmacı çok zor şartlarda kalıyor." diye konuştu. Üç yıl sonra ilticası kabul edilen B.'nin çilesi bununla da bitmemiş. Ev ve iş bulmada sıkıntı yaşamış. Nihayet 2004'te Urfalı M.B'ye mülteciler için geçerli olan bir pasaport verilmiş.
2006 yılında ise Langen yakınlarındaki bir şehirden Balıkesirli bir ailenin kızıyla evlenmiş. "Üç yıldır evliyim. İki çocuğum var. Bir tanesi de yolda. Mülteci olduğum için eşimin babası beni hala kabullenmedi. Şimdi bir döner dükkanında iş buldum." diyen B., hayatının yeni düzene girdiğini kaydetti. Şimdi 26 yaşında olan ve 10 yıldan fazla bir süredir memleketi Urfa'nın hasretiyle yanan B., şöyle konuştu: "Bana verilen bu sığınmacı pasaportuyla Türkiye hariç dünyanın her yerine gidebiliyorum. Ama diğer ülkelerin hiçbirini istemiyorum. Ben sadece Türkiye'ye gitmek istiyorum."
Urfalı M. B, şimdi sığınma başvurusunu geri çekip Türk pasaportu almaya ve memleketine ailesini ziyarete gitmeye hazırlanıyor.
CİHAN
Yorum