Size i..e hakem diyebilir miyim?

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • ASIM MAVZER
    Member
    • 14-05-2007
    • 1601

    Size i..e hakem diyebilir miyim?

    Prof. Osman ÖZSOY Haber 7 Size i..e hakem diyebilir miyim?

    Yazının başlığı tuhaf gelmesin. Okuduğunuzda, Türk dilinin hassasiyetleri kollanarak yazılmış gayet edepli bir yazı olduğunu göreceksiniz.
    Bu yazıda 3 noktanın altını çizeceğiz. Birincisi, başlatılan bir kampanyanın akıl, izan ve ahlaktan yoksunluğu, diğeri tribündeki seyircinin tepki biçimi, son olarak da ‘madem öyle işte böyle’ düşüncesine dayalı öyleyse bakın ne olur meselesi...
    Bir ay önce bu köşede “Türkiye’de en güçlü lobi hangisi?” başlığıyla bir yazı kaleme almış ve Türkiye’de en önemli baskı gruplarının başında ‘gay’ taifesinin geldiğinden söz etmiştik.
    Yanılmamışız...
    O günden sonra sanki bizi haklı çıkarmak istermiş gibi tartışmalar o kadar büyüdü ki, lambadan çıkan cini bir daha içine sokmak mümkün olmadı.
    Gündemi gay tartışmaları alıp götürünce, Türkçe Olimpiyatları’nın da gündem oluşturduğu şu günlerde ‘gay’ gibi yabancı menşeli bir kelime yerine acaba Türkçe hangi ifadeyi kullanabiliriz hassasiyeti oluştu...
    Bu nedenle girdim Türk Dil Kurumu’nun (TDK) web sayfasına, kelimeyi sorguladım. Eşcinsel, homo****üel erkeğe Türkçe karşılığı olarak (çok affedersiniz ama) ‘ibne’ deniyormuş.
    TDK sözlüğünde ‘eşcinsel’ kelimesi ise, “kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunan kimse, homo****üel...” olarak açıklanıyor. Fakat bu açıklama kadın ve erkek her iki cins için kullanılan genel bir tanım.
    Son günlerdeki bir başka tartışmayı biliyorsunuz. Bir şeyi aslına uygun olarak isimlendirmemek devletin üst kademelerindeki bir isim tarafından edepsizlik olarak nitelendirildi. Gay kelimesinin TDK sözlüğünde verilen karşılığı halk dilinde kaba bir söz olduğu aşikar olmakla birlikte, kendilerini gay olarak tanımlayanların Türkçe olarak nasıl isimlendirilmelerini istedikleri konusunda bir önerileri varsa, Türkçe hassasiyetimizin bir gereği olarak onu da dikkate alacağımızı ve öyle hitap edebileceğimizi peşinen belirtmek isterim.
    Gelelim konuyu bugün buraya neden taşıma gereği duyduğumuza...
    Kendisini Türk medyasının en büyüğü olarak tanıtan bir gazete başta olmak üzere çeşitli yayın organlarında gay’liğin artık özgürce yaşanabilen bir cinsel tercih olarak yansıtılabilmesi yönünde bir kampanya başlatıldı. İşin öznesi olarak da bir hakem öne çıkarıldı. Yüzlerce gay hakemin de başvuru için sırada olduğu bilgisine yer verildi. Hakemlik olayından yola çıkılarak gaylik konusunda ciddi bir meşrulaştırma çabasına girişildi. Kampanyalarına verilen desteği yansıtmak için 20 bin kişi destek verdi, 30 bin kişi oldu gibi rakamlar zikredildi.
    Destek olursa bunlar da olabilir mi?
    Şimdi benim sorum şu... Bir konuya verilen desteğin çokluğu onu normalleştirmeye yeter mi? Eğer 30, 40, 50, varsın 100 bin imza toplamak suretiyle gayri ahlaki olduğu aşikar olan bir ilişki biçimine meşruiyet kazandırmak için yol arayışına girişilirse, 10 milyon imza toplanırsa ensest (aile içi), 100 milyon imza toplanırsa diğer canlılarla cinsel iişkinin yolunun açılması düşünülebilir mi?
    Kimse ortaya çıkarak ne alaka demesin? Buradaki asıl yanlışlık, 30-40 bin kişi destek verdi diye gayri ahlaki bir işe meşruiyet kazandırma çabasıdır. Destek bulunabilen her gayri ahlaki işi normalleştirme çabası mümkün mü?
    Seyircinin tepkisi...
    Hakem camiasının nezih mensuplarını tenzih ederek bir başka noktanın altını çizmek istiyorum. Bireysel yada grup olarak bir haksızlığa uğranıldığında tepkiyi yansıtacak çok sayıda kelime vardır dilimizde... Buna rağmen, futbol izleyicisinin tribünde dillendirdiği tepki haykırışlarından en belirgin olanı “ibne hakem” meselesidir.
    Dürüst hakemler haklı olarak bu kötü tezahürattan çok rahatsız olmaktadırlar. Sırf bu nedenle hakemliği bırakanlar bile vardır. Yazıya başlık olan sözü ben hiç bir zaman söyleyemem. Ama seyircinin de bundan uzak tutulması, mahremiyete dikkat ederek ve çarpık cinsel yaşamı ulu orta saçmayarak mümkün olacaktır. Yoksa seyircinin eline malzeme verilmiş olur. Eğer son yürütülen kampanya başarılı olursa, ‘gay’ kelimesi karşılığı olarak TDK sözlüğünde yer alan ve tribünden seslendirilen tepkiler giderek daha da ağız alışkanlığı yapacak ve sıklaşacaktır.
    Tam yukarıdaki satıra noktayı koymuştum ki, Star Haber’de Uğur Dündar’ın (saat 19.35 gibi) sözü çalındı kulağıma. Son toplumsal olaylardan yola çıkarak haklı olarak, “bize ne oldu?” diye soruyordu. Hakikaten bazı medya gruplarına ne oldu ki, toplum zaten gırtlağına kadar batağa saplanıyorken bir de çarpık ilişkileri meşrulaştırma çabasında oluyorlar.
    İşin tuhaf yanlarından biri de ne biliyor musunuz? Neticede eşcinsellik çarpık ilişki tercihine dayalı ****üel bir davranış biçimi. Yani bir anlamda ilişki devam ettiği sürece varlığını sürdüren bir olgu. Çeşitli batı ülkelerinde eşcinsel evliliklere nikah yolu da açıldı. Türkiye’dekiler de umutlarını AB üyeliğine bağladılar. Eşcinsel evlilik yapmış iki erkeğin yaşlanmış halini insan tahayyül bile edemez.
    Son tartışmalar üzerine eski hakemlerimizden Erman Toroğlu, "Gay futbolcu olduğu gibi gay hakem de olabilir. Ama artık iş kağıda kaleme düşüp tescillenmişse, müsaade edin de hakem olmasın. İstediğiniz mesleği ona yaptırın ama bana biraz hakemlik yönü ters geliyor. Hele erkek maçlarında bu arkadaşların duygusal düdük çalacaklarını tahmin ediyorum. Mesela yakışıklı, sert futbolcu lehine daha çok düdük çalıp penaltı vereceklerini zannediyorum" demiş.
    Bir ayıbın işlenmesi ayrı, ortalığa saçılması ayrıdır. Hele özendirici ve meşru gösterici tutumlar hepten farklıdır. Meslek ve sektör fark etmez. Kimsenin cinsel tercihi ile ilgilenmiyoruz. Ayıpları afişe etme çabasında da değiliz. Ama kalkar çarpık ilişkilerinizin ulu orta reklamını yapar ve normalleştirme çabasında olursanız, “hooop hele bir durun bakalım, kendinize gelin” diye yazanlar bulunur.
    Bu yazıdan sonra bu tür hakemlik tartışmalarının biteceğini düşünüyorum. Sahada dikkatleri poposuna değil, topa ve oyuna çeken hakem istiyoruz. Cinsel tercihleri onlarda kalsın. Biz sadece maç izlemek istiyoruz.
    (Not: Bakmayın yazı başlığının öyle olduğuna ve TDK sözlüğünde nasıl yer aldığına. Bize yakışmaz her ne olursa olsun. Yazdıklarımdan ben de utandım. Ama ortalığa saçılan utanmazlıklara da bir dur demek ve gidişat konusunda bir mesaj vermek gerekiyordu. Hem toplum nereye gidiyor diye eyvah etmek, hem de toplumun geleceğine dinamit koymak bir çelişki değil mi? Kendinize gelin lütfen...)

    Prof. Dr. Osman ÖZSOY
İşlem Yapılıyor